Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/832 E. 2022/388 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/832 Esas
KARAR NO :2022/388

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/12/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı taraf arasında 10.04.2019 tarihinde Araç Kira Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davacının maliki bulunduğu … plaka numaralı, … şasi numaralı … marka 939/4 tip minibüs cinsindeki araç 1 yıl süre ile ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapmak amacıyla davalılar tarafından kiralandığını, kira sözleşmesinin 1 yıl müddetli olduğunu, bitiş tarihinin 10.04.2020 tarihi olduğunu, sözleşme uyarınca kira bedelinin aylık 7.000,00-TL, yıllık toplam 84.000-TL + KDV olduğunu, davacı …’ın maliki olduğu aracın … 1. Noterliği’nin … yevmiye nolu, 13.06.2018 tarihli vekaletnamesine istinaden … adına … tarafından 10.04.2019 tarihli, aylık 7.000,00-TL kira bedeli + KDV mukabilinde TBK 299. vd. maddelerine göre kiralandığını, davalı …’in ise diğer davalı …’ın tüm borçlarına sözleşmenin 19. maddesi gereği müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu ve sözleşmenin 4. maddesi gereği kiralanan aracın davalı …’e teslim edildiğini, kira sözleşmesinden kaynaklanan aylık 7.000,00-TL + KDV borcunun gerek miktar ve gerekse de zaman açısından belirtilen şekil ve miktarda ödenmemesi sebebiyle 09.10.2019 tarihinde davalılara gönderilen iadeli taahhütlü ihtar mektuplarıyla sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğini beyanla davalıların Araç Kiralama Sözleşmesi’nin Giriş Bölümü ile Genel Şartlar 3. maddesi, Özel Şartlar 5/b. Maddesi ve 17. maddesine aykırı edimleri sebebiyle 4 aylık kira bedeli ile sözleşme gereği tahakkuk eden 1 yıllık kira bedelinin %18 KDV’leri ile birlikte bakiye 84.776,00-TL’nin her ayın 15’inden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini, davalıların Araç Kiralama Sözleşmesi’nin 1. 2. ve 5/c. maddesine aykırı edimleri sebebiyle ortaya çıkan ve davacı tarafından mecburen ödenen toplam 3.803,95-TL trafik cezalarının, düzenlendiği tarihte muaccel olması sebebiyle, sırasıyla 01.05.2019, 16.06.2019, 06.07.2019 ve 09.07.2019 tarihlerinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, Araç Kiralama Sözleşmesi’nin davalılarca ihlal edilmesi sebebiyle söz konusu sözleşmenin 17. maddesine ve diğer maddelere aykırılık neticesinde sözleşmenin 22. maddesi gereği 42.000,00-TL ceza-i şartın, tarafların tacir odluğu ve Basiretli Tacir Karinesi’ne tabi oldukları gözetilerek hiçbir indirim yapılmaksızın, aracın sözleşmeye aykırı şekilde bırakıldığı 27.07.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, davalılar tarafından, Araç Kiralama Sözleşmesi’nin 27. maddesi gereği sözleşme hazırlama bedeli olan 1.180,00-TL’nin 15.04.2019 tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte tahsilini, tüm yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevsizlik itirazlarının olduğunu, huzurdaki davada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde dava değerini 131.759,95-TL olarak gösterdiğini ancak bu alacağının şimdilik 20.000,00-TL’sini talep ettiğini, davacının talep ettiği alacak miktarını açıkça bilmesine, alacağını kalem kalem açıkça belirtmesine rağmen davayı kısmi dava olarak açmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle davacıya, dava dilekçesinde bildirmiş olduğu 131.759,95-TL üzerinden yatırması gereken eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmesini, kesin süre içerinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının işbu dava ile ileri sürmüş olduğu taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyanla öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacıya dava dilekçesinde bildirmiş olduğu 131.759,95-TL üzerinden yatırması gereken eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmesini, kesin süre içerinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde davanın usulden reddini, dosyanın esasına girilmesi durumunda yapılacak yargılama neticesinde davanın her iki davalı yönünden ayrı ayrı reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Görev kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda bir dava şartıdır. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. 6100 sayılı HMK’nun 4. Maddesinde “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda davacının araç kiralama işi yapmakta olduğu, davalılardan …’a araç kiraladığı diğer davalı …’in ise sözleşmede kefil olduğu, davacı, davalının araç kiralama sözleşmesinde kararlaştıran kira bedelini ödememesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini bu sebeple hak kazanılan kira bedelleri, kiraya konu aracın kullanım süresindeki trafik cezaları, sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart alacağı ve araç kiralama sözleşmesinin hazırlanma bedeli alacağını davalılardan talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 299. Maddesinde; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmaya birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Davacı vekili mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasında imzalı beyanı ile taraflar arasında yapılan araç kiralama sözleşmesi gereği ticari amaçlı yolcu taşımacılığı için otobüsün davalıya kiralandığını, kiralananın otobüs şoförüyle kiralanmadığını yalnızca aracın kiralandığını belirtmiştir. Kira sözleşmeleri, belli bir şeyin ücret karşılığı başkasının kullanıma, hakimiyetine bırakılması şeklinde sözleşmelerdir. ”İnsan” unsuru ise kira sözleşmesinin konusu olamaz. Somut olayda insan unsurunun sözleşmenin konusu olmadığı, bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hizmet sözleşmesi değil, kira sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Belirtilen bu nedenlerle davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin kira sözleşmesine dayandığı, her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, dolayısıyla yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde icra edilmesini gerektiren bir durum olmadığı, görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile resen takdir edileceği değerlendirilmekle, uyuşmazlığı çözmekte HMK 4. Maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.