Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2023/561 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/396 Esas
KARAR NO:2023/561

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:06/06/2022
KARAR TARİHİ:12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti firması tarafından 20/09/2020 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan “… İlçesi, … Mahallesi, … Cad No:53” adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiği, Davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti firması tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 6.547,58-TLnin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emrinin gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalıların …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının kısmen iptali ile takibin 1.495,63-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa hasar tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş 84,45-TL gecikmiş gün faizi toplamı olan 1.580,08-TL üzerinden devamını, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu eylem hizmet kusuru niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, zira tazminat isteminin dayandırıldığı eylemin, müvekkili … açısından kamu hizmetinin ifasına ilişkin bulunduğunu ve hizmet kusuru ile bağımlı olması nedeni ile tam yargı davasının konusunu oluşturduğunu, dava konusu iddianın haksız fiil iddiası ve tarih itibariyle ihtilafın söz konusu olduğunu, hak kaybı oluşmaması açısından zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarını bildirdiklerini, davanın mahkeme tarafından ticari nitelik arz ettiğinin kabul edilmesi ihtimalinde ise davacının dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk hükümlerinde düzenlenen şartları yerine getirmesi gerektiğini, arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olup olmadığının araştırılmasını ve incelenmesini, zira söz konusu adreste idareleri personelinin herhangi bir çalışması olmadığını, davanın idarelerine yöneltilmesinin kanuna karşı hile niteliğinde olduğunu, faiz istemine itiraz ettiklerini, davacının icra inkar tazminatı ödenmesi yönündeki istemine itiraz ettiklerini, davacının dava öncesi kendisine ödeme yapan adi ortaklığa değil de idareye davayı açmış olmakla kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından hem likit olmayan bir alacak ididasında bulunulmasının hem de kötü niyetten bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, öncelikle davanın usule ilişkin dava şartları yönünden incelenerek usulden reddini, Dava usule ilişkin sebeplere göre reddedilmediği takdirde, esasa ilişkin nedenlerle reddini,
davacının faiz, kötüniyet tazminatı ve sair tüm istemlerinin reddini,
yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/12/2022 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hukuki ihtilaf hakkında adli yargının görevli olduğunun müstakar Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay ve Hukuk Genel Kurulu kararları ile de benimsendiğini, Davalının zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden yaptığı itirazları reddettiklerini, Dava haksız fiilden doğan zararın tazminine ilişkin olup, yasaya göre haksız eylem nedeniyle tazminat isteme veya tazminat davası açma hakkı, zarar görenin, zararı ve haksız eylemi işleyen ile tazminat sorumlularını öğrendiği günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğradığını, Davaya konu haksız fiil 20.09.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, işbu davanın süresi içinde açıldığını, Davalı yanın arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olup olmadığının araştırılması ve incelenmesi iddialarına ilişkin taleplerine itibar edilmemesi gerektiğini, davalı idarenin husumet itirazının yerinde olmadığını, davalı tarafın iddia ve taleplerinin reddini, davalarının kabulünü, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
10/04/2023 Tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Dava; davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği iddiası ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul BAM 4. HD. 2021/2677 E. 2023/1874 K. Sayılı ilamı; “Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri gereğince TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı … vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir.” şeklindedir.
Y. 4 HD. 29/03/2017 T. 2016/16067 E. 2017/1920 K. Sayılı ilamı; “Uyuşmazlık, haksız eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacı bir anonim şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır ve haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir.” şeklindedir.
Dosya kapsamında alınan hükme elverişli teknik bilirkişi heyet raporuna göre, hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliği davacının yer altı kablo güzergâhından daha fazla olduğu, davacı şirkete müterafik kusur atfı bakımından yeterli delil bulunmadığı, kopartılan kablolar için kullanılan kablo ve Ek mufların teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken malzemeler olduğu, hasar için talep edilen malzeme bedelinin kadri marufunda olduğu, davacı tarafça 1.267,48 TL (malzeme) + KDV 1.495,63 TL bedel talep edilebileceği, davalının haksız fiili nedeniyle haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarının 1.580,08 TL olduğu, Davacı Bedaş tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediği, bu nedenle işçilik, montaj, araç, personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin 1.580,08 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.495,63 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacağın varlığı ve miktarı yargılama neticesinde belli olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 1.580,08-TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.495,63-TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.580,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta masrafları olmak üzere toplam 2.146,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır