Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/424 E. 2023/166 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/424
KARAR NO:2023/166

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:21/04/2017
KARAR TARİHİ:13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın … idaresindeyken davalı …’in kullandığı, davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın kavşaklarda geçiş hakkını ihlal etmesi nedeniyle davacının aracına çarpması sonucu aracın hasara uğradığını, davacının Yunanistan’da yaşaması nedeniyle aracı kendi servisinde yaptırmak üzere Yunanistan’a götürdüğünü, burada uzman tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre toplam 6.245,12 Euro zararın olduğunun tespit edildiğini, söz konusu kazanın aracın ekonomik değerinde önemli bir kayba yol açtığı gibi davacının işlerininde belirli bir süre aksamasına neden olduğunu, aracın tamir süresince de davacının araçtan yararlanamayacağını bununda davacının fiili zararlar yanında belirli değer kaybından dolayı zararına neden olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan araçta meydana gelen hasar için şimdilik 1.000 TL ve değer kaybı için şimdilik 500 TL tazminatın olay tarihi olan 23/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …’e ait araca ihtayati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Sözleşmesine dayalı uyuşmazlıkların TTK.nun 1483 vd.maddelerine göre çözümleneceğini, bu durumda uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle reddedilmesini ve dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının davadan önce şirketlerine başvuru yapmamış olup şirketlerine usulüne uygun başvuru yapmadan dava açamayacağını, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini, dava tarihi itibarı ile talep edilen tazminatlar zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davalı … şirketinin maddi tazminat talepleri açısından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, öncelikle kazaya karışan araçların kusurunun belirlenmesini talep ettiklerini, talep edeline hasar miktarının fahiş olduğunu ve aracın ikinci el değerini bile geçtiğini, araçta oluştuğu idda edilen değer kaybının tazmini talebinin ZMSS Genel Şartları gereği sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin temerrüdü için davacı tarafından davalı şirkete gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunulması, bu başvurudan sonraki 8 gün içinde davalı şirket tarafından ödeme yapılmaması gerektiğini, davacıya tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde ödenecek tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın … ilçesi, … Beldesi kavşağında meydana geldiğini, ayrıca davalının … ilçesine bağlı … köyünde ikamet ettiğini, HMK.6.madde uyarınca davalı hakkında açılacak davalarda ikametgahının bulunduğu … Mahkemeleri yetkili olup öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kusur ve hasar tespiti yapıldıktan sonra davacının var ise alacağı için sigortaya müracaat etmesi, sigortanın karşılamadığı miktar bakımından davalıya başvurması gerekirken müteselsil sorumluluktan bahisle birlikte dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, olayda müteselsil sorumluluktan bahsedilemeyeceğini, kazaya sebep olan ve asıl kusurlu olanın çok süratli olarak kavşağa giren davacı olduğunu, davacının yaptırdığı tespitine kazadan 2 ay sonra yapılmış olup tespite konu raporun davalıya tebliğ edilmediğini, tespitin nasıl yapıldığı belli olmadığı gibi Türk Hukuk Sistemince kabul edilebilir bir tespit olup olmadığının da belli olmadığını, raporu kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 19/11/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle araçta meydana gelen zarar için talep ettikleri alacak miktarını 1.000 TL’den 18.516,78 TL’ye yükselttiklerini, bu nedenle araçta meydana gelen hasar ilişkin tazminat taleplerinin 18.516,78 TL üzerinden, değer kaybı taleplerinin ise 500 TL üzerinden kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kusurlu eylem neticesinde meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta oluşan değer kaybı ve hasar bedeli toplamının araç sürücüsü ve poliçe teminatı kapsamında sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2018/191 esas, 2019/1049 karar, 23/12/2019 tarihli karar ile; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 18.516,78 TL hasar bedelinin davalı … yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının değer kaybı talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı … ve … tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesinin 2020/1208 esas, 2022/1092 karar sayılı, 30/05/2022 tarihli ilamı ile, davaya konu kaza maddi hasarlı kaza olup, KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmünü içerdiğine göre maddi hasarlı trafik kaza tarihi 23/04/2015 olup, ıslah tarihi olan19/11/2019 tarihinde ıslah zamanaşımı dolduğu, davalı … tarafından süresi içinde ıslah zamanaşımı definde bulunduğu, Mahkemece önceki raporu düzenleyen bilirkişiden tüm dosya kapsamı, fotoğraflar, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, araç ruhsatı vs. göz önünde bulundurularak kazaya karışan sigortalı aracın hasar durumu ile kazayla uyumu, aracın ağır hasarlı olup olmadığı, onarımının ekonomik olup olmadığı, pert edilmesinin uygun olup olmadığı, hasar gören parçalar tek tek tespit edilerek, piyasa rayiç fiyatları ile eş değer parça fiyatları belirlenerek, hasar durumuna göre ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile, BAM ilamı doğrultusunda dosya daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 21/12/2022 tarihli ek raporda; kök raporda davacı taraf sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü … ’in %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde 23/06/2014-2015 tarihlerini
kapsayan … Poliçe Nolu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, davacı tarafa ait … plaka sayılı araçta meydana gelen toplam hasar tutarının kaza tarihi itibariyle (KDV dahil) 18.516,78 TL olabileceği, dosya kapsamındaki mevcut verilere göre dava konusu aracın geçmiş hasarları ile ilgili tramer detayı bulunmadığından, değer kaybı ile ilgili herhangi bir değerlendirme
yapılmadığı belirtilmiş olup kök rapordaki hasar ve değer kaybı ile ilgili tespitleri değiştirecek nitelikte yeni bir bilgi-belgenin-teknik bir tespitin dosyaya eklenmediği, kök rapordaki tespitlerin aynen geçerli olduğu, aracın hasar durumunun kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, aracın ağır hasarlı olmadığı, yukarıda açıklanan gerekçelere göre Yunanistan Ülkesi piyasa koşullarına göre pert olarak değerlendirilemeyeceği, hasar gören parçaların kök raporda ve ek raporda Tablo şeklinde tek tek belirlendiği, dava konusu … plaka sayılı aracın piyasa değerine ilişkin ikinci el satışına yönelik yurt dışı /Yunanistan ve Eur Bölgesi internet siteleri üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda emsal özelliklere sahip araçların dava konusu kazadan önceki 2.el fiyatının, aracın bulunduğu Yunanistan piyasa koşullarında (Yunanistan ve emsal özellikteki ülke araçlarının güncel rayiç değerinin) 8000 € – 12000 € arasında olduğu, aracın teknik özellikleri,markası,modeli, tipi (C230), km si dikkate alındığında, kazadan önceki rayiç değerinin ortalama 9000 EURO civaında olabileceği ,hasarlı değerinin de 2000 EURO olabileceği tespit edilmiş olup, KDV dahil onarım tutarıda (KDV dahil iskontolu 6.245,12 EURO) dikkate alındığında söz konusu aracın 14/06/2018 tarihli kaza sonucu meydana gelen hasarı nedeniyle onarımının ekonomik olacağı belirtilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dosya içeriğindeki delillerle ve olayın meydana geliş şekli dahilinde bilirkişi tarafından yapılan teknik analiz neticesinde de belirtildiği üzere, … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in kazanın oluşumunda tamamen kusurlu kabul edilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu bağlamda davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinden kusur nispetinde haksız fiili işleyen sıfatıyla davalı sürücünün ve ZMMS poliçesi kapsamında davalı … şirketinin 6098 Sayılı TBK 49, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409. maddeleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği esastır. Bilirkişi raporu dahilinde; aracın özellikleri, kazanın meydana geliş şekli, araçta oluşan hasarın mahiyeti, aracın hasar durumunun kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, aracın ağır hasarlı olmadığı, Yunanistan ülkesi piyasa koşullarına göre pert olarak değerlendirilemeyeceği, onarımının ekonomik olacağı ve yurtdışı tamir ile rayiç bedelleri dikkate alınmak suretiyle hasara ilişkin yapılan masrafın piyasa rayiciyle uyumlu olduğu belirtildiğinden 18.516,78 TL’nin(sigorta şirketi 1.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalı sürücü yönünden kaza, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … yönünden BAM ilamı doğrultusunda, ıslah zamanaşımı süresi dolduğundan ve davalı … tarafından süresi içinde ıslah zamanaşımı definde bulunulduğundan sigorta şirketi yönünden ıslah ile artırılan talep yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, öte yandan değer kaybı değerlendirmesi yapılabilmesi için aracın hasar geçmişinin bilinmesi gerektiği ancak dosya kapsamında buna ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığından değer kaybına ilişkin talebin reddine karar verilerek (istinaf öncesi verilen kararın yalnızca davalılar tarafından istinaf edildiği ve davacı tarafça davada verilen ilk kararı istinaf etmemeleri nedeniyle davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu da değerlendirilerek) neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-a) Hasar bedeli yönünden, 18.516,78 TL hasar bedelinin davalı … A.ş. Yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(davalı … A.Ş’nin alacağın 1.000,00-Tl’sinden sorumlu tutulmak kaydı ile) tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, … A.Ş. Yönünden ıslah ile artırılan talep yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
1-b) Davacının değer kaybına ilişkin talebinin sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.264,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 + ıslah harcı 299,15 TL olmak üzere toplam 330,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 934,33 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı … harcın 179,90 TL’sinden sorumlu olmak üzere) (istinaf kaldırma kararı öncesi mahkememizce davalılar adına yazılan 28/02/2020 tarih 2020/104 numaralı harç tahsil müzekkeresi uyarınca tahsilde tekerrür olmamak üzere)
3-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi, posta, müzekkere ve tebligat giderleri olmak üzere toplam 1.712 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.666,98 TL’sinin tahslide tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına, (davalı … 90,02 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 330,55 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibarı ile AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, (davalı … vekalet ücretinin 1.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile),
5-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, red edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 500 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalıya verilmesine,
6-Davalı …duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar itibarı ile 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalıya ödenmesine,
7-Davalı … yönünden sarf edilen 87 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranında yapılan hesaplama neticesinde 2,28 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/03/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.