Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/299 E. 2023/64 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/299
KARAR NO :2023/64

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/04/2022
KARAR TARİHİ:23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan talep üzerine davacı şirket tarafından davalı şirkete muhtelif tarihlerde farklı adetlerde Covid-19 test kitleri satıldığını, yapılan mal satışlarına karşılık olarak davalı şirket adına 29/06/2021 tarihli 11.340,91 TL, 02/07/2021 tarihli 7.128,00 TL ve 29/07/2021 tarihli 6.666,21 TL tutarlı 3 adet fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile toplam 16.370,13 TL tutarlı takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takip dayanağı faturalara davalı tarafça süresi içinde itiraz edilmediğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın %17,25 tutarında ticari temerrüt faizine hükmedilmesine, alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın süresi içinde davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası, faturalar, sevk irsaliyeleri, cari hesap ekstresi, BA-BS formları celp olunmuştur.
…. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 16.370,13 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 24/11/2022 tarihli raporda; inceleme gününde davalı tarafın bulunmadığı ve yerinde inceleme talep etmediği, bu nedenle yapılan tüm tespitlerin davacı kayıt ve belgelerine dayandığı, taraflar arasında olan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya faturalar düzenlendiği, faturalara konu malların davalı tarafa teslim edildiğinin sunulan irsaliyelerden tespit edildiği, düzenlenen faturalar ile ilgili her iki tarafın da Vergi Dairelerine bildirimleri yaptığı ve KDV indirimine konu ettiği, bildirimlerin birebir uyuştukları, bu belgelere göre tarafların faturaları kayıtlarına intikal ettirdiği, davalının fatura içeriğine süresinde itiraz ettiğine dair bir belge bulunmadığı, davacı kayıtlarında takip tarihi ile dava tarihi arasında herhangi bir tahsilata rastlanmadığı, bu nedenle hesaplamaların tamamının takip tarihine kadar yapıldığı, bu çerçevede; davacının davalıdan 22.02.2022 takip tarihi itibarı ile alacağının (talebe istinaden) toplam 16.370,13 TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 15.012,48 TL ya takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun çerçevesinde belirlenen değişken oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve kayıtları dayanıldığından mali yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davalı tarafından defter ve kayıtların incelemeye sunulmadığı, davacı tarafın delil vasfına haiz uyuşmazlık dönemini içerir ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme ile davalı taraf adına düzenlenen faturaların ticari defterlerde kaydının yapıldığı, davaya konu alacağa ilişkin malların sunulan sevk irsaliyeleri ile davalıya teslim edildiği, BA-BS formlarına göre tarafların davacı tarafından davalıya kesilen faturaların bildirimlerini yaptıkları, BA-BS formlarının birbirini doğruladığı, davalı tarafından takip öncesi kısmi ödemeler yapıldığı, TTK 21/2. Maddesi uyarınca davacı tarafça tanzim edilen faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacının defterinde kayıtlı olan faturalar ile davacı ve davalının BA/BS formlarındaki alış ve satış miktarlarının birbirini doğruladığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen yazılı bir sözleşme de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 15.012,48 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 15.012,48-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 15,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (3.002,49-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.025,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 197,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 827,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, red edilen dava değeri üzerinden 1.357,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, posta masrafından oluşan toplam 1.395,00 TL yargılama masrafının davanın kısmen kabul ve reddi oranında yapılan hesaplama sonucunda 1.279,30 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca işbu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 197,72 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.430,62 -TL’sinin davalıdan, 129,38-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.
23/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza