Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/407 E. 2023/336 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/407
KARAR NO:2023/336

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/12/2015
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının taahhüt edilen güvenlik hizmetini ifa ettiğini, davalının daha önceki hizmet bedellerini ödemesine rağmen 2015 yılı Ağustos ve Eylül ayı hizmet bedellerini ödemediğini, bunun üzerine alacaklarının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini, tacir olan taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılınması nedeniyle davalının yetki itirazının reddi gerektiğini, ayrıca davalı, takibin mükerrer olduğunu savunmuşsa da, 2015/… Esas sayılı takibin sehven başlatıldığını ve bu takipte alacaklının da … … Ltd. Şti olup davacı alacaklıdan farklı olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı faturaların 2015/… Esas sayılı icra dosyasında da takip konusu yapılması nedeniyle davaya konu 2015/… Esas sayılı takibin mükerrer takip olduğunu, güvenlik şirketlerinin şahıs şirketi olarak kurulamayacağını, bu nedenle şirket alacağının şahıs alacağına dönüşemeyeceğini, davacı gerçek kişinin alacaklı sıfatı bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesi gereği … tarafından tahsis edilen personelin suistimali sonucu meydana geldiği tespit edilen zarar ve ziyanlarda …’nin sorumlu olduğunu, 28/08/2015 tarihinde firmanın sorumluluk alanında görev alan personelin uyuması nedeniyle davalıya ait işyerinde hırsızlık meydana geldiğini, 50.000,00 TL zararın sözleşmenin 14 maddesi gereği davacı tarafından karşılanması gerektiğini, bu nedenle davacının Ağustos ve Eylül aylarına ait hizmet bedeli alacaklarına zararın karşılanması için bloke konulduğunu,16/09/2015 tarihli ihtarname ile Ağustos ayı ve sonrası hizmet bedeline bloke konulduğu ve zararın bakiye kısmının karşılanması talep edildiğini ancak davacının taleplerine olumsuz cevap verdiğini belirterek davanın reddini ve davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında fatura alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı … … Hizmetleri … tarafından borçlu … aleyhine toplam 14.123,66 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda …sayılı, 30/03/2017 tarihli karar ile, davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesinin 2019/711 esas, 2022/626 karar sayılı 18/05/2022 tarihli ilamı ile, “BK’nın 114/2 maddesi uyarınca haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yolu ile sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır. Buna göre davalının, hizmet nedeniyle zarara uğradığı ve bu zararının davacının alacağı ile takas edilmesi savunması yönünden delilleri toplanıp, davacının verdiği hizmet alanında uzman sektör bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak; davacının hizmetin ifasında kusurlu olup olmadığı ve kusuru var ise kusuru nedeniyle doğan zarar tutarı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus araştırılmadan ve sözleşme maddesinin yanlış yorumlanması ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile BAM ilamı doğrultusunda dosya güvenlik hizmeti konusunda uzman sektör bilirkişi, mali müşavir ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdii olunmuş, düzenlenen 26/02/2023 tarihli raporda; davacı yanın 2015 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, dava tarihi olan ile 26/10/2015 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 13.894,50 TL alacaklı olduğu bu alacağın 21.08.2015 tarihli … numaralı 9.263,-TL’lik ve 16.09.2015 tarihli … numaralı 4.631,50 TL’lik fatura bedelleri toplamı olan 13.894,50 TL’nın davalı tarafından ödenmemiş olmasından kaynaklanmış olduğu, işbu faturaların davalı yana teslimine ait imzalı bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, mahkemece hırsızlık olayının kabulü halinde davacı … … Hizmetleri’nin %50 (yüzde elli), davalı …’in dava konusu olayda %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
… … Hizmetleri … ile davalı … arasında 13/07/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme ile davacının, davalıya ait şantiyede haftanın 7 günü, 24 saat boyunca iki vardiya halinde 1 gözetim görevlisi ile hizmet vereceğinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşme gereği ödenmeyen Ağustos ve Eylül ayına ait hizmet bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise, davacının gözetim hizmeti verdiği alanda görev yapan güvenlik görevlisinin uyuması neticesinde hırsızlık olduğunu, takribi 50.000 TL değerindeki zararın sözleşmenin 14.maddesi gereğince karşılanması gerektiğini, bu nedenle davacının Ağustos ve Eylül ayına ait hizmet bedellerine bloke konulduğunu, alacaklarının davacı alacağından mahsup edilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin mekanik şantiye şefi olan şikayetçi …’ın … Polis Merkezi Amirliğine verdiği ifadesiyle 28/08/2015 günü davalı şantiyesine girilerek burada bulunan deponun üzerindeki 2 adet asma kilidin kırılarak deponun açılması ve depoya girilerek muhtelif emtiaların çalınması ve hırsızlığı gerçekleştiren şahısların olay mahallinden ayrılmaları sonucu hırsızlık olayının meydana geldiğinin anlaşıldığı, aynı tarihte tutulan tutanak ile … Vergi Dairesi şantiyesinde … mühendisliğe ait 2 adet deponunu kilidinin kırılarak 12 adet muhtelif kablo makaraları ve makarasız halde tablolar, ana dağıtım panosuna ait bakır birleştirme parçaları çalındığının … ve … tarafından tutanak altına alındığı, davalının … Noterliğinin 16/09/2015 tarih 13612 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu ortaya çıkan takribi 50.000 TL değerindeki zararın sözleşmenin 14.maddesi gereğince (madde 14″Adli olarak … tarafından tahsis edilen personelinin suiistimali sonucu meydana geldiği tespit edilen zarar ve ziyanlarda; … sorumlu olacağı”) karşılanmasının ihtar edildiği, davacının da … 15.Noterliğinin 22/09/2015 tarih … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile suçlamaların mesnetsiz olduğundan bahisle hiçbirini kabul etmediklerini ihtar ettiği anlaşılmıştır.
Sektör bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile; davacı şirketin olayın meydana geldiği alanda bu hizmeti sunan görevlilerinin alan içerisine yer alan giriş-çıkış kapıları ve çevresinde devriye görevi ifa ederek kontrol yapması gerektiği, davacı personelinin sorumluluğunda olduğu üzere maliklerin ve işverenin can ve mal güvenliğini yeterince sağlayamadığı, gözetim hizmetini yerine getirmediği, şantiye girişinde 24 saat personelinin olmasına rağmen içeriye girenlerin denetlenmediği, hırsızların gözetim hizmeti veren görevlinin bulunduğu kapıdan girdiği, sadece şantiye giriş-çıkış kapısında önlem aldığı, ortak alanlarda yeterli seviyede devriye ve gözetim görevlisi bulundurmadığı, gözetim hizmetini özenli bir şekilde vermediği, şantiye alanında güvenlik zafiyeti yaşanmasına sebebiyet verdiği, risk analiz raporu oluşturmasını istemediği, varsa eksikliklerin giderilmesini talep etmeyerek hizmet vermeye devam ettiği gibi sözleşmeye son vermeyerek personeli ile çalışmaya bilerek devam ettiği, hırsızlık olayının görevli personellerinin kusurlu hizmeti neticesi meydana geldiği anlaşıldığından … … Hizmetlerinin %50 oranında sorumlu olduğu; davalının ise, 3. kişilere karşı birlikte sorumlu olduğu işverenin gözetim şirketini yeterince denetlemediği ve gözetlemediğinden ayrıca anlaşmada bulunduğu firma ile sözleşme imzalamadan önce işveren olarak T.C. İstanbul Valiliğinin Özel Güvenlik Komisyonundan bahse konu alanın korunması için 5188 sayılı yasanın 3. Maddesi ve yönetmeliğin 8. Maddesine istinaden müracaat etmesi ve komisyon kararı almadığından dolayı ve ortak alanlarda yeterli seviyede devriye görevlisi bulundurulması için gerekli denetimleri yapmadığı ayrıca risk analiz raporu oluşturulmasını talep etmeyerek mevcut eksiklikleri tespit ederek gidermediği ve gerekli önlemleri almadığı, otomasyon sistemi kurarak kameraların etkin bir şekilde izlenmesine olanak sağlamadığı, eksiklileri gidermediğinden bu bağlamda özen yükümlülüğüne aykırı hareketlerinden dolayı olayın meydana gelmesinde %50 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Mali bilirkişi tarafından davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları üzerinden yapılan inceleme ile dava tarihi itibarı ile davacının, davalıdan 13.894,50 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 21/08/2015 tarihli 9.263 TL, 16/09/2015 tarihli 4.631,50 TL’lik fatura bedellerinden kaynaklandığı, faturaların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir imzalı belgeye rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında güvenlik hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme bulunduğu ve davacının hizmeti ifa ettiği noktasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davacının güvenlik hizmetini ayıplı ifa edip etmediği, bu nedenle davanın zararının olup olmadığı, varsa zararın davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceğine yöneliktir. Davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmamış, davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde 28/08/2015 tarihli olay öncesine ilişkin düzenlenen faturaların sunulduğu, faturaların … Müh.Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti. firması tarafından … Müh.Taah.San.ve Tic.A.Ş.adına düzenlendiği, fatura bedelleri toplamının 54.728,08 TL olduğu, somut olayda çalınan kablolar nedeniyle davalının zararının bulunduğu/ödeme yaptığına ilişkin somut delil sunulmamış olduğu anlaşılmıştır. Sektör bilirkişi tarafından kusur oranları %50’şer olarak belirlenmekle birlikte davalı tarafça zarar ispatlanamamış olmakla mahsup işlemi yapılamamıştır. Davalının taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafça kesilen fatura bedellerinden sorumlu olduğu, ayrıca davalıya takip öncesi herhangi bir bildirimde bulunulmaması, TBK madde 117 uyarınca da borç ihtarında bulunulduğuna dair herhangi bir bildirim veya ihtarname bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmekle davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müd. 2015/… E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 13.894,50 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Dairesinin 2015/… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 13.894,50-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 10,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (2.778,90-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 949,13 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 241,20 TL harcın mahsubu ile 707,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, (12/07/2017 tarih 2015/1212 esas, 2017/447 karar, 2017/146 harç numaralı harç tahsil müzekkeresi tahsilde dikkate alınarak),
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 229,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi, müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 3.262,00 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre yapılan hesaplamada 3.209,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 241,20 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.
22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır