Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2022/397 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/831 Esas
KARAR NO :2022/397

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/12/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında 09/04/2014 tarihinde “… / … ilçesi, …” projesinde yer alan … Blok 14. Kat 272. Bağımsız bölüm dairenin satışı hususunda … Konut Satım Sözleşmesi başlıklı sözleşme akdedilmiş olup müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri ödeme planına bağlı kalarak yerine getirdiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin daire üzerinde haciz ve ipoteklerin olduğunu öğrendiğini, ihtarname ile sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılmasını talep ettiği ancak … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin haciz ve ipotekleri terkin etmeyerek ihtarnameye de herhangi bir cevap vermediğini, bu durum üzerine … 6. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla müvekkili ile akdedilen sözleşmenin feshi ve oluşan zararın davalıdan tazminine ilişkin ihtiyati tedbir & haciz talepli dava açıldığını ve bu taleplerinin Mahkemece kabul gördüğünü, taşınmaz üzerindeki haciz / ipoteklerin kaldırılmadığından ayıplı olduğu gibi aynı zamanda taşınmazın tam ve eksiksiz olarak inşa edilmediğini, bu süreçte … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin … 3. ATM. tarafından iflasına karar verildiğinden taşınmazın tamamlanma imkanının bulunmadığını, davalının senet alacağı iddiasıyla müvekkili aleyhine …. İcra Müd. … Esas – …. İcra Müd. … E. – …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyaları üzerinden haksız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takiplerine dayanak gösterilen senetlere ilişkin müvekkilinin davalıyla arasında bir ilişki bulunmadığı ve temel borç ilişkisinde edim ifa edilmediğinden müvekkilinin borcu bulunmadığını, izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile başlatılan icra takiplerinin müvekkili yönünden iptalini ve davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitini, davalı aleyhinde %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasıyla ilgili hükümlerin İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlendiğini, bu hükümlerde menfi tespit davalarının hangi mahkemelerde açılacağı hükme bağlanmadığından HMK.’nın 2. maddesine göre aksine bir düzenleme bulunmadıkça genel görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri sayıldığını, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevlerinin Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlendiğini, TTK.’nın 4. maddesinde ise hangi davaların ticari dava olarak sayılacağının hükme bağlandığını, buna göre taraflardan müvekkili şirketin ticari işletme karşı tarafın ise gerçek kişi olduğundan TTK’nın 4. maddesi bentlerinde hükme bağlanan durumlar da huzurdaki davada söz konusu olmadığından bu dava bir ticari dava sayılamayacağını, TTK 5/3 maddesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasında görev ilişkisi bulunduğunu dolayısıyla davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde değil Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğinden davanın görevsizlik nedeniyle esasına ilişkin incelemeye girilmeden usulden reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davalı vekilinin sunmuş olduğu 27/12/2021 tarihli delil dilekçesi ekinde ödeme planı senet listesi – banka dekontları – faturalar – … … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait muhasebe kayıtları – taraflar arasındaki Konut Satış Sözleşmesi ve Teknik Şartname – … … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait ticaret sicil kayıtları, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası (uyaptan), davacı vekilinin 10/03/2022 tarihli beyan dilekçesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası (uyaptan) Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72/3 maddesi uyarınca takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
6502 sayılı TKHK 3/1-k Maddesinde Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak 3/1- ı-bendinde ise Tüketici işlemi “.. ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış,“Temel İlkeler” başlıklı 4/5 m. ise “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 73/1 madde ve fıkrasında da; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda davacı, İstanbul ili … ilçesi … projesinde yer alan … Blok 272. Bağımsız bölüm numaralı dairenin satışı konusunda dava dışı …- … İnş A.Ş ile sözleşme imzalandığını, ödemeleri yapmasına rağmen taşınmaz üzerindeki haciz, ipotek vs. kaldırılmadığını, dava dışı şirket olan …- … İnş A.Ş’nin bu dosya davalısına senetleri ciro ettiğini ancak icra takibine konu senetlerin bedelsiz olduğunu ileri sürmüştür. Menfi tespit davasına ve icra takibine konu senetlerin bulunduğu icra dosyaları mahkememizce celp edilmiş olup …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu senetler incelendiğinde senetlerin hepsinin nama yazılı olduğu ve her birinin birer aylık vadeler şeklinde verilmiş olan tüketici senetleri oldukları anlaşılmıştır. Bu durumda menfi tespit ve icra dosyalarına konu olan kıymetli evrakların tüketici kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekmekte davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine ait bulunmaktadır. Görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile resen takdir edileceği değerlendirilmekle, uyuşmazlığı çözmekte İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Tüketici Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.