Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/779
KARAR NO:2023/72
DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/12/2021
KARAR TARİHİ:23/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin “… …” markası altında Uzun süreli filo araç kiralama işiyle iştigal etmekte olup kiraladıkları araçlarından … plakalı aracın, 06.12.2017 tarihinde karıştığı trafik kazası sebebiyle, … plakalı karşı araç sahibi davalı tarafından, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile; borçlularının davacı ve işbu dava dışı kiralık aracın sürücüsü … olduğu ve iş durması-kazanç kaybı bedeli, ekspertiz fatura alacağı, işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.492,28 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, ödeme emri, 11.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde, tebliğ tarihi olarak her nasılsa yanlış kayıt düşülmesi sebebiyle (09.12.2019 olarak) normal şartlarda süresinde olan 17.12.2019 tarihli itirazlarının süresinde sayılmadığını ve alacaklı tarafından takibin davacı yönünden kesinleştirilmesi amacıyla icra dosyasına bu yönde talepte bulunulduğunu, itiraz süresinde sayılmadığından bir sonraki aşamanın davacı şirket hesaplarına ve araçlarına haciz işleminin yapılması ve davacı açısından telafisi imkansız zararlar doğurması olduğundan; 20.10.2021 tarihinde ve icra tehdidi altında icra dosyasına ödeme yapıldığını, davacı şirketi hukuken işleten addetmenin mümkün olmadığını, davacı şirkete ait araç kaza anında kirada olduğundan, davacının kazadan veya bu kazadan kaynaklanan borçlu olmadığını kanunlarca belirlendiğini ve güvence altına alındığını, zira, kaza tarihi olan 06.12.2017 tarihinde kazaya karışmış … plaka sayılı aracın 11.02.2016 yürürlük tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı … … A.Ş.’ye kiralandığını, kaza tarihi olan 06.12.2017’de araç dava dışı kiracıda olup, 25.12.2018 tarihine kadar da kiracı hakimiyetinde kaldığını, davacı şirketin kazaya karışan aracı uzun süreli oto kiralama sözleşmesi ile kiralandığından dolayı işleten sıfatını kaybettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile cebri icra tehditi altında ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ödenen paranın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; istirdat davalarında genel hükümler kapsamında görevli mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması ayrıca davaya konu icra takibi kapsamında tahsil edilmiş olan kazanç kaybı zararına ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması nedeniyle esasa girilmeksizin, görevsizlik nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacı yana ait … plakalı aracı, %100 kusuru ile davalıya ait … plakalı araca çarparak davalı aracında kazanç kaybı zararı meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle akabinde 02/12/2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası kapsamında uğranılan zararın tazminin talep edildiğini, davacının 09/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emrine süresi içerisinde cevap vermemiş olup; İİK Madde 62″ İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” hükmüne aykırılık nedeniyle icra takibinin davacı taraf adına kesinleştiğini, davacının ilgili icra dosyasında borçlu sıfatına haiz olarak ilgili bedeli ödemesinin hukuka uygun olduğunu, davacı ile 3. Kişi arasında salt uzun süreli kira sözleşmesinin varlığının araç sahibinin işleten sıfatını ortadan kaldırmadığını, her halükarda davalıdan davacı şirketin işleten sıfatını devrettiğini bilmesinin beklenemeyeceğini, davacı tarafın davaya konu bedeli sürücü …’ya ve iddia ettiği gibi ise … ….A.Ş.’ye rücu etmesi gerektiğini, bu nedenlerle görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine, davanın …’ya ve … ….A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava …’ya ve … ….A.Ş.’ye ihbar edilmiştir.
İhbar olunan … vekili 08/03/2022 tarihli dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, kazada sürücü …’ya atfedilecek kusur bulunmadığını, …’nın 06.12.2017 tarihinde … mah. 74/B sokaktan yokuş yukarı çıkmaktayken … mah 74/1 sokaktan gelen … plakalı aracın ani fren yaparak durduğunu, yokuş yukarı çıkmakta iken sokağın kesiştiği noktada fren yapmasına rağmen aracın sağ arka kapısına çarptığını, bu durumun illiyet bağını da kopardığını, davacı tarafın ağır kusurunun uygun illiyet bağını kestiğini, olayın gerçekleştiği tarihte olay yerinde yol çalışması yapıldığını, yol çalışması esnasına kazaya sebebiyet verebilecek eylem ve ihmallerde bulunulup bulunulmadığının da belli olmadığını, bu yönde bir kanaate varılır ise davanın ilgili mercilere ihbarını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Enerji Dağıtım ve Per.Satış Hizm.A.Ş.vekili 14/03/2022 tarihli dilekçe ile, öncelikle husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacının yaptığı ödemenin hukuka uygun olduğunu, davacı şirketin işleten sıfatına haiz olduğunu, davacının öncelikle ihtirazı kayıt ile ödeme yaptığını da ispatlaması gerektiğini, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, SBGM kayıtları, araç trafik tescil kayıtları, uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ek protokol, hasar onarım faturası, kiralama faturası, kaza tespit tutanağı, ikame araç teslimat formu, cari hesap ekstresi, hasar fotoğrafları celp olunmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı tarafından davacı ve … aleyhine 125 TL ekspertiz ücreti, 2.850 TL iş durması-kazanç kaybı ve 517,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.492,28 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kusur-hasar uzmanı, aktüer ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 05/07/2022 tarihli rapor ile; davacı şirketin dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 06.12.2017 kaza tarihinde aracın işleteni olmadığı, aracın bu tarihte uzun süreli kiralama olarak dava dışı … şirketine kiralandığı, dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davacı şirkete ait aracın sürücüsünün % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacı şirketin icra dosyası aracılığıyla davalı şirkete yaptığı ödemeyi geri talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerini ibraz etmişlerdir.
Dosya davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davalı tarafın itirazlarını irdeler şekilde ek rapor aldırılmak üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 23/11/2022 tarihli rapor ile, kök rapordaki görüş ve kanaatin korunduğu belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın; Davacı şirketin sahibi olduğu “… …” markası altında iştigal ettiği uzun süreli filo araç kiralama işi kapsamında dava dışı … Enerji isimli firmaya uzun süreli araç kiralama sözleşmesine istinaden kiralamış olduğu … Plaka sayılı aracın 06.12.2017 tarihinde karıştığı trafik kazasında, kazaya karışan … plaka sayılı araç sahibi(davalı) tarafından … 24.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacı ve araç sürücüsü hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinin sehven yanlış yazılarak hakkındaki takibin kesinleştiği ve cebri icra tehdidi altında ödenen tutarın davacının uzun süreli araç kiralama nedeniyle işleten addedilemeyeceği nedeniyle istirdadına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davalı tarafça görev itirazında bulunulmuş ise de, TTK 4.maddesi gereğince tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği değerlendirilmekle görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede; 06/12/2017 tarihinde davacı şirketin sahibi olduğu ve dava dışı … Enerji isimli firmaya uzun süreli araç kiralama sözleşmesine istinaden kiralanan … plaka sayılı araç ile davalıya ait … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı tarafından … 24.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 03/12/2019 tarihinde davacı ve araç sürücüsü hakkında iş durması kazanç kaybı nedeniyle toplam 3.492,28 TL üzerinden takip başlatılmış olduğu, ödeme emrinin borçlu davacıya 11/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … tarafından 19/12/2019 tarihinde itiraz etmiş olduğu, davacının ise 17/12/2019 tarihinde itiraz etmiş olup, alacaklı vekili takipte tebligatın borçluya 09/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle takibin kesinleştirilmesi için talepte bulunmuş, icra dairesince 05/10/2021 tarihinde PTT’den yazı ile tebliğ tarihi sorulmuş ancak dosyada cevabi yazının olmadığı görülmüş, PTT sorgusunda tebligatın ödeme emrinin 09/12/2019 işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiği anlaşılmış, davacı borçlu tarafından 20/10/2021 tarihinde dosyaya 4.945,67 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
06.12.2017 günü İstanbul Zeytinburnu ilçesi 74. Sokakta sürücü … yönetimindeki … plakalı araçla seyrederken anayola çıkış yaptığı sırada anayolda seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araca yandan çarpması nedeniyle davaya konu olayın meydana geldiği, davacı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü …’nın tali bağlantı yolundan anayola katılmadan önce anayolda seyreden araca ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken vermediğinden, dikkatsizce tali yoldan anayola çıkıp anayoldaki araca çarptığından olayda % 100 oranında tamamen kusurlu, davalı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise, kendi şeridinde normal süratle seyrederken sağındaki tali yoldan dikkatsizce ve süratle gelip aracına yandan çarpan davacı taraf araç sürücüsüne karşı kazayı önlemek bakımından kaza noktasında fren yapıp durduğundan ve kazayı önlemek bakımından alabileceği başka ek bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu değerlendirilmiş olup olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun kusur oranına mahkememizce de itibar edilmiştir.
Davacı şirket ile dava dışı … Enerji arasında akdedilen Araç Kiralama Hizmet Sözleşmesi ile Kiralık Binek Tipi Araç Temin Şartnamesi kapsamında binek tipi araç kiralanacağı, araçların … tipi olacağı, vergi, resim ve harçların yükleniciye ait olduğu, sözleşmenin 10.02.2016 tarihinde imzalandığı, … plakalı Renault marka Yeni Symbol tipi aracın … şirketi yetkilisine 30.03.2016 tarihinde Sıfır Araç Teslim Tutanağı ile hasarsız şekilde teslim edildiği, … plakalı aracın … şirketinden 25.12.2018 tarihinde Araç İade Tutanağı ile teslim alındığı, söz konusu teslim ve iade tutanaklarına göre aracın toplam kiralanma süresinin 2 yıl 9 ay olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre, trafik kaydı işletenin kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davacının söz konusu aracın işleteni olmadığı, ibraz edilen uzun dönem (2 yıl 9 ay ) kiralama sözleşmesi ile davalının aracın işletmesini dava dışı …’ya devrettiği, araç kira satışına ilişkin fatura kaydının bulunduğu, bu itibarla davacının araç üzerindeki fiili ve ekonomik yararlanma imkanının bulunmadığı dolayısıyla işleten sıfatı bulunmadığı, dava konusu kazanın 06.12.2017 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında, bu tarihte aracın işleteninin dava dışı … şirketi olduğu, dolayısıyla davacı şirketin kaza anında aracın işleteni olmadığı, yine tebliğ mazbatasında ödeme emrinin borçlu/davacıya 11/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve tebliğ anında şirket yetkilisi bulunmadığından şirketin daimi işçisine tebliğ edildiğinin şerh düşülmüş olduğu, bu nedenle davacı tarafın bu beyana güvenerek itirazın süresi içerisinde yapılmamış olmasının anlaşılabilir olduğu değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından takipte yapılan ödeme tutarı 4.945,67-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş, öte yandan her ne kadar davacının kaza tarihinde işleten sıfatına haiz olmadığı tespit edilmiş ise de, davalının trafik kaydına güvenerek davacının işleten olduğu inancıyla takip yaptığı, 3.kişilerin davacı ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşmeden haberdar olmaları beklenemeyeceğinden hakkında takip başlatılmasına sebebiyet veren davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiştir. (Emsal için bkz Yargıtay 17.HD’nin 2013/10570 E., 2014/10824 K. Sayılı kararı).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİ ile davacı tarafından takipte yapılan ödeme tutarı 4.945,67-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 337,83 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 84,46-TL’nin mahsubu ile bakiye 253,37-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunun vekilinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 23/01/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza