Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/121 E. 2022/429 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/121 Esas
KARAR NO : 2022/429

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının … Ltd Şti’nin %21,40 oranında hissedarı olduğunu, ortaklık konusu şirketi müdür olarak davalı ortak …’ı tek başına yetkili olarak yönettiğini, ortak şirketin ekteki işi bitirme tutanağından da görüleceği üzere … Mah Beyözü Sok … ada … parseldeki 14.640 metrekare imalatlı binayı yaptığını, arsa sahipleriyle yapılan sözleşmelerdeki paylaşım oranı yarısında %65 müteahhit firmaya diğer yarısının da %75 pay ortaklığına ait olacağını, bu na göre ortaklığa ait hisselerin oranının %67.5 olması gerektiğini, bunun sonucu olarak binanın toplam imalatı olan 14.640 m2 imalatın 9.882 metrekare civarındaki imalatın ortaklık şirketine yani müteahhit firmaya ait olması gerektiğini, ayrıca binada 140 daire bulunduğunu, bu dairelerin de metrekarelerinin eşit olduğu düşünülürse yaklaşık 100 adet dairenin ortaklık adına ait olması gerektiğini, ancak yapılan incelemede inşaat sözleşmelerindeki müteahhit firmaya yani ortaklığa ait sözleşme oranlarıyla kat irtifakındaki ve tapudaki sözleşme oranlarının aynı olmadığını, ortaklık adına tescil edilmesi gereken imalatın ortalama %67,5 tapuda tescil edilmediğini, davalı şirketin müdürünün ortaklığa ait bir çok daireyi akrabalarının üzerine muvazaalı olarak devrettiğini, ayrıca ortaklığa ait olması gereken imalatın %67,5’ni tekabül eden daire miktarının ortaklık şirketi adına tapuya şirket adına tescil edilmediğini, ortaklığa ait dairelerin satışlarını çok düşük gösterdiğini, davalı şirket müdürünün kusurlu davranışı neticesinde zarar meydana geldiğini beyanla, şirket müdürü …’ın sorumluluğun gidilmesine, şirket müdürünün sebep olduğu zararların tazmin etmesine, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.0000TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, … Ltd Şti’nin %50 hisse sahibi davalı … ile %50 hisse sahibi…tarafından kurulmuş olup, kuruluşta her iki ortakta münferit olarak ayrı ayrı müdür yetkisine sahip olduğunu, şirket ortağı …’ın hissesinin 128.400TLlik kısmını …’e, 37.620TLlik hissesini ise …’na devrettiğini, bu tarihten sonra toplam 4 ortaklı şirketin faaliyetlerine yine ayrı ayrı imza yetkisine sahip davalı … ve …’ın münferiden müdürlüğünde faaliyetlerine devam ettiğini, , 22/05/2018 tarihinde ise …’ın kalan 124.680TLlik hissesini davalıya devir ettiğini ve aynı tarihte müdürlükten ayrıldığını, davalının ve davacının ortağı olduğu şirketin başka bir müteahhitten devraldıkları kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile Paşa Kule Rezidans projesine başlandığını, projenin 29/06/2018 tarihinde imzalanan inşaat bitirme tutanağı ile tamamlandığını ve dairelerin sahiplerine teslim edildiğini, şirket tarafından imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden de anlaşılacağı üzere iskan alma yükümlülüğünün taraflarına ait olduğunu, şirket tarafından yürütülen iskan işlemleri için … Belediyesi tarafından 715.437TL ve 573.928TL talep edildiğini, davacı yanın bu süreçlerden haberdar olmasına rağmen kötü niyetli şekilde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı şirket feshi talepli davayı açtığını, davacı yanın dosyaya usuilune uygun olarak alınmış bir şirket genel kurulu kararı bulunmaksızın talep edilen tazminatın 14/03/2022 tarihli beyan dilekçesi ile şirkete değil kendilerine ödenmesini talep ettiğini, TTK ve HMKya aykırı bu talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davalıya yöneltilen ortaklığa düşecek daire sayısının kat irtifakı kuruluşunda hatalı tescil edildiği yönünde iddiası olduğundan; bahsedilen tapuya tescil edilen kat irtifakı ve yönetim planı ise 27.09.2016 tarihinde kurulmuş olup bu yöndende zamanaşımı itirazında bulunduklarını, TTK’nın yürürlüğe girmesi sonrasında almış olduğu muhtelif kararlarda, limited şirket müdürleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, şirket genel kurulunun onay kararı alması gerektiğine hükmettiğini, dolayısıyla, limitet şirket müdürleri hakkında sorumluluk (tazminat) davası açılabilmesi için öncelikle ortakların genel kurul toplantısına çağrılması ve genel kurulda davanın açılması hususunun görüşülerek dava açılmasına onay verildiğine dair bir kararın alınması gerektiğini, ancak somut olayda davacı yan tarafından sunulan bir şirket genel kurul kararı bulunmadığını, davacı yanın ortaklığa düşmesi gereken daire sayısı ve m2’e hesabı tamamen hatalı, dayanaktan yoksun ve bilimsel yeterlilikten uzak olduğunu, davanın öncelikle dava şartı yokluğu ve zamanaşımı nedeniyle reddine, talebin reddi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, ek sözleşme, iş bitirme tutanağı, İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu, inceleme raporu, sicil kayıtları ve … bilgileri, sözleşmeler, tapu senetleri celp olunmuştur.
İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı kararının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı… Ltd Şti, …, … aleyhine 05/06/2020 tarihinde şirketin feshi davası açıldığı, davanın yargılaması aşamasında 25/02/2021 tarihli oturumda davalı … ve … hakkında açılan davada ayırma kararı verildiği, yapılan yargılama sonucunda 18/11/2021 tarihli karar ile; davalı şirket aleyhine açılan davanın subut bulmadığından reddine karar verildiği görülmüştür.
…Ticaret Sicil Müdürlüğününün …sicil numarası ile kayıtlı … Ltd Şti’nin sicil kayıtlarının incelenmesinde, davalı …’ın şirkette münferiden müdür olduğu, şirketin 600.000TLlik sermayesinin olduğu, işbu sermaye içerisinde davacının payının %21,40 olduğu, son tescilin işyeri nakli ile ilgili olarak 14/09/2018 tarihinde yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Dava, davalının yöneticisi olduğu, davacının da hissedarı olduğu dava dışı şirkete yönetici sıfatıyla vermiş olduğu zararların, davacıya ödenmesine yönelik tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının … Ltd Şti’nin %21,40 oranında hissedarı olduğu, davalının ise %50 hisse sahibi olup, müdür yetkisine sahip olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı …’ın dava dışı şirkete yönetici sıfatıyla zarar verdiği belirtilerek, verilen zararın davacıya ödenmesine yönelik tazminat talebi noktasında toplandığı, şirket yöneticisi tarafından verdiği iddia olunan zararların tazmini talebiyle açılan bu gibi davalarda; tazminatın ancak dava dışı şirkete ödenmesinin talep edilebileceği, ancak davanın dava dışı şirketin hissedarı konumunda olan davacı … tarafından tazminatın kendisine ödenmesi talebiyle açıldığı, TTKnun 553.maddesine göre pay sahiplerinin şirketin uğradığı zararın tazmini hususunda dava açabilecekleri, ancak bunun şümulu ve kapsamının TTKnun 555.maddesinde düzenlendiği, buna göde pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini talep edebileceği, davacı tarafa dava dilekçesini açıklaması ve tazminatın şirkete ödenmesini isteyip istemediği hususunda süre verilmiş olup, davacı vekili tarafından açıkça tazminatın davacıya ödenmesini talep ettiği, TTK 555.maddesi düzenlemesi dikkate alındığında davacının bu nedenle kendi adına istemde bulunması olanaklı olmadığı görüldüğünden ve bu bağlamda davacı yönünden davada husumet ehliyet yokluğu bulunduğu, husumetin HMK 114/1-f maddesi uyarınca dava şartı olduğu ve HMKnun 115/1.maddesi uyarınca mahkemece davanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacının davasının husumet nedeniyle USÜLDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından hpeşin olarak alınan 170,78TL nin mahsubu ile fazla alınan 90,08TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 31,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı01/06/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.