Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/237 E. 2023/601 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/237
KARAR NO:2023/601

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/04/2022
KARAR TARİHİ:25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … fuarının yapılacağının bildirilmesi üzerine fuara katılım sağlanması için fuar katılımcı sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında fuar katılım bedeli olan 230.668,88 TL’nin muhataba ödendiğini, ayrıca fuara katılım için elektrik ve su bağlantı bedellerinin de istendiğini ve ödenen miktara ek olarak bu bedellerinde davalıya ödendiğini, pandemi sebebiyle fuarların engellenmesi ile davalının fuarın … tarihleri arasında gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, fuarın açıklanmasına yaklaşık 10 gün kala davalı tarafından fuarın Mayıs 2022’ye ertelendiğinin bildirildiğini, davalının aynı dönemde … tarihlerinde düzenlediği gıda fuarı ile …tarihleri arasında düzenlediği …fuarı ve yine zamanında … gibi düzenlenen sektörel fuarlar dikkate alındığında davalının pandemi nedeniyle erteleme gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğunu, aynı zamanda fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar verecek merciinin …’nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi söz konusu olmadığından fuarın ertelenmesinin kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, fuar kapsamında sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, sergilenmesi için yüksek bütçeli koleksiyonlar ve fuar stantları hazırlandığını, kiralanan alanların ücretinin ödendiğini, seyahat ve konaklama rezervasyonları gerçekleştirildiğini, fuarın kararlaştırılan tarihte gerçekleştirilmemesi sebebiyle davacı şirket nezdinde yüksek boyutlarda maddi zarar ve kâr kaybı meydana geldiğini, bu nedenle doğan ve doğacak doğrudan ve dolaylı tüm zararlardan davalının sorumlu olduğunu, davalı tarafından sözleşmeye uyulmayarak fuarın gerçekleşmemesi sebebiyle sözleşmeden döndüklerine ve ödenen bedellerin iade edilmesine dair ….Noterliğinin 04/02/2022 tarih ve … yevmiye sayıl ihtarının davalıya gönderildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davanın kabulü ile iptal edilen ve gerçekleşmeyen fuar nedeni ile davalıya ödenen 230.668,88 TL fuar katılım bedeli ile ek olarak ödenen elektrik ve su bedellerine karşılık olmak üzere şimdilik 1.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen Covid-19 vakaları ile birlikte başlayan süreçte sokağa çıkma yasakları nedeniyle ülke genelinde tüm toplantı, gösteri, konser vb. organizasyonların yasaklanmasıyla … Fuarının da davalı şirket tarafından yapılamadığını, bu sebeple fuarın … tarihine ertelendiğini, bu tarihte de ülkemizde ve tüm dünyada pandeminin etkilerinin devam etmesi, Amerika, Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerin Türkiye’yi kırmızı listeye alması yani Türkiye’ye seyahat kısıtlaması getirmesi, yine pandemi kaynaklı seyahat prosedürlerinin zorlaşması, aşı zorunluluğunun getirilmesi, karantina süreçleri, bu dönemde bilet fiyatlarının fahiş oranda artması gibi sebeplerden dolayı yurt dışından gelecek birçok katılımcının fuara katılamayacağını bildirmesi üzerine bu durumun fuar katılacak şirketlere bildirildiğini, buna mukabil birçok şirketten, tekstil sektörünün yurt dışına hitap etmesi ve dolayısıyla fuara yurt dışından misafirlerin katılmasının çok önemli olduğu, fuarların yapılış amacın yurt dışından müşteri kazanmak, yurt dışı pazarına açılmak olduğundan yurt dışından misafirlerin gelmemesi halinde fuarın yapılmasının bir anlamı olmayacağının belirtildiğini ve bu nedenle fuarın katılımcısı olan şirketler ve sektör temsilcileri tarafından fuarın ertelenmesinin talep edildiğini, hizmetin ertelenmesinde davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davalı şirketin de söz konusu fuarları yapabilmek için fuar alanını en az 1 yıl önceden kiraladığını, bunun için reklam ajanslarıyla anlaşmalar yapıldığını, personel alımı gerçekleştirildiğini, ses ve görüntü sistemleri için ve temizlik şirketleriyle anlaşmalar yapıldığını, bir fuarın organize edilme bedelinin milyon liraları bulduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığı, TOBB, Belediye ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan prosedür gereği izinler alındığını, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamamasının davalı şirketi de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, her fuarın dinamikleri birbirinden farklı olup söz konusu Gıda Fuarı ve…fuarlarının birkaç yıldır düzenlenen fuarlar olmakla daha çok ulusal nitelikli fuarlar olduğunu, ancak … fuarının 2005 yılından beri toplamda 25 defa düzenlendiğini ve uluslararası bir fuar olduğunu, uluslararası arenada bilinen, değeri milyon dolarları bulan, ülkemize en fazla yabancı misafir ve yatırımcı çeken fuarlardan biri olan … fuarını, diğer fuarlar ile karşılaştırmanın makul olmadığını, Yargıtay kararlarında mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceğinin ifade edildiğini, fuarın ertelenmesi nedeniyle Ticaret Bakanlığı tarafından davalı şirket aleyhine inceleme başlatıldığını ve sonuç olarak davalı şirket lehine sonuç çıktığını, fuarın Mayıs 2022’ye ertelenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, sözleşmeye göre davalı şirketin fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunmakta olup fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, ayrıca fuarın uzak bir tarihe ertelenmesinde davalı şirketin bir kusuru bulunmadığını, bir fuarın tarihinin belirlenebilmesi için fuarın yapılacağı alanın takviminde yer olması; fuarın yapılacağı şehirde, fuarın yapılacağı tarihten bir ay önce ve bir ay sonra aynı sektöre ilişkin başka bir fuarın olmaması gibi değişkenler bulunduğunu, özellikle son iki yılda pandemi sebebiyle tüm fuarların ertelenmesi sebebiyle TOBB Fuar Takviminin sıkışması, fuar alanlarında yer bulunamaması, aynı sektöre ilişkin 1 ay içerisinde aynı fuarın yapılamaması kuralı sebebiyle mecburen fuarın … tarihine ertelendiğini, yine “1 ay” kuralı sebebiyle de, katılımcıların daha fazla mağdur olmaması adına İstanbul içerisinde yakın bir tarihte yapılamayacak olması nedeniyle fuarın Antalya’ya alındığını, ayrıca davalı şirketin, söz konusu … fuarı katılımcılarının tamamına, yaşanan enflasyon sebebiyle ülkemizde maliyetlerin neredeyse 10 katına çıkmasına rağmen hiçbir ek ödeme almaksızın ve tahsis edilen alandan hiçbir kesinti yapmaksızın yeniden katılım imkanı sağladığını, buna bağlı olarak da halihazırda yüzlerce şirketin katılım sağladığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, faizin ödeme tarihinden itibaren istenilmesi mümkün olmayıp davacının, dava konusu sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyuncaya kadar sözleşme ile bağlı olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin yürürlükle olduğu dönem için faiz istenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….Noterliğinin 04/02/2022 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi, sözleşme, ödeme yapıldığına dair çek fotokopileri, dekontlar dosya içerisine alınmıştır.
Dosya, fuar organizasyonundan anlaşan sektör bilirkişisi, mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda; taraflar arasında … fuarına katılım sağlanması için fuar katılımcı sözleşmesi akdedildiği,
pandemi sebebi ile ertelendiği, ilk ertelemenin pandemi koşulları da göz önünde
bulundurulmak sureti ile geçici ifa imkansızlığı çerçevesinde değerlendirilebileceği, daha sonra fuarın … tarihlerinde yapılacağının belirtildiğini ancak 03.09.2021 tarihinde gelen e-posta ile … (…) fuarının tekrar Mayıs 2022’ye ertelendiğini, her ne kadar sözleşmenin 2. maddesinde Davalı şirketin fuarın tarihini değiştirme hakkının bulunduğu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesini isteme hakkı vermediği düzenlenmişse de bu hakkın dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılması gerekeceği, davacının 2020 tarihinde katılım ücretini ödediği göz önünde bulundurulduğunda, sürekli bir şekilde ertelemeyi kabul etmesinin beklenemeyeceği, … tarihlerinde yapılacağı belirtilmiş olan bir fuarın 03.09.2021 tarihinde gelen e-posta ile iptal edilmesinin makul olarak kabul edilmeyebileceği, ancak bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, sözleşmenin 2. Maddesinin genel işlem koşulu olarak değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemenin ücretin iadesine karar vermesi durumunda, davacının davalıya göndermiş olduğu ihtarnamenin 04.02.2022 tarihinde saat 14:24:06 da e- tebliğ yoluyla tebliğ edilmiş olduğu, saat 16:25:08 de okunduğu, verilen 3 günlük sürenin 07.02.2022 tarihinde dolduğu gözetilerek, 07.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek faizi hesaplanması gerekeceği, Mahkemenin ücretin iadesine karar vermesi durumunda davacının cari hesap alacağı olan 191.097,41 TL + 4.932,70 TL = 196.030,11 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 13/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesi ile talep ettikleri 1.000 TL’yi bilirkişi raporu doğrultusunda 196.030,11 TL’ye ıslah ettiklerini beyanla 196.030,11 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 20/03/2023 tarihli dilekçesi ile, fuar katılım bedeli olarak taleplerinin 191.097,41 TL olduğunu, ödenen fuar katılım bedelinin ihtarname tarihine kadar işlemiş faizinin 4.932,70 TL olup taleplerinin 4,922,70 TL olduğunu, raporda elektrik ve su bedelinin ödenmediği belirtildiğinden bu husustaki taleplerinin 10 TL olduğunu beyan etmiştir.
Dosya davalı vekilinin sunmuş olduğu bilirkişi raporuna karşı itirazlarını irdeler şekilde ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 23/05/2023 tarihli ek raporda; davalı tarafından atılan ilk iptal mailinin 08.08.2020 tarihinde olduğu, bu mail ile fuarın … tarihine ertelendiği, daha sonra 03.09.2021 tarihinde gelen mail ile … (…) fuarı tekrar Mayıs 2022 ertelendiği, davalının; … A.Ş.’nin … tarihleri arasında…-…’ını ve … tarihleri arasında … … FUARI (Gıda İşletme Sistemleri, Paketleme Ve … Çözümleri Özel Bölümü) ile aynı tarihlerde … (Gıda Ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı) VE … (Çevre Teknolojileri, Geri Dönüşüm Ve Sıfır Atık Fuarı) adlı fuarlarında düzenlediği, pandeminin bu fuarlar için davalı tarafından geçerli bir erteleme talebi yaratmadığı ve fuarların İstanbul ilinde yapıldığı, internet üzerinden yapılan araştırmada ertelenen fuarın Mayıs 2022 tarihinde yapıldığına dair herhangi bir veriye rastlanmamış olup, … … Fuarı adı altında … tarihleri arasında
davalı … tarafından aynı sektörde başka bir fuar düzenlendiğinin tespit edildiği, (…://…/https://…/docs/…-…) bu durumda fuar tarihinin pandemi ertelemesi ile birlikte 2 kere ertelendiği, davalının pandemi sırasında düzenlediği ve belirtilen fuarların İstanbul’da düzenlenmiş olduğu, … tarihleri arasında davalı tarafından düzenlenen fuarın farklı bir ilde, Antalya’da düzenlendiği, yukarıdaki linkten de anlaşılacağı üzere düzenlenen bu fuarın uluslararası olup olmadığının müphem olduğu, ayrıca 2023 yılı için düzenlenecek olan fuarda da uluslararası ibaresi bulunmadığı, (https://…/) şirketler için fuarlara katılımın öneminin öncelikli olarak kendilerini tanıtmak ve yurtdışı bağlantılarını da kurarak ihracat vasıtası ile pazarlarını çeşitlendirmek olup davalı tarafından fuarın iki kere ertelenmesinin, ekonomik olarak şirketleri zora sokacağı gibi, fuarın yerinin değişmiş olması ve niteliğinin belli olmamasının da katılımın yapılmaması noktasında işletmesel açıdan doğal olduğu, fuar süresine çok yakın bir süre kala fuar iptal edildiği için yapılan tüm hazırlıkların boşa çıkacağı, davalının aynı tarihlerde uluslararası fuar da olmak üzere çeşitli fuarlar düzenlediği, ikinci kere belirlenen
tarihte de fuarın gerçekleşmediği, gerçekleşen fuarın değişik bir ilde yapıldığı ve de uluslararası fuar niteliğini taşımadığı göz önüne alındığında, davacı tarafın ödemelerinin iade edilmesi gerektiği kanaati oluşmuş olup, kök rapordaki kanaatlerinde değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Dava, 21-25 tarihleri arası düzenlenecek … Fuarı için taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesine istinaden davalı tarafça Covid-19 salgını-objektif ifa imkansızlığı gerekçe gösterilerek fuarın ertelenmesi nedeniyle davacı tarafça sözleşmenin feshedilmesi ve fuar katılım bedeli olarak ödenen 230.668,88 TL ve ek ödemelerden kısmi olarak talep edilen 1.000 TL’sinin tahsili istemli alacak davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, TBK 82.madde uyarınca; “sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir.” yine TBK 154.maddesine göre “borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse, alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.” zamanaşımı kesilir. Somut olayda davacının davalı tarafa gönderdiği ihtarname tarihinin 04/02/2022, arabuluculuk tarihinin 15/02/2022, dava tarihinin 06/04/2022 olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında … Fuarına katılım sağlanması için fuar katılımcı sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafından gönderilen 08/08/2020 tarihli mail ile fuarın … tarihine ertelendiği, daha sonra 03/09/2021 tarihinde gönderilen mail ile … Fuarının tekrar Mayıs 2022 tarihine ertelendiği, davacı tarafından 04/02/2022 tarihinde gönderilen ….Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile … tarihleri arasında yapılması kararlaştırılan fuarın sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle gerçekleştirilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönüldüğü belirtilerek ödenen 230.668,88 TL ve elektrik-su bedellerinin ödenmiş olduğu tarihten bugüne işleyecek avans faizi ile birlikte 3 gün içinde ödenmesi, aksi taktirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin e-tebliğ yoluyla 04/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 3 günlük sürenin 07/02/2022 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan mali inceleme neticesinde; tarafların usulüne uygun tutulan delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtlarına göre 29.04.2019 tarihinde davalı tarafından 3 adette 205.158,51 TL tutarlı fatura düzenlendiği, bu üç faturanın her iki firmanın kayıtlarında aynen göründüğü, bu faturalardan sonra davacı kayıtlarında davacının 37.571,47 TL borçlu duruma düştüğü, davalı kayıtlarında bu tutarın 39.569,15 TL olup her iki tarafın kayıtlarında mutabık olduğu, 22.08.2019 tarihinde davacı tarafından davalıya 5 adet çek verildiği, bu çeklerin de her iki firma kayıtlarında aynen bulunmakta olup, davaya konu edilen çekler olduğu, davacının davalıdan 06/04/2022 dava tarihi itibarı ile alacağının 191.097,41 TL olduğu, bu hususta tarafların defterlerinde mutabakat bulunduğu, temerrüt tarihi olan 07/02/2022 tarihi ile dava tarihi arasındaki işlemiş faiz miktarının ise 4.932,70 TL olduğu, davacının ödemiş olduğu çeklerin toplamının 230.668,88 TL olduğu tespit edilmiştir. He ne kadar davalı tarafça, ülkemizde de etkili olan Covıd-19 vakaları nedeniyle ülke genelinde tüm toplantı, gösteri, konser vb.organizasyonların yasaklanmasıyla birlikte … fuarının da yapılamadığı ve mücbir sebep nedeniyle … tarihine ertelendiği, akabinde ise pandeminin
etkilerinin devam etmesiyle birlikte yurtdışından gelecek bir çok katılımcının fuara katılamayacağını bildirmesi, fuarın katılımcısı olan şirketler ve sektör temsilcileri tarafından fuarın ertelenmesinin talep edildiğinden bahisle fuarın Mayıs 2022 tarihine ertelendiği beyan edilmiş ise de, sektör bilirkişisi tarafından yapılan tespitlerle, 08/12/2021 tarihleri arasında davalının; … A.Ş.’nin … tarihleri arasında…-…’ını ve … tarihleri arasında … … FUARI (Gıda İşletme Sistemleri, Paketleme Ve … Çözümleri Özel Bölümü) ile aynı tarihlerde … (Gıda Ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı) VE … (Çevre Teknolojileri, Geri Dönüşüm Ve Sıfır Atık Fuarı) adlı fuarların da düzenlediği, pandeminin bu fuarlar için davalı tarafından geçerli bir erteleme talebi yaratmadığı ve fuarların İstanbul ilinde yapıldığı, fuarın 2022 Mayıs ayında yapıldığına dair bir veriye rastlanmamış olup … tarihleri arasında davalı tarafından aynı sektörde Antalya’da başka bir fuar düzenlendiği tespit edilmekle, sözleşme konusu fuarın COVID-19 pandemisi sebebiyle açıklanan takvimde gerçekleştirilemediğinin tespit edildiği, fuarın ertelenmesinin “sözleşmesel borcun ifasını geçici olarak” imkansız hale getirdiğini, bu durumda “Geçici İfa İmkansızlığı”nın varlığından bahsetmenin mümkün olduğu, geçici ifa imkansızlığı durumunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında ve doktrinde de çoğunluğun görüşüne göre, makul bir süre beklenmesi gerektiği, bu sürenin sonunda ise edimlerin halen ifa edilmemişse sözleşmenin feshi haklı bir neden olarak değerlendirilmesi gerektiği, somut uyuşmazlık bakımından fuar daha sonra düzenlenmiş olsa da yaklaşık 2 yıldır fuarın düzenlenmediğinin tespit edildiği, bu sürenin makul sürenin üzerinde olduğu anlaşılmakla; davalı şirketin Covid 19 Pandemi sebebiyle ertelenen tarihte dava konusu … Fuar Organizasyonunu 2. Kez gerçekleştirmediğinden dolayı katılımcı davacının fuar katılım bedelini geri isteme hakkına sahip olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile, 191.097,41 TL anapara alacağı ve davacı tarafça yapılan ödemenin ödeme tarihi itibarı ile işleyecek avans faiziyle birlikte iadesi talep edilmiş ise de, BK’nun 101/2 maddesi gereğince, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Sebepsiz zenginleşmede gecikme faizinin işlemesi için borçlunun bir ihtar ile ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. (Emsal için bkz Yargıtay 3 .HD’nin 2015/10067 E 2016/7280 K sayılı kararı). Bu nedenle temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizi 4.922,70 TL olmak üzere toplam 196.020,11 TL alacağın anapara tutarına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 191.097,41-TL anapara alacağı ve dava tarihine kadar işlemiş faizi 4.922,70-TL olmak üzere toplam 196.020,11-TL alacağın anapara tutarına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 13.390,13 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL + 3.335,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.415,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.974,43 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.833,00 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.832,80 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.415,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 31.363,22 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve
Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 25/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır