Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/837 E. 2023/570 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/837
KARAR NO : 2023/570

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 02/12/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine … ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile yaya …’e çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların oğlu …’ün vefat ettiğini, dava konusu kaza sebebi ile davacıların çocuklarını kaybetmiş olup desteğinden mahrum kalacaklarının aşikar olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından yaptırılan akteür hesabına binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar kısmi bir ödeme yapılmışsa da iş bu ödemenin davacıların zararını karşılamaktan öte eksik ve yetersiz olduğunu, müteveffanın yaşı, dava konusu trafik kazasında kusuru ve davacı anne ve babanın bakiye hayat süresi ile müteveffanın gelirinden anne ve babasına ayıracağı paylar dikkate alındığında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan söz konusu ödemenin eksik ve yetersiz olarak yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla anne … için 2.500,00 TL ve baba … için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan azami poliçe teminatından davadan önce yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye azami poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı şirket tarafından 10.09.2015-2016 vadeli … no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 12.07.2016 tarihinde 23.329,00 TL’nin davacı vekili … hesabına ödendiğini, ödemenin davacı tarafından kabul edildiğinden çekişmesiz olduğunu, ödeme sonucu davalı şirketin sorumluluğu sona erdiğinden haksız davanın reddi gerektiğini, aksi halde ödenen tutarın güncel faiziyle tenzili gerektiğini, davalı şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, Ceza dosyası ve varsa Kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, ayrıca zararın tespiti amacıyla alanında uzman aktüer
tarafından bilirkişi raporu alınmasını, hesaplamaların trafik poliçesi genel şartları gereği TRH-2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz kullanılarak yapılmasını, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, dolayısıyla davacının Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, dava konusu olay incelendiğinde, işleten tarafından yapılan taşımanın ticari nitelik taşımadığı, ayrıca dava konusu olayın haksız fiil teşkil ettiği gözetilerek ticari faiz taleplerinin reddine karar verilmesini gerektiğini, poliçe limitini aşan tazminat taleplerinin her halde reddi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/04/2018 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları miktarın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere anne … yönünden 2.500,00 TL olan taleplerini 52.548,57 TL arttırarak … için 55.048,57 TL diğer davacı baba … yönünden ise dava dilekçelerindeki talepleri uyarınca davanın kabulü hususunda davasını ıslah etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememiz 2017/486 esas, 2018/788 karar sayılı, 11/06/2018 tarihli kararı ile, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 55.048,57 TL’nin 12/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı … tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, davacı … vekili ve davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul BAM 40.Hukuk Dairesinin 2019/2832 esas, 2021/1463 karar sayılı, 19/10/2021 tarihli ilamı ile, davacı baba yönünden sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihindeki veriler üzerinden zarar hesabının, önceki uygulamada olduğu gibi Yargıtay ilke kararlarında belirtilen prograsif rant (iskontolama) yöntemiyle, yine Yargıtay’ın son dönem içtihatlarına göre PMF yaşam tablosu yerine TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılıp ödenen miktar ile hesaplanan zarar arasında kabul edilebilir bir farkın bulunmaması, giderek yapılan ödeme ile borcun sona ermediğinin anlaşılması halinde, bu kez hükme esas alınan bilirkişi raporu tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden hesaplanacak tazminattan %5 oranında yetiştirme gideri indirimi yapıldıktan sonra, sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödemenin güncellenmiş haliyle nihai zarardan mahsup edilerek tespit edilecek destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin tarafların itirazları da değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunarak BAM ilamı doğrultusunda ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 23/06/2022 tarihli raporda; BAM kararı ve Yargıtay’ın güncel içtihatları doğrultusunda TRH 2010-Tablosu esas alınarak yaşam sürelerinin belirlendiği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği Prograsif Rant Hesaplama yöntemlerine göre hesaplama yapıldığı, buna göre müteveffanın işlemiş devre kazançları artırma ve iskonto işlemi yapılmadan, bilinmeyen devre kazançları ise her yıl için ayrı %10 artırılıp, %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplandığı, ödeme tarihi 12/07/2016 verilerine göre yapılan hesaplamaya göre davalı sigorta şirketi tarafından 12/07/2016 tarihinde davacılar … ve …’e yapılan toplam tazminat ödemesinin yetersiz olduğu, rapor tarihi itibarı ile yapılan güncel hesaplamaya göre davacı anne …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 163.452,62 TL olduğu, davacı baba Halil’in 87.802,09 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir. Dosya taraf vekillerinin rapora karşı itirazları da irdelenmek suretiyle ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 16/02/2023 tarihli raporda; yapılacak hesaplamada hem TRH 2010 hem de PMF 1931 Yaşam Tablosu kullanılarak terditli hesaplama yapıldığı, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre, rapor tarihi verilerine göre yapılan güncel hesaplamaya göre, mahkeme tarafından iskonto uygulanmasına karar verilmesi halinde davacıların desteğe ilişkin bakiye maddi zararının; davacı anne … için 390.138,70 TL olduğu, davacı baba … için 209.154,89 TL olduğu,
Mahkeme tarafından iskonto uygulanmamasına karar verilmesi halinde davacıların desteğe ilişkin bakiye maddi zararının; davacı anne … için 712.203,25 TL olduğu, davacı baba … için 378.164,50 TL olduğu, PMF 1931 Yaşam Tablosuna Göre; Mahkeme tarafından iskonto uygulanmasına karar verilmesi halinde davacıların desteğe ilişkin bakiye maddi zararının; davacı anne … için 267.691,10 TL olduğu, davacı baba .. için 158.735,29 TL olduğu, Mahkeme tarafından iskonto uygulanmamasına karar verilmesi halinde davacıların desteğe ilişkin bakiye maddi zararının; davacı anne … için 495.279,85 TL olduğu, davacı baba Halil için 288.843,10 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu/iskonto uygulanması kullanılarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının grame hesabı kullanılarak her bir davacı yönünden ve sigortanın sorumlu olduğu tutar gösterilmek suretiyle hesaplama yapılması istenmiş, düzenlenen 29/05/2023 tarihli raporda; yapılacak hesaplamada yaşam tablosu olarak TRH 2010 tablosunun kullanıldığı, iskonto uygulaması sonucunda davacıların desteği ilişkin maddi zararının davacı anne … için 389.697,86 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sorumluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğundan davacı anne …’in bakiye poliçe limiti dahilinde kalan maddi zararının ise 173.580,02 TL olduğu, davacı baba … için 208.995,01 TL olduğu, davacı baba …’in bakiye poliçe limiti dahilinde kalan maddi zararının ise 93.090,98 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 26/06/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile, dava dilekçesinde HMK 107.madde gereği belirsiz alacak olarak 2.500 TL olarak talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatına ilişkin maddi tazminat miktarını 206.495 TL artırarak toplamda 208.995 TL destekten yoksunluk tazminatının davalı sigorta yönünden poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, istinaf ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
TBK 53. Vd. Maddelerinde destekten yoksun kalma tazminatı düzenlenmişir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebilir.
Somut olayda, davacılar oğulları …’ün ölümü nedeniyle davalı sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemli bu davayı açmıştır.Meydana gelen kazanın 02/12/2015 tarihinde gerçekleştiği, kusur bilirkişisi tarafından yapılan tespitler ile davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı minibüs ile düzey güzergahı eğimli … Mahallesi … Caddesini takiben seyir halinde iken olay yeri davacı …’e ait ikametin önüne geldiğinde duraklayıp aracında yolcu olarak bulunan 2011 doğumlu …’ü araçtan indirerek harekete geçtiği sırada araçtan inerek aracın arka kısmından sol taraftaki evine gitmek için karşıya geçmeye çalışan küçüğe çarpması sonucu yaya …’ün ölümü ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği, gerek ceza dosyası üzerinden alınan 25/10/2016 tarihli ATK raporunda, gerekse mahkememizce aldırılan 14/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsünün müteveffayı indirmek üzere ikametinin önüne yanaşmayıp yol içerisine yeterli gözetim ve denetimi sağlamadan indirmesi, ikametinin bulunduğu tarafa güvenli şekilde geçişini sağlamaması, aracın manevra alanından uzaklaşıp uzaklaşmadığını yeterince kontrol etmeden aracını hareket ettirmesi ve bu suretle çarpması nedeniyle meydana gelen olayda tam kusurlu olduğu, müteveffanın ise tehlikeyi öngöremeyecek yaşta olduğundan ötürü kusursuz olduğu kanaatinde bulunulduğu, olayın oluş şekli ve dosya kapsamı ile uyumlu olan kusur değerlendirmesine mahkememizce de itibar edilmiş, istinaf ilamı ile de kusur yönünden yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
BAM ilamı ile davacı … yönünden kurulan hüküm kesinleşmiş olup, davacı baba … yönünden ilamda belirtilen şekilde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacı …’ün müteveffanın babası olduğu, oğlu …’ün meydana gelen kazada ölümü ile destekten yoksun kaldığından yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacının davalıdan maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda mahkememizce bilirkişiden alınan raporda istinaf ilamı uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak, davalı sigorta şirketinin sigortalısının %100 kusuruna denk gelen kısma göre, %5 oranında yetiştirme gideri indirimi yapılmak ve sigorta şirketi tarafından ödeme güncellenip mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılmış ve davacı babanın destekten yoksun kaldığı maddi zarar toplamı 208.995,00 TL olarak tespit edilmekle, bakiye poliçe limiti de dikkate alınarak davanın kabulü ile davacı … için 55.048,57 TL, davacı … için 208.995,00 TL olmak üzere toplam 264.043,57 TL destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan tazminat alacağının12/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden kabul edilen miktarlar bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı … için 55.048,57-TL ve davacı … için 208.995,00-TL olmak üzere toplam 264.043,57-TL tazminat alacağının 12/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (ZMMS kalan Poliçe limiti olan 266.671,00-TL ile sınırlı olmak üzere), davalı … A.Ş.(Eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) alınarak tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 18.036,81 TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40 TL + 179,00+722 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 932,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 17.104,41 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı … yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
4-Davacı … yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 32.259,30 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak işbu davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafları olmak üzere toplam 2.693,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca işbu dava nedeniyle davacılar tarafından yatırılan 932,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 18/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.