Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/675 E. 2022/704 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/675 Esas
KARAR NO :2022/704

DAVA:Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:21/10/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalı ile aralarında ticaret yapmak üzere anlaştıklarını, bu anlaşma gereği davacının davalıya sol yanındaki boşlukta “teminat senedidir” ibareli 30.000,00 TL’lik ‘MALEN’ ibareli 02/10/2017 düzenleme tarihli vade tarihi boş bırakılmış bonoyu verdiğini, bono üzerindeki “teminat “teminat senedidir” kısmının kesildiğini, davacının iradesi dışında vade tarihinin atıldığını ve davacının malen verdiği bono ile haksız ve mesnetsiz yere borçlandırılmaya çalışıldığını, davacının bonoya karşılık sunacakları dekontlar ile 20/11/2017 tarihinde 10.000 TL, 14812/2017 tarihinde 8.000 TL olmak üzere toplam 18.000 TL ödeme yapıldığını, davalının davacıya karşı edimlerini yerine getirmediğini, davacının ve davalının ticari defterleri incelendiğinde davalının davacıya ilişkin herhangi bir ticari iş, işlem, fatura, irsaliye vs. olmadığının açıkça görüleceği, davalının davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı ile arabuluculuk görüşmesinin de olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyadan davacının borcu olmadığının tespitini, 18.000 TL lik ödemenin istirdatına, icra inkar tazminatına, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı veya vekili dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. Bu sebeple münkir sayılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyası celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Abdulkadir İlbeyli tarafından tanzim olunan 09/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin delil niteliği taşımadığını, 31/03/2017 tarihinden sonra hiçbir kayıt düşülmediğini, anlaşmazlık konusunun bu tarihten sonraki bir tarihte meydana geldiğini, mevcut kayıtlardan düzenlenmiş bulunan dava konusu senedin ticari ilişki kaynaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığını, çünkü ticari defterlerin tam ve usulüne göre tutulmadığını, davacının ticari defterlere kayıtlı olmamasına karşılık banka kanalı ile ödeme yapmış olması nedeni ile taraflar arasında bir ilişki olduğu, dava dilekçesinde bu ödemelerin bir kısmından bahsedildiğini, anlaşmazlık konusu senede ilişkin olduğuna yönelik bir kayıt düşülmediğini, ödemelerin bu senede ilişkin olduğunun ispata muhtaç olduğunu, davacı istirdadını talep ettiği toplam 18.000 TL tutarlı iki adet ödemeden sadece bir tanesinin belgesini sunduğu, 14/12/2017 tarihli bu ödemenin 8.000 TL olduğu, davalı tarafın hiçbir belge sunmadığından alacağın kaynağının davalı kayıtlarında tespitinin mümkün olmadığını, davacının kayıtlarına almadığı, ancak yaptığı banka dekontları ile sabit ödemelerin ne amaçla yapıldığının bilinemediği, davacının davalıya yaptığı ödemelerin takibe konu senet için yapıldığının ispata muhtaç olduğu, davacının istirdadını talep ettiği 18.000 TL tutarlı ödemelerden sadece 14/12/2017 tarihli 8.000 TL tutarlı ödeme ile ilgili evrak sunulduğu, talep ettiği 20/11/2017 tarihli 10.000 TL tutarlı ödeme evrakını sunmadığı, evrak sunduğu diğer ödemelere ilişkin huzurdaki davada bir talep bulunmadığı, davacının dava konusu senede yönelik iddialarına uzmanlık alanı nedeni ile yorum yapılmadığı, hiçbir açıklama yapılmaksızın yapılan ödemenin istirdadının yapılıp yapılmayacağının Sayın Mahkemenin takdiri olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet ile ilgili olarak senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davası ve ödenen paranın istirdadına ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacının davalıya sol yanındaki boşlukta “teminat senedidir” ibareli 30.000TL Malen ibareli 02/10/2017 düzenleme tarihli bono verildiği, davalı tarafından davacı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine konu edilen bononun teminat senedi olduğu ve bedelsiz olduğu iddia edilerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve ödenen paranın iadesi noktasında toplandığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre; davacı defterlerinin delil niteliği taşımadığı, 31/03/2017 tarihinden sonra hiçbir kayıt düşülmediği, anlaşmazlık konusunun bu tarihten sonraki bir tarihte meydana geldiği, davacının ticari defterlerinin tam ve usulüne göre tutulmaması nedeniyle, mevcut kayıtlardan düzenlenmiş bulunan dava konusu senedin ticari ilişki kaynaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, davacının ticari defterlere kayıtlı olmamasına karşılık banka kanalı ile ödeme yapmış olması nedeni ile taraflar arasında bir ilişki olduğu ve dava dilekçesinde bu ödemelerin bir kısmından bahsedildiği, ancak anlaşmazlık konusu senede ilişkin olduğuna yönelik bir kayıt düşülmediği, ödemelerin bu senede ilişkin olduğunun ispata muhtaç olduğu, senedin teminat senedi olduğuna dair senet metninde bir kayıt görünmediği, yine bu konuda ayrı bir sözleşmede bulunmadığı, teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği ve ispat yükünün iddia eden davacıya ait olduğu ve bu konuda dosyaya yazılı bir delilin sunulmadığı, bu bağlamda davacı tarafından davanın ispat edilemediği anlaşılmakla, davanın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 307,40 TLden mahsubu ile fazla alınan 226,70TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır