Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/185 E. 2022/609 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/185 Esas
KARAR NO:2022/609

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı banka tarafından davacı aleyhine 10.000TL bedelli 15/01/2016 tanzim ve 30/03/2019 vade tarihli senede dayalı alacak nedeniyle ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacıya 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak itirazın süresini geçirmiş olması nedeniyle takibe itiraz edemediği için takibin kesinleştiğini, davacının davalı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı ile … … şirketi arasında akdedilen 15/01/2016 tarihli konut satım sözleşmesi kapsamında … … şirketi tarafından İstanbul ili … ilçesi … mah … Blok 382 ada 43 parselde yer alan 15 kat 299 nolu bağımsız bölümün 268.350TL + KDV bedelle davacıya satılmasının kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında işbu taşınmazın satış bedelinin davacı tarafından büyük bir kısmının peşin olarak, bir kısımının da senede bağlanan taksitli borç olarak … … şirketine ödendiğini ve davacının … … şirketine bu bağımsız bölümün satışına dair herhangi bir borcu kalmadığını, taraflar arasındaki konut satış sözleşmesi uyarınca inşaatın tamamlanarak 28/02/2018 tarihinde davacıya tesliminin kararlaştırılmış olmasına rağmen bugüne kadar tamamlanamadığını, … … şirketine kredi veren … AŞ tarafından verdikleri kredi nedeniyle davacının satın aldığı gayrimenkul üzerine davacıdan habersiz olarak konulmuş bulunan ipoteklerin de fek edilmediğini, bu nedenle davacı tarafından ….Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına kayden … … AŞ, … AŞ ve … AŞ aleyhine tapu üzerindeki tüm takyidatlardan ari olarak tapu iptal ve tescil davası açılmış olup, bu davanın derdest olduğunu, ayrıca … … hakkında iflas davasının mevcut olduğunu, davaya konu bononun … … adına yazıldığını ve satın alınan gayrimenkulün bedelinin takside bağlanan kısmı için verilmiş bir bono olduğunu, bononun altına sonradan eklendiği anlaşılan kaşe ve imzalara göre bu bono lehtarı olan … … şirketi tarafından davalı bankaya tediye amaçlı olarak verilmiş olup kaşenin ayan tarafında bulunan … … adına atılı imzanın kime ait olup olmadığının imza sahibinin imzaya yetkisinin bulunup bulunmadığının da meçhul olduğunu, davalı bankanın bu bono bedellerini kendi namına tahsil yoluna gitmekte olduğunu beyanla, takibe konu bonoya dayanılarak yapılan icra takibini teminat karşılığı durdurulmasına, yapılacak yargılama sonunda davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senetlerin davalı bankaya yasa ve usule uygun şekilde devir ve temlik edildiğini, unsurları tam olan ve davalının alacağının temliki yoluyla edindiği takip konusu senetlerde davalı banka yetkilisinin hamil konumda olup, işbu senetlerin davalıya ödenmediğini, davacının delil olarak ileri sürdüğü belgelerin, senede karşı ancak delil başlangıcı hükmünde olduğunu, ayrıca davacı ile dava dışı … … arasında düzenlenmiş ibranamenin muvazaalı olma ihtimalinin mevcut olduğunu, senedin temelindeki borç ilişkisi ile ilgili defilerin davalı bankaya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davalı bankanın iyi niyetli yetkili hamil olup, bile bile davacının zararına hareket etmiş olmadığını, dolayısıyla davacının, lehdara karşı ileri sürebileceği hususları davalı bankaya karşı ileri süremeyeceğini beyanla, haksız davanın reddine , davacının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … … şirketiyle akdedilen konut satım sözleşmesi, tapu kayıtları celp olunmuştur.
Dava, 15/01/2012 tanzim tarihli 30/03/2019 tarihli keşidecisi … olan 10.000TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Takibe konu edilen bononun 6502 sayılı yasanın 4/5. maddesi ‘Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.’ şeklindeki düzenlemesine göre nama yazılı olarak düzenlendiği ve davalı tarafından alacağın temliki çerçevesinde temlik alındığının beyan edildiği, davacının da tacir olmadığı, tüketici sıfatını haiz olduğu, bu itibarla dava konusu bononun tüketici bonosu olduğunun sabit olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğunun hüküm altına alındığı, davaya konu uyuşmazlıkta davacının tüketici konumunda olduğu, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, davaya bakmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Tüketici Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazılmış, başka mahkeme tarafından mahkememize gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili istinaf dairesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI