Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/127 E. 2023/241 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/127
KARAR NO:2023/241

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/02/2022
KARAR TARİHİ:12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yerel restaurantlar aracılığıyla davalı şirketin sözgelimi … gibi Türkiye’nin bütün illerinde bulunan mağazalarına yemek hizmeti ulaşmasını sağladığını, uzun yıllar devam eden ticari ilişkide son yıllarda başlayan problemlerin giderek arttığını ve davalı şirketin cari hesapta biriken bakiye yemek satış bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle öncelikle İİK 257.maddesi gereğince cari hesap borcunu karşılayacak miktarda ihtiyati haciz kararı verilmesini, alacağının tahsili risk altında olduğundan gerekirse %100 teminatla davalı şirketin borca yeter menkul, gayrimenkul mallarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, yargılama sonunda ise itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 01/03/2022 tarihli ara kararı ile alacak iddiasının cari hesaba dayanması, taraflar arasında cari hesap mutabakatı yapıldığını gösterir herhangi bir belge ibraz edilmemesi dikkate alındığında alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat ölçüsünde alacak ispat edilemediğinden ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/01/2015 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının, davalının personeline restoran ve taşıma yemek hizmeti sunulması ve bu amaçla gerekli organizasyonların yapılması konusunda anlaştıklarını, sözleşmenin faturalandırmaya ilişkin 7.maddesine göre aylık bazda tek bir fatura kesileceğini ve yemek hizmeti verilen aya ilişkin faturanın aynı ayın son gününde düzenlenip fatura ödemesinin fatura tarihinden itibaren 60 gün içinde yapılacağını, buna göre davalının alacaklı olduğunu iddia eden davacıya ödenmemiş herhangi bir faturadan ve/veya cari hesaptan borcu bulunmadığını, alacak likit olmayıp icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının UYAP sureti, mail ve watshap yazışmaları, cari hesap ekstresi, faturalar, taraflar arasında akdedilen 01/01/2015 tarihli sözleşme ve 05/04/2016 tarihli ek protokol celp edilmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.583.741,76 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 31/10/2022 havale tarihli raporda; davacı şirketin incelenen 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacının davalı tarafa kesmiş olduğu faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği, davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2021 tarihi itibarı ile 3.583.741,76 TL alacaklı olduğu, davalı taraf incelemeye katılmadığından ticari defter incelemesinin yapılamadığı, davacının, davalı yanı noter ihtarnamesi ile temerrüde düşürmediği, davalının takip tarihi itibarı ile dava tarihi arasında davacıya kısmi ödeme yaptığına dair belge ve bilgi bulunmadığı, davacı tarafından icra takibinden önce davalı yanı temerrüde düşürecek işlem yapılmadığından temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, davacının, davalıdan 3.583.741,76 TL alacağa ödeme tarihine kadar avans faiz oranı ile işleyecek faiz hesaplanabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya ibraz etmişlerdir. Davalı vekilinin davalı defterlerinin incelenmesine yönelik itirazları kapsamında mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi için gün tayin edilerek davalı tarafa inceleme gününde HMK 220 ve TTK 83.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarını sunması ve bilirkişi ücretinin yatırılması için kesin süre verilmiş, aksi halde mevcut hale göre karar verileceği ve bu taleplerinden vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ancak davalı tarafça verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmamış, inceleme gününde ticari defter ve kayıtlar mahkememize ibraz edilmediği gibi yerinde inceleme de talep edilmemiştir.
Dava, taraflar arasında bulunan ticari ilişki sebebiyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/01/2015 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının, davalı şirket personeline restoran ve taşıma yemek hizmeti sunulması ve bu amaçla gerekli organizasyonların yapılması hususunda anlaştıkları, davacı tarafından gerçekleştirilen hizmete karşılık davalı tarafa faturalar kesildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında imzalanmış bulunan sözleşme uyarınca davalıya verildiği iddia olunan hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali noktasında toplandığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna ile, davacı şirketin delil vasfına haiz usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına göre davaya konu e-faturaların ticari defterlere kaydedilmiş olduğu, davacı defter kayıtlarına göre davalı şirketten 3.583.741,76 TL alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından iade faturası yada ödeme kaydına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, davacının, davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de, davalının 6102 sayılı TTKnun 21/2 maddesinde belirtilen 8 günlük süre içerisinde itiraz etmediği ve bu nedenle fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı, Mahkememizce yapılan kesin süre ihtaratına rağmen davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, süresi içinde yerinde inceleme talep etmediği, yine davalı tarafından ticari defterler ve ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Öte yandan, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebinde şartlarla aynen devamına,
2-Davalı aleyhine İİK 67/2. Maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedeli olan 3.583.741,76 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 717.148,35 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 244.805,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 43.282,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 201.522,76 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.054,00 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 43.282,63 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan ve dosyaya yansıyan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 258.512,25 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır