Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/774 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/705 Esas
KARAR NO:2022/774

DAVA :Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/03/2015

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mah.in … E sayılı dosyası)

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ:26/10/2016

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mah.nin … Esas sayılı dosyası)
DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/10/2016

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mah.nin … Esas sayılı dosyası)

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

BİRLEŞEN DAVA (….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası)

DAVA:Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/08/2017
KARAR TARİHİ:30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 03/03/2014 tarihinde Elektrik enerjisi serbest tüketici sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı tedarikçinin, davacının Bölgenin tesislerinin gerekli elektrik enerjisini Görevli Tedarik Şirketinden Enerji Alan İletişim Sistemi Kullanıcısı Tüketiciler Tarifesinde yer alan sanayi perakende tek zamanlı enerji fiyatından %6,16 iskonto yapılarak bulunacak birim fiyattan tedarik etmeyi, davacının belirlenen koşullarda davalıdan elektrik almay,ı davacının anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem içerisinde başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi almamayı kabul ve taahhüt ettiğini, tarafların işbu sözleşmenin imza tarihinde yürürlüğe gireceğini ve tüketici davacının PMUMa kaydının yaptırılması ve davacının enerji transferine başlamasıyla birlikte 15 ay yürürlükte kalacağını, süre sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini kararlaştırdıklarını, sözleşme hükümlerinin 03/03/2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığını, bölgenin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin davalı şirketçe tedarik edilmekteyken, bölgenin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisi davalı şirketçe tedarik edilmekteyken, davalı şirketin 30/09/2014 tarihinde gönderdiği fesih bildirimi ile sözleşmenin tamamen haksız olarak feshedildiğini, fesih bildiriminin ekinde yer alan ve davalının feshin dayanağı olarak ileri sürdüğü …’ın gaz kısıntısı talimatının 06/12/2013 tarihli olduğunu, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin ise 03/03/2014 tarihli olduğunu, konusunda uzman davalı dağıtım şirketinin, … 06/12/2013 tarihli yazısı ile gaz kısıntısına ilişkin fiili durumunu öğrendiğini, buna rağmen mevcut koşulları bilerek değerlendirerek kabul ederek davacı ile 03/03/2014 tarihinde sözleşme akdettiğini, dolayısıyla davalının fesih gerekçesi olarak ileri sürdüğü mücbir sebep iddialarının geçerli dayanağı bulunmadığını, bu maddi vakıanın dahi tek başına feshin haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davalının sözleşmeyi feshetmesi üzerine davanın başka bir tedarikçi ile anlaşma yapana kadar EPDK tarafından belirlenmiş enerji birim fiyatında iskonto yapılmadan elektrik enerjisini karşılamaya başladığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışı ile sözleşmeden doğan borcu gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararın, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle EPDKnın belirlenmiş enerji birim fiyatından elektrik tedarikinden kaynaklanmış farktan oluştuğunu, dolayısıyla davalı şirketin bu zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, 2014 yılı Ekim dönemi için hesaplanan müspet zararın KDV dahil 696.026,28TL olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müspet zarardan şimdilik 210.620,83TLnin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının elektrik tedariği alanında imtiyaz sahibi bir şirket olmadığını, özel hukuk tüzel kişisi olup onlarca elektrik satış şirketinden birisi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin de ticari bir sözleşme olduğunu, bu nedenle davalının elektrik tedariği alanında imtiyaz sahibi olduğu ve sözleşmeye müdahale etme imkanı bulunmadığı yönündeki iddialarının tamamen dayanaksız olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye ve TBK hükümleri uyarınca sözleşmenin fesih koşulları oluştuğundan davalının sözleşmeyi haklı sebeple fesh ettiğini, ayrıca elektrik tedariği sözleşmenin esas unsuru olup mümkün olmaması nedeniyle borcun ifasının imkansızlaştığını, sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayanmakla birlikte, elektrik tedariğinin devam edebilesi halinde dahi davalının, bizzat dava dilekçesinde bahsettiği zarar miktarına karşılık gelen bedeli sözleşmeyle ödemeyi zaten kabul ettiğini, bu nedenle herhangi bir zarara uğradığı gibi hak iddia edemeyeceğini, davacının tazminat talebinin, elektriği indirimsiz şekilde EPDK’nın belirlediği birim fiyatlar üzerinden almasına dayanmakta olduğunu, tazminat miktarının da aradaki farktan oluştuğunu, davacının sözleşmenin sona ermesi halinde, başka bir elektrik tedarikçisi ile anlaşma yapana kadar EPDK birim fiyatlarından indirimsiz elektrik almayı kabul ettiğini, ayrıca davalının elektrik tedariğine devam edebilse dahi davacının zaten aynı bedeli ödeyeceğini, dolayısıyla davacının sözleşmenin feshinin haksız yönündeki iddiası gibi zarara uğradığı/fazla ödeme yaptığı iddiasının da tamamen dayanaksız olduğu, gerek taraflar arasındaki sözleşmenin, gerekse elektrik piyasası mevzuatı ve TBK kapsamında sözleşmenin fesih şartları oluştuğundan ve hatta sözleşmenin feshinin şart olduğundan, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinden, sözleşmenin feshine neden olan unsurlara ilişkin davalıda hiçbir kusur bulunmadığından, sözleşmenin devam edebilse dahi davalının, bizzat dava dilekçesinde bahsettiği zarar miktarına karşılık gelen bedeli (EPDK tarafından belirlenmiş fiyatları/indirimsiz elektrik bedelini) sözleşmeyle ödemeyi zaten kabul ettiğinden, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 03/03/2014 tarihinde Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalı tedarikçinin, davacı bölgenin tesislerinin gerekli elektrik enerjini tüketiciler tarifesinde yer alan sanayi perakenden tek zamanlı elektrik enerji fiyatından %6,16 iskonto yapılarak bulunacak birim fiyattan tedarik etmeyi, davacı bölge de belirlenen koşullarda davalıdan elektrik almayı, ayrıca sözleşmenin yürürlükte olduğu dönem içinde başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi almamayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe gireceğinin ve davacı bölgeye enerji transferi başlamasıyla birlikte 15 ay yürürlükte kalacağının, süre sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin 30/09/2014 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini, haksız fesih sebebiyle 2014 Ekim döneminde davacı bölgenin uğradığı KDV dahil toplam 485.405 TL ek zararın faturaların ödeme (13.11.2014) tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayrıca daha önce 2014 Ekim döneminde bir tesisat yönünden uğranılan 210.620,83 TL lık zararının tazmini için davalı aleyhine ist.10. Asl.Tic Mah ne ait … E sayılı dosyası ile dava açıldığını ve işbu ek dava ile bağlantılı ve irtibatlı olması nedeniyle birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde daha önce 2014 Ekim döneminde bir tesisat yönünden uğranılan 210.620,83 TL’lik zararının tazmini için davalı aleyhine İst.10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile dava açıldığını belirtmesi nedeniyle, söz konusu dosyaya ait dava dilekçesi , tensip tutanağı ve son celse zaptı mahkemesinden istenilmiş, yapılan incelemede taraflarının aynı olduğu, davacı vekili mahkemeye verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında 03/03/2014 tarihinde Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalı tedarikçinin, davacı bölgenin tesislerinin gerekli elektrik enerjini tüketiciler tarifesinde yer alan sanayi perakenden tek zamanlı elektrik enerji fiyatından %6,16 iskonto yapılarak bulunacak birim fiyattan tedarik etmeyi, davacı bölge de belirlenen koşullarda davalıdan elektrik almayı, ayrıca sözleşmenin yürürlükte olduğu dönem içinde başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi almamayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe gireceğinin ve davacı bölgeye enerji transferi başlamasıyla birlikte 15 ay yürürlükte kalacağının, süre sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin 30/09/2014 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini, haksız fesih sebebiyle 2014 Ekim döneminin bir tesisatı için KDV dahil 696.026,28 TL müspet zarar tutarından şimdilik 210.620,83TL nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Her iki dava arasında HMK 166.maddesi anlamında bağlantı bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğu görülmekle dosyalarının mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin 03/03/2014 tarihinde davalı şirket ile aralarında Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin 15 ay yürürlükte kalacağı taahhütü verildiğini, ancak davalı şirketin 03/03/2014 tarihinde başlamış olduğu elektrik transferine 30/09/2014 tarihinde sözleşme ile akdedilen enerji dağıtımının katlanılmaz hale gelmesi ve mücbir sebep hali oluşturması gerekçesiyle fesh ettiğini, bu sebeple davacı şirketin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinde tazminat davası açtığını, söz konusu dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda da maduriyetinin ve haklılığını tespit edildiğini beyanla davacı şirketin 2014 yılı kasım, Aralık ayları ile 2015 yılı Ocak ayında uğradığı zararlardan dolayı davalı şirket hakkında 30.000,00 TL’nin tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket ile aralarında elektrik sözleşmesinin imzalandığını, 30/09/2014 tarihinde davalı şirket tarafından, …’ın gönderdiği 06/12/2013 tarihli yazı gerekçe gösterilerek fesih bildirimi yapıldığı, ancak …’ın yazı tarihinin sözleşme tarihinden önce olduğu, bu nedenle davacının iddialarının haksız olduğunu, sözleşmenin fesih sebebinin haklı olduğunu davacının açmış olduğu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemeleri dosyası ile mahkememiz işbu dosyasının değerlendirildiğinde; her iki dava dosyasında tarafların aynı olması, dava konusu uyuşmazlığın aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanması ve dava dilekçelerindeki zarar talebinin aynı sözleşmenin ihlalinden ve aynı yıl içerisinde meydana gelen zarar talebine ilişkin olması birlikte yargılamayı gerektiğinden, HMK 166 maddesi gereğince mahkemeleri dosyasının, mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN İST…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme gereği davalı şirketten iskontolu şekilde elektrik almayı taahhüt ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiğini ve fesih bildiriminde 06/12/2013 tarihli …’ın gaz kısıntısı talimatını gönderdiğini ancak davacı ile davalı kurum arasındaki sözleşmenin 03/03/2014 tarihli olduğunu, davalı şirketin bu talimatı bilerek davacının ile sözleşme imzalaması sebebi ile bu talimatın fesih sebebi olamayacağını, feshin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının başka tedarikçi ile anlaşma yaptığını ve iskontosuz elektrik aldığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeni ile davacının uğradığı zararı karşılama zorunda olduğunu, bu nedenlerle; davacının 2015 yılı Şubat ve Mart ayı zararlarından şimdilik KDV dahil 10.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davalı ile akdedilen sözleşme gibi diğer tedarikçilerle de sözleşme yapabilmesi nedeni ile davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir zarar olsa bile bu zararın tazminini isteyebilecek tarafların davacının katılımcıları olduğunu, tüm elektrik masraflarını katılımcılarından tahsil eden davacının davanın kabulü halinde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, davalının fesih koşulları oluştuğundan sözleşmeyi haklı feshettiğini, …’ın gaz kısıntısı talimatının elektrik tedariğini olumsuz etkilediğini, davalının böyle durumlarda tedbir aldığını, davalının Botaştan gelen yazı cevabını davacı tarafla yapılan sözleşmeden sonra öğrendiğini, davacının müspet bir zararı olmadığını, davacının dava dilekçesinde emsal olarak sunduğu bilirkişi raporunun eksik olması sebebi ile yeniden inceleme yapılmasına karar verildiğini, bu nedenlerle; davanın reddi ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK 166/2 maddesi gereğince; ”Davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.” Dava konusu dikkate alındığında mahkemelerinin dosyası ile mahkememiz işbu dosyası arasında tarafları, konusu bakımından hukuki irtibat bulunduğundan HMK 166. maddesi gereği her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN İST…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 03/03/2014 tarihinde Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı Tedarikçinin davacı bölgenin tesislerinin gerekli elektrik enerjisini ”Görevli Tedarik Şirketinden Enerji Alan İletişim Sistemi Kullanıcısı Tüketiciler Tarifesi”nde yer alan sanayi perakende tek zamanlı enerji fiyatından %6.16 iskonto yapılarak bulunacak birim fiyattan tedarik etmeyi ve davacı bölge de belirlenen koşullarda davalıdan elektrik almayı ve anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem içerisinde başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi almamayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme hükümlerinin 03/03/2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığını, bölgenin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisini davalı şirketçe tedarik edilmekteyken davalı şirketin 30/09/2014 tarihinde gönderdiği fesih bildirimi ile Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesini tamamen hakız olarak feshettiğini, fesihin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tedarikçinin sözleşmeyi feshetmesi üzerine davacının başka tedarikçilerle anlaşmalar yapmak zorunda kaldığını ve daha pahalı enerji almaya mecbur olduğunu, davalı aleyhine 03/03/2014 tarihli sözleşmenin haksız feshi sebebi ile 2014 yılı Ekim döneminin bir tesisatı için davacının uğradığı zararın tazmini talebi ile İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açtığı ve yargılaması halen devam etmekte olan davada bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi heyetinin dosyaya sundukları 26/09/2016 tarihli ek raporlarında davalının sözleşmeyi haksız şekilde feshettiği yönünde tespitte bulunduklarını, bilirkişi raporlarının da davanın haklılığını ortaya koyduğunu beyan ederek belirsiz alacak olan fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydı ile davacı bölgenin 2015 yılı Nisan ve Mayıs aylarında uğradığı zararlardan uzman bilirkişilerce belirsiz alacak miktarının tespiti ile şimdilik KDV dahil 10.000 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nin huzurdaki davada aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle mdavalıdan aldığından daha yüksek bir bedelle elektrik satın aldığının kabulünede dahi söz konusu fiyat ve farkın katılımcılara doğrudan yansıtıldığından davacı …’nin bu durumdan dolayı herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle sözleşmenin feshi nedeniyle bir zararın söz konusu olsa dahi zararın tazminin isteyebilecek tarafın davacının katılımcıları olduğunu beyan ederek sözleşmenin feshi şart ve haklı olmakla birlikte davacı …’nin elektrik faaliyetlerinden kaynaklanan maliyetlerinin doğrudan ve direkt olarak katılımcılarından tahsil ettiğinden bu sebeplerle davacının tamamen katılımcılarından tahsil ettiği dolayısı ile zarar da etmediği bir konuda zarar ettiği iddiası ile açılan huzurdaki davayı açmada hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından davanın usulden reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

H.M.K.nun 166. maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün ,1999/3 Esas ve 992/2 Karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı Mahkeme” sayılır. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (H.M.K. Md:166/4) Mahkememiz işbu dosyası incelendiğinde; mahkemelerine açılan bu dava ile sözü edilen dava hakkında verilecek hükümlerin diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, bu itibarla davanın tarafları ile dava konusu dikkate alındığında ve talep gözetildiğinde mahkemeleri dosyası ile mahkememiz işbu dosyasının birleştirilmesine karar verilmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile, asıl davada toplam 246.589,31TL, birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden toplam 568.256,17TL, birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden toplam 806.646,60TL; birleşen ….ATM yönünden … esas sayılı dosyası yönünden toplam 810.933,99TL olarak ıslah ettiklerini beyanla, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 20/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de, birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden davalarını ıslah ederek toplam 1.598.188,00TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin … esas 2020/81 karar sayılı 29/01/2020 tarihli kararı ile, asıl davanın kabulü ile, 246.589,31TLnin, birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile 568.256,17TLnin, birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden kısmen kabul ile 798.156,03TLnin davacıdan tahsiline karar verilmiş, birleşen … ATMnin … esas ve Birleşen … ATMnin … esas sayılı dosyası yönünden davacının davalarının reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, İstanbul BAM 3.Hukuk Dairesinin 2020/1206 esas 2021/2649 karar sayılı 13/10/2021 tarihli ilamı ile;
“Dosya kapsamından, istinaf incelemesi sırasında davacının davalı tarafından istinafa konu edilen kısma ilişkin taleplerini atiye terk ettiğini bildirmiştir.
Davanın geri alınması müessesesi, 6100 sayılı HMK’nın 123 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, davacı hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Davacının davasını geri alması ve davalının da bu geri almaya açık rıza göstermesi durumunda, mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Bunun yanısıra mahkemece gerekçeli kararda sözleşmenin feshinden sonra 2 aylık dönemde benzer sözleşme yapılabileceği kabul edilmesine rağmen, fiili durumda davacının yapmış olduğu sözleşmedeki indirim oranı ile davalı ile yapılan sözleşmedeki indirim oranlarına göre davacının zarara uğrayıp uğramadığının gerekçeli kararda tartışılmadığı, bu kısma ilişkin kararın değerlendirme içermediği anlaşıldığından kararın bu yönden de kaldırılarak davacının her bir talebi hakkında olumlu-olumsuz karar verilerek gerekçelendirilmesi yasa gereğidir.
Bu itibarla, tarafların istinaf isteminin kabulüyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacının davayı kısmen geri alma talebine karşı davalının rızasının tespiti ve davacının davalıyla aralarındaki sözleşmenin feshinden sonra yapılan sözleşmedeki indirim oranları arasındaki farka ilişkin talebinin de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya mahkememizin 2021/705 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, bilirkişiler SMMM …, Elektrik Mühendisi … ve Hukukçu Dr … tarafından tanzim olunan 11/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2014 yılı Ekim ve Kasım ayları için herhangi bir elektrik enerjisi serbest tüketici sözleşmesi imzalamadan elektrik enerjisi tüketimi yaptığını ve …’tan ulusal tarife üzerinden enerji satın alındığını, davalı ile sözleşenin devam etmesi durumunda ödeyeceği bedel ile ödemiş olduğu fatura tutarları arasındaki farkın hesaplandığında, … faturalarında 2014 yılı Ekim ve Kasım dönemlerinde, aktif enerji birim fiyatı: 0,184446TL, PSH bedeli birim fiyatı:0,008377TL olduğu ve faturalarda %1 enerji fonu, %1 BTV ve %2 TRT payı eklendiğinin görüldüğünü, bu bedel ve oranların ulusal tarifeye uygun olduğunu, davalı faturalarında bu aktif enerji birim fiyatı üzerinden %6,61 oranında indirim yapıldığını ve PSH bedelinin faturalara yansıtılmadığının görüldüğünü, bu bilgiler ışığında toplam tüketim (kWh) x birim fiyat (TL) x 09384 (%6,16) indirim) x 1,04 (%1 EF, %1 BTV+ %2 TRT P.) x 1,18 (%18 KDV) formülünden … faturalarındaki tüketim miktarlarına göre olası Aksa elektrik faturaları hesaplandığında:
a) Asıl davada 7037523 (4006186863) nolu tesisat için; ödenen Ekim 2014 … ve Ekim 2014 Aksa Elektrik Faturası toplamının: Fark Tüketim + Faiz : 184.060,74TL
Fark KDV + Faiz : 33.330,93TL

b)Birleşen ….ATMnin … esas sayılı dosyasında 3 adet tesisat için;
Fark Tüketim + Faiz : 495.717,89TL
Fark KDV + Faiz : 89.238,69TL
c)Birleşen ….ATMnin … esas sayılı dosyasında 4 adet tesisat Kasım-1 ayı için;
Fark Tüketim + Faiz : 611.477,33TL
Fark KDV + Faiz : 113.912,10TL
d)Birleşen ….ATMnin … esas sayılı dosyasında 4 adet tesisat Kasım-2 ayı için;
Fark Tüketim + Faiz : 165.493,23TL
Fark KDV + Faiz : 29.788,79TL
olarak hesaplandığını belirtmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı tarafça mahkememizin ilk kararından sonra davalı tarafından istinaf başvurusuna konu yapılan TRT paylarının hesaplanmasından kaynaklanan 110.206TLlik kısma ilişkin taleplerinin ileride ayrı bir davaya konu yapabileceklerinden atiye terk ettiklerini, taraflar arasında mahkemece kabulune karar verilen iddialarıyla ilgili birleşen davalarda ıslaha mevzu kalmadığını belirterek, aleyhe reddedilen kısımla ilgili kararın bozulmasına karar verilmesini istemiş, istinaf incelemesi sonucu verilen karar ile geri alma talebine karşı davalının rızasının tespiti gerektiği belirtildiğinden, davalıya geri alma talebine ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile davacının bir kısım taleplerini geri almasına ilişkin muvafakat etmediklerini beyan ettiği görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı arasında 03/03/2014 tarihinde imzalanan Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi uyarınca, davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, mahkememiz dosyası ile birleşen dosyalar, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında 03/03/2014 tarihli Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşme ile davalının Sanayi Perakende Tek Zamanlı Enerji Fiyatından %16,6 oranında iskonto yapılarak bulunacak birim fiyattan davacıya enerji tedarik etmeyi üstelendiği, davacının de belirtilen dönem içinde başka bir tedarikçiden enerji almamayı kabul ve taahhüt ettiği, daha sonra söz konusu sözleşmenin davalı şirket tarafından …’ın gaz sıkıntısı sebebiyle sözleşmenin devamının objektif olarak katlanamaz hali geldiği, bu sebeple bu durumun mücbir sebep hali oluşturduğunu iddia ederek feshettiği, bunun üzerine davacı tarafça fesih tarihinden sonra indirimsiz olarak almak zorunda olduğu elektrik fiyatları ile davalı şirketin indirimli olarak sattığı elektrik fiyatları arasındaki farktan kaynaklı olarak ve yine dava dışı 3.firma ile yapmış olduğu indirimli anlaşma ile davalı şirket arasında yapmış olduğu indirim anlaşma arasındaki fark kadar zarara uğradığından bahisle gerek asıl dosyamızda, gerekse birleşen dosyalarda tazminat davası açtığı görülmüştür.
Davacının tazminat isteminin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi amacı ile öncelikle davalı tarafından yapılan feshin haklı bir fesih olup olmadığının üzerinde durmak gerekmiştir. Davalı şirket, 30/09/2014 tarihli fesih bildirimde “elektrik satışına devam etmenin objektif olarak katlanamaz hale geldiği, bu durumun mücbir sebep hali olduğunu” iddia etmiş ve fesih bildirimine ek olarak da …’ın davalı şirkete gönderdiği 06/12/2013 tarihli gaz sıkıntısı talimatına ilişkin yazıyı eklemiştir. Esasen davalı şirketin feshe gerekçe gösterdiği gaz sıkıntısına ilişkin … yazısı 06/12/2013 tarihlidir. Taraflar arasındaki sözleşme ise 03/03/2014 tarihlidir. Yani sözleşme …’ın cevabi yazısından sonra imzalanmıştır. Davalı tacirdir ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü vardır. Davalı şirket, sözleşme imzalanırken …’ın gaz sıkıntısına ilişkin yazısından haberdardır ve bu yazıyı bilerek davacı ile indirimli elektrik sözleşmesi imzalamıştır. Sonradan …’ın gaz sıkıntısını mücbir sebep oluşturduğu yönündeki davalı iddiası hakkın kötüye kullanımını oluşturacağı gibi, basiretli bir tacir olan davalının da bu gaz kısıntısını bilmesine rağmen sözleşme imzalaması sebebi ile artık gaz kısıntısını gerekçe göstererek sözleşmenin feshi yoluna gitmesinde haklı bir unsur bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haksız fesih olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşmenin süresinden önce feshi hususunda herhangi bir süre öngörülmüş değildir. Bu kapsamda tarafların, önel vererek yada önelsiz sözleşmeyi feshedebilecekleri, ancak bundan doğan karşı tarafın zararını karşılamaları gerektiği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının, davalı ile yapmış olduğu sözleşmeye benzer bir sözleşmenin, sözleşme feshinden itibaren ne kadarlık bir süre içinde başka bir şirketle yeniden akdedileceği hususu sorulmuş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, davacının sözleşmenin feshinden sonra 2 aylık bir süreç içinde başka bir şirket ile yeniden indirimli sözleşme yapabileceği belirlenmiştir. Bu süre mahkememizce de makul görülmüştür. Nitekim davacı tarafın, dava dışı başka bir şirket ile 2014 Aralık ayından itibaren indirimli bir sözleşme yaptığı görülmüştür. Davacının sözleşme feshinden sonra yeni bir şirket ile indirimli sözleşme yaptığı tarih arasında geçen süre içinde (yani 2014 yılı Ekim-Kasım aylarında) davalı şirketten güncel tarifeye uygun olarak indirimsiz şekilde elektrik satın aldığı ve bu bedelleri davalı şirkete ödediği görülmüştür. Davacı şirketin davalı şirketten 4 ayrı tesisat ve elektrik satın aldığı ve her bir tesisatın ayrı ayrı faturalandırıldığı görülmüştür. Bu kapsamda davacı tarafından mahkememiz asıl dosyası olan İstanbul 10.ATM … Esas sayılı dosyada … (…) nolu tesisat için 210.620,83 TL’lik dava açıldığı, söz konusu tesisatın 2014 yılı Ekim ayındaki fiyat farkının istendiği, birleşen İst. …ATM … Esas sayılı dosyasında ise …-…-… nolu tesisatlar için 2014 Ekim ayı dönemi için dava açıldığı, birleşen İst. ….ATM … Esas sayılı dosyasında …- …- …-… nolu tesisatlar için 2014 Kasım ve Aralık ile 2015 yılı Ocak ayında düzenlenen faturalar için dava açıldığı, birleşen İst…..ATM … Esas sayılı dosyasında …-…-…-… nolu tesisatlar için 2015 Şubat ve Mart ayı faturaları için dava açıldığı, birleşen …ATM … Esas sayılı dosyasında ise …- …- …-… nolu tesisatlar için 2015 Nisan ve Mayıs ayları faturalarına ilişkin dava açıldığı görülmüştür. Mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre davacının, davalı tarafça sözleşme feshedildikten sonra 2 aylık süre içinde davalı ile yapmış olduğu sözleşmeye benzer bir sözleşmeyi yapabileceği, dolayısıyla sadece bu dönem için sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle uğramış olduğu zararı talep edebileceği, davacının bu 2 aylık süre içerisinde davalıdan tarife üzerinden (daha fazla fiyatlı) elektrik enerjisi almaya devam ettiği, sözleşme ile kendisine sağlanan indirim devam etseydi, daha az fatura bedeli ödeyeceğinin sabit olduğu, bu nedenle davacının zararının oluştuğu, bu zarar miktarının istinaf kaldırma kararında belirtilen hususlarda dikkate alındığında kabul kararı verilen aylar yönünden bilirkişi heyeti tarafından her bir dosya için tespit edildiği yine davacı tarafça TRT paylarına ilişkin açılan davadan vazgeçtiği ancak davalı tarafından bu vazgeçmenin kabul edilmediği, bu doğrultuda TRT payları katılmadan bilirkişi heyetine hesaplama yaptırıldığı, bu bağlamda her bir dosya yönünden:
Mahkememizin 2021/705 Esas sayılı dosyasında; … sayılı tesisat için 2014 Ekim ayında davacı tarafın indirimsiz olarak aldığı elektrik faturası ile davacı ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca indirimli olarak aldığı fatura arasında 217.391,67TL’lik fark bulunduğu, davacının bu farkı davalıdan talep edebileceği, davacı tarafça ilk dava dilekçesinde 210.620,83 TL’sini istediği, daha sonra 25/10/2019 tarihinde davasını ıslah ettiği ve dava miktarını 246.589,31 TL’ye yükselttiği görülmekle, 217.391,67 TL’nin (184.06,74 TL + 33.330,93 TL) 210.620,83 TL’sinin dava tarihi olan 03/03/2015 tarihinden 6.770,81 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen ….ATM’nin … Esas sayılı dosyasında; bu dosyada da davacının 2014 yılı Ekim ayındaki fatura farklarını talep ettiği, söz konusu faturaların asıl dosyamızdaki tesisat dışında kalan diğer 3 tesisata yönelik olduğu, bu 3 tesisat yönünden davacının indirimsiz olarak ödediği fatura ile sözleşme uyarınca indirimli olarak ödediği faturalar arasında 584.956,58TL fark bulunduğu, davacı tarafça dava tarihinde bunun 485.405,00 TL’sinin talep edildiği, daha sonra 25/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava miktarını yükselttiği görülmekle, davacının davasının kısmen kabulü ile, 584.956,58 TL’nin (495.717,89 TL + 89.238,69 TL) 485.405,00 TL’sinin dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden 99.551,58 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen ….ATM’nin … Esas sayılı dosyasında; davacının taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca elektrik temin ettiği tüm tesisatlar için, yani 4 tesisatın tamamı için 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2015 yılı Ocak ayı arasındaki farkların talep edildiği, yukarıda genel olarak özetlendiği üzere davacının Yargıtay uygulamaları gereği sadece sözleşme feshinden sonra davalı ile yapmış olduğu benzer bir sözleşmeyi yapabileceği süre zarfı için tazminat ve iade talebinde bulunabileceği, bu kapsamda mahkememizin 2021/705 Esas ve birleşen ….ATM’nin … Esas sayılı dava dosyalarında 2014 Ekim ayındaki farklar yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verildiği, davacının 2014 yılı Kasım ayında kesilen faturalar yönünden de davacının davasının kabulü gerektiği, mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre de davalı şirket tarafından davacıya 2014 Kasım ayı için her 4 tesisata iki farklı faturanın yansıtıldığı, buna göre Kasım 2014-1.faturadaki fark tüketiminin 611.477,33TL olduğu ve bunun KDVsinin 113.912,10TL olmak üzere toplam 725.389,43TL olduğu, Kasım 2014-2.dönem için düzenlenen fatura yönünden ise fark tüketiminin 165.493,23TL ve fark KDVnin ise 29.788,79TL olmak üzere 2.fatura toplamının 195.282,02TL olduğu(Kasım 2014-2.dönem için düzenlenen işbu fatura ….ATMnin … esas sayılı dosyasına konu edilmiştir), mahkememizle birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemseinin … esas sayılı dosyasına konu Kasım ayı ilk dönemine ilişkin fark tüketim ve KDV olmak üzere fatura tutarının 725.389,43TL olduğu, davacı tarafça ilk dava açılırken 10.000,00 TL istendiği (dava dilekçesinde 30.000,00 TL olarak Kasım-Aralık ve Ocak ayları için her bir aylık faturalar için 10.000,00 TL olarak istendiği, bunun davacı tarafça 15/01/2020 tarihli celsede beyanın açıklandığı ve somutlaştırıldığı ve 2014 Kasım ayı için istenen bedelin 10.000,00 TL olduğu), 20/07/2018 tarihinde yapılan ıslah ile dava değerinin 1.568.188,00 TL’ye yükseltildiği, ancak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve 2014 Kasım ayı için sadece kabul kararı verilmesi sebebiyle 725.389,43TLnin 10.000,00TL’sinin dava tarihi olan 27/10/2016 tarihinden, 715.389,43TLsinin ise ıslah tarihi olan 20/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aynı dosyada 2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak ayında kesilen faturalar yönünden açılan davanın ise, davacının 2014 yılı Aralık ayından itibaren dava dışı 3.bir şirket ile indirimli elektrik alımı konusunda sözleşme imzaladığı, yine mahkemece yaptırılan bilirkişi raporuna göre de davacının sadece benzer bir sözleşmeyi imzalayabileceği süre olan 2 aylık süre içerisinde fiyat farkı talebinde bulunabileceği, Yargıtay uygulamalarının da bu şekilde olduğu, bu bağlamda davacının 2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak aylarına ait faturalardan kaynaklı fiyat farkı alacağını isteyemeyeceği, bu nedenle bunlar yönünden davanın reddi gerektiği görülmüştür.
Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı ve Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dosyaları yönünden; davacının 2014 yılı Aralık ayından itibaren dava dışı 3.bir şirket ile indirimli elektrik alımı konusunda sözleşme imzaladığı, yine mahkemece yaptırılan bilirkişi raporuna göre de davacının sadece benzer bir sözleşmeyi imzalayabileceği süre olan 2 aylık süre içerisinde fiyat farkı talebinde bulunabileceği, Yargıtay uygulamalarının da bu şekilde olduğu, bu bağlamda davacının 2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak aylarına ait faturalardan kaynaklı fiyat farkı alacağını isteyemeyeceği, bu nedenle bunlar yönünden davanın reddi gerektiği görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Asıl dava yönünden; davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 217.391,67 TL’nin (184.06,74 TL + 33.330,93 TL) 210.620,83 TL’sinin dava tarihi olan 03/03/2015 tarihinden 6.770,81 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
2-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden; davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 584.956,58 TL’nin (495.717,89 TL + 89.238,69 TL) 485.405,00 TL’sinin dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden 99.551,58 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
3-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden; davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 725.389,43 TL’nin (611.477,33 TL + 113.912,10 TL) 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 27/10/2016 tarihinden 715.389,43 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 20/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden; davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
5-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden, davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
6-Asıl dava yönünden;
a-Kabul edilen davada, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 33.434,83TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Red edilen davada, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 14.850,02TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 3.596,88TLnin mahsubu ile bakiye 11.253,14TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(Mahkememizin … esas 14/07/2020 tarihli … nolu harç tahsil müzekkeresi ile 13.247,63TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş olması halinde, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla)
d-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve tebligat giderleri toplamı 13.679,00TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına (%88) göre hesaplanan 12.037,52TLsinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 3.596,88TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan 65,10TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi oranına göre hesaplanan 7,81TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden;
a-Kabul edilen davada, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 82.345,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 39.958,38TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 8.259,51TLnin mahsubu ile bakiye 31.698,87TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(Mahkememizin … esas14/07/2020 tarihli … nolu harç tahsil müzekkeresi ile 30.528,06TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş olması halinde, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla)
c-Davacı tarafından yatırılan 8.289,51TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden;
a-Kabul edilen davada, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 82.345,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Red edilen davada, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 82.345,22TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 49.551,35TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 512,33TLnin mahsubu ile bakiye 49.039,02TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(Mahkememizin … esas 14/07/2020 tarihli … nolu harç tahsil müzekkeresi ile 54.009,70TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş olması halinde, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla)
d-Davacı tarafından yatırılan 512,33TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
b-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 170,78TLden mahsubu ile fazla alınan 90,08TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı davası yönünden;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
b-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 170,78TLden mahsubu ile fazla alınan 90,08TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11- Davacı tarafça 20/07/2018 tarihinde yatırılan 26.780,73TL ıslah harcı ile 25/10/2019 tarihinde yatırılan 29.311,83TL ıslah ıslah harcı toplamı 56.092,56TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI