Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/84 E. 2022/50 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/84 Esas
KARAR NO:2022/50

TALEP:İade-i Muhakeme
TALEP TARİHİ:16/07/2020

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:15/08/2007
KARAR TARİHİ:08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İADE-İ MUHAKEME TALEBİ:
Davalı … vermiş olduğu 16/07/2020 tarihli dilekçesi ile, mahkememiz dosyasından yeni haberdar olduğunu, kendisinin yurt dışında yaşamakta olup, davacının iddialarının asılsız mesnetsiz olduğunun ispatı için ve davacının yalanlar ile çıkar elde etmek amacında olduğunu, sunduğu ibranamenin yeni delil sayılarak mahkememizce yeniden yargılama yapılmasını ve hakkında verilen hükümlerin düşürülmesini talep etmiştir.
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacılardan … isimli yurtdışı orjinli bir finans firmasının sahibi olduğunu söyleyen … ve … arasında 14/11/2006 tarihli çok gizli kredi sözleşmesi imzalandığını, buna göre … turizme tekstil sanayi ve limited şirketi alacağı 2.000,000 Euro limitli kredi karşılığında teminat olarak dava konusu olan çekleri verdiğini, çek keşidecisinin davacı …Limited şirketi olduğunu, teslim edilen çeklere karşılık kredi temin edilemediğini, bu nedenle verilen çeklerin karşılıksız kaldığını, dava dışı bir kısım çekleri iade edildiğini, … … şubesi… Şirketine ait hesaptan … seri nolu 10/08/2007 tarih ve 100.000 TL bedelli, … … Şubesi … … Limited Şirketine ait hesaptan keşide edilen 27/07/2007 tarih ve 80.000 TL tutarlı 2 adet çekten dolayı davalıların borçlu bulunmadığı tespiti ile, çeklerin isdirdadı ödemesi durumunda bedelinin tazmini durumunda, tazmin tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından borçlu … … Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin borcundan dolayı dava konusu olan çeklerin davalıya tahsil cirosu ile teslim edildiğini, dava konusu olan çeklerden dolayı …. İcra Müdürlüğünün … esas ve … 5. İcra Müdürlüğünün … esas dosyaları üzerinden takip başlatıldığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, açılan davanın yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
… … Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir. Davalılar … ve … ( …) na dava dilekçesi adresleri tespit edilemediğinden ilan yoluyla dilekçe tebliğ edilmiştir. Bu şekilde tebligat yapılan davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Savunma inkar hudutları içerisinde değerlendirilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, dava konusu edilen 2 adet çekten dolayı davacıların davalılar … AŞ, … Terlik ve Teks Ürün San Tic Ltd Şti, … (…), …’a borçlu olmadığının tespiti, çeklerin iadesi, tazmini halinde istirdadına ilişkin olup, mahkememizin … esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sonunda mahkememizin … esas … karar sayılı 27/06/2012 tarihli kararı ile “Davalı … AŞ hakkında açılan davadan feragat edilmiş olması nedeniyle vaki feragat nedeniyle bu davalı hakkında açılan davanın reddine, davacıların davalılar …, … (…) ve … … San ve Tic Ltd Şti’ye borçlu bulunmadığının tespitine, bu davalılar yönünden davanın istirdat davası olarak kabulüne, davacı tarafından yargılama sırasında ödenen 180.000,00TLnin 02/12/2009 talep tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 mad gereğince faiz uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş mahkememiz kararı davalı … (…) tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/2216 esas 2016/12844 karar sayılı 03/10/2016 tarihli ilamı ile mahkememiz kararı onanmış, davalı … (…) tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/2850 esas 2018/2202 karar sayılı 18/04/2018 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş ve mahkememiz kararı kesinleşmiştir.
Davalılardan … vermiş olduğu 16/7/2020 tarihli dilekçesi ile İade-i Muhakeme talebinde bulunmuş, mahkememizin 16/07/2020 tarihli ve … esas sayılı kararı ile, yargılamanın yenilenmesi şartlarının HMK 375 maddesinde sayılmış olup, davalının yargılamanın iadesi isteminin bu sebeplerden olmadığından iade isteminin reddine karar verilmiş, iade-i muhakeme talebinin reddine ilişkin mahkememizin 16/07/2020 tarihli ara kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz talebi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/6338 esas 2020/3658 karar sayılı 29/09/2020 tarihli ilamı ile; “temyiz incelemesi için gönderilen dava dosyasında verilen 16/07/2020 tarihli karar, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verilmiş olup, bu aşamada temyiz kanun yoluna tabi olmadığından, “temyiz ibaresi” taşıyan dilekçe ile ilgili kanun yolu değerlendirilmesi yapmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine” şeklinde karar verilerek dosya İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesine gönderilmiş, anılan dairenin 22/01/2021 tarihli 2021/67 esas 2021/116 karar sayılı kararı ile;
“HMK 379’un açık hükmü gereğince yargılamanın iadesi talebi üzerine, mahkemenin talebin ayrı bir dava olduğunu da gözeterek harçlarını tamamlatması, ayrı bir esasa kaydetmesi ve duruşma açıp tarafları davet edip dinledikten sonra talebin süresinde olup olmadığı, kaldırılması istenen hükmün kesin olup olmadığı ve ileri sürülen sebebin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını inceleyerek karar vermesi gerekirken, talebin duruşmasız olarak incelenmesinin usule uygun bulunmadığı kanaatiyle, kararın esasına yönelik sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, usule yönelik istinaf sebebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, talebin duruşma açılarak incelenmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi karar verilmiştir.” şeklinde karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2021/84 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı … vekiline davanın yenilenmesine talebine ilişkin olarak yenileme harcını yatırmak üzere süre verilmiş, davalı … vekili tarafından 2.618,60TL yenileme harcı yatırılmış, duruşmaya katılan davalı vekili, davalının uzun süre ceza evinde kaldığından delilleri dosyaya sunamadığını, bu belgeler incelenmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, bu belgeler üzerinde inceleme yaptırılmasını talep ettiğini, incelendiğinde imzanın davacıya ait çıkacağı, söz konusu belgenin daha öncesinde dosyada bulunmadığını, yeni bir delil olduğu için iade-i muhakeme şartlarının oluştuğunu, bilirkişi incelemesi talep ettiklerini beyan etmiş, davacı taraf ise duruşmaya katılmamıştır.
Dava, 6100 sayılı HMK’nun 374 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış bulunan yargılamanın iadesi davasıdır.
6100 sayılı HMKnun 375.maddesinde “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” denilmektedir.
Dosyanın tetkikinde; davalı …’a mahkememizin … esas … karar sayılı gerekçeli kararının usulune uygun tebliğ edildiği, kararın yasal süresi içerisinde davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davalı …’ın 16/07/2020 tarihli dilekçesi İade-i Muhakeme talebinde bulunduğu, davalının talebinin yasal süresinde yapılmış olduğu, ve yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından iade-i muhakeme talebine ilişkin olarak dosyanın mahkememizin 2021/84 esas sırasına kaydı yapıldığı, taraflara usulune uygun duruşma günü tebliğ edildiği, davalı … vekilince yenileme harcı dosyaya yatırıldığı, mahkememizin 08/02/2022 tarihli duruşmasına katılan davalı vekili dosya içindeki beyanlarını tekrarla davalının uzun süre ceza evinde kaldığından delilleri dosyaya sunamadığını beyan ettiği görülmüş olup, HMK 375/1- c uyarınca; aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması halinde yargılamanın iadesi talep edebileceği düzenlenmiştir. İade-i Muhakeme talep eden ise dilekçesinde yurt dışında yaşadığından bahisle dosyadan yeni muttali olduğu beyan ederek sunmuş olduğu ibranamenin yeni delil kabul edilmek sureti ile iade-i muhakeme talebinde bulunmuştur. Bu hususun ise “elde olmayan nedenlerle elde edilemeyen belge” olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varılarak talebin HMK 375. maddesinde sayılan sebeplere dayanmaması nedeniyle iade-i muhakeme davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-İadeyi muhakeme talebinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar harcından peşin olarak yatırılan 2.618,60TLden mahsubu ile fazla alınan 2.537,90TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı …’a iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL maktu ücreti vekalet ile davacı tarafından yapılan 69,30TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davalı vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI