Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/842 Esas
KARAR NO : 2022/596
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin mülkiyeti davalılardan … İnş. Tur. San. Ltd. Şti’ne ait iken diğer davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ne devredilen, … San ve Tic.Ltd.Şti tarafından da …’e devredilen … İli, … İlçesi, … Köyü … parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi iken, Rekabet Kurulu’nun … tarih, … sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde … tarihinde yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekinman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatakacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde 5 yılı aşan süreler bakımından, 2002/2 Sayılı Tebliğ’de tanına muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna bildirildiğini, bu çerçevede davalılar yönünden tesis edilen ilişkinin 5 yılı aşan kısmı geçersizlikle malul olduğunu ve başlangıçta kararlaştırılan süre için öngörülen ve geçrekleştirilen yatırımların karşılıklarının kullanılmayan süreye ilişkin kısımlarının iadesinin gündeme geldiğini, bu bağlamda davalılar aleyhine açılan alacak davasının yargılamasının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/… Esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve mahkemece 05/03/2013 tarihinde “davanın kabulüne, 352.837,75 TL kullanılmayan dönem için intifa bedeli ve 149.558,74 TL bu bedelin işlemiş semeresi olmak üzere toplam 502.396,49 TL’nin intifanın terkin edildiği 27/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine”karar verildiğini, verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı kararı ile davanın açıldığı tarihte davacının intifa hakkı devam etmekte olduğundan 28/09/2011 dava tarihi itibariyle de davacının intifa bedeli ve semereleri yönünden talep edilebilir bir hakkı bulunmadığından yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından Yargıtay bozma ilamına uyularak erken açılan davanın reddine karar erildiğini, Yargıtay bozma ilamı sonrası fiilen sona eren intifa hakkının tapu kaydı üzerinde de terkin edildiğini, bu bağlamda Yargıtay bozma ilamında belirtilen dava şartı eksikliğinin giderildiğini, davacı şirket tarafından tesis edilen ilişkinin 25/09/2026 tarihine kadar devam edeceği inancıyla 459.780,00 TL intifa ivazı ödemesi yapıldığını, taraflar arasındaki tesis edilen ilişkinin Rekabet Kurulu kararları doğrultusunda öngörülenden daha kısa sürmesi nedeniyle başlangıçta kararlaştırılan süre için öngörülen ve gerçekleştirilen yatırımların karşılıklarının kullanılmayan süreye ilişkin kısımlarının iadesinin gerektiği, anılan nedenlerle davacı şirketin intifa süresinin tamamını nazara alarak peşinen ödediği intifa ivazının, geçersiz ve davacı şirket tarafından kullanılamayacak intifa süresine karşılık gelen 352.837,75 TL kısmının davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştekeren ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalılar yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde ve yine taşınmaz üzerindeki intifa hakkının süresinden 15 yıl önce hükümsüz hale gelmesinden dolayı davalıların elde ettiği tüm semerelerin ve davacı şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 149.558,74 TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … San ve Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın intifa sözleşmesine dayanan sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, davalılar ile davacı arasında sözleşme akdedilmediğini, intifanın terkininin 27/10/2011 tarihinde yapıldığını, TBK 82.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu alacağı geri isteme hakkı bulunduğunu öğrendiği tarihin 27/10/2011 olduğunu, bu tarihi iki yılı aşkın süreden sonra dava açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, yine …’ün tapuyu diğer davalı …’den devraldığını, …’in de tapuyu …’den devraldığını, davalı …’in tapunun yeni maliki olduğunu, davalıların sözleşmesel ilişki ile hiçbir irtibatı bulunmadığını, intifa sözleşmesi gereği davacı tarafından yapılan ödemelerin diğer davalı …’e yapıldığını, anılan nedenlerle davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … San.Ltd.Şti’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2017/… esas 2019/… karar sayılı 16/01/2019 tarihli kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 343.565,83 TL’nin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla 27/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, mahkememiz kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş, … BAM … Hukuk Dairesinin 2019/… esas 2021/… karar sayılı 02/12/2021 tarihli ilamı ile “Davalı Tasfiye Halinde … … Ltd. Şti’nin ticaret sicil kaydının incelenmesinde, şirketin dava tarihi öncesinde 20.04.2015 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince tasfiye sonucu sicilden terkin edildiği ve bu hususun 30.04.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği,buna rağmen dava dosyasında TK 35.madde uyarınca tebliğlerin tamamlanarak hüküm verildiği anlaşılmaktadır.Taraf ehliyeti dava şartı olup davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekmektedir.İstinaf sebebi olmasa da mahkemece dava açıldığında re’sen yapılması gereken taraf teşkilindeki bu eksiklik re’sen incelenmiştir.Mahkemece, davacıya davalı şirketin ihyası için süre verilip ihya davası açıldığında o davanın sonucu beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sicilden terkin edilerek taraf ehliyetini kaybeden davalı şirket aleyhine hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan, davacı tarafından aynı davalılar aleyhine, aynı konuda açılan davada … ATM nin 2011/… esas sayılı dosyasında 05.03.2013 tarihli karar ile tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … ltd.şti kararı temyiz etmemiştir.Diğer davalıların temyizi üzerine … HD’nin 2014/ … sayılı ilamıyla dava tarihi itibariyle intifa hakkı devam ettiğinden davanın erken açıldığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle davalı şirketin terkin tarihi itibariyle hükmün adı geçen davalı yönünden kesinleşip kesinleşmediği de incelenmelidir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve dosya mahkememizin 2021/42 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, yargılama devam ederken davacı vekilinin 05/10/2022 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacağa ilişkin olarak davalılardan … arasında 12/11/2020 tarihli sulh protokolü akdedildiğini, akdedilen sulh protokolü kapsamında davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dava; davacı ile davalılardan …San.Ltd.Şti arasında akdedilen, daha sonra davalı … Tic.Ltd.Şti’ne devredilen ve bu davalıdan da davalı …’e devredilen … İli … İlçesi, … Köyü, … Parsel üzerine konulan intifa hakkının süresinden önce terkini sebebiyle kullanılmayan döneme tekabül eden intifa bedeli ile bu bedelin işlemiş semeresinin davalılardan tahsili amacıyla açılmış tazminat davası olup, yargılama aşamasında mahkememizdeki işbu davaya konu edilen alacak talebi ile ilgili olarak davacı ile davalılardan …’in borcun ödenmesi konusunda anlaşarak sulh protokolü düzenlendikleri, tarafların anlaşarak dava konusu uyuşmazlığı sulh yolu ile çözümledikleri, davanın konusuz kaldığı, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ‘nun 315/1. Maddesi uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, dava konusu alacağın davalı … tarafından sulh protokolü ile kabul edilmesi nedeniyle, sulh protokolü dikkate alınarak taraf vekillerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan giderlerin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 8.579,68TLden mahsubu ile fazla alınan 8.498,98TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
(Mahkememizin 03/07/2019 tarihli 2017/… esas 2019/… harç tahsil numaralı harç tahsil müzekkeresi ile 14.889,30TL harcın davalılardan tahsil edilmiş olması halinde, tahsilde mükerrer olmamak şartı ile),
3-Taraflarca yapılan giderlerin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına, yine sulh protokolü dikkate alınarak taraf vekillerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2022
Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI
İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.