Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2021/716 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/88 Esas
KARAR NO:2021/716

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/02/2021
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile 15/01/2018 tarihinde …/… adresinde bulunan işyeri için bayilik sözleşmesi ve bayilik sözleşmesi eki olarak da kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinde bayi davacı iken bayilik verenin davalı olduğunu, bu bayilik sözleşmesi kapsamında bayilik verilen adresteki işletmede davalı kiracı olduğundan davacı ile alt kira sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 15.Maddesi ile … Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin her iki tarafın anlaşması ile 28/04/2018 tarihli … Bayilik ve İşletme Feshi Protokolü ile sona erdiğini, bayilik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olan kira sözleşmesinin de 28/04/2018 tarihli Kira Sözleşmesi Fesih Protokolü ile sona erdirildiğini, bu sözleşmelerin teminatı olarak keşidecesi … , kefil … olan düzenleme tarihi, yeri ve vadesi boş bırakılan 250.000,00 TL bedelli iki adet senedin davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin sona ermesinden sonra senetlerin iadesinin talep edildiğini, davalının bu tarihe kadar davacıyı oyaladığını, davacının son olarak …. Noterliğinin 19/11/2020 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile senetlerin iadesini talep etmiş ise de davalı tarafın senetleri iade etmediği gibi cevap dahi vermediğini, davacının bayilik sözleşmesi fesih protokolünde belirtilen 20.000,00 TL bedelli 10 adet senedi davalıya vermediğini, bu senetlerin davalıda işletmede kiracı konumunda olduğundan davalı tarafından kiralayan taşınmaz malikine verilen senetler olduğunu, davacının bayilik süresi olan dört ay için bu senetlerin bir kısmını ödediğini ve bu senetlere karşılık yaptığı ödemelerin davacı tarafından davalıdan alınan ürün bedellerinden düşüldüğünü, bayilik ilişkisinin 28/04/2018 tarihinde sona erdirilmesine rağmen senetlerin yaklaşık üç senedir iade edilmemesinin davacıyı ciddi şekilde haciz baskısı altında bıraktığını, davalı şirkete onlarca icra takibi başlatıldığını ve davalının borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, davalının ekonomik zor durumda olmasından ötürü iade edilmeyen bu bedelsiz senetlerin kötü niyetli olarak kullanılması baskısı altında olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir karar verilmesi gerektiğini, davacıya ait toplam 500.000,00 TL bedelli senetlerin aslında bedelsiz olduğu ancak davalının bu senetleri iade etmediğini belirterek davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olan iki adet toplam 250.000,00 TL bedelli senetlerin davalıya ödenmesinin ve cebri icrasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, davaya dayanak bayilik sözleşmesi karşılığı verilen senetlerin bedelsizlik sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında düzenlenen 15.01.2018 tarihli bayilik sözleşmesi ve 15.01.2018 tarihli kira sözleşmesinin 28.04.2018 tarihli protokol ile sonlandırılmış olması nedeniyle sözleşmenin teminatı olarak davacı tarafından keşide edilerek davalıya verilen tanzim tarihi, yeri ve vadesi boş bırakılan 250.000,00-TL bedelli iki adet senedin teminat senedi/bedelsiz olduğu iddiasına dayalı kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin Mahkememizin 03/03/2021 tarihli ara kararı ile kısmen kabul ile davaya konu bonoların davalı tarafça dava sonuçlanıncaya kadar takibe konulmasının tedbiren engellenmesine, davanın şahsi defilere dayanıyor olması nedeniyle dava dışı 3.kişiler yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 10/03/2021 tarihli dilekçesi ile,davalı tarafın mahkememizce verilen tedbir kararına muhalefet ettiğini, şirketin mali müşaviri … tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacı ve teminat senedinde kefil olan … hakkında 04/03/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, senetteki cirolara bakıldığında birinin şirket yetkilisi … diğerinin ise şirketin mali müşaviri … olduğunu, davalı tarafın bedelsiz senetleri üçüncü kişi olan … üzerinden tahsil etmeye çalıştığını, bu nedenlerle işbu şahısların HMK.m 398 gereğince disiplin hapsi ile cezalandırılmasını ve tedbir kararının kötü niyetli 3.kişiler olan … ve …’yu kapsayacak şekilde değiştirilmesini, dava kesinleşinceye kadar … tarafından açılan ve dosyaya konu teminat senetleri dayanak olarak gösterilen ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkememiz 16/03/2021 tarihli ara kararı ile HMK.398/2 maddesi uyarınca şikayet olunanlara şikayet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saati bildirilerek duruşmaya gelmedikleri taktirde yargılamaya yokluklarında devam edileceği ve karar verileceğinin ihtarı ile ihtiyati tedbir talebinin 3.kişiler yönünden genişletilmesine ilişkin talebin taraflar arasındaki muvazaanın tespitine dayandırıldığı, muvazaa iddiasının yapılacak yargılama ile tespit edilebilecek olması dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile, mahkememizin 16/03/2021 tarihli ara kararından sonra taraflar arasındaki muvazaayı kanıtlayacak 3.kişi …’nun kötü niyetli olduğuna dair kanıt oluşturacak yeni deliller ortaya çıktığını, taraflar arasında ürün tedarik sözleşmesi adlı altında bir başka bayilik sözleşmesi daha bulunduğunu, bu sözleşmeye istinaden davacının toplam 100.000 TL değerinde vade ve düzenleme tarihi boş olan 2 adet teminat senedini davalı tarafa verdiğini, bu sözleşmenin tarafların anlaşması ile sona erdirilmesinden sonra davacının verdiği senetleri istemesine rağmen davalının bedelsiz kalan teminat senetlerini iade etmediğini ve senetlerin icra takibine konu edilmesine sebebiyet verdiğini, davalının senetleri şirket yetkilisi …’e ciro ettiğini, …’ünde şirketin mali müşaviri olan …’ya ciro ettiğini, … tarafından da ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe dayanak olan senetlerin aynı kişiler arasındaki ciro silsilesine dayanmakta olup iki icra takibinden 600.000 civarında bir alacağı olan …’nun iki takipte de borçlu olarak …’ü göstermemesinin aralarında muvazaa olduğunu, …’nun kötü niyetli 3.kişi olduğunu gösterdiğini, her iki takibe konu teminat senetlerinin de davalı tarafça düzenleme tarihleri ve ödeme günlerinin aynı yazıldığını, bu durumunda taraflar arasında muvazaa olduğunu gösterdiğini, ayrıca davalının aynı yolu izleyerek diğer bayilerine de icra takibi başlattığını, bu nedenlerle mahkememizce verilen tedbir kararının ek teminat aranmaksızın 3.kişiler olan … ve … ‘ye kapsayacak şekilde değiştirilmesini, mahkememiz davası kesinleşinceye kadar ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkememiz 29/03/2021 tarihli ara kararı ile uyuşmazlığa konu bonolar davalı tarafından dava dışı kişilere ciro edilmiş olmakla dava dışı şahıslar hakkında İİK. 72/3 maddesi uyarınca tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 26/04/2021 tarihli ön inceleme duruşması ile, davacı vekilinin 10/03/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı iddia edilen … ve … hakkında yapılan şikayet başvurusuna ilişkin olarak HMK.398 maddesi uyarınca yapılan inceleme neticesinde, uyuşmazlığına konu bonoların davalı şirket tarafından dava dışı 3.kişiye ciro edilmiş olduğu, TTK.686.mad.uyarınca ciro zincirinin düzgün olduğu, TTK 687.mad.uyarınca keşidecinin senet lehdarı arasındaki şahsi defileri hamile karşı ileri süremeyeceği bilindiğinden ayrıca davacı vekilince bildirilen icra dosyalarında da (….İcra Müdr…. E., … E., ….İcra Müdr…. E.) davalı şirketin borçlu olarak yer aldığı anlaşılmakla aksine davacı tarafça somut delil sunulmamış olduğu dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememizce şikayetin reddine dair verilen karara itirazı üzerine dosya itirazın değerlendirilmesi için bir üst mahkemeye gönderilmiş, ….ATM.nin … D.iş esas, … karar sayılı, 18/05/2021 tarihli kararı ile davacı vekilinin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 31/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile, mahkememizce 29/03/2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının genişletilmesi talebinin reddi kararına itirazla istinaf kanun yoluna başvurmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2021/919 esas, 2021/905 karar sayılı, 17/06/2021 tarihli ilamı ile ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 01/06/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararından vazgeçtiklerini belirterek teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkememizin 09/06/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararının vazgeçme nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
…. İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.
Dosya Mali Müşavir, İşletme Uzmanı ve Nitelikli Hesaplama Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 26/07/2021 tarihli raporda; davacı …’in incelenen 2018-2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinde dava konusu 2 adet 250.000,00 TL bedelli toplamda 500.00,00 TL tutarlı senetlere ilişkin herhangi bir defter veya muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacı …’in davalı ….Ltd.Şti.’ne kira sözleşmesi kaynaklı 30.000,03 TL cari hesap borcu olduğu, davacı defter kayıtlarından tespit edildiği, davalı ….Ltd.Şti. ticari defter ve belgelerini sunmadığı için inceleme yapılamadığı, dava konusu senetlerin teminat olarak bir tutanakla teslim edildiği/alındığı ve tutanakta senetlerin Ciro ve Devir edilemeyeceğinin açıkça yazılı olduğu, ancak bu hükme rağmen Ciro ve Devir edilmiş olduğunun dosyada malum nedeniyle davacı iddiasının haklı olduğu, “… Şube Bayilik ve İşletme Fesih Protokolü” ve “Kira Sözleşmesi Fesih Protokolü” nün tarafların karşılıklı rızaları fesholunduğunun taraflarca kabul karşılık kabul edilmiş olması nedeniyle, davacının sözleşmelerden kaynaklanan borcu olduğunun iddia edilmeyeceği, dava konusu senetlerin üzerindeki 6 bölümün sonradan doldurulup devir ve ciro edilmiş olduğunun anlaşılmış olması nedeniyle davacının bu yöndeki iddalarında haklı olduğu, dava konusu senetlerin düzenlenmesine yol açabilecek sorumluluk 28.4.2018 tarihli belge uyarınca ortadan kalktığından senetlerin konusuz kalmış durumda olup, talep edilme olanağı ortadan kalkmış olup, dava talebi hakkında karar merciinin mahkeme olduğu, davalıya Noter vasıtasıyla gönderilen ihtarnamenin davalının geçerli adresine yapılmayıp, önceki adresine gönderildiği, tebliğin Muhtarlığa da teslim edilmeyip işyerinin kapısına yapıştırmak suretiyle yapıldığının anlaşıldığı, Mahkemeden yapılan tebligatların davalının güncel adresine yapılmış olması nedeniyle tebligatlarda eksiklik olmadığı belirtilmiştir.
İİK.’nın 72. maddesinde borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir, düzenlemesine yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 15/01/2018 tarihli bayilik sözleşmesi ile aynı tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından işbu sözleşmelerin teminatı olarak davalıya 250.000’er TL bedelli iki adet boş senet verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin her iki tarafından da anlaşması ile 28/04/2018 tarihinde sonlandırıldığı, sözleşmelerin feshi sonrası davalıya gönderilen ….Noterliğinin 19/11/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile senetlerin iadesinin talep edildiği, senetlerin 15/01/2018 tarihli tutanak ile teminat olarak ve tutanakta ciro ve devir edilemeyeceği açıkça yazılmak suretiyle davalıya teslim edildiği, senetlerin önce şirketin tek yetkilisi …’e, ondan da şirket muhasebecisi …’ya ciro edildikleri, … tarafından ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı, davalı ve teminat senetlerinde kefil olan … aleyhine takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki bayilik ve kira sözleşmesi karşılıklı anlaşma ile feshedildiğinden işbu sözleşmelerden kaynaklanan bir taleple teminatların nakde çevrilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında düzenlenen 15/01/2018 tarihli tutanağa göre senetlerin ürün bedeli ve cezai şart bedellerinin ödenmemesi karşılığında verildiği ve tahsili içinde ihtarname gösterilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak dosyada davalı tarafından davacıya gönderilmiş herhangi bir ihtarname bulunmadığı gibi davalı tarafın böyle bir iddiası da yoktur. Yine taraflar arasında imzalanan 28/04/2018 tarihli bayilik ve işletme fesih protokolünde de davacının sorumluluğunun sona erdiği belirtilmekle davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmesi kapsamında sözleşmenin teminat olarak davacı tarafından davalıya verilen bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen 15.01.2018 tarihli bayilik sözleşmesi ve 15.01.2018 tarihli kira sözleşmesi kapsamında sözleşmenin teminatı olarak davacı tarafından keşideci sıfatıyla imzalanıp davalıya verilen bonolar (05.11.2020 keşide tarihli, 04.02.2021 ödeme tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve 05.11.2020 keşide tarihli, 04.02.2021 ödeme tarihli, 250.000,00 TL bedelli bono) nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 34.155,00 TL nispi Karar harcından peşin alınan 8.538,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 25.616,25 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 42.050,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 8.606,55 TL harç, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 372,00 TL tebligat ve tezkere giderleri olmak üzere toplam 11.678,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır