Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/338 E. 2023/102 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/338
KARAR NO:2023/102

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2016
KARAR TARİHİ:13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete, siparişi 2016 yılı Şubat ayında verilen … marka araç için 18.03.2016 tarihinde 212.000 TL kapora ödemesi yapılmasına ve anacın Haziran ayına teslim edilecek olmasına rağmen, teslim edilmemesi üzerine Ağustos ayında keşide edilen ihtarname ile araç alımından vazgeçildiği bildirilerek ödenen bedelin iadesinin istendiği ancak davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle bu alacağın tahsili için yapılan takibe haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, araç satım sözleşmesi kapsamında verilen kaporanın iadesi amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2016/981 esas, 2017/970 karar sayılı, 14/07/2017 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 30.030,02 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesinin 2020/709 esas, 2022/465 karar sayılı 14/04/2022 tarihli ilamı ile, “tebliğ işlemi sırasında, tebligatı alan şahsın şirket yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak almaya yetkilendirilmiş, evrak müdürü gibi bir çalışan olup olmadığı tespit ve şerh edilmeden ve yine bu işlerle görevlendirilmiş başka bir çalışan olup olmadığı araştırılmadan doğrudan tebligat yapıldığı, buna göre Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen sıra nazara alındığında dava dilekçesi tebliğinin, anılan düzenlemelere aykırı olup, usulsüz olduğunun kabulü gerekir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27.maddesi hükmüne göre, davanın taraflarını dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm verilemeyeceği aksi durumun, davalının savunma hakkının ihlal edilmesine yol açacağı gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan mahkemenin kabulüne göre de; takip öncesi işlemiş faiz için temerrüt ihtarı tebliğinin usulsüz olup olmadığı, buna göre takip öncesi işlemiş faizin talep edilip edilemeyeceği araştırılmaksızın, takip öncesi faiz alacağının bulunduğunun kabul edilmesi ayrıca icra dosyası borcu ödenirken borcun kapak hesabı yaptırılarak tamamen ödenmemiş olması halinde yapılan ödemenin kısmi ödeme olarak kabulü ile bu ödemenin TBK 100.maddesine göre, önce işlemiş faiz alacağından mahsup edilip, kalan kısmın dava konusu edilebileceği, icra masrafları ve icra vekalet ücretinin mahkemece yapılacak yargılama sonucunda verilecek karara göre, icra dosyasında infaz aşamasında değerlendirilebilecek olup ayrıca dava konusu tutar içerisinde gösterilemeyeceği, bunun dışında yine kabule göre, ödeme süresi içerisinde yatırılan 212.000 TL asıl alacak üzerinden hesaplanan icra vekalet ücretinin A.As.Üc.Tarifesinin 11. maddesi uyarınca 3/4’ünün talep edilebileceği nazara alınmadan, yazılı şekilde tamamının hüküm altına alınması da doğru görülmediğinden” mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğ olunmuş, davalı vekili 31/05/2022 tarihli cevap dilekçesi ile; tarafların 26/02/2016 tarihinde …-… marka AMG GLE 63 S … tip, 5 kapılı, üst sınıf, lüks ve son teknoloji otomobilin siparişi, üretimi ve satışı konusunda anlaştıklarını, davacının hazırda satılan bir araç satın almayıp sipariş üzerine ürettirilerek ithal edilen bir araç sipariş ettiğini, müşterinin istediği özelliklerde ve ithal edilmek üzere ürettirilen aracın, üretim ve ithalatı bir süreye ihtiyaç duymakta olup bu sürenin de kesin ve net olmadığını, ancak tahmini olduğunu, davalı şirketin davalı tarafından verilen peşinata duyulan güvenle ithalat işlemlerine giriştiğini, davacı tarafından satış sözleşmesine istinaden 18/03/2016 tarihinde 212.000 TL peşinatın davalı şirket hesabına gönderildiğini, davacının talebi ile üretimine başlanan aracın üretimi tamamlandıktan ve sonrasında ithalatı henüz tamamlanmadan davacı tarafından peşinatın iadesi için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, davacının satıştan vazgeçtiğinden işbu icra takibi ile muttali olduğunu, icra takibine itiraz edilmekle birlikte aynı gün davacının kapora bedelinin iade edildiğini, her ne kadar davacı tarafından ihtarname keşide edildiği iddia edilmekte ise de ihtarname usulsuz bir şekilde tebliğ edildiği için davalı şirketin ihtarnameye muttali olamadığını, icra takibi ile davalı şirkete ödeme emri gönderilmesi üzerine satış iptali nedeniyle zarar da doğmasına rağmen müşteri memnuniyeti kapsamında 212.000 TL peşinatın 08/09/2016 tarihinde davacıya gönderildiğini, ihtarnamede de dava dilekçesinde de davalı şirketin adresi olarak … Cad. No.40 … adresinin gösterildiğini, davalı şirketin merkez adresinin… Camii Sok. No.42 Beyoğlu olduğunu, davalı şirketin resmi tebliğe elverişli tek adresinin burası olduğunu, bu hususun İTO kayıtları ile sabit olduğunu, davacının da icra takibi başlatırken takip talebinde ve ödeme emrinde şirketin resmi adresi olan bu adresin kullanıldığını ve tebliğ sonrası itiraz edildiğini, BAM kararı ile davacı tarafından davalı şirkete usulünce bir ihtarname keşide edilmediğinin kesinleştiğini, davalı şirket ifada temerrüde düşmediğinden, davacının satış sözleşmesinden vazgeçtiğinden haberi olmadığından, icra takibinin tebliğ edilmesi ile davacının cayma iradesine muttali olup aynı gün ödeme yapıldığından davacının huzurdaki davada menfaatinin bulunmadığını, icra takibi haksız olup davacının satış sözleşmesini usulüne uygun şekilde feshetmediğini, bu nedenlerle davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
SGK’dan davalı şirketin 2016 yılı itibarı ile çalışanlarını gösterir işyeri kayıtları getirtilmiştir.
Dosya yeniden hesap bilirkişisine tevdi olunmuş, düzenlenen 09/01/2023 tarihli raporda;
tebligatın Usulüne uygun yapılmaması İhtimaline göre hesaplamada, davalının icra takip tarihi olan 26.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının icra takip tarihi olan 26.08.2016 tarihinde 212.000,00 TL alacaklı olduğu, davacı yanın takip öncesi faiz talep hakkının bulunmadığı, davalının takip tarihinden sonra 08.09.2016 tarihinde davacı yana ödeme yaptığı, bu ödemenin icra dosyasına bildirilmediği, davalının ödeme tarihi itibariyle …. İcra Müdürlüğünün … takip dosyası kapsamında takip fer’ilerinin toplamı olan 18.867,70 TL’nin davalı yanca yapılan ödemeden mahsubuyla bakiye asıl alacak miktarının 18.867,70 TL olacağı, tebligatın Usulüne uygun yapılmış olması İhtimaline göre hesaplama: davalının ihtarname uyarınca 17.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının icra takip tarihi olan 26.08.2016 tarihinde 212.000,00 TL alacaklı olduğu, davacı yanın takip öncesi faiz talep hakkının bulunduğu ve bu tutarın 548,88 TL olduğu, davalının takip tarihinden sonra, 08.09.2016 tarihinde davacı yana ödeme yaptığı, bu ödemenin icra dosyasına bildirilmediği, davalının ödeme tarihi itibariyle …. İcra Müdürlüğünün … takip dosyası kapsamında takip fer’ilerinin toplamı olan 20.246,54 TL TL’nin davalı yanca yapılan ödemeden mahsubuyla bakiye asıl alacak miktarının 20.246,54 TL olacağı, dosya kapsamına göre davalı şirket tarafından davacı yana dava tarihinden sonra herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosya kapsamında bilgi, belge ve beyan bulunmadığı belirtilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 26 Şubat 2016 tarihli Sipariş belgesine göre davacı tarafından bir adet … –… Tip … … … araç sipariş verildiği, sipariş detayında araçta olması istenilen özelliklerin belirtildiği ve araç bedelinin tescil masrafları hariç 1.060.000,00 TL olduğu, bu haliyle özellikleri belirtilen araç alım-satımı hususunda tarafların anlaşmış olduğu, davacı alacaklı tarafından 18.03.2016 tarihinde 212.000,00 TL’nin davalı-borçlu şirkete havale edildiği, davacının davalıya … 25. Noterliğinin 12.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname göndererek aradan uzun zaman geçmesine rağmen siparişi verilerek kaporası ödenen aracın halen teslim edilmediği ve teslim tarihi konusunda da bilgi verilmediğini belirterek siparişten vazgeçildiğini, bağlanma parası olarak ödenen paranın iadesini ihtar ettiği, işbu ihtarnamenin davalı şirketin … Cad. No: 40 …/İstanbul adresine tebliğe çıkarıldığı, … isimli kişi imzasına 15.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre, 07 Şubat 2008 tarih ve 6994 sayılı nüshasında “BİRLEŞME” ilanında, … … AŞ. (… Cami Sk. No;42 …/İstanbul) ile … Otomotiv Ticaret ve Sanayi AŞ. nin (…, … Mh. … … Sk. No:12 …/İstanbul) TTK.nın 146-151 ve 451. Maddeleri ile Kurumlar Vergi Kanunun 19. Ve 20. Maddeleri ve diğer mevzuat hükümleri ile devir sözleşmesi gereğince şirketlerin birleşmesi işlemi yapıldığı, devir sözleşmesinin Tebligat Adresi kenar başlıklı XII. Maddesinde aynen “iş bu devir sözleşmesi sebebiyle her konuda tebligat adresi, … … AŞ.nin kanuni ikametgahı olan… Cami Sk. No;42 …/İstanbul adresidir.” Şeklinde hüküm bulunduğu, mahkememizce getirtilen davalı şirketin SGK kayıtlarında 2016/1-2022/9 arası kayıtlarda ihtarnamenin tebliğ edildiği yazılı olan … isimli bir çalışanın isminin geçmediği, yine davalı tarafça sunulan davalı şirkette imzaya yetkili kişilerin isimleri arasında bu şahsın isminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK 117.maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olup karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı her zaman borcun aynen ifasını ve gecikme sebebiyle uğradığı zararların tazminini isteme hakkında sahiptir. (TBK m.125/I) diğer yandan alacaklı, bu hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebileceği gibi sözleşmeden dönmeyi de tercih edebilir. (TBK m.125/II) borçluya karşı dava açılması ya da icra takibi yapılması ihtar olarak kabul edilir. Yargıtay uygulamalarına göre dava ya da icra takibi ile borçlunun temerrüde düşürüldüğü durumlarda, faiz davanın açıldığı ya da takibin başlatıldığı tarihten itibaren işletilir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğine dair işlemin usulsüz olduğu, davalının takip tarihi olan 26/08/2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davalı tarafından davacıya haricen takip sonrası 08/09/2016 tarihinde yapılan 212.000 TL ödemenin 6098 Sayılı TBK 100.maddesi uyarınca mahsup edilerek davalının ödeme tarihi itibarı ile 18.867,77 TL bakiye dosya borcunun olduğu tespit edilmekle davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından yapılan itirazların kısmen iptaline, takibin 792,82 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 10,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, ayrıca borçlu tarafından takibin fer’ilerine de itiraz edilmiş olmakla icra dosyasında 14.002,50-TL icra vekalet ücreti(3/4), 1.060,00-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL suret harcı, 6,80-TL vekalet pulu, 12,50-TL tebligat gideri ve 3.752,40-TL tahsil harcı olmak üzere toplam 18.867,70-TL üzerinden itirazın iptali ile bu tutarların İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 Mad uyarınca alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının ….İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile; takibin 792,82-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 10,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, ayrıca icra dosyasında 14.002,50-TL icra vekalet ücreti(3/4), 1.060,00-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL suret harcı, 6,80-TL vekalet pulu, 12,50-TL tebligat gideri ve 3.752,40-TL tahsil harcı olmak üzere toplam 18.867,70-TL üzerinden itirazın iptali ile bu tutarların İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (158,56-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 541,27 TL harçtan mahsubu ile 361,37 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
Ayrıca bu dava nedeniyle yatırılan 179,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, (BAM ilamı öncesi mahkememizce 11/06/2019 tarihinde 2019/258 harç numarası ile davalı şirket adına yazılan 1.510,08 TL
Bakiye karar harcı tahsiline ilişkin harç tahsil müzekkeresinin dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak şartıyla),
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 792,82 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar itibarı ile AAÜT uyarınca 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi, müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.217,50 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 30,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarf edilen 35,63 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 34,73 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza