Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/828 E. 2023/33 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/828
KARAR NO :2023/33

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/02/2015
KARAR TARİHİ:16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin taraflar arasında akdedilen 16/08/2013 tarihli sözleşme ile davacı şirketten bir kısım kuru temizleme makinesi ve ekipmanları satın aldığını, taraflar arasında ilişkinin cari hesap çerçevesinde yürütüldüğünü, davacı şirketin davalı şirkete yapmış olduğu teslimlere karşılık faturalar düzenlediğini davalı tarafından fatura içeriklerine bir itirazda bulunulmadığını, yapılan anlaşma çerçevesinde davacının satış ve kur farkından doğan 5.934,18 Euro tutarında alacağı bulunduğunu, alacağın 3095 Sayılı Kanunda gösterilen yabancı para alacaklarına işletilecek faiziyle beraber davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu alım satım sözleşmesinin kuru temizleme işi ile uğraşan davalı ile makine ticareti ile uğraşan davacı arasında akdedilmiş ani edimli bir sözleşme olup iş bu sözleşmeden doğan her türlü ücret ödeme borcunun davalı tarafından süresinde yerine getirildiğini, birkaç ürün satışı ve irsaliyeli fatura keşide edilmesi suretiyle taraflar arasında cari hesap şeklinde çalışma usulü bulunduğunu iddia eden davacının dava konusu ile ilgisi olmayan faturalar ibraz ettiğini, ani edimli bir alım satım sözleşmesi için davalının tüm hesap hareketlerinde şaibe uyandırmak istendiğini, satılmış olan ürünlere ilişkin tüm ödemelerin davalı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davacının işbu sözleşmeye dayanarak ileri sürebileceği herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin … sayılı, 03/10/2017 tarihli kararı ile, davanın Kabulü ile, 5.934,18 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının EURO cinsine uyguladığı en yüksek bir yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 44.Hukuk Dairesinin 2020/582 esas, 2021/1463 karar sayılı 25/11/2021 tarihli kararı ile; Taraflar arasındaki sözleşmede; Kur farkından doğabilecek fark fatura edilecektir. (ödeme yapıldığı gün Merkez Bankası € satış kuru geçerlidir.) hükmü bulunduğundan, ödemelerin yapıldığı tarihteki kurun esas alınması gerektiği, bilirkişi tarafından;30.01.2014 tarihli ödeme için aynı tarihli kurun esas alındığı, ancak 19.08.2013 tarihli ödeme için 16/08/2013 tarihindeki, 22.08.2013 tarihli ödeme için 21/08/2013 tarihindeki, 28.02.2014 tarihli ödeme için 27/02/2014 tarihli kurun esas alındığı, 03/07/2014 ile 04.07.2014 ve 29/08/2014 tarihli ödemelerin hesaplamaya dahil edilmediği anlaşıldığından, taraflar arasındaki sözleşmede; satış bedelinin KDV dahil 50.223,00 € olduğu, ödemelerin 19.08.2013, 20.08.2013, 30.01.2013 ve 25.02.2013 tarihlerinde yapılacağı, kur farkından doğabilecek farkın fatura edileceği, Euro kuruna ödeme yapıldığı gün Merkez Bankası € satış kuru esas alınacağına dair hüküm bulunduğundan, bilirkişi tarafından ödemelerin yapıldığı tarih itibariyle Merkez Bankası Euro Satış kuru esas alınarak hesaplama yapılmış ise de; taraflar arasındaki tek hukuki ilişkinin dava konusu satış akti olduğu davacı tarafında kabulünde olduğundan, 06/02/2015 dava tarihinden önce davalı tarafça 03/07/2014 tarihinde yapılan 240,00 TL, 04/07/2014 tarihinde yapılan 256,50 TL ve 29/08/2014 tarihinde yapılan 1.000,00 TL’sı ki toplam 1.496,50 TL ödemenin, ödeme tarihlerindeki kur üzerinden Euro’ya çevrilerek kur farkından doğan alacak miktarından düşülmesi gerekirken hesaplamaya dahil edilmediğinden bilirkişi raporunun hatalı olduğu anlaşıldığından ve her ne kadar davalı vekilinin sözleşmede açıkça Türk parasıyla ödeme yapılacağı kararlaştırılmasına rağmen yabancı para üzerinden hüküm verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde değil ise de; TBK 99/son maddesi uyarınca davacı tarafın tercih hakkını kullanarak davalıdan Euro talep edebilmesi ve mahkemece de yabancı para cinsinden alacağa karar verilebilmesi için, davalının temerrüte düşürülmüş olması gerekip, davalı tarafça sözleşmedeki ödeme takvimine göre ödemelerin yapıldığı, davacı tarafça kur farkından doğan alacak için kur farkı faturası düzenlenerek davalı tarafa tebliğ ettirilip ödenmesi istenerek temerrüte düşürülmediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, mahkemece bu yönde değerlendirme yapılmaksızın yabancı para cinsinden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava; taraflar arasındaki 16/08/2013 tarihli Ekipman Alımı Sözleşmesinde kararlaştırılan 5.934,18 Euro kur farkı alacağının davalıdan tahsili talebidir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, tarafların belirlenen inceleme gününde hazır olmadıkları ve davacı tarafça bilirkişi ücretinin süresi içerisinde yatırılmadığı anlaşılmakla dosya mevcut haliyle yeniden önceki bilirkişiye tevdi edilerek BAM karar ilamı 5,8 ve 9 maddeleri uyarınca inceleme yapılması istenmiş, düzenlenen 11/11/2022 tarihli raporda; davacıya ait incelenen 2013 ve 2014 yılı kanuni defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin, T.T.K.’ nun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun tasdikle ilgili hükümlerine göre kanuni süresinde yaptırılmış olduğu ve davacı lehine delil olarak kullanılabileceği, davacı şirketin 2013 yılından dava tarihine kadar çalışmaya devam ettiği BBA İnş. Tar. Hay. ve Gıda İşlt. Tur. San. Tic. A.Ş ile 16.08.2013 tarihinde çamaşırhane ekipmanları alımı için sözleşme akdettikleri ve karşılıklı imza altına aldıkları, Permak’a ekte verilen 16.08.2013 tarih, 13-91 S nolu proforma fatura muhteviyatı Kuru Temizleme ekipmanlarının fiyatları için, 50.223,00 € KDV dahil olarak anlaşıldığı, sözleşmeye göre ödenmesi gereken bedelin; Mal tesliminden önce 25.000,00 TL 19.08.2013 Tarihinde peşin, 26.500,00 TL 20.08.2013 tarihinde peşin, kalan bakiye 30.01.2013 /25.02.2013 tarihli 38.463,00 TL ve çek ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, BAM kararı uyarında yapılmış olan hesaplamalara göre; davalının borcu 5.664,93.-Eur ve (-1240.-TL -432,32 Eur-davalının alacağı ) davalının TL bakiyesinin mahsubuyla; 5.232,61.-Eur (14775,32.-TL dava tarihinde) davacının alacak bakiyesi olabileceği, döviz bedelli bakiye için, ödeme yapılmadığı sürece her 3 aylık vergilendirme döneminde de ayrıca kur değerlemesi yapılması ve %18 KDV ile davacı tarafından davalı tarafa fatura edilmesi gerekeceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 16/08/2013 tarihinde çamaşırhane ekipmanları alımı için KDV dahil 50.223,00 Euro olarak sözleşme akdedildiği, sözleşmeye göre ödemelerin mal tesliminden önce 19/08/2013 tarihinde peşin 25.000 TL, 20/08/2013 tarihinde peşin 26.500 TL, kalan bakiyenin ise 30/01/2013 ve 25/02/2013 tarihli 38.463 TL ve çek ile ödeme yapılacağının, kur farkından doğabilecek farkın fatura edileceğinin (ödeme yapıldığı gün Merkez Bankası Euro satış kuru geçerlidir.) kararlaştırıldığı, bilirkişi tarafından BAM ilamı uyarınca yeniden yapılan hesaplama sonucunda; 50.223 Euro KDV dahil belirlenen sözleşme bedelinden 46.591,75 Euro ve 2.993 TL toplam ödeme yapıldığı, davacı kayıtlarında davalı tarafından yapılan 256 TL ödemenin 256,50 TL olarak kayıt edildiği, ancak 240 TL ve 1.000 TL ödeme kayıtlarına rastlanmadığı, davalının borcu 5.664,93 Euro ve davalının TL bakiyesinin mahsubu ile davacının 5.232,61 Euro alacağının bulunduğu tespit edilmekle ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 1.maddesinde açıkça kur farkından doğabilecek farkın fatura edilerek ödeme yapıldığı gün Merkez Bankası Euro satış kurunun geçerli olacağının kararlaştırılmış olduğu, buna göre ödemenin TL olarak yapılması durumunda aradaki kur farkının da ödeme tarihindeki Merkez Bankası satış kuru üzerinden hesaplanacağının belirtildiği, bunun ödemenin TL olarak yapılacağını göstermediği, tam tersine kur farkı işletilmesi suretiyle nihai ödemenin Euro cinsinden yapılmasının öngörüldüğü anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 5.232,61 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsinden uyguladığı en yüksek 1 yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 5.232,61-Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsinden uyguladığı en yüksek 1 yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.009,30 TL harçtan peşin alınan 282,93 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 726,37 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, (Mahkememiz 29/12/2017 tarih 2017/382 harç nolu, … sayılı harç tahsil müzekkeresi uyarınca 848,76 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili talep edilmekle tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla)
3-Davacının yapmış olduğu tebligat, müzekkere masrafı toplam 731,70 TL’nin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 652,56 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 282,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının yapmış olduğu tebligat, müzekkere masrafı toplam 120 TL’nin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 12,97 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılama kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’sine göre 1.791,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza