Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/676 E. 2022/513 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/676 Esas
KARAR NO:2022/513

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/07/2016
KARAR TARİHİ:28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 03/12/2012 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde … Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı ve davalı … A.Ş.ne ait … marka tüpün kullanıldığı banyoda yıkanmakta olan …’ın karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu vefat ettiğini, davacı …’ın müteveffanın eşi, …’ın ise kızı olup eş ve annelerinin vefatı nedeniyle davacıların onun desteğinden yoksun kaldıklarını, tüple ölüm arasında nedensellik bağı dikkate alındığında … A.Ş.nin tehlike sorumluluğu kapsamında davacıların tüm maddi ve manevi zararlarını karşılamak zorunda olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olarak red edildiğini, … Zorunlu Sorumluluk Sigortaları Genel Şartlarının sigorta kapsamı ile ilgili 1.maddesinin son fıkrasında; “zarar meydana geldiğinde sigorta ettirenin kusuru olup olmadığına bakılmadan zarara uğrayan 3.şahıslara tazminat ödenir. Zararın LPG tüpünün takılması sırasında servis hatasından, kullanıcının kullanım hatasından, tüpün imalat hatasından, dolum hatasından, hortum, kelepçe, dedantör, cihaz musluk hatalarından meydana gelmesi durumu değiştirmez.”dendiğini, izah edilen nedenlerle davacıların tüm zararlarının davalılarca müştereken ve müteselsilen karşılanması gerektiğini, müteveffanın genç yaşta anılarda ve belleklerde iz bırakacak vahim bir olay sonucu vefatı nedeniyle davacıların acılarını hafifletmek amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, hakkaniyete ve elde edilmek istenen tatmin duygusuna uygun, manevi açıdan adalet duygularının tatmin edilmesine ve huzur hissi duymalarına katkı sağlamak için manevi tazminat talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı eş … için 3.000 TL, kızı … için 2.000 TL olmak üzere cem’an 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, olay tarihi itibarı ile yürürlükte olan azami poliçe teminat ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren, davalı … A.Ş.nin sorumluluğu ise 03/12/2012 olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte müşterek müteselsil sorumluluğu dahilinde tahsiline, davacı eş … için 100.000 TL, kızı … için 50.000 TL olmak üzere cem’an 150.000 TL manevi tazminatın 03/12/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 16/03/2017 havale tarihli dilekçesiyle davanın kusursuz sorumluluk hallerine dayanılarak açıldığını, tüp ve şofben kusuruna dayanmadığını beyan etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 19/05/2022 tarihli dilekçesi ile davalarını ıslah ederek, davacı … 408.525,42TL ve … 73.026,54TL olmak üzere toplamda 481.551,96TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş.nin … Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 01/01/2012-01/01/2013 tarihleri arası sigortalı olduğunu, gerek sigorta poliçesinde gerekse … Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1.maddesinde belirtildiği üzere “bu sigorta LPG tüpleyen firmaların, doldurdukları veya tüketiciye intikal ettirdikleri “tüplerin” kullanılmak üzere bulundukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu (kusurları olsun veya olmasın) verecekleri bedeni veya maddi zararlara karşı sorumluluklarını temin eder.” denildiğini, dava dilekçesinde belirtildiği gibi ve olaya ilişkin … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında görüldüğü üzere, ölümün karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı olarak gelişen dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini, … Zorunlu Sorumluluk Sigortası LPG tüpünün verdiği zararları teminat altına aldığından ve dava konusu olayın meydana gelmesinde sigortalıya ait tüpten kaynaklanan bir etki de bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, tüpte herhangi bir imalat hatası