Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2022/194 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/198 Esas
KARAR NO :2022/194

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/03/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı bankadan iskontolu çekler nedeniyle almış olduğu rotatif kredinin karşılığında müşteri çekleri vermiş olduğunu ve takip öncesi ve takip günü bir kısım çeklerin ödendiği diğer çeklerin ise takipten sonra ödendiği gibi günü gelmeyen çeklerin de bulunduğunu, dolayısıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ile takibe konulan senedin davalı bankaya verilen çeklerden ayrı borcu içermediği için takip konusu 5.000.000TL bedelli senedin 2.632.853,20TLlik kısmı için yapılan takipte, takip öncesi davalı bankaya krediyi kullanan davacı şirket tarafından alınan krediye karşılık verilen çeklerin bir kısmının takip günü ve takip sonrası davalı bankaya 1.475.000TL ödemesinin yapılmış olduğunu beyanla, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin takip konusu edilen senede karşılık verilen çekler ve senedin karşılığı çeklerle ödenmiş olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davacı …’nın ise bankadan kredi çekmediği ve krediyi çeken davacı şirket için kefil veya aval veren durumunda olmadığını, ancak senette borçlu olarak gösterildiğini, senetten anlaşılacağı üzere borçlu olarak gösterilmiş ise de nakit olarak davacı şirkete ödeme yapıldığını ve kefil veya aval veren sıfatı bulunmadığı için takip konusu borçtan sorumlu olmayacağın beyanla, davacı …’nın banka hesaplarından tahsil edilen 35.617,23TLnin tahsil tarihi olan 04/01/2022 tarihinden itibaren 385,27TLnin 27/12/2021 tarihinden itibaren %16,75 reeskont avans faizi ile istirdadına, davalı bankanın kötü niyetli olarak senedi icraya koyması nedeniyle %20den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesini, ayrıca takip konusu senedin tahsili halinde icra dosyasına yatırılacak veya yatacak paranın alacaklı tarafa ödenmemesi için teminatsız tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
6100 sayılı HMK.’nun 1. maddesine göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”Aynı yasanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevine ilişkin 2/2 maddesinde; “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça…” ifadesine yer verilerek, HMK’daki göreve ilişkin genel düzenlemelere ancak yine HMK.’ndaki diğer düzenlemelerle veya diğer kanunlardaki göreve ilişkin düzenlemelerle istisnalar getirilebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin çalışmalar 25/11/2021 tarihi itibarıyla tamamlanmış ve buna ilişkin ihtisas kararları 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarih ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;

f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, ……. örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda davanın, davacılardan … San ve Tic Ltd Şti’nin davalı bankadan kullandığı ve diğer davacının kefil olduğu krediler sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadının talep edildiği, her ne kadar davacılar tarafından davalı bankaya verilen senet sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş ise de, davacıların borcunun bulunup bulunmadığının tespiti noktasında taraflar arasındaki kredi ilişkisinin yargılama konusu olduğu ve bu kredi ilişkisi nedeniyle borcunun olup olmadığının tespiti gerektiği ve bu hususta 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 1/f bendinin uygulanması gerektiği, bu kapsamda uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK. kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişkinin ise görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi ve HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6., 7., 8. ve 9. nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi HUKUK MAHKEMELERİ TEVZİ BÜROSUNA GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/03/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI