Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2023/580 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/244 Esas
KARAR NO:2023/560

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:25/03/2016
KARAR TARİHİ:12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yazılım firması olarak faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin spor fitness alanında faaliyet gösterdiğini, davacının, davalı şirketle 04/11/2014 tarihinde hizmet sözleşmesi imzaladığını, hizmet sözleşmesi ile davalı şirket tarafından davacı şirkete taksitler halinde ödenecek 120.000,00TL + KDVye anlaşmış olduklarını, davacı şirketin geliştirdiği ve davalı şirketin kullanımına sunduğu … uygulaması alanında eşsiz olduğunu, … uygulaması ile kişilerin kişisel özelliklerine göre uygun spor yapmalarına imkan sağladığını, sistem üzerinden yönetici rolünde bulunan şirketlerin kişilere program ve aktivite listesi tanımlayabilmekte olduğunu, davacının, söz konusu yazılım için yüklü harcamalar ve bir çok personel istihdam etmiş olmasına ve tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirket ödemelerinin aksattığını ve çeşitli bahanelerle davacı şirketi oyaladığını, davacı şirketin davalı şirkete fatura etmiş olduğu 6 fatura karşılığı davcı şirkete 84.960,00TL ödenmesi gerekirken davacı şirkete 39.320,00TL ödendiğini, davalı şirketin fatura kaynaklı 45.640,00TL davacı şirkete borcu kaldığını, söz konusu borcun tüm yazılı ve sözlü taleplere rağmen ödenmediğini, davalı şirketin davacı şirkete aynı sözleşmeden doğan, muacceliyet kazanmış henüz faturalandırılmamış 48.000TL + KDV daha ayrıca borcu bulunduğunu, davalı şirketin, hizmet sözleşmesi ile davacı şirketin kayıtlarının uygunluğunu açık bir şekilde kabul ettiğini, söz konusu bedel tahsil edilemeyince davacının alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2016/37071 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe vaki davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazı tamamen alacağının sürüncemede bırakmaya yönelik olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın tamamen takibi uzatmaya yönelik olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takibin 04/02/2016 tarihli itibariyle 45.640 TL üzerinden TC Merkez Bankasının reeskont işlerinde uyguladığı ticari avans faizi ile birlikte ferileri için de devamına, alacağın %40 ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında akıllı bileklik yazılımının geliştirilmesi amacıyla olan 04/11/2014 tarihli hizmet sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacının işbu sözleşme ile davalıya analiz dökümanında belirtilen teknik çözüm detayı baz alınarak yazılım hizmeti vermeyi, bu hizmeti beklenebilecek azami dikkat ve özeni göstererek, benzer işlerde kendisinin gösterdiği hizmet kalitesinin ve her halükarda piyasa standardının altında kalmayacak şekilde davalıya sağlamayı, işbu sözleşme kapsamında verecekleri hizmet dahilinde hazırlamış oldukları sistem ve proje içeriğinin orjinal olduğunu taahhüt ettiklerini, davacının işbu edimleri taahhüt ettiği şekilde yerine getirmediğini, eksik hususların davalı tarafından gerek yapılan toplantılarda davacı şirket vekillerinin yüzlerine karşı söylendiğini, gerekse mail ortamında yazılı olarak bildirildiğini, davalının sürekli olarak davacı tarafından oyalandığını, ancak sonuç olarak eksikliklerin giderilmediğini, sözleşmenin imzalanmasını takiben davalının 39.320 TL ödemede bulunduğunu, davacı şirketten kararlaştırılan hizmeti alamayınca haklı olarak takip konusu yapılan faturaları ödemekten imtina ettiğini, davalının, 04/03/2016 tarihinde noter kanalıyla göndermiş olduğu ihtarname ile davacıya sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimleri yerine getirmesi için süre verdiğini, ancak edimlerin yerine getirilmemiş olup, bunun üzerine sözleşmenin davalı tarafından fesh edildiğini, davalıya akıllı bilekliklerin yapılmasının taahhüt edilmiş olmakla, ortada yapılmış olan bir akıllı bileklik bulunmadığını, davalının ciddi zarara uğradığını, davacının davasının haksız olduğunu beyanla, davanın reddi ile kötü niyetli davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 31.10.2017 T. 2016/… E. 2017/… K. Sayılı ilk ilamı davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Estanbul 15. BAM HD. 22/01/2020 T. 2018/… E. 2020/… K. sayılı kaldırma ilamı ile; “eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici; iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibinin ispat etmek zorunda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, yüklenicinin sözleşme kapsamında yerine getirdiği yazılım işinin tamamlanma oranının ne olduğu, yapılan yazılımın davalının işine yarayıp yaramadığı, eserin tamamlanma oranı itibariyle yeni yüklenicinin bu yazılımdan istifade edip edemeyeceği konusunda herhangi bir inceleme yapılmadığı belirtilerek dava konusu akıllı bileklik yazılım işinin götürü bedelli olduğu gözetilerek, yüklenici tarafından yerine getirilmesi gereken yazılımın tamamlanma oranı (işin tamamına göre % olarak) tespit edilip, belirlenen bu tamamlanma oranının sözleşmede belirlenen toplam iş bedeline oranlanmak suretiyle yüklenicinin hakettiği iş bedelinin tespiti için bilirkişilerden ek rapor alınması, tespit edilen bedelden ödemelerin düşülerek sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kaldırma ilamından sonra mali müşavir Ahmet Kaya ile bilişim uzmanı İsmail Keklik tarafından hazırlanan 25/03/2021 tarihli bilirkişi kurul ek raporunda; “dava konusu projelerin aşamalarının;1.Talepleri Doğru Belirleme (%5), 2.Planlama ve Proje Analizi (%5),3.Tasarım (%20), 4.Kodlama (%50), 5.Test&entegrasyon (%15) ve 6.Bakım (%5) olmak üzere 6 aşamadan oluştuğu, davacı tarafça üstlenilen projenin ise; 4. aşamaya kadar yapıldığı, 5.Test&Entegrasyon aşamasında davalı yanca ödemenin yapılmamasından dolayı projenin davacı tarafından durdurulduğu, davacı tarafından dava konusu yazılım projesinin yaklaşık %80′ inin tamamlanmış olduğu belirtilmiş, devamında; 05/06/2017 tarihli kök raporda; sunulan ekstreler ışığında davacı yanca davalıya 87.120,00 TL fatura düzenlendiğinin, davalı yanca hiç bir itirazi kayıt konulmaksazın 39.320,00 TL tutarında ödeme yapıldığının, bakiye tutarın 45.640,00 TL olarak belirlendiğinın, sözleşmede proje bedelinin toplam 120.000,00 TL olarak kararlaştırıldığının, teknik inceleme sonucu işin %80′ inin tamamlandığının tespit edildiği, bu itibarla %80′ i tamamlanan projenin iş bedelinin 96.000,00 TL’ sine tekabül ettiği, ancak davacı yanca ödenmeyen iş bedeli olarak davalıya 87.120,00 TL tutarlı fatura düzenlendiği, bu bedelin 39.320,00 TL’sinin ödendiği gözetildiğinde davacının davalıdan talep edebileceği bakiye iş bedeli alacağının 56.680,00 TL olduğu” belirlenmiştir.
Kaldırma ilamı sonrasında Mahkememizin 13/04/2021 T. 2020/… E. 2021/… K. Sayılı ilamı ile; kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle; “davacının bakiye 56.680,00 TL iş bedeli alacağı bulunduğu, davacının icra takibinde davalıdan 45.640,00TL alacak talebinde bulunduğu, davalı tarafından bakiye borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge veya bilginin dosyaya sunulmadığı, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 45.640,00 TL alacağı yönünden başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu ve alacağın belirlenebilir olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına, İcra İflas Kanununun 67/2 maddesi uyarınca (45.640,00 TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekili 26/10/2021 tarihli istinaf dilekçesiyle, davacının haksız olarak başlatmış olduğu icra takibine itirazlarının yerinde olduğunu belirterek Mahkememizin 13/04/2021 T. 2020/… E. 2021/… K. sayılı ilamının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstanbul BAM 15. HD. 2021/… E. 2022/… K. sayılı kaldırma ilamı ile; “mahkemece yapılacak iş; 25/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporundaki belirlemeler de gözetilerek Dairemizin önceki kaldırma kararı doğrultusunda, yüklenicinin götürü bedelli sözleşme kapsamında yerine getirdiği belirlenen %80’lik tamamlanma oranlı yazılım işinin, davalının işine yarayıp yaramadığı, eserin tamamlanma oranı itibariyle yeni yüklenicinin bu yazılımdan istifade edip edemeyeceğinin tespiti konusunda ek rapor alınması ve alınacak ek rapordaki tespitler kapsamında tamamlanan %80’lik kısımdan davalının bu haliyle veya eksik kalan kısmın başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yararlanabileceğinin anlaşılması halinde mahkemenin istinafa konu kararına dayanak yaptığı 25/03/2021 tarihli ek rapordaki hesaplamalar da gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.” şeklindeki gerekçeyle mahkememiz kararı kaldırılmış olup 2022/244 Esas sırasına dosya kaydı yapılarak istinaf kaldırma ilamı uyarınca yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce kaldırma ilamı sonrasında aldırılan 07/08/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “25.03.2021 tarihli bilirkişi raporumuzda detaylıca yazılım üzerinde yapılan incelemeler sonucunda genel olarak dava konusu yazılımın davacı tarafından projenin toplamının yaklaşık % 80 nin tamamlanmış olduğu görüş ve kanaatine varılmış olup, 25.03.2021 tarihli bilirkişi raporumuzda detayları sunulmuş olan yazılım projeleri geliştirme aşamaları yukarıda değerlendirme kısmında tekrardan sunulmuş olup, genel olarak yazılım süreçlerinde en önemli aşamalarından olan “5. Test & Entegrasyon” kısmınında tamamen bitmemesi durumunda yazılımların sağlıklı bir şekilde çalışıp çalışmadığı konusunda sağlıklı bir sonuca varılmasının mümkün olmadığı, “Test & Entegrasyon” isminden de anlaşılacağı üzere yapılan yazılımların çalışıp çalışmadığı veya eksikliklerin olup olmadığının yazılımcılar tarafından veya taraflar arasında karşılıklı olarak test edilerek yazılımların sağlıklı bir şekilde sonuçlandırıldığı önemli bir aşama olduğu, özetle yazılım projelerinin tüm aşamaları bir bütün olup tüm aşamalarının tamamen bitmesi durumunda sağlıklı bir şekilde işe yarayacağı, aksi takdirde bu haliyle davalının tüm isteklerini karşılayamayacağı, eserin tamamlanma oranı itibariyle yeni yüklenicinin bu yazılımdan istifade edip edemeyeceğini hususunda ise; davaya konu yazılımın kalan kısımlarının yeni yüklenici/yükleniciler tarafından tamamlanmasının mümkün olabilmesi için, öncelikle yeni yüklenicinin davacı tarafından tamamlanan yazılım aşamalarının tamamına hakim olabilmesi, davacı tarafından kullanılan aynı yazılım dillerine hakim olması ve davalının tüm istek ve taleplerini net bir şekilde anlaması ve yazılımsal olarak tüm istek ve talepleri yapabilecek yeteneklere sahip olması durumunda, eksik kalan kısımların başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yapılan işten yararlanabilmesinin mümkün olduğu” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 17/03/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda, “Davalının itirazlarda bulunmuş olduğu 07.08.2022 tarihli rapordaki teknik tespitlerin geçerliliği aynen devam etmekte olduğundan raporda değişiklik gerektirecek bir hususun bulunmadığı” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda: Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı yüklenici, davalı ise; iş sahibidir.
Taraflar arasında 04/11/2014 tarihli eser sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı yüklenici sıfatıyla, davalı iş sahibine ait akıllı bileklik yazılımının geliştirilmesi işini yapmayı üstlenmiştir.
Sözleşmenin 4.1.1.maddesine göre; yazılım bedeli 120.000,00 TL olup, bu bedel 4 aylık yazılım geliştirme süresinin karşılığı olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 4.1.2. maddesine göre, iş bedeli 10 aylık taksitler halinde ve her taksit 12.000,00 TL olacak şekilde ödenecektir. 4.2. maddeye göre fiyatlara KDV dahil değildir.
Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında fatura alacağına istinaden 45.640,00 TL bakiye iş bedeli alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğuna ve toplam iş bedelinden 39.320 TL’nin ödendiğine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf; sözleşme gereğince davacının yüklendiği akıllı bileklik yazılım işini tamamlayıp tamamlamadığı ve yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı yüklenici akıllı bileklik yazılım işinin tamamını eksiksiz ve sözleşmeye uygun şekilde bitirdiği halde bakiye iş bedelini tahsil edemediğini ileri sürmüş, davalı iş sahibi ise yazılım işinin sözleşme kapsamında tamamlanmadığını, bu nedenle davacının bakiye iş bedeline hak kazanmadığını savunmuştur.
A-Yüklenicinin götürü bedelli sözleşme kapsamında yerine getirdiği belirlenen %80’lik tamamlanma oranlı yazılım işinin davalının işine yarayıp yaramadığı
Dava konusu yazılımın davacı tarafından projenin toplamının yaklaşık % 80 nin tamamlanmış olduğu, 25.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda detayları sunulan yazılım projeleri geliştirme aşamaları dikkate alındığında, yazılım sürecinin en önemli aşamalarından olan “5. …” kısmının da tamamen bitmemesi durumunda, yazılımların sağlıklı bir şekilde çalışıp çalışmadığı konusunda sağlıklı bir sonuca varılmasının mümkün olmadığı, “… & Entegrasyon” aşamasının isminden anlaşılacağı üzere yapılan yazılımların çalışıp çalışmadığı veya eksikliklerin olup olmadığının yazılımcılar tarafından veya taraflar arasında karşılıklı olarak test edilerek yazılımların sağlıklı bir şekilde sonuçlandırıldığı önemli bir aşama olduğu, yazılım projelerinin tüm aşamalarının bir bütün olduğu gözetildiğinde yazılımın tüm aşamalarının tamamen bitmesi durumunda sağlıklı bir şekilde işe yarayacağı teknik heyet raporunda tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 04/11/2014 tarihinde 2 yıl süreli akıllı bileklik yazılımının geliştirilmesine ilişkin sözleşme imzalandığı, bilişim uzmanı tarafından yapılan incelemede davacının yazılım geliştirmeyle alakalı olarak sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiği, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarının da bu durumu teyit ettiği, davalı tarafça sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmesi talebiyle ihtar çekilmiş ise de taraflar arasındaki e-mail yazışmalarının çekilen ihtar ile uyumlu olmadığı, ihtarda eksikliklerin neler olduğu ile davacıdan ne istendiğinin açıkça belirtilmediği gibi davalı taraf çektiği e-maillerde “sponsor bulacağını, Tübitak’tan parasal destek alacağını vs. belirterek ödeme yapacağını” belirttiği, davacı tarafın yazılımda davalının belirttiği eksikliklerin giderilmesi noktasında sürekli olarak davalı ile karşılıklı olarak toplantı yapmayı kabul ettiği ve davalının talepleri doğrultusunda eksikleri giderdiği yapılan e-mail yazışmalarından anlaşılmakla gözetildiğinde
“Test & Entegrasyon” aşamasının yazılımcılar tarafından veya taraflar arasında karşılıklı olarak test edilerek yazılımların sağlıklı bir şekilde sonuçlandırıldığı önemli bir aşama olduğu teknik bilirkişi heyeti tarafından rapor edilmekle yukarıda yapılan açıklamalar gereğince davacı tarafın yazılımda davalının belirttiği eksikliklerin giderilmesi noktasında sürekli olarak davalı ile karşılıklı olarak toplantı yapmayı kabul ettiği ve davalının talepleri doğrultusunda eksikleri giderdiği yapılan e-mail yazışmalarından anlaşılmakla davacı tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, davalıdan kaynaklanan sebeplerle yazılımın son aşamasının tamamlanamadığı anlaşılmakla davacının ücrete hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
B-Eserin tamamlanma oranı itibariyle yeni yüklenicinin bu yazılımdan istifade edip edemeyeceğinin tespiti
Davaya konu yazılımın kalan kısımlarının yeni yükleniciler tarafından tamamlanabilmesi için öncelikle yeni yüklenicinin davacı tarafından tamamlanan yazılım aşamalarının tamamına hakim olması, davacı tarafından kullanılan aynı yazılım dillerine hakim olması, davalının tüm istek ve taleplerini net bir şekilde anlaması ve yazılımsal olarak tüm istek ve talepleri yapabilecek yeteneklere sahip olması durumunda, eksik kalan kısımların başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yapılan işten yararlanabilmesinin mümkün olduğu teknik heyet raporuyla tespit edilmiştir.
Somut olayda, teknik bilirkişi heyeti tarafından yapılan yukarıdaki tespit uyarınca işinin ehli olan yeni bir yazılımcının işin tamamlanan kısmından istifade edebileceği anlaşılmakla davacının ücrete hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
C-Tamamlanan %80’lik kısımdan davalının bu haliyle veya eksik kalan kısmın başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yararlanabileceğinin anlaşılması halinde mahkemenin istinafa konu kararına dayanak yaptığı 25/03/2021 tarihli ek rapordaki hesaplamalar gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesi
Mali müşavir ile bilişim uzmanı tarafından hazırlanan 25/03/2021 tarihli bilirkişi kurul ek raporuna göre, dava konusu projelerin aşamalarının;1.Talepleri Doğru Belirleme (%5), 2.Planlama ve Proje Analizi (%5), 3.Tasarım (%20), 4.Kodlama (%50), 5.Test&entegrasyon (%15) ve 6.Bakım (%5) olmak üzere 6 aşamadan oluştuğu, davacı tarafça üstlenilen projenin ise; 4. aşamaya kadar yapıldığı, 5.Test&Entegrasyon aşamasında davalı yanca ödemenin yapılmamasından dolayı projenin davacı tarafından durdurulduğu, davacı tarafından dava konusu yazılım projesinin yaklaşık %80’inin tamamlanmış olduğu, 05/06/2017 tarihli kök raporda; sunulan ekstreler ışığında davacı yanca davalıya 87.120,00 TL fatura düzenlendiği, davalı yanca hiç bir ihtirazi kayıt konulmaksazın 39.320,00 TL tutarında ödemenin yapıldığı, bakiye tutarın 45.640,00 TL olarak belirlendiği, sözleşmede proje bedelinin toplam 120.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, teknik inceleme sonucu işin %80’inin tamamlandığı, bu itibarla %80′ i tamamlanan projenin iş bedelinin 96.000,00 TL’sine tekabül ettiği, ancak davacı yanca ödenmeyen iş bedeli olarak davalıya 87.120,00 TL tutarlı fatura düzenlendiği, bu bedelin 39.320,00 TL’sinin ödendiği gözetildiğinde davacının davalıdan talep edebileceği bakiye iş bedeli alacağının 56.680,00 TL olduğu, ancak davacının icra takibinde davalıdan 45.640,00 TL alacak talebinde bulunduğu, davalı tarafından bakiye borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesinin dosyaya sunulmadığı tespit edilmekle taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 45.640,00 TL alacağı yönünden başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu kanaatine mahkememizce varılarak davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve kapsamı ile miktarının belirlenmesi, yargılama kapsamında teknik bilirkişi incelemesi neticesinde belirlendiğinden talep edilen tazminat miktarının likit (muayyen, belirli) olmadığı gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.117,66 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 551,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.566,44 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta masrafları olmak üzere toplam 2.358,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 551,22 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır