Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/13 E. 2022/460 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/13 Esas
KARAR NO:2022/460

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2022
KARAR TARİHİ:09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nun … isimli … motoryatın oluşması muhtemel rizikolarını müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye 07.04.2018 başlangıç tarihli ve … numaralı “Yatım Paket Poliçesi” ile sigorta ettirdiğini, sigortalı motoryatın 09.12.2018 tarihinde davalının işlettiği … E pontonunda bağlı iken davalının sağladığı elektriğin voltajındaki dengesizlik sebebiyle pedestaldan gelen yüksek voltajdan dolayı elektrik ve elektronik cihazlar yanmak suretiyle zarar gördüğünü, kazaya ilişkin olarak eksper raporu alındığını, müvekkili şirketin eksper raporu uyarınca 03.01.2019 tarihinde 4.69,22-Euro ve 29.01.2019 tarihinde 833,22-Euro olmak üzere toplamda 5.462,22-Euro ödeyerek hasarı giderdiğini ve ödediği miktar kadarda sigortalısının haklarına halef olduğunu, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Md. … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı sebebiyle durdurulduğunu, sigortalı teknenin bağlı bulunduğu marinadaki hizmetlerin davalı tarafından verildiğini, meydana gelen zararlardan da davalı sorumlu olduğunu beyanla davalının …. İcra Md. … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 5.785,00-Euro için iptali ile kaldırılmasına karar verilerek asıl alacağa işletilecek Euro için yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden takibin devamını, davalının %20 inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve her türlü hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler nedeniyle reddinin gerektiğini, söz konusu iddiaların kabulü mümkün olmadığını, müvekkilin şirketin elektrik sistemi için gerekli tüm donanımı sağladığını, gerekli tedbirleri aldığını, bakım ve onarımları gerektiği gibi yerine getirdiğini, meydana gelen zarara ilişkin, müvekkili tarafından gerekli incelemeler yapıldığını ve söz konusu zararın müvekkili şirketten kaynaklanmadığı, dış sebeplerden kaynaklı elektrik dalgalanması ve voltaj yükselmesinin söz konusu olduğu istisnai bir durumda devreye bağlı alıcıların zarar görmemesi için pano ve pedestallerdeki kaçak akım rölelerinin devreye girdiği, güvenlik önlemi alarak sigortanın attığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin, marina işletmeciliği alanında yüksek önlemleri ile hizmet verdiğini, teknelerin güvenliği için gerekli hassasiyet ve özeni azami derecede gösterdiğini, müvekkili şirketin sunmuş olduğu marina hizmetinde herhangi bir kusur ve eksiklik söz konusu olmamasına karşın davacı sigortalısının kişisel olarak müdahale ederek zarara sebebiyet verdiğini, bu nedenle kusurun tamamının, davacının sigortalısında olduğunu, müvekkili şirketin kusurunun olmadığınu ve bu nedenle zarara ilişkin de bir tazmin sorumluluğunun olmadığını, ayrıca davacının sigortalısının hasarına ilişkin yaptığını iddia ederek müvekkili şirkete rücu etmek istediği masrafın gerçeğe uygun olmadığını ve oldukça yüksek olduğunu, davacı tarafça talep edilen faiz miktarının da yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu beyanla, her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile davacının haksız davasının usulden, mahkeme aksi kanaate ise esastan reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; yatım paket poliçesi, tekne bağlama ruhsatı, ihtarnameler, eksper raporu, teklif ve onarım faturası, banka ödeme dekontları, tebligat belgesi ve itiraz dilekçesi, elektrik ölçüm raporları, fotoğraflar, hasar dosyası ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, yat poliçesi ile teminat altına alınan riskin gerçekleşmesi nedeniyle oluşan zararın sigorta şirketinden rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Davacıya ait … isimli yat davalı sigorta şirketi tarafından “Yatım Paket Poliçesi” ile sigortalanmıştır. Davacı davaya konu yatın davalının işlettiği marina pontunda bağlı iken davalının sağladığı elektriğin voltajındaki dengesizlik sebebiyle pedestaldan gelen yüksek voltajdan dolayı elektrik ve elektronik cihazların yanması kaynaklı zararın sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödeme neticesinde halefiyet ilkesi gereği davalıdan rücuen tazmin edilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. HSYK ‘nın 20/07/2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul İli mülki sınırları olarak belirlenmiş ve yine 09/09/2014 tarihli ticaret mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesi TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiştir.
Dava, yat sigorta poliçesine dayanan sigorta tazminatının ödenmesi sebebiyle rücuen tahsili talebine ilişkin olup sigortalı yatın, TTK’nın 931. maddesindeki tanıma uygun bir gemi niteliğinde olan davaya konu uyuşmazlık deniz sigortasına ilişkindir. Dolayısıyla deniz sigortasına ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada asliye ticaret mahkemesinin değil, deniz ihtisas mahkemesi görevli olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olan mahkemenin görevli olması kamu düzeninden olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınır. HSYK nun 10/07/2012 tarihli 1888 sayılı kararı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, 6102 sayılı TTK. nun 5/2 maddesi gereğince TTK. dan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine veya Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiş bulunduğu, davanın konusu ve niteliği itibariyle bu gibi deniz ticareti ve sigortasına ilişkin davalara bakma görevinin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde(Denizcilik İhtisas Mahkemesi) olduğu anlaşılmakla, davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli …. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi)’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli …. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi)’ne gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli …. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi)’nce karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.