olmadığını, bu nedenle dava konusu uğranıldığı iddia olunan zararın davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan … Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan delillerde incelendiğinde dava konusu ölüm olayının şofbenden çıkan CO gazı zerihlenmesi sonucu meydana geldiğinin sabit olduğunu, şofbenden meydana gelen zararlar … Zorunlu Sorumluluk sigorta poliçesi teminatında bulunmadığından, davalı sigorta şirketinin dava konusu tazminattan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Yargıtayın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, davalı şirketin aleyhine tazminata hükmedilecekse dahi hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın üzerinden 3 yıldan fazla zaman geçmekle yani BK.72 mad.göre 2 yıllık sürenin tüketilmesinden sonra dava açıldığından davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, bununla birlikte davacının BK.72.mad.belirtilen uzatılmış zamanaşımından yararlanma hakkıda olmadığını, zira ceza zamanaşımının malen sorumlular hakkında uygulanmayacağının yerleşik Yargıtay kararları ile içtihat haline geldiğini, medeni hukuk yönünden sorumlu üçünçü kişiler hakkında BK.md.72.nin uygulanabilme olanağı olmadığını, cezayı gerektiren haksız eylemi işleyen kimseyi kullanana yada organlarından sorumlu olan tüzel kişilere ceza davası zamanaşımı uygulanamayacağını, olayı ceza hukuku açısından kovuşturmuş … C.Başsavcılığının … soruşturma, … karar sayılı kararı ile takipsizlik kararı vererek kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiğini, davalı şirket hakkında yada istihdam ettiği hizmetlileri hakkında suç teşkil edecek bir fiil bulunmadığından dolayı savcılık tarafından bir ceza davası açılmadığını, kaldı ki davacıların … Başsavcılığının takipsizlik kararını 15 gün içinde … Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz etme hakları varken kullanma yoluna da gitmediklerini ve ifade tutanaklarında hiç kimse ve kurumdan şikayetçi de olmadıklarını, bu nedenle davacıların BK.72 maddesinde belirtilen uzatılmış zamanaşımından yararlanma hakları da bulunmadığını, şofben kaynaklı vefat olayının nasıl meydana geldiğinin tespit edilmesi gerektiğini, ölüme tüpün sebebiyet vermediğini, ölümlü kazanın neticesinde davacıların tazminata hak kazanabilmesi için olayın oluşunda vefat edenin ve bizzat davacıların kendi kusurlarının etken/sebep olmadığını ispat etmekle yükümlü olduklarını, üretici sıfatındaki davalı şirketin olaydan sorumlu olabilmesi için iş mahsülü ürünü olan 12 kg.lık tüpünde imalat hatası bulunması yani ayıplı üretilmiş olması gerektiğini, olaya 1992 yılında yetkisiz kişilerce monte edildiği savcılık raporunda ortaya çıkarılan … markalı şofbenin sebebiyet verdiğinin savcılık tarafından tespit edildiğini, bu nedenle davanın yöneltilmesi gereken tarafın şofben üreticisi olduğunu, tanzim edilen otopsi raporunda maktülün LPG yani sıvılaştırılmış Petrol Gazını solumak suretiyle zehirlenmediğinin belirlendiğini, tüpten gelen gazın sorunsuz bir şekilde şofbene aktarıldığını fakat şofbenin içerisinde enerjiye/ısıyla dönüşmek suretiyle ortaya çıkan karbonmonoksit gazının bir şekilde dış ortama salıverilmediği, bu nedenle banyo içerisinde birikerek yaşam seviyesi için gerekli olan oksijen miktarını aşağıya düşürerek olayın gerçekleştiğini, ilgili TSE standartından anlaşılacağı üzere bacanın yapılmasının davacılara, bu bacaya şofbenin bağlantısını yapma görevinin şofben imalatçısına ait olduğunu, şofbenin teknik servisinin bu yere şofben bağlanıp bağlanmayacağını bilmek ve şofben satın alan davacıyı uyarmak zorunda olduğunu, olay yeri inceleme raporuna göre her tarafı kapatılan terasın baca bağlantısının plastikle kapatılmış olması sebebiyle banyoda yanan şofbenin açığa çıkardığı CO2 gazının dışarıya tahliye olmadan o gün meydana gelen lodosun da etkisiyle geri banyoya teptiğini ve maktulenin bu şekilde zehirlendiğini, olayda teras ihmalkarlık seviyesinde kapatılarak karbonmonoksitin dışarıya çıkış yolunun kesildiğini, her iki halde de vefat edenin veya terası kapatan diğer aile bireylerinin tek başına sorumluluğunun mevcut olduğunu, davacılarca talep edilen maddi tazminat talebinin haksız olduğunu, davacıların vefat eden eşi tarafından iaşelerinin karşılanmadığının anlaşıldığını, davacının …’ın aile reisi olup gelirinin hayatta kalan tek çocuğunun geçimini sağlayacak düzeyde olduğunu, vefat eden …’ın ev hanımı olduğu ve gelirinin olmadığının dosya içeriğinden anlaşıldığını, yerleşmiş olan içtihatlar gereğince davacıların destekten yoksunluk tazminatı talep etmelerinin hukuken mümkün olmadığını, vefat edenin davacılara maddi yönden eylemli ve düzenli olarak bir yardım yapıp yapmadığı dosya kapsamından anlaşılmamakla birlikte davacıların vefat edenin gelirine ihtiyaçlarının olmadığı gibi vefattan sonra davacıların sosyal statülerinde menfi yönden bir kayıplarının söz konusu olmadığını, dava konusu taleplerin davacıların mal varlıklarında haksız bir zenginleşmeyi içerdiğini, bu durumun ise destekten yoksunluk müessesine aykırı olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin ise fahiş olduğunu, öncelikle zamanaşımı itirazları değerlendirilerek davanın bu yönden reddine, … markalı tüpten sızan gaz iddiasıyla açılan davada resmi şekilde el konulması gereken tüp ve şofben üzerinde imalat hatası ve ayıplı olup olmadığı yönnüden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, davanın müvekkili şirket yönden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin … sayılı 23/10/2018 tarihli kararı ile davacının davasının reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça istinaf edilmiş olup, İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesinin 23/09/2021 tarihli 2020/431 esas 2021/1072 karar sayılı ilamı ile;
“…Olayla ilgili tutulan 03.12.2012 tarihli olay yer inceleme tutanağında, banyonun 55×55 cm ebadındaki havalandırma boşluğuna açılan ahşap pencerenin yarı açık olarak iple bağlı olduğu, şofben gaz çıkışının takılı olduğu bacanın çıkışının üç tarafı ve üstü kapalı ön tarafına perde ve benzeri kumaş çekilerek örtülmüş olduğu belirtilmiş, nitekim dosyada alınan bilirkişi raporunda da, şofben baca kısmının branda ile ön kısmının ve çatı kaplama malzemesi ile üstünün kapatılmış olduğu tespit edilmekle somut olayda, davacıların da kusurunun bulunduğu sabittir.
Öte yandan, şohben yetkili servis raporunda ise, kullanılan ortamın 6 metre küpün altında olup, şohben kullanımına uygun olmadığı, banyo giriş kapısına havalandırma menfezinin bulunmadığı, baca çekişinin yüzde 50 emiş olduğu belirtilmiştir.
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8.maddesi hükmünce, bayinin iki kilogram üzeri tüp teslimini ve bağlantısını adreste yapması gerektiği gibi, LPG Dağıtım Bayileri ve Tüketicilere ilişkin Tebliğ hükümlerine göre de, tüpleri cihaza bağlamak, sızdırmazlık kontrolü yapmak, tüplerin kullanılması konusunda tüketicileri bilgilendirmek görevi olan bayinin tüp bağlantı noktalarında hata veya hortumlarda eskime, çatlama görülmesi, bu bağlamda kullanım yerinin uygun olmaması durumunda tüketiciyi uyarması, uyarıya rağmen eksikliklerin giderilmemesi durumunda gerektiğinde tüpü takmaması gerekmektedir. Üretici firmanın sorumluluğu yalnızca tüpün imalatı ile sınırlı olmayıp, yukarıda detaylı olarak yazılmış bulunan tedbirlerin alınması bakımından denetim sorumluluğu da bulunmaktadır. Üretici, bu sorumluluğunu bayileri aracılığı ile yerine getireceğinden, bayilerin bu hususlardaki kusurundan dahi sorumludur. Aynı esaslar Yargıtay 11.H.D’nin 25/02/2016 tarih ve 2015/4630 E-2016/2025 K. Sayılı kararında da ifade edilmiştir. Bu durumda, banyodaki baca çıkışının uygun olmadığını gören tüp bayiinin gerekli uyarıyı yaparak tüpü vermemesi gerektiği, karbonmonoksit zehirlenmesinin bağımsız bir zehirlenme türü değil, gaz sızmasına bağlı ölümün terminolojik karşılığı olduğundan somut olayda, davalı … AŞ’nin kusurunun olduğunun kabulü gerekir.
Diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise;
… Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın bu sigortanın kapsamını belirleyen 1. maddesi “bu sigorta, likit petrol gazını (LPG gazını) tüpleyen firmaların doldurdukları veya doldurttukları ve yetkili bayileri vasıtasıyla veya doğrudan doğruya tüketiciye intikal ettirdikleri tüplerin kullanılmak üzere bulunduruldukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu kusurları olsun veya olmasın üçüncü şahıslara verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını …. temin eder.” hükmünü haiz olup, zararın tüpgazın infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu meydana gelmesi halinde poliçe kapsamında olduğu düzenlenmiştir. Anılan düzenleme doğrultusunda somut uyuşmazlığa gelindiğinde, ölümün karbonmonoksit zehirlenmesinden meydana geldiği belirlenmiş ise de, karbonmonoksit zehirlenmesine yol açan sebebin, zorunlu sorumluluk sigortası ile teminat altına alınan “Lpg tüpünün infilakı, gaz kaçırması ve yangın çıkarması” hallerinden birinden kaynaklanmadığı, şohbenin bu sigorta kapsamında olmadığı, olayda tüpten kaynaklanan bir etkinin bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacıların olaydaki müterafik kusuru da gözetilerek buna göre davalı … A.Ş’nin sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı … AŞ hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış ve dosya mahkememizin 2021/676 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, tarafların beyanları ve istinaf ilamı nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Aktüerya Hesap Uzmanı … tarafından tanzim olunan02/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 03/12/2012 tarihli olayda …’ın vefatından dolayı 02/04/2022 hesap tarihi itibariyle, eşi … için 510.656,77TL ve kızı … için 91.283,18TL olmak üzere davacıların toplam 601.939,95TL destekten yoksunluk tazminatları olduğunu, mahkememizce davacıların %20 müterafik kusuru olduğunun kabulü durumunda, tazminatların %80’ini talep edebilecekleri ve …’ın tazminatının 408..525,42TL, …’ın tazminatının 73.026,54TL ve toplam destekten yoksunluk tazminatlarının 481.551,96TL olduğunu, temerrüt tarihinin … AŞ için 03/12/2012 olay tarihi ve uygulanacak faizin avans faizi olduğunu, istinaf ilamında sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verildiğinden, sigorta şirketi yönünden değerlendirme yapılmadığını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, bilirkişi tarafından 04/05/2022 tarihli bilirkişi raporu düzeltme beyanı ile, bilirkişi kök raporunda sehven hesaplama hatası yaptığını, buna göre … için 549.093,30TL ve kızı … için 91.283,18TL olmak üzere davacıların toplam 640.376,48TL destekten yoksunluk tazminatları olduğunu, davacıların %20 müterafik kusuru olduğunun kabulü durumunda tazminatların %80ini talep edebilecekleri ve …’ın tazminatının 439.274,64TL, …’ın tazminatının 73.026,54TL ve toplam destekten yoksunluk tazminatlarının 512.301,18TL olduğunu, temerrüt tarihinin … AŞ için 03/12/2012 olay tarihi ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu, istinaf ilamında sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verildiğinden sigorta şirketi yönünden değerlendirme yapılmadığını belirtmiştir.
Dava, karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölüm nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, müteveffa …’ın, banyo yaptığı esnada karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle öldüğünü, banyodaki şofbende kullanılan tüpün imalatçı olan davalı … AŞ’nin ve … sorumluluk sigortası gereğince kusursuz sorumluluğu bulunan davalı sigorta şirketinin müvekkillerinin uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürmüş, davalı … AŞ vekili, olayının gaz sızıntısı nedeni ile olmadığını, şohbende kullanılan tüpte imalattan kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını, davanın şofben imalatçısı firmaya yönetilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı sigorta şirketi ise, zararın sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık, davacıların murisinin ölümünde davalı … AŞ’nin kusurlu olup olmadığı ve diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise, zararın sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Olayla ilgili tutulan 03.12.2012 tarihli olay yer inceleme tutanağında, banyonun 55×55 cm ebadındaki havalandırma boşluğuna açılan ahşap pencerenin yarı açık olarak iple bağlı olduğu, şofben gaz çıkışının takılı olduğu bacanın çıkışının üç tarafı ve üstü kapalı ön tarafına perde ve benzeri kumaş çekilerek örtülmüş olduğu belirtilmiş, nitekim dosyada alınan bilirkişi raporunda da, şofben baca kısmının branda ile ön kısmının ve çatı kaplama malzemesi ile üstünün kapatılmış olduğu tespit edilmekle somut olayda, davacıların da kusurunun bulunduğu sabittir.
Öte yandan, şohben yetkili servis raporunda ise, kullanılan ortamın 6 metre küpün altında olup, şohben kullanımına uygun olmadığı, banyo giriş kapısına havalandırma menfezinin bulunmadığı, baca çekişinin yüzde 50 emiş olduğu belirtilmiştir.
Davalı … AŞ yönünden; 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8.maddesi hükmünce, bayinin iki kilogram üzeri tüp teslimini ve bağlantısını adreste yapması gerektiği gibi, LPG Dağıtım Bayileri ve Tüketicilere ilişkin Tebliğ hükümlerine göre de, tüpleri cihaza bağlamak, sızdırmazlık kontrolü yapmak, tüplerin kullanılması konusunda tüketicileri bilgilendirmek görevi olan bayinin tüp bağlantı noktalarında hata veya hortumlarda eskime, çatlama görülmesi, bu bağlamda kullanım yerinin uygun olmaması durumunda tüketiciyi uyarması, uyarıya rağmen eksikliklerin giderilmemesi durumunda gerektiğinde tüpü takmaması gerektiği, üretici firmanın sorumluluğu yalnızca tüpün imalatı ile sınırlı olmayıp, yukarıda detaylı olarak yazılmış bulunan tedbirlerin alınması bakımından denetim sorumluluğu da bulunduğu, üreticinin, bu sorumluluğunu bayileri aracılığı ile yerine getireceğinden, bayilerin bu hususlardaki kusurundan dahi sorumlu olduğu, aynı esasların Yargıtay 11.H.D’nin 25/02/2016 tarih ve 2015/4630 E-2016/2025 K. Sayılı kararında da ifade edildiği, bu durumda, banyodaki baca çıkışının uygun olmadığını gören tüp bayiinin gerekli uyarıyı yaparak tüpü vermemesi gerektiği, karbonmonoksit zehirlenmesinin bağımsız bir zehirlenme türü değil, gaz sızmasına bağlı ölümün terminolojik karşılığı olduğundan somut olayda, davalı … AŞ’nin kusurunun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta AŞ yönünden ise; … Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın bu sigortanın kapsamını belirleyen 1. maddesi “bu sigorta, likit petrol gazını (LPG gazını) tüpleyen firmaların doldurdukları veya doldurttukları ve yetkili bayileri vasıtasıyla veya doğrudan doğruya tüketiciye intikal ettirdikleri tüplerin kullanılmak üzere bulunduruldukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu kusurları olsun veya olmasın üçüncü şahıslara verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını …. temin eder.” hükmünü haiz olup, zararın tüpgazın infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu meydana gelmesi halinde poliçe kapsamında olduğu, anılan düzenleme doğrultusunda somut uyuşmazlığa gelindiğinde, ölümün karbonmonoksit zehirlenmesinden meydana geldiği belirlenmiş ise de, karbonmonoksit zehirlenmesine yol açan sebebin, zorunlu sorumluluk sigortası ile teminat altına alınan “Lpg tüpünün infilakı, gaz kaçırması ve yangın çıkarması” hallerinden birinden kaynaklanmadığı, şohbenin bu sigorta kapsamında olmadığı, olayda tüpten kaynaklanan bir etkinin bulunmadığı, bu bağlamda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan rapora göre; 03/12/2012 tarihli olayda …’ın vefatından dolayı 02/04/2022 hesap tarihi itibariyle, eş … için 549.093,30TL ve kızı … için 91.283,18TL olmak üzere toplam 640.376,48TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, meydana gelen kazada şofben baca kısmının branda ile ön kısmının ve çatı kaplama malzemesi ile üstünün kapatılmış olduğu tespit edilmekle somut olayda, davacıların da kusurunun bulunduğu, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, davacının zarara dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi raporları ile vakıf olması nedeniyle TBK 72. Maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolmadığı kanaatine varılmış olup, % 20 oranında müterafik kusur indirimi uygularak yapılan hesaplama sonucunda davacı … için 351.419,71TL ve davacı … için 58.421,23TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat davası yönünden ise; meydana gelen zararın ağırlığı, davacılardan birinin eşini, diğerinin ise annesini kaybettiği, meydana gelen olayda taraflara ait kusur durumu, zararın ağırlığı, manevi tazminatın yapısı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacılardaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında, eş … için 75.000TL ve kızı … için 25.000TL manevi tazminatın davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
A-MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN;
1-351.419,712-TL maddi tazminatın 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş’den alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-58.421,232-TL maddi tazminatın 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş’den alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın reddine,
4-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 33.049,38 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 8.394,76TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta AŞ yönünden dava ret olduğundan, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.000,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
B-MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN;
1-75.000,00-TL manevi tazminatın 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş’den alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-25.000,00-TL manevi tazminatın 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş’den alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Ret olunan manevi tazminat davası yönünden,
-Davacı … yönünden ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğine takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak dava … AŞ’ye verilmesine,
-Davacı … yönünden yönünden ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğine takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak dava … AŞ’ye verilmesine,
C)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 34.827,23TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.197,41TL (dava açılırken 529,41TL + ıslah ile 1.668,00TL)nin mahsubu ile bakiye 32.629,82TLnin davalı … AŞ’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
D-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.705,53TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranı dikkate alınarak (%80) 2.964,42TLsinin davalı … AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacılar tarafından yatırılan 2.197,41TL (dava açılırken 529,41TL + ıslah ile 1.668,00TL) harcın davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine,
E-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 55,00TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
F-Davalı … AŞ tarafından yapılan 50,00TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranı dikkate alınarak 10,00TLsinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
G-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI