Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/133 E. 2023/325 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/133
KARAR NO : 2023/325

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketlerin ortaklarından birisi olduğunu, davalı şirketlerin davacı ile… ve …’un ortaklığında bulunduğu şirketler olup davacının her iki şirketteki müdürlük görevine 05/11/2021 tarihinde son verildiğini, davacının davalı …Ltd.Şti.’ini 09/12/2020 tarihinde …’den devraldığını, akabinde 12/10/2021 tarihinde davacının bu şirketin 3.325,00 TL sermaye karşılığı olan %33 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile …’e, 3.350,00 TL sermaye karşılığı olan %34 adet payını da …’a devrettiğini, aynı tarihte yeni ortakların müştereken müdür olarak da kabul edildiğini, ortaklık bu şekilde devam ederken ortada geçerli hiçbir sebep bulunmaksızın veya davacının talebi olmaksızın Kartal …Noterliğinin 08/10/2021 tarih ve… sayı ile tasdikli 04/10/2021 tarihli genel kurul kararı ile davacının şirket nezdindeki münferiden temsile yetkili müdürlük görevine son verildiğini, bu tarihten sonra davacının şirkete ilişkin tüm haberleşme kanallarından çıkartılarak ortaklık hakkında kendisine kesinlikle bilgi verilmediğini ve ortaklığı devam etmekte olup 6102 Sayılı Kanunun 614.maddesi gereği bilgi isteme ve inceleme yapma hakkı bulunmasına karşın şirkette etkisiz hale getirildiğini, diğer davalı şirket …Ltd.Şti.’nin davacı ile … tarafından Beyoğlu 25.Noterliğinin 17/01/2018 tarihli ve…yevmiye numaralı ana sözleşmesi ile 17/01/2021 tarihine kurulduğunu ve aynı tarihte tescil ve ilan olunduğunu, akabinde 12/10/2021 tarihinde şirket ortaklarından …’un 3.325,00 TL karşılığı 133 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile …’e, 1.675,00 TL karşılığı 67 adet payını …’a, davacının da 1.675,00 TL karşılığı 67 adet payını …’a devrettiğini, davacı ile şirketin ortakları olan…ve … müştereken, davacının da münferiden temsile yetkili müdür sıfatını aldıklarını, devamında bu şirkette de 05/11/2021 tarihinde davacının müdürlük görevine son verildiğini, akabinde ise tüm haberleşme kanallarından çıkarılarak şirket yönetiminde etkisiz hale getirildiğini, ortağın şirketin iş ve işlemlerinde eşin işlem ilkesini ihlal etmesi halinde diğer ortağın
ortaklıktan çıkma haklı nedenle ayrılma hakkı bulunduğunu, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamayan ortağın, şirket hakkında bilgi sahibi olmayacağı için ortaklığa bağlı diğer haklarını da etkin şekilde kullanamayacağını, ilgili şirket ortaklıklarından çıkmaya ve ayrılma akçenin ödenmesine ilişkin Beyoğlu …Noterliğinin 06/12/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile şirkete başvurulduğunu, ancak davalıların Beşiktaş …Noterliğinin 15/12/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnameye cevabı ile davacının talebini reddettiklerini, davacının ortaklığının devam ettiğini vurguladıklarını, ancak bu tarihten sonra da davacıya bilgi ve inceleme hakkı vermekten kaçındıklarını, şirket hakkında yapılan işler ve alınan kararlardan davacıyı haberdar etmediklerini, Yargıtay’ın ortağın diğer ortaklarla ve şirket müdürüne güveni kalmamasını ve ortaklar arasındaki sürtüşmeleri çıkma açısından haklı sebep kabul ettiğini, davacının ortaklıktan ayrılma ile birlikte TTK m.641 gereği esas sermaye payının gerçek değerine uyanı ayrılma akçesini isteme hakkına sahip olacağını, Yargıtay’ında ortaklıktan ayrılan ortağın ortaklık payına hak kazanacağına karar verilmesini uygun gördüğünü ve çıkma kararı ile birlikte ortaklık payının da ödenmesinine karar verilmesi gerektiğini belirttiğini, bu nedenlerle TTK.md.638/2 uyarınca davacının haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasına, ortaklıktan çıkma kararı ile birlikte davacıya ait ortaklık payının gerçek değerinin muhasebe kayıtları incelenerek bilirkişilerce tespitinin yapılarak davacıya ödenmesine, aksi durumda şirket ortaklığının ilanen satış yoluna gidilerek davacıya ait olan paya karşılık gelen değerin davacıya ödenmesine, dava süresince davacının haklarının zayi olmasını engellemek ve mevcut ortaklığın korunabilmesi için TTK md.638/2 gereği davalı şirketler hakkında tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 02/03/2022 tarihli tensip ara kararı ile tedbir isteminin somutlaştırılmamış olduğu ve ne şekilde bir tedbir istendiği belirgin olmadığından tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalılara ait şirketlerde pay sahibi olmasının yanısıra uzun süre müdürlük görevinde bulunduğunu ancak şirketin yönetiminde oldukça kötü performans göstermesi, şirketin net bilançosal dönemler içerisinde sürekli olarak zarara uğratması gibi nedenlerle 05/11/2021 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulda davacının da katılımı ile yapılan Olağanüstü Genel Kurul kararı ile görevden alındığını, davacının davalı şirketler üzerinde bir yönetimsel yükümlülüğü ve yetkisi kalmadığını ancak pay sahipliğinin devam ettiğini, davalı şirketlere ait esas sözleşme incelendiğinde davalının şirketlerdeki paylarını satarak çıkma hakkı bulunduğu, esas sözleşmede payların devrine herhangi bir sınır getirilmediği görülecek olup davacının haklı sebep iddiası ile çıkma davası açmasında herhangi bir hukuku yarar bulunmadığını, davacı tarafından iddia edildiği gibi eşit işleme aykırı şekilde işlem yapıldığına ilişkin herhangi bir somut delil sunulmamış olup eşit şekilde hangi işlemlerin yapılmadığına ilişkin herhangi bir somutlaştırma beyanında da bulunulmadığını, davalı şirketlerin işletmeleri ve hesaplarının her daim davacıya açık olduğunu, davacı tarafından bilinçli şekilde işlemlere katılınmayarak haklı sebeplerin doğması için özel çaba harcandığını, davacının genel kurul çağrısı yaparak genel kurulda bilgi ve belgelerin incelenmesini isteme hakkına sahip olduğunu, TTK kapsamında bilgi ve belgeleri incelemek isteyen davacı için TTK 614.maddesinde yöntem belirlenmiş olup davacı tarafından işbu yöntemlere başvurulmadan istemin engellendiği iddiasının açıkça haklı neden oluşturma çabasından ibaret olduğunu, davacının davalı şirketlerde payı gereği sahip olduğu azlık hakları da bulunmakta olup işbu azlık haklarını kullanmaktan imtina ettiği dikkate alındığında mevcut talebinin iyi niyet ve dürüstlükten uzak olduğunu, mevcut deliller, ortaya konulan iddialar dikkate alındığında davacı açısından çıkma gerekçeleri olarak bildirilen nedenlerin somut ve objektif olarak ortaklığı çekilmez kıldığını açık ve net şekilde ortaya koyamadığını, davacı tarafından talep edilen ayrıca akçesinden sorumluluk yanlızca davalı şirketler üzerinde olup şirket ortaklarının işbu ayrılma akçesinin ödenmesinde herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrılma akçesinin belirlenmesinde şirketin yaşayan değerinin esas alınmasının yanı sıra davacı tarafından müdürlük görevi esnasında şirket hesaplarından kendi şahsi hesaplarına geçen ücretlerin mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafça her daim tasarruf edilebilir oranda olan paylarını satarak ayrılma akçesi niteliğindeki alacağına kavuşması mümkün olup talebinin yersiz olduğunu, tedbir talebinin de açıkça ortaya konulmamış olup yersiz olduğunu, bu nedenlerle davacının ortaklıktan çıkma talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise çıkma nedenleri haklı sebebe dayanmadığından davanın esastan reddine, aksi kanaat halinde belirlenecek ayrılma akçesinin tüm borçlar ve mevcut şartlar dikkate alınarak belirlenmesini ve belirlenen işbu ayrılma akçesinin davacının şirket üzerinde yer alan serbestçe tasarruf edebileceği paylarının satılarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları, taraf delilleri dosya içerisine alınmıştır. Davacı vekiline 25/05/2022 tarihli celsede talebini somutlaştırması, eşit işlem ilkesine ne şekilde aykırı davranıldığını açıklaması ve somutlaştırması, ayrıca davalı şirketlerle ilgili bilgi alma ve inceleme hakkı ile ilgili ne gibi hukuki yollara başvurduğu, hukuki yollara başvuru yapılıp, yapılmadığı, bu konuda dava açılıp açılmadığı, açılmış ise dosya numaralarını bildirmesi için 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekili 08/06/2022 tarihli dilekçesi ile, somut olarak taleplerinin şirketin yaşayan güncel değeri üzerinden 4.000.000,00 TL olduğunu, ortakların, davacıya karşı hesapların kullanımı ve kar paylaşımı konusunda şeffaflık ve güven ilkesine aykırı davrandıklarını, dosyaya sunmuş oldukları whatsapp yazışmalarında ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduklarını ve whatsapp gruplarından çıkarıldığını, böylece şirketin işleyişi ile ilgili bilgi edinme durumunun kısıtlandığını beyan etmiştir.
Dosya mali müşavir, finans uzmanı ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 06/02/2023 tarihli raporda; davalı şirketlerin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı… şirketinin 30.09.2022 tarihli bilançosu incelendiğinde, şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle 69.988,68 TL kar elde ettiği, şirketin sermayesinin 10.000,00 TL olup öz kaynaklarının 172.371,68 TL olduğu, buna göre şirketin sermayesinin öz kaynaklarının içinde korunduğu, davalı …şirketinin 30.09.2022 tarihli bilançosu incelendiğinde, şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle 257.106,22 TL kar elde ettiği, şirketin sermayesinin 10.000,00 TL olup öz kaynaklarının 35.481,40 TL olduğu, buna göre şirketin sermayesinin öz kaynaklarının içinde korunduğu, mahkemece davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, davacı … …’nun davalı şirketler nezdinde bulunan hisse oranlarının her iki davalı şirkette aynı ve %33 oranında olduğu görüldüğü, bu bağlamda davacı yanın ayrılık akçesi hesap edildiğinde;
davalılardan …Tic. Ltd. Şti’nin incelenen ticari defterlerine göre 30.09.2022 tarihli bilançosuna göre Öz Kaynaklarının 172.371,68 TL olduğu, buna göre davacı yana ödenmesi gereken ayrılık akçesinin (172.371,68 TL x %33=) 56.882,65 TL olduğu, davalılardan …Ltd. Şti.’nin incelenen ticari defterlerine göre 30.09.2022 tarihli bilançosuna göre Öz Kaynaklarının 35.481,40 TL olduğu, buna göre davacı yana ödenmesi gereken ayrılık akçesinin (35.481,40 TL x %33=) 11.708,86 TL olduğu, Yargıtay, “karar tarihine en yakın tarih” olarak, çıkma/çıkarma davalarında ayrılan ortağın ayrılma akçesinin, karar tarihi itibariyle son 6 aya ilişkin mali verilere göre ve güncel değerlerle hesaplanmış olmasını aramakta olup, diğer yandan, tarafımızdan şirketlerin aktiflerini ve davacının hisselerinin değerini kaydi değerler üzerinden hesaplamış ise de, TTK.m.531 gereğince davacının şirketten çıkarılmasına karar verilmesi ihtimalinde bunun için davalı şirketlerin bulunduğu sektör itibariyle şirketin bilanço ve mizanında yer alan taşınmaz, makine techizat, demirbaş, marka değeri vs’nin rayiç değerlerini hesaplayarak, davacının hisselerinin gerçek değerini belirlemek üzere sektörel yönden de incelemeler yapılabileceği belirtilmiştir.
Dinlenen davacı tanıklarından …, “ben davalı … İnş. …. Ltd. Şti’nin işlettiği … isimli …’te ki işletmeye mangal kömürü veriyordum, bu şirketin daha önceki yetkilisi …’ydu,… yetkili iken ödemelerde herhangi bir sıkıntı olmamıştır, daha sonra şirketin yetkilisi değişti, Bahadır Bey yetkili oldu, ödemeler de sıkıntı olunca biz bu şirkete kömür vermeyi bıraktık, benim bildiklerim bundan ibarettir, … ile şirket arasında yada diğer ortaklar arasında ne gibi bir problem var bilmiyorum, Veysel’in ortaklıktan neden ayrılmak istediği konusunda da bir bilgim yoktur, aralarında uyuşmazlık olduğunu duydum ancak ayrıntısının ne olduğunu bilmiyorum, bildiklerim bunlardan ibarettir.”; tanık …, “ben davalı şirketlere ürün veriyordum, onların tedarikçisiydim, ben davacı …’i tanırdım, ben şirkette Veysel beyi tanıyordum, hatta bir şubesi için benden ürün aldı, daha sonra para almak için şirkete gittiğimde oradan ayrıldığını söylediler, kendisini aradım oradan ayrıldığını söyledi, hatta benim de bir miktar alacağım vardı geç de olsa aldım, ben Veysel’in niçin ortaklıktan çıkmak istediğini yada ortakları ile aralarında ne gibi bir problem olduğunu bilmiyorum, bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dava, davacının davalı şirketlerden haklı nedenle çıkma talebi ve ayrılma akçesi ödenmesine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; limited şirket ortaklığından çıkmaya yönelik çıkma davası olduğu, 6102 sayılı TTKnun 638.maddesinde ” (1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmünün düzenlendiği, davacı tarafça şirket ortaklığını çekilmez kılacak şekilde ortaya çıkan husumet, ortaklara eşit davranma ilkesine aykırı olarak şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında davacıya bilgi verilmemesi, davacının şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket etmesi sebebiyle şirket ortaklığından çıkmasını gerektiren haklı sebeplerin oluştuğundan bahisle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak yönünde bir girişimde bulunduğu ancak bu hakkının engellendiğine ilişkin, yine eşit davranma ilkesine aykırı işlemler yönünden somut bir delil sunulabilmiş
değildir. Dinlenen davacı tanıkları da bu yönde bir beyanda bulunmamışlardır. Davacı tarafça 6102 Sayılı TTK’nun 638/2.maddesi uyarınca haklı sebep olarak gösterilen hususların ortaklığın artık çekilmez olduğunu somut şekilde ortaya koyması gerekmekte olup davacı tarafça ise TTK 638.maddesi 2.bendinde belirtilen haklı sebeplerin varlığının hükmüne uygun olarak bilgi ve belge verilmediği, ibraz edilmediği, kaldı ki şirketin feshi ya da çıkma kararı verilebilmesi için haklı nedenlerin varlığının tespitinde ortağın haklı neden olarak ileri sürdüğü nedenleri başka bir kanuni yoldan elde etme imkanının kalmamış olması gerekmektedir. Davacı, şirket işleyişi ile ilgili kendisine bilgi verilmediğini ileri sürmüş ise de, TTK 437 vd.maddelerinde düzenlenen bilgi alma hakkını kullandığına ilişkin herhangi bir iddiada bulunmadığı gibi buna ilişkin bir delilde sunmamıştır. Yine davacı ikinci haklı sebep olarak şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasını göstermiş olup her ortağın şirkette yönetici olacağına ilişkin kanuni bir düzenleme bulunmadığı gibi şirket ana sözleşmelerinde de bu doğrultuda bir hüküm bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle davacının haklı nedenle şirket ortaklığından çıkma şartları gerçekleşmemiş olduğundan her iki davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,

7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.