Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2023/447 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/124
KARAR NO :2023/447

DAVA:Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ:22/02/2022
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile …’in 15/06/1998 tarihinde … Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti.isimli şirketin hisselerini devraldıklarını ve 11/04/2002 tarihinde şirket ünvanını 16/04/2022 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin ilanı ile … İnşaat Turizm ve Reklam San.Tic.Ltd.Şti.olarak değiştirdiklerini, şirketin sermayesi her biri 25 TL değerinde 6.760 hisseye ayrılmış olup 169.000 TL olduğu, bu sermayenin hisseye karşılık gelen 135.200 TL’sinin davacıya, 1.352 hisseye karşılık gelen 33.800 TL’sinin …’e ait olduğunu, şirket ortaklarından …’in 28/07/2021 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçıları annesi … ve babası …’in kaldığını, ancak bu mirasçılarında ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı ilamı ile mirasın gerçek reddi kararı aldıklarını, bu nedenlerle mirası reddedilmiş mirasçı …’in davalı şirketteki hisselerinin bedeli karşılığında davacıya devir ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava, davalılara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava şirket payının bedeli karşılığında davacıya devri talebidir.
Davalı şirkette yalnızca davacı ile davalıların murisi …’nin ortak olduğu hususunda ihtilaf yoktur.
Buna karşılık ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacıların …, …, … oldukları, davanın 19/08/2021 tarihinde hasımsız açılan mirasın gerçek reddi davası olduğu, 10/09/2021 tarihinde davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 28/07/2021 tarihinde vefat eden …’den intikal eden mirasın davacılar … ve … tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline, davacılar … ve … yönünden TMK 612.maddesi gereğince açılan davanın reddine karar verildiği, kararın 14/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket aleyhine açılan davada, davalı şirketin 2 adet münferit yetkililerinin bulunduğu, bunlardan birinin davacı … olduğu, diğerinin ise vefat eden ve en yakın mirasçıları tarafından mirası reddedilen … olduğu, şirketin diğer yetkilisinin ölmüş olması ve en yakın mirasçıların da mirası reddetmiş olması, diğer yetkilinin de bizzat davacı olması sebebiyle mahkememize konu davada şirketin temsil yeteneğinin bulunmadığı, davacının aynı zamanda şirket yetkilisi olması sebebiyle menfaat çatışmasının bulunduğu görülmekle, davamıza konu teşkil eden davada davalı şirketi temsil ve ilzam etmek üzere bu dava ile sınırlı olmak üzere şirketi temsil kayyımı atatmak üzere davacı tarafa dava açmak için yetki ve süre verilmiş, davacı tarafça ….ATM … esas sayılı dosya ile dava açılmış, mahkemenin 28/11/2022 tarihli kararı ile davanın kabulü ile, mahkememiz dosyası ile sınırlı olarak şirketin temsil ve hukuki haklarının korunması bakımından kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere temsil kayyımı olarak Av….’in temsil kayyımı olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmış, temsil kayyımına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 612. Maddesi uyarınca en yakın mirasçılar tarafından mirasın reddi halinde terekenin iflas hükümlerine göre resen tasfiyesinin gerektiği, gerek … sayılı ilamında gerekse davacı vekilinin beyanına göre terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi hususunda Sulh Hukuk Mahkemesince herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, muris …’e ait terekenin (bu kapsamda şirket hisselerinin de) iflas hükümleri uyarınca resen tasfiyesi hususunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmuş ise de, 14/06/2023 tarihinde ölen ortak …’in terekesinin tasfiye süreci eldeki davayı etkiler mahiyette olmadığından tasfiyenin beklenmesi yönündeki önceki ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Zira;
Davacı, dava dilekçesinde şirketin diğer ortağı …’in vefat etmesini ve en yakın mirasçılarının da mirası reddetmesini gerekçe göstererek ölen davalının hissesinin TTK 636/3. maddesine göre kendisine bedeli mukabilinde devredilmesini talep etmiştir.
Her şeyden önce davacının dayandığı TTK 636/3. maddesindeki düzenleme, davacı ortağın şirketin feshini talep ettiği davalarda, şirketin feshi yerine ve şirketin ayakta kalmasını sağlamak amacıyla, şirketin feshini talep eden davacı ortağa hisse bedelinin davalı ortak tarafından ödenerek davacının şirketten çıkarılmasını düzenleyen bir hüküm olup, davacının dayandığı bu hüküm davacının davadaki netice-i talebi ile uyuşmamakta, somut olayda uygulama alanı bulunmamaktadır.
Fakat 6100 sayılı HMK’nın 33. Maddesine göre hakim Türk hukukunu resen uygulanan hükmü gereği, mahkeme davacının dayandığı bu madde ile bağlı olmayıp, iddia edilen vakalara uygun maddeleri resen nazara almak zorundadır. Bu bağlamda;
Limited şirkette bir ortağın ölümü halinde, ölen ortağın hisselerinin bedeli karşılığında diğer ortağa geçeceğine dair bir düzenleme yoktur. Aksine 4721 sayılı TMK’nın 599. maddesine göre murisin tüm malvarlığında olduğu gibi şirket hisseleri de kendiliğinden mirasçılara geçer. Somut olayda olduğu gibi en yakın mirasçılar mirası reddederse bu durumda tmk 612. maddesine göre miras iflas hükümlerine göre tasfiye olunur. Yani nasıl ki bir iflas tasfiyesinde murisin tüm aktifleri iflas idaresi tarafından satılır ise, somut olayda da muris ortağın tüm malvarlığı gibi şirketteki payı da iflas hükümlerine göre Sulh Hukuk mahkemesince satılacaktır. Satış ihalesine bütün ilgilenenler girebileceği gibi davacının da girmesi ve murisin hissesini alması mümkündür.
Davacı, murisin hisselerini anılan yasal prosedüre göre tereke mahkemesinden ihale ile satın alması yoluna gitmeyip, eldeki gibi bir davayı açmasında hukuki yararı yoktur. Bu sebeple davanın usulden reddi gerekir.
Öte yandan dava bir an için TTK 640. maddesine göre davalı muris payına yönelik “çıkarma” davası olarak açıldığı düşünülse bile, bu davayı tek başına bir ortak açamaz. 640/1. maddesine göre ya bu konuda genel kurul kararı alınmalı ve şirket çıkarma kararı vermeli ya da 640/2. maddesine göre şirket tüzel kişiliği haklı çıkarma sebebine dayanarak bu yönde dava açmalı. Tabi en yakın mirasçılar mirası reddettiğinden davacının, anılan bu şirket içi bu işlemleri tereke temsilcisi-tasfiye memuru iştiraki ile yaptırmalıdır.
Dolayısı ile TTK 640. Maddesi bağlamında dahi davacının aktif husumeti bulunmadığından davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının USÜLDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır