Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2021/869 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/76
KARAR NO:2021/869

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2016
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalılardan … AŞ.’den bir araç satın aldığını, aracın arızalanması üzerine yetkili servis … A.Ş. servisine tamir için götürdüğünde aracın arızasının garanti kapsamında olmasına ve üretim hatasından kaynaklanmasına rağmen aksi yöndeki beyan ile giderilmediğini, bedeli karşılığı arızanın giderileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine davacı tarafından …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasıyla aracın arızası ve arızanın kaynağı ile giderilmesi için gereken süre ve bedelin tespit ettirildiğini, tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığını, tespit üzerine aracın yetkili servise bedelinin davacı tarafından ödenerek tamir ettirildiğini ve aracın arızasının giderildiğini, aracın tamir süresince davacının iş yapanaz duruma düştüğünü ve aracın kiralandığını, bunun için ayrıca kira bedeli ödendiğini, zararın katlandığını, davacı tarafından alacağın tahsili için davalı borçlular aleyhine….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası üzerinden keşif gününün kendilerine bildirilmeden delil tespiti yaptırıldığını, Mahkememizde ikame olunan davaya usulune uygun olmayan şekilde tanzim edilen bilirkişi raporunun dayanak gösterildiğini, gıyaplarında yapılan tespite itirazları bulunduğunu ve davacının yaptırdığı usulune uygun olmayan delil tespitinin davaya dayanak kabul edilmeyeceğini, davacı tarafından araç tamir ücretinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, somut olayda söz konusu arızanın 44.000 km’ye kadar görülmemiş olması ve daha sonra ortaya çıkmasının, bu hususun zaman içinde sürekli aşırı yükleme yapılarak aracın kullanılmasından kaynaklı olduğu konusundaki haklılıklarını açıkça gösterdiğini, önemli olanın araca yükleme yapıldığında ne kadar ağırlığının bulunduğu değil, işbu ticari araca aralıklarla yada sürekli olarak aşırı yükleme yapılması netticesinde bu sorunun meydana gelmesi hususu olduğunu, olayda aracın motor kulağının zarar görmesinin ağırlığının fazla gelmesi ile ilgili olup, bilirkişi raporunda bu konuya açıklama getirilmediğini, mezkur aracın 1,5 yıl boyunca v 44.000 km’ye kadar kullanılmış olup, bu süre içerisinde şanzıman ile ilgili herhangi bir sorun oluşmadığını, davacının araç kiralama bedelini talep etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, tespit harç ve masraflarının da ödenmesinin talep edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Tic. ve San. A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının adresinin Maltepe/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemelerin …Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, ayrıca davalı firmanın üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davalı firmanın davasının söz konusu olan olayda, üretici konumunda olmadığının açık olduğunu, davalı firmanın ticari iştigal alanının araçların satımı-kiralanması, ikinci el araçların satımı-kiralanması ve satış sonrası hizmetlerden oluştuğunu, söz konusu olayda mezkur aracın mekanik aksamından olan vites kutusunun bozulmasından mütevellik davacının katlanmış olduğu tamir ücreti ve araç kirasının kendisine ödenmesinden kaynaklandığını, aracın satın alındığı tarihten itibaren davacının davalı firma servisine geldiği zamana kadar garanti süresinin geçmediğinin açık olduğunu, ancak dikkat edilmesi gereken hususun garanti şartlarının söz konusu olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi gerekliliği olduğunu, aracın servise intikal etmeden önceki yük kapasitesine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava davacının davalılardan … … … … A.Ş.’den satın aldığı diğer davalı yetkili servisten servis hizmeti aldığı aracının arızasının üretim kaynaklı olduğu iddiası ile davalı yetkili servis şirketine ödemiş olduğu bedelin her iki davalıdan müteselsilen tahsili hakkında başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası mahiyetindedir.
Mahkememizin 12/03/2018 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabul/-kısmen reddi ile, davalılar tarafından…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 4.150,00 TL tamir gideri, 2.360,00 TL araç gideri ve 1.080,00 TL tespit gideri olmak üzere toplam 7.590,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz ve kalan kısımlar ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
BAM 18. Hukuk Dairesinin 2018/1859 Esas, 2020/2016 karar sayılı, 30/12/2020 tarihli ilamı ile; ” öncelikle davacının tacir vasfında olup olmadığının belirlenerek görev yönünden değerlendirme yapılması, tacir vasfında olmaması halinde görevsizlik kararı verilmesi, tacir vasfında olması halinde ise Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan dava konusu olayda yapılacak inceleme ile şayet satış sözleşmesine konu araç ayıplı ise davacının davalı şirketten satın aldığı ve dava konusu aracın yetkili servisi konumunda olan ve aracın kullanım hatasından kaynaklı hasarının olduğunu beyan ederek davacıdan onarım bedeli tahsil eden diğer davalıya yapılan ödeme bakımından her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, Ancak Yüksek Yargıtay 13. ve 19. Hukuk Dairelerinin araç satışından kaynaklı ayıp iddiası ile açılan davalardaki emsal kararlarında da zikredildiği üzere dava konusu uyuşmazlıkta aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise niteliği, makul sürede davalıya ayıp ihbarının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve yine aracın tamiri için geçen sürenin makul olup olmadığı, makul ise davacı tarafından ödenen araç kiralama bedelinin onarım süresindeki ikame araçların kiralanması bakımından kadri marufunda olup olmadığının tespiti için tercihen … konusunda uzman akademik kariyere haiz 3 kişilik makine yüksek mühendislerinden oluşacak heyetten rapor alınıp, sonucuna göre davacının talepleri ve davalıların itirazları değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken mahkemece tek kişilik makine mühendisi bilirkişiden belirtilen hususları da açıkça kapsayacak şekilde alınmamış olan ve bu şekilde karar vermeye ve denetime haiz olmadığı anlaşılan rapora dayanılarak hüküm kurulmuş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak alınan eksikliklerin giderilerek belirtilen nitelikteki bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği” nedenleriyle Mahkememizin 12/03/2018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama ile … Vergi Dairesine Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacı hakkında YBS kayıtlarının tetkikinde ödevlinin Tezgahlar ve Pazar Yerleri Vasıtasıyla Yenilebilir Katı ve Sıvı Yağ (tereyağı hariç) Perakende
Ticareti (seyyar satıcılar hariç)faaliyeti ile iştigal ettiği Bilanço esasına göre defter tutuğu
2020 yılı VUK 177 madde yazılı Bilanço esasına göre defter tutma hadlerinin altında kaldığı (VUK Mad.
177 Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 522 Sıra
No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2021’dan itibaren 300.000 -TL veya satışları tutarı 522 Sıra No.lu
V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2021’dan itibaren 420.000 -TL lirayı aşanlar ) halde mükellef tercihen Bilanço
esasına göre defter tuttuğu bildirilmiş olup, dosya muhteviyatından davacının faaliyetinin ticari olduğu ve aracın ticari faaliyetinde kullandığı belirlenmekle Mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya BAM kararı uyarınca … konusunda uzman akademik kariyere haiz 3 Makina Mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 19/10/2021 tarihli raporda; dosyada bulunan tutanaklara göre davacı …’ın onarım süresinde araçtan toplam 22 koli yağ ve sabun aldığı, davacının 05.12.2016 tarihli yazısında bu kolilerin ağırlığının ancak 150 + 180 = 330 kg tuttuğu, davalı taraf her ne kadar davacının onarım süreci içinde araçtan toplam 22 koli kadar yük (sıvı yağ ve sabun) aldığı ve yükün, 3.500 kg olan istiap haddinin 400-500 kg kadar aşılmış olduğu iddiasında ise de, sadece koli sayısından hareketle istiap haddinin aşılmış olduğunu söylemenin doğru olmayacağı, çünkü taşınan yağın markasına göre üreticilerin faklı ambalaj metotları kullandığı, bu bakımdan hem bir kolideki teneke sayısının hem de bu tenekelerin hacimlerinin değişik olabileceği, bu nedenle koli ağılıklarının 50 kg ile 400 kg arasında değişebileceği, davalı tarafın iddiasına göre bu durumda koli ağırlığı 177 kg/koli olması gerektiği, diğer taraftan koli ağırlıklarının mevcut ambalajlama usulleri ile kolayca taşınmayacak ve yüklenmeyecek miktarda olması, böyle bir kolinin 40-50 kgı geçmesinin beklenemeyeceği, kaldı ki davalı tarafın dosyaya bu iddiasını destekleyecek hiçbir veri sunmadığı, bu bakımdan, koli ağırlıkları da davalı tarafından tespit edilmemiş olduğu için, yük miktarı açısından kantar fişine itibar etmenin uygun bulunduğu, dosyada mevcut dökümanlara göre 15.05.2016 tarihli … Ticaret faturasına göre 06.02.2016 -26.02.2016 tarihleri arasında, KDV dahil 2.360 TL kiralama bedeli ödendiği, Yörükoğlu Hurda ve Nakliyat firmasının 04.02.2016 tarihli kantar fişine göre aracın 1. tartı (toplam) ağırlığının 3.440 kg, net ağırlığının ise 1.440 kg olduğu, davacı tarafın ayrıca, arızanın bir seferlik yüklemeden değil uzun süreli olarak aşırı yüklenmesinden kaynaklandığı iddiasını destekleyecek bir teknik veri veya bilimsel rapor (gerek debriyaj sistemindeki arıza gerekse vites dişlisinin ne şekilde -yorulma, zorlanma vb.- kırılmış olduğuna dair) da sunmadığı, araçlar tasarlanırken belli bir yükleme değeri dikkate alındığını ve istiap haddinin buna göre sınırlandırıldığını, ancak bu sınırın gene de en az ± % 30-40 kadar toleransa sahip olduğunu, mevcut verilerle görüşlerinin, arızanın dava konusu aracın aşırı yüklü olması nedeniyle meydana gelmediği, dosyada aracın toplam yükünün 3.500 kg’ın üstünde olduğuna dair veri (koli sayımı ve tartım sonucu vb.) ve sürücü …’ın aracı uygun olmayan bir şekilde kullandığına dair veri olmadığı, arızasının aracın vites kutusu ve debriyaj sisteminde normal zamanından önce ortaya çıkan bir arıza olduğu dolayısıyla garanti kapsamında giderilmesi gerektiği yönünde olduğu, arızanın sürücü …’ın kusuru nedeniyle ortaya çıkmadığı, aracın istiap haddinin aşılmadığı, aracın yükünün arızanın meydana gelmesinde etkili olmadığı belirtilmiştir.

Tarafların iddia ve savunmaları, BAM kararı, alınan bilirkişi raporu, tespit dosyası ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; BAM kararı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, davaya konu araçta meydana gelen arızanın sürücünün kusuru nedeniyle meydana gelmediği, mevcut kantar fişlerine göre aracın istiap haddinin aşılmadığı, aracın yükünün arızanın meydana gelmesinde etkili olmadığı, araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının zararından hem aracın satın alındığı davalı şirketin hemde aracın yetkili servisi konumunda olan ve araç garanti kapsamında olmasına karşın kullanım hatasından kaynaklı hasarının olduğunu beyan ederekek davacıdan onarım bedeli tahsil eden diğer davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile itirazın 4.150 TL tamir gideri, 2.360 TL araç gideri ve 1.080 TL tespit gideri olmak üzere toplam 7.590 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı tarafça takipten önce davalıları temerrüde düşürücü herhangi bir ihtar veya ihbarnamesi bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, yine alacağın miktarı yargılamayı gerektiğinden likit ve belirlenebilir olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL/KISMEN REDDİ ile, davalılar tarafından…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 4.150,00 TL tamir gideri, 2.360,00 TL araç gideri ve 1.080,00 TL tespit gideri olmak üzere toplam 7.590,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz ve kalan kısımlar ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik taleplerin reddine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 518,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 132,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 385,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; bozmadan önce yapılan 700 TL bilirkişi ücreti, 103,50 TL posta masrafı, bozmadan sonra yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 90,00 TL tebligat ücretinden oluşan toplam 3.159,87 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.082,62 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 132,87 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 190,16 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı … … vekilinin yüzüne karşı, davacı ve davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır