Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/787 E. 2022/246 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/787
KARAR NO :2022/246

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/12/2021
KARAR TARİHİ:11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile sağlayıcı … arasında 28/03/2009 tarihli … Sözleşme numaralı … Pay Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme gereğince davacı tarafından toplamda İş Bankasına ait kredi kartı ile 9.450,00 TL ödeme yaptığını, ardından iş bu sözleşme 15/06/2016 tarihli protokol gereğince davacı tarafından 5.720,00 TL fark ödenerek davalı şirkete 16/06/2016 tarihinde akdedilen … numaralı sözleşme ile hükümlerini devam ettirdiğini, ayrıca tapu masrafı olarak 880,00 TL ve bakım aidatı olarak 3.920,00 TL ödeme yapıldığını, toplam 6.600,00 TL’nin davacının abisi …’in 01/08/2016 tarihinde … Bankasındaki hesabından havale yoluyla bakım aidatı olan 3.920,00 TL’nin de davacının … hesabından 14/08/2020 tarihinde havale yoluyla ödendiğini, sözleşme konusu gayrimenkulun davacıya teslim edilmediği gibi davacı tarafından da kullanılamamakta olduğunu, kullanılmadığı gibi sürekli aidat ödemek zorunda bırakıldığını, davacı tarafça sözleşme hükümlerinin birbir yerine getirildiği halde davalı tarafça yerine getirilmediğinden bir nevi davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğinden ödenen miktarların ödeme tarihi itibariyle işleyecek faizi ile iadesi ve sözleşme hükümleri gereğince ödenen miktarın %10’u oranında tazminatın davacıya ödenmesi gerektiğini, bu konuda taraflarınca davalı şirkete … Noterliğinin 01/09/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talepte bulunulduğunu ancak davalı şirket tarafından işbu ihtarname ile verilen tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde ne bir cevap verildiğini ne de ihtarlarının ve taleplerinin yerine getirildiğini, bunun üzerine Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davacı ile sağlayıcı … arasında akdedilen 28/03/2009 tarihli … Sözleşme numaralı … Pay Satış Vaadi Sözleşmesinin 15/06/2016 tarihli protokol gereğince 16/06/2016 tarihinde akdedilen … sözleşme numaralı sözleşmenin haklı nedenlerle feshine, davacı tarafından ödenen toplam 19.970,00 TL’nin 9.450,00 TL’sinin ödeme günü olan 28/03/2009 tarihinden 6.600,00 TL’sinin ödeme günü olan 01/08/2016 tarihinden ve 3.920,00 TL’sinin de ödeme günü olan 14/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıya iadesine, 28/03/2009 tarihli … Sözleşme numaralı … Pay Satış Vaadi Sözleşmesinin 3.maddesi gereğince davacı tarafından ödenen 19.970,00 TL’nin %10 oranında yani 1.997,00 TL tazminatın davacıya tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiş duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Yapı ve Kredi Bankasına yazılan müzekkere ile …’e ait dekont örneği celp edilmiştir.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkere ile …’e ait dekont sureti celp edilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında … … Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi akdedildiği, satıcının … A.Ş., alıcının davacı … olduğu, sözleşme konusunun … ili, … ilçesi, … Mevkii … pafta, 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, taşınmazın müşterek mülkiyet pay devrini içeren devremülk sözleşmesi olup, bu sözleşmenin kullanma süresi ile ayni hak sağlaması davacıyı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun da tanımlanan tüketici tanımı dışına çıkarmaz. Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. (Emsal için bkz. İst.BAM 18 HD’nin 2019/2446 E 2022/510 K. Sayılı ilamı). Bu nedenlerle taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı, işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6502 sayılı TKH hakkındaki kanunun ve ilgili mevzuatın uygulanması ile ilgili ihtilaflara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖB. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,(ihtar edildi)
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Sair hususların gerekçeli kararda hüküm altına alınması,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır