Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2022/449 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/528
KARAR NO :2022/471

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket ve dava dışı iş ortağı … A.Ş’nin de tarafı olduğu Konut Finansman Sözleşmesi ile … kapsamında yer alan … İli, … İlçesi … Mah. Kain 5 Pafta, 1991 parsel Kayıtlı F. Blok 70 nolu Bağımsız Bölüm ile aynı Parselde Kayıtlı C BLOK 12 Nolu Bağımsız bölüm olmak üzere iki adet bağımsız bölümün teslimi için 02/11/2017 tarihinde Sözleşme imzalandığı, sözleşme şartlarına göre konutların teslim tarihinin 31/12/2019 olarak kararlaştırıldığı, davacının tüm ödemelerini ödeme planına uygun bir şekilde yapmasına ragmen iki adet konut süresi içinde teslim edilmediği gibi gecikme ile ilgili de bilgi verilmediği, bunun üzerine … 32 Noterliğinin 21/07/2020 tarih … ve … yevmiyeli ihtarnameler ile gecikme nedeni ve tazminat talep edilmiş ise de her hangi bir yanıt alınamadığı, akabinde …. İcra Md. … E Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı,
icra takibinde imzalanan sözleşmenin 3/a ve 3/b maddelerine göre taşınmazların KDV hariç bedelinin % 0,4’ü tutarında aylık kira bedeli talep edildiğini, davalı takibe itirazda bulunduğu ve takibin durdurulduğunu, dava şartı gereği zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve …/… nolu Arabuluculuk başvurusu anlaşamama ile sonuçlandığını, davacının, dava konusu taşınmazı Yatırım ve Kira geliri elde etmek amacıyla satın aldığını, işbu
dava tarihi itibariyle her türlü vergi resim harç ödenmiş olmasına ragmen taşınmazın tapudan devrinin yapılmadığını, davalının, davacıyı taşınmazın teslimi için 03/08/2021 tarihinde davet ettiğini, ancak taşınmazın
teslimi ve tapudan devrinin halen yapılmadığını belirterek izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle, davalının haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra takibinden sonra gecikmiş diğer aylar için işlemiş kira alacaklarının ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının işbu süreç içinde elem ve ızdırap çekmesi nedeniyle işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın ticaret Mahkemesinde açılmasının sebebinin söz konusu sözleşmenin finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, ancak finansal kiralama sözleşmesinin imzalanmasının sebebinin ve tarafı olan … A.Ş.’nin davada taraf gösterilmemiş olduğunu, davanın usulden reddini talep ettiklerini, aksi kanaatte hasıl olduğu taktirde ise eksikliğin davacı tarafça giderilmesini ve davacı şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, icra takibine bağlı itirazın iptali davası ile birlikte aynı dava içinde takip sonrasına ait alacak iddiaları ve munzam zarar, manevi tazminat taleplerinin birlikte görülemeyeceğini, takipten sonraki döneme ait talepler ile munzam zararın, manevi tazminat talepleri takibe konu edilmediğinden işbu davada görülmesinin usule uygun olmadığını, bu sebeple de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi düşünüldüğünde ise bu davaların tefrik edilmesi gerektiğini, Arabuluculuk başvurusunun davalı şirkete tebliğ edilmediğini, davacı tarafça kanunda öngörülen dava şartı yerine getirilmediğini ayrıca itirazın iptali talepleri dışındaki talepler yönünden arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının F blok 70 numaralı bağımsız bölümü teslim almış olup bu hususta davacının konutun teslim edilmediğine ilişkin iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın icra takibi sonrasında kira alacağı talep etmesinin mümkün olmadığı gibi itirazın iptali davası içeriğinde bu talebin dile getirilmesinin de mümkün olmadığını, davacı tarafın munzam zarar ve manevi tazminat taleplerinin de reddinin gerektiğini, nitekim bu hususta davacının hiçbir delil göstermediği gibi sözleşme hükümleri gereği teslim süresinin uzadığı gerçeği yanında tazminat talepleri için yasal şartların bulunmadığını, yine bu taleplerinin itirazın iptali davası içerisinde görülmesinin de mümkün olmadığını, davacının kira mahrumiyeti talebinde bulunabilmesi için sözleşme hükmü gereği konut bedeli ile ferileri dahil tüm borç ve edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmiş olması gerektiğini, aksi kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın talep ettiği kira bedellerinin sözleşme ile belirlenen %3’lük sınırı aştığını, itirazları saklı kalmak kaydıyla dava konusu talebin yargılamaya tabi olup icra inkar tazminatının talep edilemeyeceğini,davanın haksız menfaat elde etme gayesiyle ve kötü niyetle açılmış olup davacı tarafın kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ettiklerini belirterek itirazın iptali talepleri ile birlikte açılan takip sonrası kira talebi ile munzam zarar, manevi tazminat talepleri yönünden davanın usulden reddine, aksi kanhaat hasıl olduğu takdirde bu talepler yönünden davanın tefrikine ile reddine, Arabulucudan ilgili evrakların temini ile müvekkil şirkete arabuluculuk davetinin usule uygun yapılmadığından ve takip sonrası kira talepleri ile munzam zarar ve manevi tazminat talepleri yönünden arabuluculuk görüşmesi yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğundan ve usulden reddine, haksız ve kötü niyetle açılmış davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davası ile icra takibinden sonra gecikmiş diğer aylara ait kira alacakları için 1.000 TL’lik kısmi dava, munzam zararın tazminine ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya içerisine alınarak incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 21.703,14 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davaya konu taşınmazlara ait aktif pasif tapu kayıtları celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davalı ve dava dışı … A.Ş.’nin sicil kayıtları celp edilmiştir.
İstanbul … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 05/04/2022 tarihli cevabi yazısı ile, dairelerinin G.M.S.İ.(Kira Geliri) mükellefi …’ın 01/01/2009 tarihinde mükellefiyetine başlayarak 31/12/2009 tarihinde mükellefiyetine son verdiği belirtilerek 2009 takvim yılına ait kira geliri beyannamesi yazı ekinde gönderilmiştir.
Dosya mali müşavir, nitelikli hesaplama uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 23/02/2022 tarihli raporda; davacının, davalıdan talep edebileceği 4 aylık kira alacağı olarak her iki konuttan dolayı 10.552,92 TL olarak tespit ve hesaplandığı, alacak için takipten itibaren yasal faiz talebinin yerinde olduğu, dava konusu konutlarla ilgili olarak dava dışı … A.Ş.’ne ödenmemiş herhangi bir taksit borcunun bulunmadığı, tüm ödemelerin belirlenen ödeme tarihlerinde ödendiğinin bildirildiği, dava konusu konutların tapu devirlerinin ve teslimlerinin davalıya henüz yapılmadığı, konutların davalı adına 03/12/2021 tarih 37905 yevmiye maddesi ile katı irtifakı tesis edildiği, takip tarihinden sonra dava tarihine 11 aylık dönem için (konut teslimlerinin henüz davacıya teslimine ilişkin herhangi bir somut belge ibraz edilmediği ve tapu kayıtlarından da tespite göre) konut teslimi yapılmadığından 11 aylık gecikmiş 28.938,03 TL gecikmiş kira alacağı hesaplandığı, davacının, icra takibinde talepte bulunmadığı alacak, munzam zarar ve manevi tazminat taleplerinin mahkemenin taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya yeniden taraf itirazları da değerlendirilmek suretiyle ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 07/05/2022 tarihli ek raporda; kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek herhangi bir somut bilgi ve belge sunulmadığı belirtilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı şirketin iş ortağı olduğu iddia edilen dava dışı … A.Ş. ile imzalanan 02.11.2017 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 5 pafta, 1991 parselde kain F Blk 70 no’lu ve C Blk 12 no’lu bağımsız bölümlerin teslim tarihi olan 31.12.2019 tarihinde teslim edilmemesi üzerine keşide edilen … 32. Noterliği’nin 21.07.2020 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamelerine cevap verilmemesi nedeniyle sözleşmenin 3/a ve 3/b maddeleri uyarınca taşınmazların KDV hariç bedelinin % 0.4’ü tutarında aylık kira bedelinin (21.703,14-TL) tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali, icra takibinden sonra gecikmiş diğer aylara ait kira alacakları için 1.000,00-TL(kısmi dava), munzam zararın tazminine ilişkin 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davacının, konut finansal kiralama işlemi yaparken tüketici olarak hareket ettiği, konut edinme amacıyla dava dışı … A.Ş. İle “Konut edinimine ilişkin leasing sözleşmesi” imzaladığı, 6502 sayılı Yasa 32.maddesinde konut finansman sözleşmeleri düzenlenmiş olduğu, davacının 6502 Sayılı TKHK.nun 3/k bendinde tanımladığı gibi ticari veya mesleki amaçlarla hareket edildiğini kanıtlayan bir savunma veya delilin dosyada bulunmadığı, taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı, işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (İstanbul BAM 19. H.D.2019/3135 E.2019/2366 K.ve Bursa BAM 5. H.D.2018/1409 E.2020/585 K.)
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6502 sayılı TKH hakkındaki kanunun ve ilgili mevzuatın uygulanması ile ilgili ihtilaflara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖB. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafları ile diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.13/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır