Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2023/126 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/187
KARAR NO :2023/126

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalıya ait gönderilerin taşınması konusunda mutabakata varıldığını, gönderilerin taşıyıcı davacı şirket tarafından taşındığını ve alıcılarına teslim edildiğini, davalının, davacı şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturalarından 16.148,85 TL tutarındaki kısmını tediye etmediğini, bu nedenle ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibinin dayanağı olan taşıma ücreti faturalarına davalının yasal süresi içerisinde itirazı veya ihtirazı kaydı bulunmadığını, davalının muhtelif zamanlarda yapılan taşımalar sebebiyle tahakkuk eden taşıma ücretinden mahsup edilmek üzere çeşitli tarihlerde davacı şirket banka hesabına ödemeler yapıldığını, Yargıtay emsal içtihatlarına göre yapılan son kısmi ödemenin önceki dönemdeki faturaya konu hizmetin verildiğine ve faturaların davalıya teslimine karine teşkil ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir. Davalı asil duruşmada alınan beyanında, öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, faturaların, sözleşmelerin şirket üzerine kayıtlı olduğunu ancak şahsı adına dava açıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, davayı kabul etmediğini, davacı şirketle olan uyuşmazlığın şahıs şirketi olduğu dönemde yaşandığını, sonradan limited şirkete dönüştüklerini ve iki ay önce şirketin kapatıldığını, 2020 yılının 9.ayında şirket kapatılmış olup faturaların ise sonrasında kesildiğini beyanla ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, cari hesap ekstresi, taşıma ücreti faturaları, BA-BS formları, vergi kayıtları, ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 16.148,85 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya taşıma uzmanı, mali müşavir ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 07/12/2022 tarihli raporda; davacının 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğu, davalı yanın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının incelenen ticari defterlerinde icra takip tarihi itibarı ile davalıdan 16.148,85 TL alacaklı olduğu, davalının ikinci sınıf tüccar olduğu, BA-BS verme zorunluluğu bulunmadığı, bu nedenle ve davalı tarafından ticari defterler incelenmeye sunulmadığı için hangi faturaları kabul edip etmediği tespitinin yapılamadığı, davacı tarafından davalı kargolarının ilgili faturaları ile pandemi dönemini içine alan 28/07/2020 tarihi ile 14/01/2021 tarihler arası ilgili adreslerine taşınarak taşıma faturasının düzenlendiği, davalının icra dosyasına borcu olmadığını ileri sürmesi ve dava safahatında bulunup delillerini bildirmemesi nedeniyle icra takibinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla birlikte konunun hukuki değerlendirmesinin mahkemenin taktirinde olduğu, davacı lehine karar alınması halinde icra takip tarihinden itibaren asıl alacağına yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte yaptırılan mali inceleme neticesinde davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının defter kayıtlarına göre davacı tarafından davalı yana 2020 yılında düzenlenmiş tutarı 17.527,81 TL olan 7 Adet E-Arşiv Faturasının davalı tarafından 01.09.2020 tarihinde 7.478,-TL ve 10.09.2020 tarihinde 10.048 TL olmak üzere, toplam olarak 17.526,-TL’lik kısmının banka ödemesi ile ödenmiş olduğu, bu faturalardan davacının kalan alacağının 1,81 TL kalmış olduğu, toplam tutarı 21.459,62 TL olan 16 Adet E-Arşiv Faturasının 5.312,58 TL kısmı için Emanet virmanı açıklaması ile davalı yan cari hesabına davalı lehine alacak kaydı yapılmış olduğu, davacının kalan alacağının 16.148,85 TL olduğu, davacı yanın BA BS bildirimlerine göre, bildirmekle yükümlü olduğu, ay bazında 5.000,-TL üstü bildirimlerini 19 Adet belge karşılığı KDV Dahil 34.016,20 TL, KDV Hariç 28.826,-TL olarak BS Bildirimlerinde bildirmiş olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça incelemeye ticari defter ve kayıtları ibraz edilmemiş, her ne kadar borcunun olmadığı iddia edilmiş ise de, davalının, davacıdan hizmet almadığına ilişkin bir itirazının bulunmadığı, davacı ticari defterlerinde alacağın belirlendiği ve davalının borçlarının bir kısmını ödemiş olduğu, bakiye borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge veya bilginin dosyaya sunulmadığı, öte yandan her ne kadar davacı tarafından vade farkı adı altında 13/11/2020 tarihli 435,21 TL ve 14/01/2021 tarihli 891,91 TL olmak üzere toplam 1.327,12 TL bedelli faturalar düzenlenmiş ise de, taraflar arsında yazılı bir sözleşme veya cari hesap sözleşmesine ilişkin dosyaya somut her hangi bir belge ibraz edilmediği, vade farkı tahsiline ilişkin olarak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise, vade farkı uygulamasına dair de teamülen her hangi bir işlem yapılmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ve davalının da kabulü ile ödenmiş geçmiş dönemelere dair vade farkı alındığına dair her hangi bir tespit yapılamamış olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 14.821,73 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 14.821,73-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek %16,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (2.964,34-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.012,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 195,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 817,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.280 TL yargılama masrafının (Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 195,05 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 20/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza