Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/154 E. 2022/867 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/154
KARAR NO :2022/867

DAVA:İflas
DAVA TARİHİ:12/07/2011
TALEP: YARGILAMANIN YENİLENMESİ
TALEP TARİHİ:01/11/2018
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin … sayılı 12/06/2013 tarihli kararı ile, Davanın 2004 sayılı İİK’nun 177/4. Maddesi uyarınca kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarası ile kayıtlı … … Cad. No:5 … adresinde mukim … … San. A.Ş’nin İflasına, İflasın 12/06/2013 günü saat 10:17 itibariyle açılmasına karar verildiği, davalı … … A.Ş tarafından kararın temyiz edildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/6833 Esas 2013/8217 Karar sayılı kararı ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/4381 Esas 2014/7371 Karar sayılı kararı ile de davalının karar düzeltme talebinin reddine dair karar verilmiş olduğu ve mahkememiz kararının Yargıtay denetimi sonrasında 10.04.2015 itibari ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
İADE-İ MUHAKEME TALEBİ: Yargılamanın yenilenmesini talep eden … … San.A.Şvekili 01/11/2018 tarihli talep dilekçesinde özetle; davacı …’in İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde davalı müvekkili aleyhine 25/08/2011 tarihinde huzurdaki iflas davasını açtığını, bu davanın açılmasından önce 10/08/2011 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezinde açılan davada ise müvekkili şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğunu, iflas erteleme davasında 07/02/2013 tarihinde … … Sanayi AŞ hakkında açılmış bulunan icra takipleri 6183 sayılı Yasanın 1. maddesine göre yapılmış olanlarda dahil olmak üzere, haciz işlemleri baki kalmak kaydıyla HMK 389 ve devam maddeleri ile İİK’nun 179/B maddesi gereğince “Tedbiren Durdurulmasına” yönelik tedbir kararı verildiğini, bu tedbir kararına rağmen İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesince 12/06/2013 tarihinde tedbir kararları hiçe sayılarak iflas kararı verildiğini, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde süre yönünden temyiz isteminin reddedildiğini, mahkemenin kararında hatalı davranarak temyiz için 10 gün değil de 15 gün süre vermesinin “ağır yargılama hatası” olduğunu, yargılama safahatında da Mahkeme’nin yaptığı ve izah edilemeyecek usul hataları bulunduğunu, mahkemenin Gerekçeli Kararı’nda da yer verildiği üzere söz konusu kararı veren hakimden evvel mahkemece “… ATM’nin … esas sayılı dosyasıyla 05/07/2012 tarihinde saat 11:38 itibariyle iflasın açılmasına karar verildiğinden ve aynı şirket hakkında birden fazla iflas kararı verilemeyeceğinden … ATM’nin … esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nin 165. Maddesi uyarınca dosyanın duruşmadan çekilmesine” karar verildiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin isabetli kararı ile 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam eden İflas Erteleme Davası var iken İflas Kararı verilemeyeceği başta olmak üzere sair temyiz itirazları neticesinde bozma kararı verildikten sonra davacı tarafından Yargıtay İlamı’nın sunulması neticesinde (26 ATM’nin bozmaya uyma kararı beklenmeksizin) yeni duruşma günü verildiğini, duruşma gününün ise tebliğ edilmediğini, yapılan duruşmada dosya incelemeye alınarak karar duruşması günü verildiğini ve bu duruşmanın da Müvekkiline tebliğ edilmediğini, davalı şirketin yokluğunda ve dinlenmeksizin “iflas” kararına hükmedildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, dava İİK177/4 maddesi uyarınca açıldığından borçlunun dinlenmesi yasal zorunluluk olmasına rağmen bu hükme uyulmadığını, davaya müdahil olanların müdahilliklerine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı …..AŞ vekiline tebliğ edilen gerekçeli kararın da tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, tebligat mevzuatına aykırı olan tebligatın geçersiz olduğunu, açıklanan nedenlerle kesinleşen mahkeme kararı açık ve ağır yargılama ve hukuk kuralları ihlalleri barındırdığından, yeniden yargılama kararı verilmesini, usule uygun tebligatın dahi bulunmadığı dosyada yeniden adli yargılama hakkının davalı şirkete iadesinin sağlanmasını, 1086 sayılı HUMK nun 445 ve 446 maddeleri gözetilerek yargılamanın yenilenmesi gerektiğini, iflas kararının tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmasını, davalı Şirket aleyhine ….İflas Müdürlüğü … esas sayılı iflas dosyasında yürütülen tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesini talep eden 3. Şahıs …vekili 01/11/2018 tarihli talep dilekçesinde özetle; …’nin, … … San. A.Ş’nin %80 paya sahip çoğunluk hissedarı konumunda olduğunu, davacı …’in İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde davalı müvekkili aleyhine 25/08/2011 tarihinde huzurdaki iflas davasını açtığını, bu davanın açılmasından önce 10/08/2011 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezinde açılan davada ise müvekkili şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğunu, iflas erteleme davasında tedbir kararları verildiğini, bu tedbir kararına rağmen İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesince 12/06/2013 tarihinde iflas kararı verildiğini, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde süre yönünden temyiz isteminin reddedildiğini, mahkemenin kararında hatalı davranarak temyiz için 10 gün değil de 15 gün süre vermesinin “ağır yargılama hatası” olduğunu, davalı şirketin yokluğunda ve dinlenmeksizin “iflas” kararına hükmedildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davacı şirket yetkililerinin usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilmediğini, yönetim kurulu üyelerinin dinlenilmesinin yalnızca usuli bir işlem olmadığını, şirketin son durumu hakkında mahkemenin bilgi sahibi olması gerektiğini, davaya müdahil olanların müdahilliklerine karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, 1086 sayılı HUMK’da dava aleyhine sonuçlanan tarafın yerine geçenlerin de yargılamanın iadesi talebinde bulunabilecekleri hususunun belirtildiğini ve davacı … … NV’ devreden davalıların halefi konumunda olduğu için devralan halef sıfatıyla yargılamanın iadesi talebinde bulunmasının mümkün olduğunu, davalı …..AŞ vekiline tebliğ edilen gerekçeli kararın da tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, açıklanan nedenlerle dosya üzerinden inceleme yapılarak ve duruşmasız olarak yargılamanın yenilenmesi kararının verilmesini, bu süreçte … … San. A.Ş’nin daha fazla zarara uğramaması adına, … Mak. San. A.Ş’ye kayyum atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce verilen 05/11/2018 tarihli ek karar ile, tarafların yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin reddine karar verilmiş, karara karşı her iki taraf vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 06/02/2020 tarihli 2019/156 E. 2020/764 K sayılı ilamı ile; “davalı … … San. A.Ş vekili ve dava dışı 3. kişi … … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına” karar verilmiş, karar düzeltme yoluna başvurulması neticesinde ise Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2021 tarihli 2020/1451 E. 2021/201 K sayılı ilamı ile; Yargılamanın yenilenmesinin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 10. ve HUMK’nın 449. ile HMK’nın 381/1. maddelerinde açıkça düzenlendiği üzere bağımsız bir dava niteliğinde olduğu, bu durumda, mahkememizce verilen kararın da yeni bir karar olduğu, Bölge Adliye Mahkemeleri, 20/07/2016 tarihinde göreve başlamış olup, Mahkememizce verilen nihai nitelikteki kararın, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verildiği, bu nedenlerle 05/11/2018 tarihinde verilen nihai hükmün kanun yolu inceleme görevinin Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan bahisle onama kararının kaldırılarak ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın Mahkememize iadesine karar verilmiştir.
İstanbul BAM 45.Hukuk Dairesinin 2021/442 Esas, 2022/126 Karar sayılı, 09/02/2022 tarihli ilamı ile; yargılamanın iadesi talep edenlerin yargılamanın iadesi talep edilen kararın verildiği dosyaya sunmuş oldukları dilekçe ile bu taleplerini ileri sürdükleri, başvuru harcı ve maktu karar harcı alınması gerekirken harç yatırılmadığı, dava dilekçesi niteliğinde olan yargılamanın iadesi talep dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmediği, taraf teşkilinin sağlanmadığı, ek karar niteliğinde dosya üzerinden karar verildiği, Mahkemece dilekçenin yeni bir esasa kaydedilmesi, başvuru harcı ve davanın niteliği itibariyle maktu harcın alınması, dava açılmasıyla birlikte HMK hükümleri uyarınca yapılması gereken tüm işlemlerin tamamlanması ve sonucunda yeni bir karar numarası üzerinden nihai karar vermesi gerekirken, bu usule uyulmadan verilen ek kararın yasal düzenlemelere aykırı olduğundan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile, BAM ilamı uyarınca taraf teşkili sağlanmış, yargılanmanın yenilenmesini talep eden …vekili tarafından başvuru harcı ve maktu karar harcı yatırılmıştır.
Asıl davada davacı-yargılanmanın yenilenmesi davasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda yargılanmanın yenilenmesine ilişkin şartların gerçekleşmediğini, Yargılanmanın yenilenmesi olağanüstü kanun yolunun şartlarının 6100 Sayılı HMK’da sınırlı bir biçimde sayıldığını, bu şartlardan hiçbiri ve/veya herhangi biri tahakkuk etmediğinden ve/veya ispatlanamadığından yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin reddi gerektiğini, Yargılanmasının yenilenmesini talep eden tarafların dayanaklarının gerekçeli kararda kanun yolu süresinin hatalı gösterilmiş olması olup gerek Yargıtay’ın istikrarlı şekilde belirtmiş olduğu görüşleri ile gerekse de doktrinde hakim olan görüşe göre; Kanun tarafından belirlenen süre içinde ilgili işlemin yapılmaması hâlinde, sürenin kesin ve hak düşürücü olması sebebiyle, artık o işlem yapılamayacak olup somut olayda iflas davasına ilişkin olarak temyiz süresinin İcra İflas Kanunu’nun 164. maddesinde açıkça 10 gün olarak belirtildiğinden bu süre kesin süre olup Yerel Mahkemece verilen süre ile söz konusu kesin süre ve sonuçlarının yani kanun hükmünün hukuken bertaraf edilemeyeceğini, başka bir deyişle bir Mahkeme kararı ile Kanun hükmünün değiştirilemeyeceğini, dolayısı ile kanunda emredici olarak ve tahdidi olarak sayılmış sebepler dışında, yargılamanın iadesi yasa yoluna gidilemeyeceğinden yargılanmanın yenilenmesi başvurularının usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın tetkikinde: yargılamanın yenilenmesinin … ve … Mak. San. A.Ş’nin talep ettiği, … Mak. San. AŞ adına açılan davada vekaletnamenin Tasfiye Halinde … Mak. San. A.Ş yetkilisi …’yi temsilen … olduğu, vekaletname tarihinin 09/03/2018 tarihi olduğu ve vekaletnamenin … … yetkilisi tarafından verildiği görülmüştür.
….İflas Müdürlüğü’nün … iflas, 29/06/2022 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen 27/06/2022 tarihli yazı ile, mahkememiz dosyasına … … San.A.Ş.adına vekalet sunan vekile iflas masası tarafından temsil yetkisinin verilmediği, açılan davaya iflas idaresi olarak muvafakatlerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Dava; Mahkememizin … sayılı dosyasından verilen iflas kararının yargılamanın yenilenmesi suretiyle kaldırılmasına yönelik dava olduğunun tespitine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı müflis … … San. A.Ş vekili ve dava dışı 3. Şahıs …vekili tarafından ayrı ayrı verilen iflas kararının yargılamanın yenilenmesi suretiyle kaldırılması talep edilmiş ise de; HMK 375 maddesi ile (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” denilmektedir.
HMK 376. Maddesinde ise, (1) Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler denilmektedir.
HMK 377. Madde ile de (1) Yargılamanın iadesi süresi;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği,
b) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu,
c) Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı,
ç) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı,
d) Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu,
e) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
(2) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır. ” denilmektedir.
Mahkememizce 12/06/2013 günü saat: 10:17 itibari ile davalının iflasına dair kararın verildiği ve kararın taraflara ayrı ayrı tebliğ edildiği, davalı … … A.Ş tarafından kararın temyiz edildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/6833 Esas 2013/8217 Karar sayılı kararı ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/4381 Esas 2014/7371 Karar sayılı kararı ile de davalının karar düzeltme talebinin reddine dair karar verilmiş olduğu ve mahkememiz kararının Yargıtay denetimi sonrasında 10.04.2015 itibari ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda da detaylı olarak açıklandığı üzere yargılamanın yenilenmesine ilişkin hüküm ve esaslar HMK 375. 376 ve 377. Maddeleri ile tespit edilmiştir. Davalı … … A.Ş vekilinin talep dilekçesi ile kendilerine usulüne uygun bir tebligatın yapılmadığından ağır yargılama ve hukuk kuralları ihlallerini barındırdığından bahisle yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ise de yine aynı talepler hususunda temyiz edilen mahkememiz kararının Yargıtay tetkik ve onayından geçerek kesinleşmiş olduğu, davalı … … A.Ş’nin yargılamanın yenilenmesi taleplerinin HMK 375 ve 377. Maddelerinde belirtilen hususlardan olmadığı bu bağlamda yargılamanın yenilenmesinin talep edilemeyeceği anlaşıldığından davalı … … A.Ş’nin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dava dışı 3. Şahıs …. vekili, iflasa ilişkin özel sürenin uygulanmamış olmasının mahkemenin hatası olduğunu, ağır yargılama hatası olduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı 3. Şahısların yargılamanın yenilenmesine ilişkin talepleri HMK 376. Maddesi ile belirlenmiştir. Dava dışı 3. Şahıs …tarafından yargılamanın yenilenmesine yönelik taleplerin de yine yukarıda belirtildiği üzere temyiz edilen mahkememiz kararının Yargıtay tetkik ve onayından geçerek kesinleşmiş olduğu ve bu belirtilen hususların dışında HMK 376. Maddesinde belirtilen hususlarda bir yargılamanın yenilenmesi talebinin olmadığı, dava dışı 3. Şahıs …vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin HMK 376. Maddesinde belirtilen koşulları taşımadığı anlaşıldığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-… … A.Ş’nin yeniden yargılama talebinin HMK 375 ve 377. Maddelerinde belirtilen koşulları taşımadığı anlaşıldığından kabule şayan bulunmadığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine,
2-Dava dışı 3. Şahıs …’nin yeniden yargılama talebinin HMK 376. Maddesinde belirtilen koşulları taşımadığı anlaşıldığından reddine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00TL maktu ücreti vekalet ile karşı taraf-davacı tarafından yapılan 560,75TL yargılama giderinin yargılanmanın yenilenmesini isteyen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılanmanın yenilenmesini talep eden davalılar tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI