Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/812 E. 2022/310 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/812 Esas
KARAR NO :2022/310

DAVA:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2021
KARAR TARİHİ:28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; … … ilçesinde … … mevkiisinde bulunan 9643 – 9649 – 9650 ve 9651 parselleri … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’yi temsilen …’e sattığını ve satış yapmak üzere kendisine vekalet verdiğini, bu iki davalının kendisine 30.06.2018 vadeli ve 90.000,00-TL bedelli çeki ciro ederek ve4rdiğini, çekin tahsili için vadesinde bankaya gittiğinde çekin karşılığının olmadığını öğrendiğini ve çeke karşılıksız şerhi aldığını, işbu çeki …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icraya koyduğunu, ancak bugüne kadar tahsil edemediğini, ayrıca bugüne kadar yaşadığı sorunlar nedeniyle 10.000,00-TL’de manevi tazminat talebinin olduğunu beyanla çek bedeli 90.000,00-TL üzerinden davalıların tüm varlıklarına tedbir konulmasını, bilirkişi raporu ile nihai zararı belli olduğunda ıslah dilekçesi vermek sureti ile ek talepte bulunma hakkının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminat ve 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların adresinin … olduğunu, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, davaya konu uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görevi kapsamında olmadığını, dava dilekçesinde İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi başlığı yer almışsa da davanın mahkememizde açıldığını, davanın vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemi ile açıldığını, bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın ticaret mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlık olduğu düşünüldüğünde arabuluculuk dava şartının söz konusu olduğunu, arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının kendisine ait … … ilçesinde … Kadı pınarı mevkiisinde bulunan 9643 – 9649 – 9650 ve 9651 parsel sayılı taşınmazlarını davalı şirkete sattığını, bu işlemler için vekalet verdiğini ve karşılığında çek aldığından bahsettiğini, davacı tarafından davalı …’e vekalet verildiğini, davalılardan …’in dava konusu ile ilgisi bulunmadığını, bu sebeple … yönünden husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davalılardan …’e vekalet verildiği zaman davacıya diğer davalı … ve Ticaret Ltd. Şti. Tarafından cirolandığını ve çekin teslim edildiğini, davacının çeki teslim almasıyla alışverişin tamamlandığını, dolayısıyla vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını, davacıya ait hesaplarla çeşitli zamanlarda toplam 40.700,00-TL ödemeler de yapıldığını, ayrıca … Belediyesi’ne emlak vergisi olarak 3.600,00-TL’nin davalı … tarafından yatırıldığını, 30.06.2018 tarihli ve 90.000,00-TL bedelli çeki tahsil etmek amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığından bahsedildiğini, söz konusu icra takibinin kesinleştiğini ve … ve Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmazlara haciz konulduğunu, bu itibarla davacının yeniden alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, dava dilekçesinde davacının manevi tazminat talebinin de mevcut olduğunu, hukuki alacak iddiası ile ilgili bir ihtilafta manevi tazminat isteminin olanaklı olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazımızın değerlendirilerek dosyanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesini, görev itirazlarının değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmesini, hukuki yarar bulunmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından bedelin ödenmesine rağmen satılı yapılmayan gayrimenkul için ödendiği iddia edilen satış bedelinin davacıya ödenmesi, satış bedelinin süresinde ödenmemesinden kaynaklı zarar ve ziyanın tahsili ve davalılardan manevi tazminat davasına ilişkin alacak, tapu iptal tescil, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; HMK 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK 131.maddesi uyarınca ilk itirazlar cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınamaz. Somut olayda davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi de göstererek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya satıldığı iddia edilen gayrimenkullerin tapularının iptaline bu mümkün değil ise satış bedelinin ödenmesi, satış bedelinin süresinde ödenmemesinden kaynaklı zarar ve ziyanın tahsili ve davalılardan manevi tazminat davasına ilişkin alacak, tapu iptal tescil, maddi ve manevi tazminat davası olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK 16. ve HMK 6. maddeleri uyarınca yetki itirazı çözülmüştür. HMK 16. Maddesi uyarınca: “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. ” denilmek suretiyle HMK 6. Maddesi gereği genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi dışında HMK 16. Maddesi uyarınca belirtilen yerlerinde yetkili mahkeme olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda davalıların adresinin …/… adresi olduğu, davacının ikametgahının Antalya’da olduğu, bu durumda uyuşmazlığın çözümünün İstanbul Adliyesi (Çağlayan) yetki alanı içerisinde bulunmadığı, davalılar tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde yetki ilk itirazı bulunduğu, usulüne uygun yapılan yetki itirazında yetkili mahkemenin … Adliyesi olduğunun belirtildiği, davacının tacir olmaması ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olmaması ve münhasıran TTK da düzenlenmemiş olması nedeniyle nedeniyle genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemeleri’nin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında yetki ilk itirazının ön sorun olarak değerlendirmiş ve davanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı alanı kapsamında olduğu anlaşılarak davalıların yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülmüş, davada yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatiyle, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)HMK 17. Maddesi kapsamında Mahkememizin yetkisiz oluşu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, yetkili ve görevli Mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacının yokluğunda, davalılar vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır