Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/376 E. 2022/797 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/376 Esas
KARAR NO:2022/797

DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:26/02/2013
KARAR TARİHİ:06/12/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı şirket ile davalı arasında … 3. Noterliğinin 23/07/2010 tarih ve … yevmiye numaralı … numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında 15/07/2012 tarihli 2 adet proforma ile düzenlenen malları ekipman e aksesurların kiralandığını, kiralanan mallardan … marka … model … seri numaralı 6 adet dizüstü bilgisayar yazılı paketleri ile birlikte işyerinden çalındığını, yaşanan hırsızlık olayı davalı … şirketine bildirildiğini, sigorta eksperi tarafından toplam 3.257,04 TL tazminat miktarı tespit edildiğini, davalı …Ş. tarafından söz konusu tazminata ilişkin müvekkilince fatura kesilmesi halinde ödeneceğinin bildirildiğini, fakat belirlenen bedel çok düşük olduğundan müvekkilince kabul edilmediğini, dizüstü bilgisayarların değerinin işlemci ve yazılım paketleri dahil edilmeden her biri için 542,84 TL olarak eksik tespit edildiğini, Finansal kiralama sözleşmesinde dizüstü bilgisayarların değerinin işlemci ve yazılım paketleri dahil olmak üzere her biri için 1.589,00 olarak belirlendiğini ve bu bedelin tümünün sigorta kapsamsında bulunduğunu, sözleşmelere aykırı şekilde hasar tespitinin yapılarak işlemci ve yazılım paketlerinin risk dışında bırakıldığını, programların bilgisayardan ayrı bir şekilde değerlendirilemeyeceğini, hasar ekser raporuna ilişkin itiraz edilerek yeniden tespit yapılmasına ilişkin hem davalıya ham da sigorta şirketine ihtarname çekildiğini fakat taleplerinin kabul edilmediğini, ayrıca davalı şirkete, sözleşme tarihi esas alınarak zayii olmayan diğer mal, ekipman ve yazılım paketleri için ödemelerin uyarlanması talep edilmesine rağmen bu taleplerinin de reddedildiğini, müvekkilinin kira ödemelerini aksetmeden yerine getirdiğini, fakat kısmi fiili imkansızlık ve öngörülmesi beklenemeyen olağanüstü durumdan dolayı sözleşmenin uygulanamaz duruma düşmesi nedeniyle, zayii olmayan diğer mal, ekipman ve yazılım paketleri için kiralama bedellerinin uyarlanmasını, hırsızlık sonucu zayi olan mallar, ekipmanlar ve yazılım paketleri yönünden borçlu bulunmadığının tespiti ile bu mallara ilişkin davalıya fazla yapılan ödemelerin ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesini, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının da davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 15/11/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile çalınan bilgisayarların programları ile birlikte toplam değerlerinin 9.300,00 TL olduğunu belirterek bu miktar üzerinden davayı ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalı davacının kendisine vermiş olduğu bir borcun geri ödemesini yapmamak için tüm bunları gerçeğe aykırı olarak ortaya koyduğunu, davacı ile davalı arasında işbu davadan çok öncesine dayanan bir para alış-verişi olduğunu, banka hesap dökümleri ve cep telefonu mesajlaşmalarının bunun delili olduğunu, ancak davacı tarafından sanki bir defaya mahsus para alış-verişi olduğu onda da problem çıkmış gibi anlatıldığı, ayrıca çekin keşide ve teslim edildiği gün bankaya davacı ile birlikte gidildiği, o gün davalının yanında tüm bu olaylara tanık olan bir tanıdığı da olduğu, davaya konu çekin keşide ve teslim edilmesinden çok sonra davalı ile davacı arasında ödeme konusunda çok sayıda mesajlaşmalar olduğu, davacının dava dilekçesinde aralarında ticari ilişki olmadığını baştan söylemekte sonunda da davalı ile davacı aralarında kendi dosyası için arşivden evrak işi için olduğunu ikrar ettiğini, kendi cümleleri ile çelişkili ifadesi, zımni olarak ikrarının mevcut olduğunu, bunun bile aralarında bir ticari ilişkinin olduğunun kanıtı olduğunu, davalının aleyhine, bir hakkın kullanımının suistimali niteliğindeki işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin 2014/439 esas 2016/488 karar sayılı 15/11/2016 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.257,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, mahkememiz kararına karşı davacı ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 44.Hukuk Dairesinin 2020/1158 esas 2022/760 karar sayılı 24/05/2022 tarihli kesin kararı ile;
“Somut davada, Mahkemece verilen kararın gerekçesinde, ”Mahkememizce önceki bilirkişi raporlarını da değerlendiren ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen son bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” şeklinde değerlendirme yapılarak yukarıda açıklanan ilkelere aykırı davranıldığı, davacının hangi talebinin hangi sebeplerle kabul edildiği, hangi sebeplerle reddedildiği, hangi bilirkişi raporunun hangisine hangi sebeple üstün tutulduğu hususunda kararın bir gerekçe içermediği, yalnızca son bilirkişi raporuna atıfta bulunularak hüküm kurulduğu, konusuz kalan talep yönünden bir karar verilmediği, kararın bu haliyle denetiminin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” şeklinde mahkememiz kararı kaldırılmış ve dava mahkememizin 2021/359 esas sırasına kaydedilmiştir.
Finansal kiralama sözleşmesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ceza dosyası, noter ihtarnameleri ve bildirilen diğer deliller toplanmış, İddia ve savunmanın değerlendirilmesi açısından dava dosyası bilirkişiler … ile …’e tevdii edilmiştir. Mahkememize sunulan 26/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında … 3. Noterliğinden 23/07/2010 tarih, … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu olan malların davalı şirketçe dava dışı … Sigorta A.Ş. ye uyuşmazlık tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 3226 sayılı finansal kiralama kanunun 17. maddesi doğrultusunda sigortasının yaptırıldığı, finansal kiralama sözleşmesi ve sigorta sözleşmesine konu malların çalındığı anlaşılan bir kısım malların ödenen tazminat bedellerinin düşük tutulduğu hususundaki davacının talebi ve uğradığını iddia ettiği zarara yönelik husumetin dava dışı sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiği, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir borç alacak ilişkisinin bulunmadığını sadece dava dışı sigorta şirketi tarafından tazminat bedeli olarak ödenen 3.257,00 TL’nin varsa davacının sözleşmeye ilişkin borcundan tenzil edilmesi, sözleşme kapsamında davacının borcunun kalmamış olması halinde isi bu bedelin davalı tarafça davalıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar neticesinde mahkememizce alınan 06/11/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı taraf davalıdan finansal kiralama yoluyla aldığı bilgisayarların fatura değerleri içinde …yazılımınında bulunduğu, dava dışı sigorta şirketince düzenlenen sigorta pilçesindeki bilgisayarların yazılı paketi ile birlikte sigortalandığını, dava konusu çalınan 6 adet bilgisayara ilişkin hasar bedelinin dava dışı sigorta şirketinden tahsil edilmiş bulunduğu, bu bedel içinde yazılım değerinin olmadığı, hırsızlık sigortası genel şartları gereğince sadece bilgisayarların sigortasının yapılabileceği, bilgisayarlardaki yazılımın ayrıca belirtilip poliçeye özel şart konulması halinde sigorta teminatı kapsamında bulunduğu, bu konuda gerekli bilgilendirilmenin sigortacılık kanununun 11/4 maddesi ile TTK.’nın 1423. maddeleri kapsamında yasal zorunluluk olduğu, yazılı programının bilgisayardan çalınmış olması halinde ve yeniden satın almak zorunda bulunduğunun tespiti halinde bu değerden sigortacının sorumluğu bulunduğu ve poliçe teminatı kapsamında olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili 30/03/2015 tarihli beyan dilekçesinde davacının elinde bulunan dava konusu finansal kiralama sözleşmesine konu malların 3. Kişiler tarafından haczedilmesi nedeniyle, müvekkilince bu malların haczedilemeyeceğine ilişkin İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesine dava açılarak, alınan ihtiyati tedbir kararı ile, haczedilen ve muhafaza altına alınan malların depodan alınarak davacıya tesliminin sağlandığını, daha sonra ve davanın kabul edildiğini, tüm bu işlemlere ilişkin masrafların sigortadan gelen bedelden tahsil edildiğini, kalanının ise davacının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borcundan mahsup edildiğini, dolayısıyla davacının, sigortadan gelen bedelin davacının borçlarından mahsup edilmediğine ilişkin beyanını kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişi heyetine bilgisayar yüksek mühendisi de dahil edilerek rapor alınmıştır.
05/05/2015 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu bilgisayarların fatura değerleri içinde …yazılımın bulunduğu, win office ve diğer özel yazılımların olmadığı, dava dışı sigorta şirketi tarafından sigortalanan bilgisayarların …yazılım paketi ile birlikte sigortalandığı, çalınan 6 adet bilgisayara ilişkin hasar bedelinin içerisinde …yazılı paketi değerinin de bulunduğu, bilgisayarlardaki diğer özel yazılımın ayrıca belirtilip poliçeye özel şart olarak konulması halinde sigorta teminatı kapsamında bulunduğu, ancak bu konuda sigortalıya gerekli bilgilendirmenin yapılmasının Sigortacılık Kanununun 11/4 maddesi ile TTK’nın 1423 maddesi gereğince kanuni şart olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların yeniden itiraz etmeleri üzerine bu kez mahkememizce tüm itirazların ve önceki raporların değerlendirilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 15/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; davacının finansal kiralama sözleşmesi kapsamında tüm kira bedellerini ödediği konusunda taraflar arsında bir uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin 24 maddesi gereğince davacının çalınmadan itibaren kira bedellerinden sorumlu olmadığın yönündeki iddiasının hükme aykırılık teşkil ettiğini, davalının kiralama bedellerinden söz konusu sigorta tazminat tutarını mahsup ettiği yönünde bir delil tespit edilemediği, davalının finansal kiralama konusu malların haksız haczi nedeniyle yapmış olduğu masrafları tazminattan mahsup ettiği yönündeki iddiasının sözleşmenin 55. maddesine aykırı olduğu, dava konusu bilgisayarların sigorta poliçesi kapsamında …isimli bilgisayar programının da bulunduğu, ancak parekende lisans olduğu taktirde çalınan bilgisayarla birlikte … yazılımının yeniden alınabileceği, OEM lisans olduğu taktirde yazılımın geri alınmasının mümkün olmadığı, bu konuda dosyalardaki verilerden bir sonuca varılamadığı, açıklanan nedenlerle davacının sigorta tazminat miktarı olan 3.257,00 TL talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava; Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malların kısmın çalınması üzerine, kiracının, çalınan malların kalan bedellerine ilişkin borçlu olmadığının tespiti, fazla ödemelerin iadesi ve kalan mallar için sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, istinaf ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı arasında … 3. Noterliğinin 23/07/2010 tarih ve … yevmiye numaralı … numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında 15/07/2012 tarihli 2 adet proforma ile düzenlenen malları ekipman e aksesurların kiralandığı, kiralanan mallardan … marka … model … seri numaralı 6 adet dizüstü bilgisayar yazılı paketleri ile birlikte işyerinden çalındığı, yaşanan hırsızlık olayı davalı … şirketine bildirildiği, sigorta eksperi tarafından toplam 3.257,04 TL tazminat miktarı tespit edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının kira ödemelerini aksetmeden yerine getirdiği ancak kısmi fiili imkansızlık ve öngörülmesi beklenemeyen olağanüstü durumdan dolayı sözleşmenin uygulanamaz duruma düştüğü belirtilerek, kiracının, çalınan malların kalan bedellerine ilişkin borçlu olmadığının tespiti, fazla ödemelerin iadesi ve kalan mallar için sözleşmenin uyarlanması noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 24 maddesinde, “(24/3) Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malm her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya ait olduğu, (24/4) Kiralama konusu malın sigarta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir. Sigorta primleri kiracı tarafından ödenir, (24/5) Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya aittir. Bu sorumluluk ödenen sigorta miktarımın karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır ve aşan kısım kiracı tarafından karşılanmak zorundadır.” denildiği, ayrıca taraflar arasında imzalanan 23.07.2010 tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 3.10 KİRALANANIN HASAR VE ZİYAL başlıklı 24. Maddesinde “Kiracı iş bu sözleşmenin kiralanmasından sonra kiralananın her türlü hasar ve ziyaı nedeniyle kiralayanın uğrayacağı zararları tazmin etmeyi, hasar ve ziyaı vuku bulduğu durumlarda dahi kira bedellerini ödeme planına uygun olarak ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. ” denildiği, söz konusu hüküm gereğince, davacının çalınmadan itibaren kira bedellerinden sorumlu olduğu yine sözleşmenin 5.1 SİGORTA ETTİRME başlıklı 34. Maddesinde ise “Kiralayan, kiralananı lehdar ve sigortalı sıfatıyla kendisinin seçeceği sigortacıya, kapsam ve şartlarını kendisi tayin ederek sözleşme süresi içinde sigorta ettirip, sigorta poliçesinin bir örneğini kiracıya gönderecektir. Kiracının teminat altına alınacak risklerin arttırılmasına ilişkin talepleri olduğu takdirde bu taleplere uygun zeyvilname sağlanacaktır. ” denildiği, dolayısıyla gerek 6361 sayılı Kanunun gerekse taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca davacının (kiracının) malın ziyar halinde sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Finansal Kiralama Kanununun 24/5. Maddesi uyarınca davanın sorumluluğu sigorta tarafından karşılanmayan miktarla sınırlı olacağından davacı buna ilişkin olarak sigorta tarafından karşılanmış olan zarar bedeli olan 3.257,04-TL yi davalıdan talep edebilecektir. Buna ilişkin olarak davalı tarafça bu bedelin mülkiyeti davacıya ait olan makinelerin haczedilmiş olması nedeniyle davalı tarafından açılan davalar ve yedieminde olan makineler için yatırılan teminatlar gibi masraflara mahsup edildiği beyan ve iddia edilmiş ise de bu konuda cevap dilekçesinde bir beyan ve mahsup talebi bulunmadığından bu talep mahkemece kabul edilmemiştir.
Çalınan malların sigorta poliçesi kapsamında olup olmadıkları hususunda ise; sigortacılık uygulama ve teamüllerine göre; bilgisayar ile bilgisayara yüklenerek kullanılan programlar arasında sıkı sıkıya bir bağ bulunmadığı, yani o program olmadan bilgisayar çalışamayacak ise program ile bilgisayar arasında birbirine bağlılığın söz konusu olmayacağından sadece bilgisayar makinesinin sigortalanması söz konusudur. Bunun tek istisnasının sigorta poliçesine özel şart olarak kullanılan programların da risk içerisine dahil edilmesidir. Somut olayda malların kiralanırken düzenlenen faturada bilgisayar içerisinde yer alan … programının yer aldığı, ancak diğer başka ofis programlarının yer almadığı, bu nedenle sigorta poliçesinde özel şartlar içerisinde bilgisayarlarda kullanılan programlara ilişkin bir ibare veya şartın olmasa bile ekindeki faturada yer alması nedeniyle sigorta kapsamında olduğunun kabulünün gerektiği, ancak hasar değerinin tespiti için düzenlenen ekspertiz raporunda söz konusu … programının tespit edilen hasar tutarı içinde yer almadığı tespit edilmiş ise de bunun sigortadan talep edilebileceği, bu konuda davacıya yapılmış bir sigorta ödemesi bulunmadığından buna 6 adet bilgisar için talep edilen 6.042,96-TL yönünden davanın haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacının bilgisayarlara ilişkin sigorta tazminat tutarı olan 3.257-TL yönünden davalıya karşı sorunlu olmadığı ve buna göre davalıya ödenmiş olan bu miktarı talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, 3.257,04-TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, alınmış olan mallarla ilgili olarak davacının kira bedelinden sorumluluğu devam ettiğinden, çalınmayan mallara ilişkin bedelin uyarlanması talebi, çalınan mallara ilişkin olarak kira bedellerinden sorumlu olunmadığının tespiti ilişkin olan diğer talepler yönünden davanın reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 3.257,04-TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Diğer talepler yönünden davanın reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.257,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red olunan dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan ‭6.042,96‬-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 222,48-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 182,95TL (dava açılırken 24,30TL+ ıslah ile 103,00TL + tamamlama ile 55,65TL)’nin mahsubu ile bakiye 39,54-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(Mahkememizin bozma öncesi 2014/439 esas 2018/473 harç tahsil nolu 31/10/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile 39,54TL harcın davalıdan tahsil edilmiş olması halinde, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla)
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam ‭2.790,55‬-TL’nin davanın kabul ve red oranına göre (0,35) hesaplanan 976,69TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 182,95TL (dava açılırken 24,30TL+ ıslah ile 103,00TL + tamamlama ile 55,65TL) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 71,25TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 46,31TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır