Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/119 E. 2023/569 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/119
KARAR NO : 2023/569
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/10/2021 tarihinde davacı şirket tarafından … …’e gönderilen … marka cam filmlerini içerir altı parçadan oluşan kargonun bir parçasında taşıyıcı davalı şirketin kusuru sonucu meydana gelen ezilme sebebiyle gönderilen kargonun bir parçasını içerdiği üç kutu ürünün zayi olduğunu ve davacı şirket tarafından iade alındığını, ürünlerin hasarın gerçekleştiği tarihteki bedelinin KDV dahil 14.775,00 TL olduğunu, davacı şirketin 07/10/2021 tarihli yazı ile davalı şirkete başvurmasına karşın herhangi bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine ….Noterliğinin 08/11/2021 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile söz konusu bedelin tebliğden itibaren 15 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından ….İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile 15.290,30 TL tutarlı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, taraflar arasında imzalanın Taşıma Hizmet Sözleşmesi gereği davalı tarafından taşınan söz konusu kargonun hasar gören parçasının üzerinden taşıma esnasında araç ile geçildiği tespit edilmiş olup ürün ezildiğinden kullanılamaz duruma geldiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin mezkur taşımada kendisinden beklenilen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının dava konusu kargonun iddia edildiği gibi taşıma esnasında hasar gördüğünü ispat etmesi gerektiğini, ancak bu hususta herhangi bir delil sunulmadığını, davalı şirketin kendisine taşınmak üzere teslim edilen kargonun içeriğini araştırma hak ve yetkisi bulunmadığından içerik konusunda davalı şirketin kargo içeriğini bilmesinin de mümkün olmadığını, iddia edilen hasarın taşıma işi öncesi mi ya da taşıma esnasında da mı meydana geldiği meçhul olup davacı tarafından da ispat edilemediğini, ayrıca hasara ilişkin davalı şirket bünyesinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, alıcının hiçbir ihtirazı kayıt düşmeden kargoyu teslim aldığını, şirket bünyesinde hasara ilişkin tutanak ve dosya bulunmadığını, 6102 sayılı TTK 878 ve 898 maddeleri kapsamında davalı şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, bir an için ortada bir zarar olduğu düşünülse dahi bu durumun ancak gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklandığını, göndericinin gönderilen ürünün cinsini taşıyıcıya belirtmemiş olması, içeriğini beyan etmemesi, yeterli düzeyde ambalaj yapmaması durumlarında meydana gelen ziyanın hasar veya teslimde gecikme TTK m.878’in açık düzenlemesi uyarınca göndericinin kendi sorumluluğunda olduğunu, davalı şirketin koruyucu ambalajlama yapma görevi bulunmadığını, somut olayda gönderici tarafından ürünün hasarlı teslim edilmiş olma ihtimali de bulunduğunu ve davalı şirketin şüpheli haller dışında kargoların içini açıp bakma gibi bir yetkisi bulunmadığını, eşyanın niteliği ve değerinin taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, TTK m.864 uyarınca, gönderen kusuru olmasa da taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile eksikliklerden doğan zararın göndericiye ait olduğunu, davacı tarafça TTK 889 maddesine uygun bir bildirim yapılmadığını, TTK 889/1 gereği en geç teslim anında, eğerki hasar açıkça görülmüyor ise de teslimden itibaren en geç yedi gün içinde ziya ve hasarın yazılı bir şekilde taşıyıcıya bildirilmesinin şart olduğunu, aksi halde teslimin sağlıklı yapıldığının kabulünün gerekeceğinin de açıkça ilgili maddede düzenlendiğini, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, işbu taşımada davalı şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığını, talep edilen tazmin talebi fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin benimsendiğini, bir an için davalı şirketin sorumluluğu bulunduğu kabul edilse dahi TTK 882 hükmüne uygun olarak gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğinin ortada olduğunu, ancak davacının taleplerinin TTK 882.maddesine aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takip dosyasının UYAP sureti, ihtarname ve tebliğ şerhi, kargo şirketi kayıtları, taşımacılık sözleşmesi ve hasar tutanağı dosya içerisine alınmıştır.
….İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 14.775,00 TL asıl alacak, 515,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.290,30 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, … ATM 2022/… Talimat sayısı ile alınan 16/08/2022 tarihli raporda; davaya konu zayi malzemenin satış ve taşıma faturalarının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defter tasdiklerinin zaman ve usul yönünden yasal prosedürlere uygun olduğu ve sahibi lehine delil kabiliyeti bulunduğu, zayi malzeme bedelinin geçerli ödeme usullerine uygun olarak ödendiğini kanıtlamaya elverişli bir bilgi ve belgenin varlığının davacı ticari defterlerinden tespit edilemediği, takip tarihine göre alacak tutarının 14.775 TL asıl alacak, 454,28 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 15.229,28 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Dosya taşıma uzmanı, mali müşavir ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdii olunarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtları karşılaştırmalı olarak incelenerek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/02/2023 tarihli raporda; davacı tarafından satışı yapılan ürünlerin alıcılarına davalı şirket tarafından imzalanan Taşıma Sözleşmesi çerçevesinde teslimatının yapıldığı, hasarlı olarak teslim edildiği iddia edilen ürün ile ilgili olarak taraflar arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde taşımacının kusurunun bulunmadığı, hasarın davacı tarafından yapılan hatalı ambalajlama sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığı, mahkemenin davalının tazmin yükümlülüğü bulunduğu kanaatine varması halinde dava tarihi itibarı ile Taşımacının Sınırlı Sorumluluğu SDR ile 289,80 TL olarak tespit ve hesaplandığı, mahkemenin kararının müterafik kusur yönünde olması halinde taşımacının tali edimi olan ikaz görevini yerine getirmediği, üründe ambalaj eksikliği bulunduğunu belirtmemiş olması nedeniyle %20 kusur oranı ile kusuru bulunduğu, zarar görenin KDV dahil 14.775,00 TL tutarındaki emtiada taşımacının 2.995,00 TL ödemesi gerekeceği, mahkemenin taşımacının sınırlı sorumluluğu değilde hasarın oluşumunda kast ve pervasızca bir hareketin olduğu ve bu durum ile ilgili olarak malın değeri olan tam tazminata hükmetmesi halinde tazmin edilecek tutarın takip tarihi itibarı ile alacak tutarının 14.775,00 TL asıl alacak ve 454,28 TL işleyen faiz alacağı olmak üzere toplam 15.229,28 TL olarak hesaplandığı, anapara alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından açıklanan değişken oranlarda avans faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir. Dosya taraf itirazlarını irdeler şekilde rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 03/07/2023 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerin korunduğu, taraf itirazları doğrultusunda raporda değiştirilecek, düzeltilecek bir yön bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı şirketin davacı ürünlerinin alıcılarına tesliminde kargo taşıma hizmetini yerine getirmekte olduğu, davacı şirket tarafından 05/10/2021 tarihinde dava dışı müşterisine gönderilen … Marka cam filmlerini içeren altı parçadan ibaret kargonun bir parçasında taşıyıcı davalı şirketin kusuru sonucu meydana gelen ezilme sebebiyle üç kutu ürünün zayi olması sonucu hasar tutanağı ile davacı şirket tarafından iade alındığı, iade alınan ürünün hasarın gerçekleştiği tarihteki KDV’li bedeli olan 14.775,00 TL hasarın 07/10/2021 tarihinde davalı taşıma şirketine yazılı olarak bildirilmesine karşın sonuç alınamaması üzerine ….Noterliğinin 08/11/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile zararın tazmin edilmesinin ihtar edildiği, bundan da bir sonuç alınamaması üzerine ….İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itirazı üzerine itirazın iptalinin talep edildiği, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme ile gönderinin 06/10/2021 tarihinde alınıp 07/10/2021 tarihinde alıcısına teslim edildiği, davacı talebi olan hasar bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, 08/11/2021 tarihinde keşide edilen ihtarname ile verilen 15 günlük sürenin 25/11/2021 tarihinde dolduğu, işbu temerrüt tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz oranının 185,36 TL olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
Sınırlı sorumluluk halleri TTK’nın 882. maddesinde düzenlenmiş olup, TTK’nın 886. maddesi hükmüne göre, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı, kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
… Kargo … Şubesi tarafından alıcı ile imza altına alınan 06/10/2021 tarihli tutanakta alıcının kontrolleri sonrası altı parçalı olan kargonun beş parçasını teslim almak istediğini hasarlı olan bir parçasını iade etmek istediği belirtilmiş olup hasarlı olan bir parçanın iade olarak gönderildiği belirtilmiştir. Her ne kadar davalı taşıma şirketi tarafından ürünün yeterli düzeyde ambalaj yapılmadığından hasara uğradığı ve sorumluluklarının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen 11/01/2021 tarihli sözleşmenin Gönderi Hasar ve Ziyanına İlişkin Sorumluluklar ile Taşıma Güvencesi başlıklı 6.maddesinin 6.1.fıkrasında “Gönderinin taşınmak üzere Müşteri’den teslim alındığı tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar geçecek süre Taşıyıcı’nın taşıma güvencesi kapsamındadır. Taşıyıcı, bu süre zarfında kendisine sağlam teslim edilen ve kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kargo muhtevasına ilişkin verilen ziyan ve hasarı verdiği zarar oranında tazmin etmeyi taahhüt eder.Taşıyıcı, ambalajı kargo taşımasına uygun olmayan kargoyu sevk etmeme hakkı saklı olmak kaydıyla ambalajını iyileştirmesini Müşteri’den talep edebilir. Kargo, alıcı tarafından teslim sırasında kayıtsız ve şartsız kabul edilmiş ise sonradan herhangi bir nedene dayanılarak Taşıyıcı’nın sorumluluğu ileri sürülemez” denilmiştir.
Somut olayda davalı taşıma şirketinin gerekli özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediği, emtianın güvenliği ile ilgili hususları önemsemeden araç ile üzerinden geçtiği dosya kapsamından anlaşılmakla sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı, taşıma süreci esnasında emtianın hasarlanarak alıcısına teslim edilmesi davranışı pervasızca bir davranış olarak niteleneceğinden TTK 886.madde kapsamında sınırlı sorumluluk hakkını kaybedeceği ve davalının davacının gerçek zararı ile sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmakla emtianın değeri olan 14.775,00 TL’yi tazmin etmesi gerektiği değerlendirilmele davanın kısmen kabulü ile, davalı itirazlarının 14.775,00 TL asıl alacak ve 185,36 TL işlemiş faiz üzerinden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 Mad uyarınca alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)….İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 14.775,00-TL asıl alacak ve 185,36-TL işlemiş faizi üzerinden DEVAMINA, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 16,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (2.955,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.021,94 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 184,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 837,26 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.013,50 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.948,47 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 184,68 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 329,94 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.526,33 TL’sinin davalıdan, 33,67 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
9-)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.18/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.