Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. 2023/24 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/73 Esas
KARAR NO : 2023/24

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/10/2019 tarihinde sürücü…’in sevk ve idaresindeki ve diğer davalı … nezdinde sigortalı … plaka sayılı araç ile Cebeci mahallesi …sokakta ters yönde seyir halinde iken müvekkili …’ın sol ayağının üzerinden geçerek söz konusu trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sol bacağını kullanmayacak durumda kaldığını, okulda gidemediğini, sürücünün 2918 sayılı KTK’nın 52/1-a maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla, davacı müvekkili için 2.500,00-TL daimi maluliyet tazminatı ve 20.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 22.500,00-TL maddi ve manevi tazminatın, maddi tazminat yönünden sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren, manevi tazminatı talebi yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkete, 05.01.2019 – 05.01.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere… numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limiti bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, araç sürücüsünün kusurunun tespitinin gerektiğini ve talep edilmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla, davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı… tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, … Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan dosyadaki gerçek kişi şahısların sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, hastane ve tedavi evrakları, SGK kayıtları, trafik tescil kayıtları, davacı tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru evrakları ve poliçe mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’na gönderilerek davacının yaralandığı 01/10/2019 tarihli kazadan dolayı maruz kaldığı iş gücü kaybı ile maluliyet oranının araştırılarak rapor düzenlenmesi talep edilmiş, düzenlenen 27/10/2021 tarih ve 17559 karar sayılı rapor ile; Ahmet ve Songül oğlu, 24/10/2012 doğumlu …’ın 01/10/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII(18Ba………5)A %9 E cetveline göre: %6,3 (yüzdealtıvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, kusur bakımından oransal tespit yapılması bakımından, Adli Bilimler ve Trafik Kazaları Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı Makine Yüksek Mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan //2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü…’in yönetimindeki … plaka sayılı minibüs ile…Sokak içerisinde seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını da dikkate alarak yayadan uzakta, kontrollü ve tedbir alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (karayollarından faydalananlar, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.) maddesini ihlal ettiği, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %50 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya 2008 doğumlu …’ın gereken aracı dikkate almadığı, araçtan korunma tedbiri almadığı, can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve 2918 sayılı KTK.’nın 68/c (yayaların uyacakları kurallar) maddesini ihlal ettiği, 2008 doğumlu yayanın yaralanması ile neticelenen olayda yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerine davacı yayanın %50 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili 29/12/2021 havale tarihli dilekçesi ile; davalı … Şirketi Anonim Şirketi ile sulh olunduğunu, maddi tazminat alacağı yönünden davalı sigorta şirketine karşı alacaklarından feragat ettiklerini, ayrıca bu davalı yönünden vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığını, diğer davalı…’ karşı manevi tazminat alacağı yönünden davalarının devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili 25/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulhen anlaşılan asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte ödeme yapıldığını, söz konusu ödeme nedeni ile davacının müvekkili şirkete yönelik davasından feragat ettiğini, feragat nedeni ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 12/01/2023 tarihli duruşmaya katılarak; davalı … yönünden davadan feragat ettiklerini, davalı sigortadan yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının olmadığını, diğer davalı… hakkında açılan manevi tazminat davasının devam ettiğini,…’den maddi tazminat taleplerinin bulunmadığını, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında, davacı tarafından haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi zararların tazmini için açılan davada, davacı vekili tarafından davalılardan … Anonim Şirketi yönünden feragat edildiğinden; feragat, HMK 307. ve 311. maddesi hükümleri gereği davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi hali olup mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davayı sona erdiren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran tek taraflı bir taraf işlemi olduğu, feragat bildiriminin HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından davacının, davalı … Anonim Şirketi’ne yönelik açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının, davalı…’e yönelik açılan manevi tazminat talebi yönünden; 6098 Sayılı TBK 56. maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu madde kapsamında manevi tazminat olarak verilecek paranın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Manevi tazminat olarak ödettirilecek miktar cezalandırma amacına kaçmamalıdır. Çünkü zararın karşılanması amacı kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değil, zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hâkim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.
Somut olayda, davacının TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre, davalı…’den manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının manevi tazminat talebini yönelttiği davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu mevcuttur. Mahkememizce kusur uzmanı bilirkişiden alınan 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre olayın 01/10/2019 tarihinde davalı sürücü…’in yönetimindeki … plakalı minibüs ile cebeci mahallesindeki sokak içerisinde seyir halindeyken yaya çocuk …’a çarparak ayağının üzerinden geçmesi sonucu olayın vuku bulduğu, söz konusu kazaya ait trafik kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi düzenlenmediği ancak GOP …Asliye Ceza Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında sürücü…’in ve yayanın babasının beyanları ve ceza dosyasında bilirkişi raporu dikkate alınarak kusur yönünden değerlendirme yapıldığı, davalı sürücünün hazırlık evrakındaki beyanında seyir halindeyken iki aracın arasından birden fırlayan … isimli çocuğa aracının sol ön kısmından çarptığını daha sonra çocuğu alıp hastaneye götürdüğünü beyan ettiği de dikkate alınarak davalının seyir halindeyken dikkatini yola vermediği mahal şartları dikkate alınarak yayadan uzakta kontrollü ve tedbir alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği ve KTK 47/d maddesini ihlal ettiğinden %50 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya 2008 doğumlu …’ın gereken aracı dikkate almadığı, araçtan korunma tedbiri almadığı, can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve 2918 sayılı KTK.’nın 68/c (yayaların uyacakları kurallar) maddesini ihlal ettiği, 2008 doğumlu yayanın yaralanması ile neticelenen olayda yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerine davacı yayanın %50 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmıştır.
Belirtilen bu nedenlerle davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme kapsamında; haksız fiile konu eylemin ağırlığı ve davalı sürücünün %50 oranında kusurlu oluşu, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacının ATK’dan alınan rapora göre maluliyet oranının %6,3 olması, davacı tarafın kaza sonrası yaşadığı süreç, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı gibi hususlar dikkate alınarak, davacının, davalı…’e yönelik açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle (aracın ticari olması sebebiyle) birlikte davalı…’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının, davalı … Anonim Şirketi’ne yönelik açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
(2)Davacının, davalı…’e yönelik açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı…’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(3)Maddi tazminat davası yönünden; talep gibi taraflar adına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(4)Manevi tazminat davası yönünden; davacı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen miktar itibariyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı…’den tahsil edilerek davacıya verilmesine,
(5)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.024,65-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 76,85-TL’nin mahsubu ile bakiye 947,80-TL’nin davalı…’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(6)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 76,85-TL peşin harcın davalı…’den alınarak davacıya ödenmesine,
(7)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 308,75-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.268,05-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi (0,75) oranında yapılan hesaplama neticesinde 951,03-TL yargılama masrafının davalı…’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(8)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(9)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip
✍e-imzalıdır.

Hakim
✍e-imzalıdır.