Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/344 E. 2023/321 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/803
KARAR NO : 2023/363

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 12/10/2022 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen ve mahkememiz yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 05/01/1999 yılında kurulduğunu, davacı …ın şirketin %51,28 hissesine sahip ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, diğer %48,72 hisse paya sahip olan ortak …’ın ise davacının kardeşi olduğunu, şirketin temsilinde güncel imza sirkülerine göre, yapılacak işlemlerde davacının ve kardeşinin müşterek imza ile yetkili olduğunu, çift imza şartı bulunduğunu, davacının kardeşi ve şirketin diğer ortağı olan …’ın son zamanlarda agresif davranışlar sergileyerek, davacıya ve şirket çalışanlarına karşı şiddet boyutuna ulaşan söylem ve davranışlarda bulunmaya başladığını, davacı ve kardeşi arasında başlayan uyuşmazlıkların ciddi bir boyut kazandığını, … ve diğer kardeşleri …’ın davacıya tehdit ve hakaret ettiğini, davacının kendisinin ve ailesinin can güvenliğinden endişe ederek savcılığa başvurduğunu ve kardeşleri hakkında uzaklaştırma kararı aldığını, davacının aldığı uzaklaştırma kararı nedeniyle şirkete yaklaşamayan kardeşlerin çocukları, aynı şekilde davacıyı hem şahsi hem de şirket işlerinin ilerleyişini engelleyecek şekilde tehdit ettiklerini, davacı ile kardeşleri arasındaki gerginliğin artık bir arada bulunmalarına imkan vermeyecek boyutlara ulaştığını, diğer ortak tarafından, davacının kararlarının aksi kararlarla bir çok konuda habersiz ve şirket içinde huzursuzluk yaratacak işlemler gerçekleştirildiğini, şirket çalışanlarına kadar ulaşan uyuşmazlıklar olduğunu, tarafların davalı şirket ortağı olmasıyla ve yaşanan uyuşmazlıklar nedeniyle şirket içinde anlaşmazlıklar meydana gelmeye başladığını, bugün gelinen noktada yaşanan anlaşmazlıkların, çatışmaların sonucunda şirket işleyişine ilişkin kararların alınamadığı ve sorumlulukların yerine getirilemediği için şirketin faaliyetinin durma noktasına geldiğini, kardeşler arasında çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle, şirket yönetim kurulu toplanamadığı için, toplansa dahi …’ın çift imza gereği şirket işlemlerine imza atmaktan imtina etmesi nedeniyle karar alınamadığını, bu nedenle de şirketin olağan genel kurul toplantılarının yapılamadığını, şirketin bankalara olan borçlarının ödenemediğini ve bayiliklere ilişkin sorumlulukların yerine getirilemediğini, davacı tarafından; hisselerin tamamının devralınması ya da diğer ortağa devri ile ortaklığın giderilmesi ve bu yolla şirketin faaliyetine devam edebilmesi için tekliflerde bulunmuşsalar da diğer ortağın bu tekliflere cevap vermediğini, davacının şirketin faaliyetine devam etmesi yönündeki çabalarının sonuçsuz kalması nedeniyle işbu davayı ikame ettiklerini, TTK 531 md. Anonim Şirketlerde haklı nedenle fesih hallerinin düzenlendiğini, davacı ve kardeşi olan diğer ortak arasında ortaklığı etkileyen güven ilişkisini ortadan kaldıran uyuşmazlıklar olduğunu, Yönetim kurulu başkanı olan davacıya şiddet ve tehdit ile haklarını kullanmasına ve şirket faaliyetlerine engel olunduğunu, davalı şirket ortakları arasındaki husumetler ve bu husumetler sonucunda şirket faaliyetlerinin durma noktasına gelmesi nedeniyle, bu şartlar altında şirketin devamı mümkün olmadığından TTK Madde 531 uyarınca haklı sebeplerin varlığından dolayı Mahkememizden şirketin feshini ve tasfiyesini talep etme gereği hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve Mahkemenizce re’sen gözetilecek sebeplerle TTK 531 uyarınca şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş, ticaret sicil kayıtları, şirketin aktif ve pasif varlıklarını gösterir belgeler dosya içerisine alınmış olup, mahkememizce davalı şirketin yetkililerinin davacı … ve ihtilaf yaşadığını iddia ettiği … olduğu ve müşterek temsile yetkili oldukları, müşterek yetkililerden …’ın davacı konumunda olduğu bu nedenle davalı şirket ile arasında menfaat çatışmasının bulunduğu anlaşılmakla; açılmış bulunan davada şirketin temsilinin sağlanması hususunda bu davada şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atatması için davacıya yetki ve süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas Sayılı dosyası ile kayyım atanması talepli dava açılmış, 13.02.2023 tarihinde davanın kabulüne, mali müşavir …’un temsil kayyımı olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmış, kayyıma dava dilekçesi tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın feragat beyanları doğrultusunda sonlandırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisi olduğu görülmüştür.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 307 ve 311. Maddeleri uyarınca feragat sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır