Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/829 E. 2023/489 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/829
KARAR NO:2023/489

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/01/2014

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS, … KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVADA

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:16/11/2022
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde P-…-1 no’lu işyeri sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan…’ya ait … Cad. … Sok No: 70/A … / … adresinde bulunan işyerinde 26/08/2012 tarihinde sigortalı binanın yan tarafından bulunan davalıya ait işyerinin su tesisatının patlaması nedeniyle hasar meydana geldiğini, hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine gerekli tahkikat başlatıldığını ve sigortacılık kanunu 22. maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespit için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, sigortalı işyerindeki toplam hasar bedelinin 11.830,00-TL olduğunun tespit ve rapor edildiğini, müvekkili şirket sigortalısının hasarının tamamının 01/10/2012 tarihinde ödediği ve kusurlu davalının TTK. 1301 maddesi hükmü ve devamı maddeleri gereğince sorumlu olduğu 11.830,00-TL’yi ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden talep edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptaline ile takibin devamını, davalıların haksız itirazları nedeniyle %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yönünden itirazlarının bulunduğunu, davaya konu işyerinin sahibinin … olduğunu, husumetin bu şahsa yöneltilmesi gerektiğini, zarara sebep olan su tesisatının apartman geneline ait olduğunu, zarara sebep olan durumun müvekkilinin iradesi dışında meydana geldiğini, zararın sebebi ile ilgili müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin herhangi bir veri delil bulunmadığını, davacının zararının ve zarara uğrayan ürünlerin gerçekten varlığına ilişkin uzman bilirkişice hazırlanan herhangi bir raporun bulunmadığını, likit olmayan bir alacak için inkar tazminatı istenmesinin yerinde olmadığını, bu sebeplerle haksız / hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … K.sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu, müvekkili şirket nezdinde P-…-1 nolu iş yeri sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan…’na ait “… Cad. Numaefendi Sk. No:70/A … İstanbul” adresinde bulunan iş yerinde 26/08/2012 tarihinde sigortalı binanın yan tarafında bulunan davalıya ait iş yerinin su tesisatının patlaması nedeni ile hasar meydana geldiği, hasarın kaynağı taşınmazın kiracısı olan … aleyhine 16/01/2014 tarihinde ….Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyası üzerinden açılan dosya görevsizlik kararı ile İstanbul 10.ATM’nin .. esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiği, İstanbul 10.ATM’ dosyasında alınan 07/09/2022 tarihli raporda hasar sorumlusunun taşınmaz maliki olduğu tespit edildiği, taşınmaz maliki …’nun ise vefat ettiği, davalı mirasçılarına karşı takip başlatıldığı ve itiraz üzerine davanın ikame edildiği, arz ve izah edilen nedenler ile dosyanın İstanbul …ATM’nin …esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa verilmesini arz ve dava etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası, davacı vekilinin 02/12/2016 tarihli ihbar talebi dilekçesi, … İlçe Tapu Müdürlüğünün muhtelif tarihli müzekkere cevapları ve … Mah. …Ada …Parsel sayılı taşınmaza ait tedavüllü tapu kaydı, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü 24/11/2015 tarihli müzekkere cevabı, dava dilekçesi ekinde … Ekspertiz Hiz. Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 19/09/2012 tarihli ekspertiz raporu, hasar gören işyerine ilişkin içten ve dıştan renkli fotograf asılları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Mimar, Sigorta Uzmanı ve İnşaat Yüksek Mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilen 08/09/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; … Ekspertiz Hizmetleri Ltd.Şti tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda; 11.830,00 TL hasar miktarı kabul edildiğini, bilirkişi raporunun afaki olup, ekspertiz raporunda zarar gören emteaların fotoğraflanarak tespit edilmişken, bu durumun dikkate alınmadan varsayımsal kriterler baz alınarak yapılan hesaplamanın heyetlerince kabul görmediğini, Heyetlerince yapılan incelemede; olaya sebebiyet veren, davalı kiracının kullanımında olan 7 no’lu bağımsız bölümde temiz su tesisatı borusunun patlama sebebinin Ekspertiz Raporunda araştırılmadan yüzeysel olarak, başka bir değişle kiracının taşınmazı kötü kullanımından mı, ya da tesisatta zamanla ortaya çıkan yorgunluk, korozyon nedenine bağlı olup olmadığının incelenmeden, ortaya çıkan hasardan net olarak kiracı davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeden, rücu hakkının davalı kiracı …’e yöneltilmesinin heyetlerince kabul görmediğini, 26.08.2012 tarihinde sigortalı işyerinin yan binasında bulunan işyerindeki su tesisatının patlaması sonucu hasar görüldüğünü ve davacı sigorta şirketi tarafından ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, eksper raporu yerinde oluşan zararın 11.830,00 TL olarak belirlendiğinin anlaşıldığını, Eksper raporu ile belirlenen 11.830,00 TL hasar tazminat tutarının 01.10.2012 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini ve davacı sigorta şirketinin TTK madde 1472 madde kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğunu, sonuç olarak; Davaya konu 7 numaralı dükkanda boru patlamasının sorumluluğunun dükkan malikinde olduğunu, patlama sonucu meydana gelen hasarın, Ekspertiz Raporu’nda olduğu gibi 11.830,00 TL olarak tahmin ve takdir edildiğini, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 01.10.2012 tarihinde 11.830,00 TL hasar tazminatı ödediğini ve TTK 1472 madde kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğunu belirttikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalılardan TTK 1472. md. uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davalarıdır.
Mahkememizin asıl davasında yani davalı …’e açılan dava yönünden 11/03/2021 tarihli … sayılı kararıyla tapu müdürlüğünden celp edilen tapu kayıtları uyarınca davanın konusu oluşturan hasarın meydana geldiği 7 nolu bağımsız bölümün depolu dükkan vasfında olduğu, malikin … olduğu, davanın ise kat maliki olmayan kiracı …’e karşı açılmış olduğundan bahisle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının kararı istinafı üzerine İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi 2021/1384 Esas, 2021/1243 Karar sayılı ilamıyla; “Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı… ile … cad. Numaefendi cad. No:70/A …/İstanbul riziko adresi yönünden 16.04.2012/2013 tarihlerini kapsayan, İşyeri Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, dava konusu hasar 26.08.2012 tarihinde meydana gelmiştir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hasarın hangi nedenden kaynaklandığı, oluşan zarardan davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu hasarla ilgili olarak düzenlenen ekspertiz raporunda özetle; sigortalının 26.08.2012 tarihinde iş yerinin yan tarafında bulunan davalıya ait iş yerinin su tesisatının patladığını ve bu iş yerinden sızan suların sigortalı iş yerinin bodrum katındaki deposuna sirayet ettiğini, depoda bulunan baharat ve aktariye emtiaların ıslandığı, yapılan incelemede sigortalı işyerinde ıslanarak hasarlanan emtiaların çürümeye ve küflenmeye başladığı ve imha edilmesi gerektiği, emtiaların giriş faturalarının mevsime göre değişik bedeller de içerdiğinden dolayı fatura bedellerinin göstermelik bedeller olarak fatura edildiği, maliyet bedelinin olay tarihinde toptan KDV siz satış bedelleri üzerinden hesaplama yapıldığı ve piyasada ortalama kar marjını %60 olduğu, bu haliyle hesaplanan emtiaların toplam bedelinin KDV hariç 11.830 TL olduğu, söz konusu hasarla iş yerinin yan cephesindeki davalıya ait iş yerinden sızan sulara neden olduğunun anlaşıldığı ve rücu hakkının davalıya karşı kullanılabileceği konusunda kanaat hasıl olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili bakımından cevap dilekçesinde öncelikle husumet itirazının bulunulduğu ve davaya konu iş yerinin sahibinin … olduğu husumetinde dükkanın sahibi olan bu şahsa karşı yönetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Öncelikle uyuşmazlığın davanın açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında görüldüğü ve işbu dosyada alınan bilirkişi raporunda özetle; dosya iletilen onaylı projeye göre 7 nolu bağımsız bölüm dükkanın zemin katında temiz su tesisatındaki patlak ve benzeri nedenlerle bitişiğindeki 6 nolu sigortalı dükkanın bodrum katındaki deposuna su akması nedeniyle depoda bulunan baharat, aktariye ürünlerin zarar gördüğü ve kullanılmaz hale geldiği, davalı kullanımdaki dükkanı temiz su tesisatında sorun oluştuğu ancak hangi gerekçeyle gerçekleştiği hususunda bilgi sahibi olunmayan ve 2012 yılında gerçekleşmiş olması sebebiyle net bir şekilde günümüz koşullarında artık tespiti mümkün olmayan bu durum ve koşullar karşısında dosya içerisindeki mevcut belgelerden yararlanarak değerlendirme yapılabileceği, sonuç olarak sigortalı dükkanının zarar gördüğü gerekçesiyle ibraz ettiği faturalardan sadece 6.60 TL nin kabul edilebileceği, bunun %10’un olay öncesi satılmış dahi olabileceğinin varsayımı yani kabulü ile bu miktar düşülmesi sonucu bulunan 5.940 TL ‘nin maddi zarar olarak kabul edilmesi gerekeceği, yaklaşık 25-28 yıl önce yapıldığı anlaşılan ve tesisatın zamanla yorgunluğu, yıpranması sonucu ortaya çıkmış olabileceği kanaatine varılan hasardan malik sıfatıyla davalı kiracının değil, söz konusu dükkanın tapu kaydına göre maliki olan … varislerinin sorumlu olabileceği belirtilmiştir.
Davaya konu taşınmazın dosya arasına alınan tapu kaydının incelenmesinde; 7 nolu bağımsız bölümün tam hissi ile dava dışı … adına kayıt ve tescil edildiği tespit edilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda 06.04.2017 tarih ve … esas .. karar sayılı ilamı ile davaya konu hasarlandırıcı olayın meydana gelmesinde davalının husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiş ve davanın husumet nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. Anılan iş bu kararın davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce 28.11.2019 tarih ve 2017/2437 esas 2019/2152 karar sayılı ilamı ile somut olayda davacı sigorta şirketine sigortalının iş yerinde hasar oluştuğu, davalının da işyeri işlettiği ve bu durumda uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ilgili olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebeplerle incelenmeksizin kabulüne, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar ve 06.04.2017 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın 6100 sayılı HMK ‘nın 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olmasıyla ilgili de başvuru yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/ 2 fıkrası gereğince usulden reddine dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.
Dosyanın tevzi edildiği İstanbul 10.Asliye Ticaret mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 2019/693 Esas sayılı dava dosyasında, davacı sigorta şirketinin halefiyet gereği yapmış olduğu icra takibini davaya konu 7 nolu bağımsız bölümünün sahibine karşı yapmadığı, kat maliki olmayan davalıya karşı yapıldığı, hasarın meydana gelmesinde hasarın gerçekleştiği 7 nolu bağımsız bölümün dava dışı … isimli kişi adına kayıtlı olduğu ve davanın bu kişiye karşı açılabileceği belirtilerek davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından husumet nedeniyle reddine dair karar verilmiş ve işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Ekspertiz raporu ve bilirkişi raporu karşılaştırıldığında; her iki raporda çelişki bulunmaktadır. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/745 E. 2020/7620 K., 2020/3528 E. 2020/6614 K. sayılı ilamlarında da ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu takdirde bu çelişkinin giderilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu haliyle, çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece öncelikle 7 no lu bağımsız bölüme ilişkin düzenlenen kira sözleşmesi öncelikle dosya arasına alınmalı, bilirkişi raporunda belirtilen ve davalının keşif esnasında su tesisatı sorununun yeni tesisat çekilerek kendilerince yenilendiği ve sorunu ortadan kaldırır yönündeki beyanı uyarınca HMK 31 maddesi uyarınca nazara alınmak suretiyle su tesisatının davaya konu hasardan önce de davalı tarafça yenilenip yenilenmediği konusunda davalı taraftan açıklayıcı beyanda bulunulmasının istenilmesine, ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınarak, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği konusunda karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde, karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.” denilmek suretiyle mahkememize kaldırma kararı uyarınca dosya gönderilmiş ve yeniden esas alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
BAM kaldırma kararı sonrasında mahkememizce BAM kararında değinildiği üzere davalı asilin beyanına başvurulmuştur. Davalı … mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasındaki beyanında; “Ben davaya konu olayın gerçekleştiği binanın dükkanında kiracıydım. Bana sorulan keşif tutanağındaki “Ben dava konusu olaydan sonra su tesisatının gece patlama olduğunda tesisatı iptal ederek yeni tesisat yaptırdım.” beyanı doğrultusunda mahkememize beyanda bulunmak istiyorum. Dava konusu hasar gerçekleştikten sonra gece vakti yine kiralamış olduğum dükkana su bastığını sabah geldiğimde gördüm. Dükkanı bana kiraya veren …’nu aradım. O gelemeyeceğini ancak usta bularak yaptırmamı, yaptırdıktan sonra çıkan bedelin kiradan düşebileceğini söyledi. Bunun üzerine ben usta buldum ve yeri tekrar yaptırdım. Ancak gelen usta tesisatı sökmedi. Zaten bu bahsettiğim olay dava konusu olaydan yaklaşık 2-3 gün sonra meydana gelmiştir. Keşif tutanağında bahsi geçen tesisatı iptal ederek yeni tesisat yaptırdığıma ilişkin beyanımda kastedilen duvarların üzerinden ustanın sıva üstü tesisattaki hasarı gidermesi olmuştur. Tesisatı tamamen sökmek zaten mümkün değildir, bütün apartmanın yıkılmasını gerektirecek bir durumdur. Dava konusu olaydan önce ben tesisatı yaptırmadım. Çünkü yaptırmam gereken bir durum ortaya çıkmadı, daha önce böyle bir sorun yaşamadım. Bu sebeple de davaya konu hasardan önce yenileme yapılmadı. Bahsettiğim ve keşif tutanağında yazılan husus aynen tutanakta yazıldığı gibi dava konusu olaydan sonra meydana gelmiştir. Kira sözleşmesini henüz bulamadım çünkü 2015 yılının sonunda kira ilişkim bitmiş olması sebebiyle ayrıldım ancak sözleşmeyi bulduğumda dosyaya sunacağım.” diyerek imzası alınmış ve beyanına başvurulmuştur. Yine BAM kararında belirtildiği üzere ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 07/09/2022 tarihli rapora göre ekspertiz raporuyla kaldırma öncesi bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin neyden kaynaklandığı açıklanmış bilirkişi raporunda hesaplanan miktarların afaki olduğu, ekspertiz raporunda ise zarar gören emtialar fotoğraflanarak zararın tespit edildiği, bu durumda varsa emsal kriter baz alınarak yapılan rapordaki hesaplamanın kabul edilemeyeceği, olaya sebebiyet verenin 7 nolu bağımsız bölümdeki su tesisat borusunun patlama sebebinin ekspertiz raporunda yüzeysel olarak yani kiracının taşınmazı kötü kullanımından mı yoksa tesisatta zamanla ortaya çıkan aşınma, korozyon bağlı olup olmadığı hususunun incelenmediği, heyetçe ortaya çıkan hasarda net olarak kiracı davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti yapılmadığından ve diğer bahsi geçen nedenlerle sigortalı taşınmaza verilen hasarda 7 nolu bağımsız bölüm malikinin sorumlu olduğu görüşüne yer verilmiştir.
Asıl dosyada yargılama devam ederken davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında hasara uğrayan taşınmazın maliki olan …’nun mirasçıları … ve …’na karşı asıl davaya konu hasar nedeniyle rücuen tazminat talebi için icra takibi yapıldığı ve birleşen dosyada davalıların itirazı nedeniyle itirazın iptali davası açıldığı, işbu davanın mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır. Birleşen dosya davalılarının usulüne uygun süresinde verilen cevap dilekçeleri ile davaya konu hasarın 26/08/2012 tarihinde gerçekleştiği ve aradan 10 yıllık süre geçtiğinden zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Birleşen dava davalılarının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; davacı ile birleşen dosya davalıları arasındaki davanın sigorta poliçesinden doğan dava olmadığı, davacının sigortalısı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin davalı yapı malikinin TBK 69. maddesi uyarınca sorumluluğuna dayandığı, bu tür davalarda failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde fiilden itibaren 10 yıllık zamanaşımının söz konusu olduğu, davacının yapmış olduğu icra takibinin 10/08/2021 tarihli olduğu, takibin zamanşımı süresini keseceği dikkate alınarak fiilden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadığından birleşen dosya davalılarının zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Belirtilen bu nedenlerle davanın davacı sigortacının dava dışı sigortalısına davaya konu hasardan dolayı uğradığı zararın ödenmesi nedeniyle asıl dosya ve birleşen dosya davalılarından rücuen tahsil için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında; kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi raporu ve daha önce alınan raporlar, davalı asilin 26/05/2022 tarihli duruşmasındaki beyanı ve bu beyanda keşif tutanağındaki yeni tesisat yaptırdığına dair beyanı açıklatıldığında bu tesisat yaptırma hususunun davaya konu hasar gerçekleştikten sonra yaptırdığı, gelen ustanın tesisatı sökmediği, bahsi geçen tesisatın iptal edilmediği, yeni tesisat yaptırmadığı, kiracı davalının dava konusu olaydan önce tesisat tamiri de yaptırmadığı dikkate alındığında kullanılan mecura zarar vermediği, meydana gelen su patlamasının kiracı davalı …’in kullanımından kaynaklanmadığı, hasarın meydana gelmesinde taşınmazın tesisatında problem olduğu kanaatine varılmakla 7 nolu bağımsız bölümün kat maliki … olduğundan kat maliki olmayan davalıya karşı icra takibi ve akabinde işbu davanın açılamayacağı anlaşılmış olup asıl davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Diğer yandan meydana gelen hasarda binanın eski oluşu, tesisatın zamanla yıpranması sonucunda hasarın oluşabileceği dikkate alınarak bu hasardan kat malikinin sorumlu olduğu, kat maliki …’nun vefat etmesi sebebiyle mirasçılarına karşı rücuen tahsil talebi için icra takibi yapılabileceği ve işyerinde meydana gelen hasarın raporda belirtildiği üzere 11.830,00-TL olduğu anlaşılmakla birleşen dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına karar verilmiş, ayrıca birleşen dosyada icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Asıl davanın husumet nedeniyle reddine,
(2)Birleşen dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(3)Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
(4)Asıl dava yönünden;
(a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 159,05-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 20,85‬‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(c)Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama masrafının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
(d)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. maddesi gereği 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
(5)Birleşen dava yönünden;
(a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.452,71-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,85-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.195,86-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(b)Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL başvuru harcı, 256,85-TL peşin harç, 2,00-TL müzekkere masraflarından oluşan toplam ‬339,55‬-TL yargılama masrafının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(c)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(d)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
(e)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.