Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/382 E. 2023/375 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/153 Esas
KARAR NO : 2023/373
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı olan şirketler ve şahıslarla hiç bir ilgisinin olmadığını, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E.sayılı dosyasındaki takip konusu olan 30.10.2018 tarih ve 02/11/2018 ibrazlı … bankasına ait … seri nolu çekin arkasında ciro varmış gibi icra takibi başlatıldığını, takip konusu çekin arkasına ciro varmış gibi icra takibi başlatıldığını, takip konusu çekin arkasına davacının T.C numarasının yazılarak avalimdir kelimesi kullanılarak takip başlatıldığını, çekin arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığını, ödeme emrinin tarafına itiraz süresi geçtikten sonra ulaştığını, ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… E.sayılı dava dosyası ile imza itirazında bulunduğunu, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ticari itibarını zedelediğini ve ticari hayatını bitirme noktasına getirdiğini beyanla; dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı şirket tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, imza ve yaz örnekleri, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası aslı, ticaret sicil gazetesi, … bankası cevabı ekinde sunulan dekont sureti, … Müdürlüğü tescil bilgileri, bilirkişi raporları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya Adli Tıp uzmanı bilirkişi … ‘a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu çek aslının arka yüzünde davacı şirket yetkilisi adına atfen atılmış imza ile Davacı …’e ait mevcut imza örnekleri karşılaştırıldığında; İlk bakışta biçimsel olarak kısmi benzerlik algılansa da eliptik biçim tersim tarzı, eliptik biçim bitimindeki grama yapılanması, bitiş şekil ve konumlanması gibi tersim özellikleri ile işleklik derecesi, baskı derecesi ve fulaj izi bağlamında kalem yürütme özellikleri bakımından aynı elin ürünü olduğu beyanına yeterli nitelik ve oranda uygunluk ve benzerlikler saptanmadığını, sonuç olarak; İnceleme konusu çek aslının arka yüzünde davacı şirket yetkilisi adına atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla Davacı …’in eli ürünü olmadığı kanaatinde olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; sahtecilik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; davalı … Ticaret A.Ş. tarafından borçlular … İnşaat Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … aleyhine toplam 83.580,98 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya Grafoloji Uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 19/06/2022 tarihli raporda; davaya konu çek aslının arka yüzündeki … Ltd. Şti. adına atfen atılmış şirket yetkilisinin imzaları ile mukayese imzaları ile kıyaslandığında davacı …’in eli ürünü olmadıkları, 09/03/2023 tarihli ek raporda yapılan incelemede inceleme konusu çek aslının arka yüzündeki “AVALİMDİR” yazısı altındaki imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ile ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı sayılı dosyasında takibe konu çekin arkasındaki T.C numarası yazılarak avalimdir kelimesi kullanılarak yapılan takipte imzanın ve yazının kendisine ait olmadığı ve çekten kaynaklı davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle menfi tespit davası açmıştır.
Davaya ve takibe konu çek incelendiğinde; …Bankası A.Ş.’ye ait 30/10/2018 keşide tarihli keşidecisi … Ltd. Şti. lehtarı … Ltd. Şti., birinci ciranta olan … Ltd. Şti.’den sonra imzası ve T.C.’si bulunan avalisti, hamili … A.Ş. Olan 75.520,00 TL bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması” “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. “Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Somut olayda davacının imza itirazına binaen davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan gerekli evraklar celp edilmiş ve davaya konu çekin arkasındaki “avalimdir” ibaresinin altında bulunan imza yönünden inceleme yaptırılmış, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan 09/03/2023 tarihli ek rapora göre; dava konusu çekteki imzanın davacının elinin ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda çekte sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceğinden, ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olacağı açık olup, davalı tarafça, senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu kanıtlanamamıştır. Sonuç itibariyle kambiyo senetlerinin üzerindeki imzanın sahteliğinin mutlak defi olması ve davacı kendi imzasının sahteliğine dayandığından mutlak defi niteliğindeki iddiasını herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davaya konu çek arkasındaki avalimdir ibaresinin altındaki imzanın davacı …’e ait olmadığına dair bilirkişi tespiti karşısında, davacının davalıya davaya ve takibe konu çekten dolayı borçlu kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır. Her ne kadar takipte borçlu olarak gözüken ve çekteki birinci ciranta olan … Ltd. Şti.’nin şirket yetkilisi davacı ise de davacı şirket namına eldeki davayı açmamış yalnızca avalimdir ibaresinin kendisine ait olmadığı ve imzanın sahteliğine dayanarak kendi nam ve hesabına menfi tespit davası açtığı dikkate alınarak şirket adına talep bulunmadığından bu konuda mahkememizce bir değerlendirme yapılmamıştır. Belirtilen bu sebeplerle davanın kabulüne; davacı …’in …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasından ve icra takibine konu olan …Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait 30/10/2018 tarihli, keşidecisi … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan, 75.520,00-TL bedelli çekten dolayı davalı …’ne borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; davacı …’in …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasından ve icra takibine konu olan …Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait 30/10/2018 tarihli, keşidecisi … Limited Şirketi olan, 75.520,00-TL bedelli çekten dolayı davalı …’ne borçlu olmadığının tespitine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.158,77-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.289,70-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 3.869,07-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 1.289,70-TL peşin harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 568,40-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.917,4‬0‬-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 12.083,20-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.