Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/180 E. 2022/290 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/180 Esas
KARAR NO:2022/290

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/03/2022
KARAR TARİHİ:21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının alt yüklenici olarak yüklenici yatırımcı davalı şirket ile yapmış olduğu 02/10/2019 tarihli sözleşme ile yatırımcının … ili, … İlçesi, … Mah., 310 Ada, 14/16/2017 ve 18 numaralı parselde 4 adet kayıtlı arsası üzerinde inşa edilecek … Projesinin yapımı tamamlanması ve hataların giderilmesi işlerini taahhüt ettiğini, sözleşmenin 10.1 maddesine göre Alt Yüklenicinin anlaşma bedeli, işlerin işbu Alt – Yüklenici anlaşması ve eklerine uygun olarak tam ve noksansız bir şekilde tamamlanması şartıyla 16.000,00 Euro olduğu, bu fiyata katma değer vergisinin dahil olmadığının kabul edildiğini, davacının sözleşme gereği yüklenmiş olduğu işleri tam ve eksizlik olarak tamamlayarak iş verene teslim ederek yapılan iş bedeli olan 16.000,00 Euro üzerinden 31/12/2019 tarihinde fatura düzenlendiğini, davalının yapılan iş bedeli karşılığı 9.600,00 Euro ödemede bulunduğunu, geri kalan iş bedelini ödemediğini, davacının yapmış olduğu bakiye iş bedelinin ödenmesi için davalıya yapılan iş bedeli, ödenen miktar ve ödenmesi gereken bakiye iş bedelini gösterir hesap pusulasını davalı şirkete gönderdiğini ancak davalının bakiye iş bedelini ödemediğini, davacı şirketin bakiye iş bedeli olan alacağın tahsili için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 6.185,74 Euro alacağın faizi ile birlikte tahsilinin istenildiğini, davalının icra takibine, borca itiraz ettiğini ayrıca icra müdürlüğünün takibe yetkili olmadığını ileri sürdürdüğünü, Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalının ayrıca icra takibinde yetkiye de itiraz etmiş ise de sözleşmenin 47.maddesinde taraflar arasında ihtilafın çözümünde İstanbul Çağlayan adliyesi ve icra dairesinin yetkili olduğu ve ayrıca davalının ikametgahının da Beşiktaş ilçesi olması nedeniyle ileri sürülen yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 6.185,74 Euro alacağın fiili ödeme günündeki TL karşılığının faizi ile birlikte tahsiline ilişkin icra takibine davalı tarafından ileri sürülen itirazın iptali ile icranın devamına, alacak miktarı üzerinden %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından söz konusu işin tam ve eksiksiz olarak yapılmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde ibraz edilen teslim tutanağının altına imza atan kişilerin davalı şirketin çalışanı olmadığı gibi davalı şirketi bu hususta temsil etmeye yetkili kişiler olmadığını, davacının işi tam ve eksiksiz olarak yaptığının ispatının gerektiğini, davacı tarafından dava konusu işin tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden davacının huzurdaki davaya konu ettiği şekilde alacağı olmadığını, davacının takibe konu bedelde alacağı olduğu kabul edilmemekle birlikte hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için böyle bir alacağın varsayımında dahi davacının belirtiği tutarda ve Euro cinsinden bir alacağı olduğundan söz edilemeyeceğini, tarafların her ne kadar sözleşmenin bedelini Euro olarak belirtmişlerse de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğin maddesinin 7. Fıkrasına göre ve aynı maddenin 28.fıkrası gereği sözleşme tarihi itibariyle sözleşmenin akdedildiği günkü kur üzerinden TL’ye dönüşülmüş haliyle sözleşme bedelinin hesaplanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, icra inkar tazminatının reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile davalı taraf arasında akdedilen protokol ile tarafların anlaşmış olduğunu, birbirlerini gayrikabili rücu şekli ile ibra ettiklerini, birbirlerinden ilave hiçbir masraf, borç, ödeme ve sair nam altında hiçbir ödeme talep etmediklerine ilişkin protokolün Mahkememizce tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 18/04/2022 tarihli dilekçesi ile davacının sunmuş olduğu sulh ve ibra protokolü uyarınca tarafların sulh olduklarını, sulh olduklarına dair protokolün tasdik edilmesini, protokolde belirtildiği üzere karşılıklı olarak vekalet ücretine hükmedilmeksizin yargılama masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 313. vd. maddelerinde sulh düzenlenmiştir. Buna göre sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla yapmış oldukları bir sözleşmedir. 6100 sayılı HMK’nın 315. maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü haizdir. Sulh, mahkemenin bir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğu ve HMK 314. maddesi uyarınca sulh hükmün kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlenmiştir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Somut olayda davacı vekilince tarafların sulh olduğuna ilişkin sulh protokolü aslı dosyaya sunulmuş ve taraf vekillerince sulh anlaşması gereği karar verilmesi talep edildiğinden protokol uyarınca karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74. maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil sulh olamaz. Somut olayda taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulhe ilişkin özel yetkinin bulunduğu, davacı ile davalının dava dışında sulh olduklarının anlaşıldığı, sulh anlaşmasına göre karar verilmesi talep edildiğinden, mahkememizce; davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu sulh ve ibra protokolü gereği taraflar arasında davalının 6.185,74 Euro tutarındaki ana para borcunun davacının, … Bankası … Şubesi … banka hesabına (en geç 19.04.2022 tarihine kadar ödenmesi kaydıyla) ödemesi, davacı tarafından davadan feragat edileceği, davalı tarafından en geç 19.04.2022 tarihine kadar yapılacak ödeme neticesinde, …. İcra Müdürlüğü’nün …. Sayılı dosyasının ödeme akabinde takipsiz bırakılacağı, mezkur dosyada davacı tarafından hiçbir işlem yapılmayacağı ve neticeten dosyanın işlemden kaldırılacağı, davalının davacıya olan tüm borcunu ifa etmiş sayılacağı, bu ödeme ile tarafların birbirlerini gayrikabili rücu şekilde ibra ettiklerini, birbirlerinden ilave hiçbir masraf, borç, ödeme ve sair nam altında hiçbir ödeme talep etmeyecekleri hususlarında sulh olduklarının tespitine dair sulh anlaşmasına göre karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması dikkate alınarak davacı vekilinin sunmuş olduğu sulh protokolü uyarınca; taraflar arasında davalının 6.185,74 Euro tutarındaki ana para borcunun davacının, … Bankası … Şubesi … banka hesabına (en geç 19.04.2022 tarihine kadar ödenmesi kaydıyla) ödemesi, davacı tarafından davadan feragat edileceği, davalı tarafından en geç 19.04.2022 tarihine kadar yapılacak ödeme neticesinde, …. İcra Müdürlüğü’nün …. Sayılı dosyasının ödeme akabinde takipsiz bırakılacağı, mezkur dosyada davacı tarafından hiçbir işlem yapılmayacağı ve neticeten dosyanın işlemden kaldırılacağı, davalının davacıya olan tüm borcunu ifa etmiş sayılacağı, bu ödeme ile tarafların birbirlerini gayrikabili rücu şekilde ibra ettiklerini, birbirlerinden ilave hiçbir masraf, borç, ödeme ve sair nam altında hiçbir ödeme talep etmeyecekleri hususlarında SULH OLDUKLARININ TESPİTİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 703,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 622,38-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Talep gibi taraflar adına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır