Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/858 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/28
KARAR NO:2022/858

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2020
KARAR TARİHİ:19/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … A.Ş. tarafından … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyalarıyla dava dışı … aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra dosyasındaki borçlunun davacı olmadığını, davalı tarafından … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile 05.02.2020 tarihinde borçlu olmayan ve üçüncü şahıs konumunda bulunan davacının faaliyet gösterdiği … … isimli iş yeri olan … Mah. … Sk. No:2 …/… adresinde haciz işlemi yapıldığını, dava dışı … ile davacıların kardeş olup bunun dışında … Mah. … Sk. No: 2 …/…- …-… … arasında hiçbir ilişki bulunmadığını, davalı yan takip dayanağında borçlu, dava dışı … olmasına ve belirtilen adres davacıların adresi olmasına rağmen davacı iş yerinde 05.02.2020 ve 05.08.2020 tarihlerinde haciz işlemi gerçekleştirdiğini, davacının haciz yapılacağı ve mallarının kaldırılacağı korkusuyla ve haciz sırasında davalının istemiyle borçlunun borcuna istinaden davalıya 10.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davacılar adına haciz sırasında ödeme taahhütnamesi ve ayrıca 75.690 TL tutarlı 05.08.2020 vadeli bir bono düzenlendiğini, bu nedenle davanın kabulü ile haciz tehdidi altında imzalan 05.08.2020 tarihli taahhütname/protokol ile 05.08.2020 vade ve 75.690 TL bononun geçersizliği ile müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespitine, dava açıldıktan sonra 05.08.2020 vade tarihli bonoya ilişkin …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, 15.09.2020 tarihinde haciz sırasında davacının üzerinden haczedilen 450,00 TL’nin ve pos hesabından haczedilen 3.724,47 TL’nin ödeme tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren ve yine haciz tehdidi altında davacı … tarafından davalıya ödenen 10.000 TL’nin ödeme tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı …’ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacılar ve müvekkili şirket yetkilisi ile düzenledikleri 05/08/2020 tarihli protokolün ve bononun usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı 14/08/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine … 2.Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olmuş, Mahkemenin …, 19/03/2021 tarihli yetkisizlik kararı verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması ile … BAM 9.Hukuk Dairesinin 2021/1133 esas, 2021/1288 karar sayılı 12/11/2021 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine dosya mahkememize tevzi olmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas, … 1.İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı, … 1.İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları, davacıların vergi kayıtları, 05/08/2020 tarihli protokol aslı, 05/08/2020 düzenleme, 05/08/2020 vade tarihli 75.690 TL bedelli senet aslı celp olunmuştur.
Dinlenen davacı tanıklarından … “…’yi mahalleden komşum olması nedeniyle tanırım. … Başçı mahallede … işletir. Ben ise çiçekçi olarak çalışırım. Ben haciz günü …’ın dükkanında kalabalığı görünce haciz mahaline gittim. Avukat ve haciz memurları oradaydı. Haciz yapıldı. 75.000,00-TL borç olduğu …’a anlatıldı. Uzunca bir konuşma gerçekleşti. Orada bulunan adını bilmediğim genç bir avukat …’a ya borcu ödeyeceksiniz ya da senet vereceksiniz yoksa malları kaldırırız dedi. …’a bunun üzerine birinci senedin birinci taksidi olmak üzere 10.000,00-TL haciz mahalinde esnaf arkadaşlardan toparlandı ve ödendi. Ben orada başka bir senet ödenip ödenmediğine dikkat etmedim. Ama bir tane senet düzenlendiğini ve orda ödendiğini gördüm. 75.000,00-TL borcun taksitlere bölündüğünü ilk ödemenin 10.000,00-TL’ye isabet ettiğini duydum. Beyan ettiğim gibi 10.000,00-TL orada toplanarak … tarafından Avukata verildi.”; tanık … “Yapılan takibin borçlusu benim fakat benim hiç ilgim olmayan kardeşime ait markette haciz yapılmış kardeşimin bu borçla ilgisi yoktur. Marketle de benim bir ilgim yoktur. Ben kendim dışarıda bekçilik yapmaktayım. haciz günü ben haciz mahalinde değildim” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dava: haciz tehdidi altında imzalandığı iddia edilen taahhütname ve bononun geçersiz olduğu ve bunlardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile haciz tehdidi altında ödendiği belirtilen meblağın istirdadı istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası borçlusunun dava dışı … olduğu, takip tarihinin 12/11/2019 tarihi olduğu, takip konusunun … nolu kredi kartı borcu olduğu, takip öncesi … 1.Noterliğinin 10/10/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin borçluya keşide edildiği, söz konusu dosya kapsamında … 1.İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasıyla dava dışı borçlu …’nın “… Mah…. Cad… Sokak No.2 …/…” adresinde 05/02/2021 tarihinde haciz için gelindiği, işyerindeki menkullerin haczedilerek yediemin olarak iş yerinde bulunan …’ya bırakıldığı, haczedilen menkullere ilişkin … tarafından istihkak iddia edilmesi üzerine ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla takibin devamına karar verilmesi üzerine 05/08/2020 tarihinde aynı adreste ek haciz yapılarak haczedilen menkullerin yediemin olarak haciz mahallinde bulunan …’ye bırakıldığı, yapılan müzakereler sonucunda davacılar tarafından davaya konu 05/08/2020 tarihli protokol ile 05/08/2020 vade tarihli ve 75.690 TL bedelli bononun imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacılar tarafından … 1.İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla 12/08/2020 tarihli açılan davada verilen 28/03/2022 tarih 2022/235 karar sayılı karar dosyası ile yapılan incelemede ” … 1. İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasında 05/08/2020 tarihinde yapılan haczin … Mah. … Cad. … No:2 …/… adresinde davacının huzurunda yapılmış olup, borçlunun haciz mahallinde bulunmadığı emniyet müdürlüğü araştırmasında davacı ve borçlunun işletmelerinin farklı olduğu ,haciz tarihinde borçlunun işletmesinin bulunmadığı , Gelir idaresi cevabi yazısında da bu durumun sabit olduğu mahkememizce itibar edilen tutarlı tanık beyanlarında da davacının ve borçlunun işletmelerinin farklı olduğu isim benzerliği bulunduğu her ne kadar faturaların haczedilen menkul mallara ilişkin olduğu anlaşılamamış ise de davacı ve borçlunun nüfus kaydının dosya kapsamına alındığı, nüfus kayıtları, taraf ve tanık beyanları ile borçlu ve davacının kardeş oldukları tek başına organik bağın istihkak iddiasının reddini gerektirmeyceği tüm dosya kapsamından haczedilen menkullerin davacı 3.kişiye ait olduğunun anlaşıldığı gibi söz konusu menkullerin borçlunun olduğuna dair herhangi bir delil elde edilemediği, alacaklı tarafından 3. şahsın iddiasına karşı sağlam ve inandırıcı deliller ibraz edilemediği” gerekçeleriyle davacının istihkak davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamın alınan 05/08/2020 tarihli protokol aslı incelendiğinde; protokolün ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarına ilişkin düzenlendiği, dosyaların borcunun aşağıda bilgileri yazılı borçlular tarafından kabul ve kefalet edildiği, mezkur dosyaların ödenmesine ilişkin 05/08/2020 tanzim 05/08/2020 ödeme tarihli lehtar alacak … … A.Ş.borçluları … olan 75.690 TL bedelli bir adet bono düzenlendiği, bono vadesinde ve miktarında ödendiğinde dosyaların borcuna mahsup edileceği, aksi halde borçlular, keşideciler ve cirantalar aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takibine geçileceği, taksitlerden herhangi biri vadesinde ödenmezse müteakip taksitlerin de muaccel hale geleceği, tarafların işbu protokol ile alınmış olan bonoların kayıtsız şartsız ödeme taahhüdü içeren bir ödeme aracı olduğunu ve bu protokolün bonoların ödenmesini şarta bağlı kılmadığını, protokol ile kayıtsız şartsız bonolar miktarınca borcun borçlu tarafça kabul edildiğini, protokol içeriğindeki maddelerin ödeme aracı olan bonoların ödenme kayıt şartlarını değil ödeme şeklini oluşturan hükümler olduğunu, sözleşme serbestisi ilkesi doğrultusunda amaçlananın yegane bu olduğunu kabul ve taahhüt ettiklerinin belirtildiği, bono ödeme şeklinin 05/08/2020, 05/09/2020,05/10/2020, 05/11/2020, 05/12/2020, 05/01/2021 tarihlerinde 10.000’er TL, 05/02/2021 tarihinde 15.690 TL olarak kararlaştırıldığı, protokolün …, … ve alacaklı vekili Av…. arasında imzalandığı görülmüştür.
Davacı yan dava konusu protokolün ve kambiyo senedinin haciz baskısı altında verildiğini iddia etmişse de, alınan senet ve protokol haciz zaptından ayrı olarak düzenlenmiş olup, icra kefaleti olarak değerlendirilemeyecektir. Haciz tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olduğu gözetildiğinde, davaya konu 05/08/2020 vade tarihli ve 75.690 TL bedelli bononun hukuka aykırı şekilde alındığı yönündeki davacı iddiası ispatlanamamıştır. Davacı yanca haciz baskısından bahsedilmişse de haciz zaptından bu yönde bir sonuca ulaşılamaması, davacının istihkak iddiasında bulunmuş olduğu ve … 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı kararıyla davacının istihkak davasının kabulüne karar verildiği, tanık anlatımlarının ise yazılı belgenin aksini ispat noktasında tek başına yeterli olmaması, borcun imzası inkar edilmeyen protokol ve kambiyo senedi ile davacı yanca kabul edilmiş olması karşısında davacı yanın menfi tespit ve istirdat talebinin yerinde olmadığı, her ne kadar davalı yanca tazminat talebinde bulunulmuşsa da davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması karşısında İİK’nun 72/4.maddesindeki şartların da oluşmadığı sonucuna varılmış, davanın ve şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. (Emsal için bkz İst.Bam: 2021/1730 Esas 2022/1945).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.292,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.211,90 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 12.110,40 TL vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müşterek ve müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza