Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/369 E. 2023/129 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/369
KARAR NO :2023/129

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2022
KARAR TARİHİ:20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … İnşaat’a ait ofis projesi için, davacı tarafından konsept proje ve iç mimari proje hizmeti verilmesi yönünde teklif çalışması yapıldığını, teklifin … İnşaat tarafından kabulü üzerine de iç mimarlık hizmeti sözleşmesinin kurulduğunu, proje teklif çalışmasında ödeme şartlarının düzenlendiğini, buna göre karşılıklı anlaşma sağlandıktan sonra Faz 1 bedeli olan 70.000 TL+KDV kesilen fatura karşılığında ilgili davacı hesabına ödenmesi, Faz II’nin eksiksiz tamamlanmasının ve müşteri onayının akabinde, bedeli 30.000 TL + KDV kesilen fatura karşılığında ilgili davacı hesabına ödenmesi ve mesleki kontrolörlük hizmet bedeli olan 15.000 TL+KDV tutarındaki faturanın her ayın 1 ile 5 arasında düzenleneceği, ilgili faturalara ilişkin ödemenin her ayın 15’ine kadar ilgili davacı hesabına ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacı şirketin teklifi ile üstlendiği tüm işleri yapmış olup, bu hususun mail yazışmaları ile de sabit olduğunu, davacı şirketin sözleşme kapsamında bitirdiği işler için 14/04/2021 tarihli 118.000 TL bedelli e-fatura düzenleyerek davalı şirkete e-tebliğ ile gönderdiğini, ancak davalı şirketin faturanın 82.600 TL’lik kısmını ödediğini, bakiye 35.400 TL’lik kısmının ise ödenmediğini, davalı şirketin faturanın tamamını ödemediği gibi TTK m.21/f.2 kapsamında itiraz da etmemiş olup fatura içeriğini kabul ettiğini, ödenmeyen bakiye 35.400 TL için TTK m.1530/4-a uyarınca 17/05/2022 tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi de eklenmek suretiyle ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibinde ticari faiz talep edilmiş olup faiz başlangıç tarihi olarak da faturanın teslim alınma tarihini takip eden 30 günün sonu olan 14/05/2021 günü bitimi hafta sonuna geldiği için insiyatifle tarihe 2 gün eklenerek faiz başlangıç tarihi 17/05/2021 olarak belirlendiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebli olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiş, davalı vekili 21/07/2022 tarihli dilekçesinde özetle; taraflar arasında, … B Blok 10. Katta yer alan ofis yerleşiminin
bir kısmı için yapılan görüşme sonrası 15.02.2021 tarihinde davacı tarafından verilen revize teklif kabul edilerek ilgili firmanın teklif şartları doğrultusunda çalışmasının başladığını, konsept çalışması ve projeleri Faz1, bunu takiben de onay sonrasında uygulama projelerinin yapılması Faz2 şeklinde süreler üzerinden bir anlaşma yapıldığını, Faz1 bedeli olan 70.000,00 TL + KDV ‘nin davacı hesabına çalışma devam ederken 25.02.2021 tarihinde gönderildiğini, keklif ve anlaşmaya göre; konsept proje hazırlanmasının 15 gün, onayı takiben uygulama projelerinin de hazırlanarak tesliminin yine ilave 15 gün olduğunu, buna göre 15 gün sonunda (15.02.2021) tarihinde verilmesi gereken konsept projenin ilk olarak 05.03.2021 tarihinde sunulduğunu, karşılıklı görüşmeler, düzeltmeler ve ölçü hataları sonrasında 12.03.2021 tarihinde tekrardan davalıya sunulduğunu, toplam tadilat süresinin kısıtlı olması ve davacı tarafından yapılması planlanan konsept projenin tadilat yapılan ofisin sadece bir kısmını kapsıyor olması ancak diğer kısımla da bağlantılı ve birbirini tamamlayacak şekilde imalatlar olması sebebiyle buradaki gecikmelerin katın tamamını olumsuz etkilediğini, davacı tarafından ancak 29.03.2021/31.03.2021 tarihlerinde notlara göre yenilenmiş çizimlerin davalıya sunulduğunu, 14.04.2021 tarihinde işlerin tamamlandığı düşüncesiyle davacı tarafından teklifin tamamı üzerinden fatura düzenlendiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin taraflarca belirlenen süre içinde bitirilmediğini ve yapılan işin objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımadığını, bu durumun davalının hem maddi hem de
ekonomik zarara uğramasına sebep olduğunu, hizmetin ayıplı ifa edilmesi sebebiyle hizmetteki ayıp oranında taraflarca kararlaştırılan bedelde indirim yapılması gerektiğini, hizmette gecikmenin de bir hizmet ayıbı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, mail yazışmaları, fatura, proje teklifi celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 14/04/2021 tarih 118.000 TL bedelli fatura dayanak gösterilerek 35.400 TL asıl alacak, 5.186 TL faiz olmak üzere toplam 40.586 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mimar, mali müşavir ve nitelikle hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 20/01/2023 tarihli raporda; sürelerin; Faz 1 için 15 iş günü , akabinde + Faz 2 için 15 iş günü şeklinde
düzenlendiği, fiili olarak projelendirme sürecinin 16.02.2021 tarihinde başlayıp Faz1 ve Faz 2 olarak; e-mail ortamında 26.06.2021 tarihine kadar sürdüğü, Faz 1 çalışması ile Faz 2 çalışmasının iç içe geçmiş olduğu, Faz 1 çalışmalarının tam olarak hangi tarihte bittiği , Faz 2 çalışmalarının ise hangi tarihte başladığı hususlarının tam olarak belirgin olmadığı, bu hususun ispata açık bir durum arz ettiği , her iki faz içinde toplam teşkil eden 30 iş günü ,
davacı şirketin, sözleşme kapsamında bitirdiği işler için düzenlediği fatura tarihi olan 14.04.2021,fiili olarak projelendirme sürecinin başlaması 16.02.2021, son projelerin sunumu, 26.06.2021 tarihi dikkate alındığında; Faz-I ve Faz-II aşamalarının toplam süresinde tamamlanmadığı, sürenin aşıldığı, davacı yanın; süre aşımı hariç, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalı yanın ise; 25.02.2021 tarihinde sadece Faz 1 bedeli olan Kdv dahil 82.600 TL davacı hesabına yatırdığı, Faz 2 bedeli olan Kdv dahil 35.400 TL bedeli davacı hesabına yatırmadığı / ödemediği , projelendirme içeriği yönünden herhangi bir ayıbın tespit edilemediği, davalı tarafça ; iddia olunan, ayıplı İfa , hizmette gecikme ,İşin sahip olması gereken özellikleri taşımadığı ,Kusur olan hususlara, vb. istinaden , davacı yana bildirimlerini içerir yazılı bir ihtarnamenin v.b belgenin, dava dosyası içeriğinde mevcut olmadığı, sürelerdeki aşımın / gecikmenin davalı bilgisi dahilinde olduğu , Faz-1 ve Faz -2 de toplam sürenin aşıldığı tespit edilmiş olup, davacı tarafça ; süre aşımına / gecikmeye sebep olan ( varsa ) 3. şahıslardan ve / veya davalıdan kaynaklı her hangi bir faktörün mevcut olduğuna dair , davalı yana bildirimlerini içerir yazılı bir ihtarnamenin v.b belgenin dosya içeriğinde mevcut olmadığı, gecikmeden sebeple indirim yapılmasının gerektiği, Faz 1– İç Mimari Konsept Proje 70.000 TL, Faz 2 – Mimari Ve İç Mimari Kesin / Uygulama Projesi 30.000 TL, toplam Proje (Faz1+Faz2) bedeli 100.000 TL olup, KDV dahil bedelin 118.000 TL olduğu, toplam Kdv hariç 100.000 TL olan bedelden % 7 oranında 7.000 TL, bedel indiriminin kadri maruf olduğu, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 07.04.2022 takip tarihi ve 27.05.2022 dava tarihi itibari ile 35.400,00 TL asıl alacak ve 5.186,00 TL (hesap edilen 5.694,79 TL.) işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.586,00 TL alacağının olduğu, davacı tarafın davalı taraftan olan 30.000,00 TL+ 5.400,00 TL KDV toplam 35.400,00 TL alacağından 7.000,00 TL düşüldükten sonra, 30.000,00 TL – 7.000,00 TL = 23.000,00 TL + 4.140,00 TL KDV olmak üzere toplam 27.140,00 TL alacak hesaplandığı belirtilmiştir. Dava itirazın iptali davasıdır. Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında her iki tarafında kabulünde olan … İnşaat Ofis Projesi için konsept proje ve iç mimari proje çalışması ve bu projelere ilişkin teklif çalışması bulunmakta olup imza altına alınmış yazılı bir sözleşmenin olmadığı, Teklif çalışmasının üç aşamalı olduğu, 1.aşamanın Faz I-iç mimari konsept proje, iç mimari konsept tasarımına, yine aynı projenin tefris planlarına ve danışmanlık hizmetlerine ilişkin çalışmaları içerdiği, konsept projeler için öngörülen sürenin 15 iş günü olduğu, 2.aşamanın Faz II-mimari ve iç mimari kesin/uygulama projesi, karar verilmiş olan konsept projenin mevcut projeye adapte edilmesini içerdiği, öngörülen sürenin 15 iş günü olduğu, 3.aşamanın Faz III-mesleki kontrolörlük hizmetlerinin işverenin onayını takiben başlayacağı ve kapsayacağı konuların belirtildiği, Faz I için 70.000 TL, Faz II için 30.000 TL olmak üzere özel indirimli toplam poje bedelinin 100.000+ KDV, Faz III için mesleki kontrolörlük aylık 15.000 TL+KDV (talep doğrultusunda) şeklinde kararlaştırıldığı, toplam proje Faz I ve Faz II bedelinin KDV dahil 118.000 TL olduğu, davacının 14/04/2021 tarihinde davalı yana KDV dahil 118.000 TL bedelli fatura düzenlediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın davalı yana verilen hizmet karşılığı düzenlenen 118.000 TL fatura bedelinin ödenmeyen 35.400 TL’lik kısmının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise, verilen hizmetin ayıplı, kusurlu, sahip olması gereken özellikleri taşımadığı ve gecikmeli olduğunu beyanla ayıp oranında taraflarca kararlaştırılan bedelde indirim yapılması gerektiğini iddia ettiği anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK’nun 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de ortaya konulduğu üzere, 16/02/2021 tarihinde davalı tarafından elektronik ortamda gönderilen yerleşme planı ile fiili olarak projelendirme sürecinin başladığı, projelendirme sürecinin Faz I ve Faz II olarak proje/görsel sunumu, sunum üzerinde görüş alışverişi, proje tadilleri, malzeme sunumları, imalat çizimleri vb.hususlarında toplantı ve e-mail ortamında 26/06/2021 tarihine kadar sürdüğü, Faz I ve Faz II çalışmalarının iç içe geçmiş olduğu, Faz I çalışmalarının tam olarak hangi tarihte bittiği, Faz II çalışmalarının ise hangi tarihte başladığı hususlarının tam olarak belirgin olmadığı, davalı tarafça hizmetin ayıplı ifa edildiği, işin sahip olması gereken özellikleri taşımadığı, hizmette gecikme olduğu iddia edilmiş ise de, davacıya yasada belirtilen şekilde bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, noter kanalı ile yapılmış bir durum tespiti, ya da mahkemeden alınan tespit raporu olmadığı, yine hizmette meydana geldiği iddia edilen gecikme nedeniyle davacı tarafça gecikmeye sebep olan faktörlerin mevcut olduğuna ilişkin davalıya bir ihtarname ve bildirim olmadığı, davalı tarafça 25/02/2021 tarihinde sadece Faz I bedeli olan 70.000 TL+KDV olmak üzere 82.600 TL’nin davacı hesabına yatırıldığı, her iki tarafın da uyuşmazlık dönemini içerir delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme neticesinde davaya ve takibe konu faturanın taraf defterlerinde işli olduğu, takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 35.400 TL alacaklı olduğu, her iki faz için toplam 30 iş günü belirlendiği, davacının bitirdiği işleri için düzenlediği fatura tarihinin 14/04/2021 olduğu, fiili olarak projelendirme sürecinin başlaması 16/02/2021 tarihi, son projelerin sunumu ise 26/06/2021 tarihi olup toplam sürenin aşıldığı, teknik bilirkişi tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu belirlendiği üzere davacının süre aşımı hariç üzerine düşen edimlerini yerine getirdiği, projelendirme içeriği yönünden herhangi bir ayıp tespit edilemediği, sürelerdeki aşımın davalı bilgisi dahilinde olduğu, dosya kapsamına sunulan mail yazışmalarının yapılan ofis içi düzeltme/revizyon işlemlerine ilişkin olduğu, ayıp yönünden herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, taraflar arasındaki revizyon işlemleri sebebiyle gecikmeler olmasının tarafların bilgisinde ve işin olağan seyrine uygun olduğunun değerlendirilmiş olup, davacının davalıdan bakiye 35.400 TL alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen yazılı bir sözleşme de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 35.400 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 35.400,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek %15,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (7.080,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 2.418,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 617,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.800,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, red edilen dava değeri üzerinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, posta masrafından oluşan toplam 3.098,00 TL yargılama masrafının davanın kısmen kabul ve reddi oranında yapılan hesaplama sonucunda 2.282,06 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca işbu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 197,72 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.149,13 -TL’sinin davalıdan, 410,87-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.
20/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza