Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/768 E. 2022/34 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/768
KARAR NO :2022/34

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2021
KARAR TARİHİ:31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 05/01/2015 tarihinde Muhtelif Mahallelerde Bordür, Tretuar, Yol ve Aydınlatma Direklerinin Yapım ve Onarım İşi Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin bedelinin 4.284.628,77 TL+KDV olduğunu, sözleşme kapsamında davacının hakedişlerinden nakit kesilerek 52.720,73 TL emanete alındığını, davacının bu nakit alacağının tarafına iadesini istediğini, ancak davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıya bu hususta gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı kurumun tacir sıfatına haiz olmaması nedeniyle bahse konu davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, işbu davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle davanın görevli mahkemede açılmamış olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının davalı kurumdan faiz talebinde bulunamayacağını, taraflar arasında imzalanan … ihale kayıt numaralı sözleşme tasarısında ve ilgili şartnamede de dava konusu hizmete ilişkin olarak faiz alınacağına dair bir ibarenin yer almadığını, faizin türüne ve faizin tamamına itiraz ettiklerini, davayı kabul etmemekle beraber Yargıtay içtihatlarında dava konusuna ilişkin alacaklarda mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına değil yasal faizin uygulanması gerektiğine hükmedildiğini, yine faize ilişkin uygulanacak oranın taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılmadığı hallerde söz konusu olan faiz türünün kanuni faiz olduğunu, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 52.720,73 TL asıl alacak, 23.371,53 TL faiz olmak üzere toplam 76.092,26 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
6102 sayılı TTKnun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri olduğu sayılmış olup, buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTKnun da TMKnun 962 ile 969.maddelerinde; 6098 sayılı TBKnun 202-203, 444-447, 487-501, 515-519, 532-545, 547-554, 555-560, 561-580 maddeleri, Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta borsa, sergi ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve son olarak da bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak sayılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık dikkate alındığında, davalının tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın da davalının herhangi bir iştiraki/ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yine davanın niteliği itibariyle TTK 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan da bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, her iki tarafın tacir olmadığı yahut bir tarafın tacir olduğu sözleşmelerden kaynaklanan davalarda da Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının görev nedeniyle reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖB. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.31/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza