Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/484 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2022/484

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 18/04/2014 tarihinde 5.000.000TL, 18/07/2014 tarihinde 15.000.000,00TL limit arttırım sözleşmesi), 15/04/2016 tarihinde 30.000.000,00TL miktarlı genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı ile davacı arasında her ne kadar genel kredi sözleşmesi akdedilmiş ise de, davalı banka tarafından davacı lehine kullandırılan kredi miktarı toplamının 15.000.000TL olduğunu, bunun dışındaki rakamların banka tarafından davacı aleyhinde işletilen faiz veya mahrum kalınan kar adı altında yüklenen rakamlar olduğunu, davacılar tarafından herhangi bir talep olmamasına rağmen kullanılan kredi riskinin arttığını, bu nedenle daha fazla gayrimenkul teminatı gösterilmesi gerektiği, aksi halde tüm borçların muaccel hale getirilip tahsil edileceği baskı ve üstü kapalı tehdidi ile davalı banka tarafından hileli olarak davacının kredi sözleşmelerinin kademeli olarak yükseltildiğini ve davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredi karşılığında davacının elinde bulunan ve değeri kredi tutarının 3 katına eş değer olan onlarca gayrimenkuller üzerinde banka tarafından ipotek tesis edildiğini, davalı banka şube müdürünün talebi üzerine yapılan toplantıya katılan davacının mevcut TL genel kredi sözleşmelerinin USD’ye çevrilmesi gerektiğini, bu durumun daha avantajlı olacağını, bankaya daha az faiz ödeyeceğini, döviz cinsinden faizin daha düşük olduğunu söyleyerek davacıyı ikna edip yanılttığını, hataya düşürüp aldattığını, davacının TL cinsinden kullandığı 15 Milyon TL genel kredi sözleşmesinin 10-12 Milyon TL arasında olan kısmını dolar kredisine dönüştürüp davacıya imzalatıldığını, sözleşme örneğinin genel merkezden onay gelince taraflarına verileceğinin söylenerek davacıya USD’ye dönüştürülmüş sözleşme örneğinin verilmediğini, böylece TL cinsinden genel kredi sözleşmesinin cüzi bir kısmının TL’de tutulup önemli bir kısmının döviz kredisi sözleşmesine çevrilerek hem davacıların dolandırıldığını, hem de Bankacılık Yasasına aykırı işlem yapıldığını, 2020 yılının Mart ayından itibaren tüm dünyadaki pandemi sürecinde davacının yaşanan döviz akışı kısıtlamaları nedeniyle işlerinin durma noktasına geldiğini, davalı bankanın birkaç taksidin gecikmesini fırsat bilerek şirkete hesap kat ihtarı göndererek borcun tamamının kapatılmasının talep edildiğini, gönderilen ihtara cevabi ihtarname ile itirazda bulunulduğunu ve hileli bir şekilde TL’den dövize çevrilen kredinin yeniden TLye uyarlanmasının talep edildiğini, davalı banka ile yapılan döviz cinsinden kredi sözleşmesinde hile ve aldatma olması nedeni ile öncelikle sözleşmenin feshi gerektiğini beyanla, davacı ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin hile ve aldatma yöntemi kullanılarak yasalara aykırı şekilde döviz cinsinden genel kredi sözleşmesine çevrilmesi nedeni ile sözleşmenin öncelikle iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde TL cinsinden olan kredi sözleşmesinin döviz cinsinden kredi sözleşmesine dönüştürüldüğü tarih esas alınarak yeniden TL cinsinden GK sözleşmesi olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eksik harcın ikmal edilmemiş olup, bu suretle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacıların 15.000.000TL borçlu oldukları iddiası karşısında davacının ikame edildiği tarihteki borç miktarının 55.000.000TLyi aşkın olduğundan, harç ikmali gerektiğini, ayrıca davacı tarafından sunulan arabuluculuk son tutanağının, davalı bankanın başvurusu olduğu ve itirazın iptali davasından önce başvurulan arabuluculuk faaliyetine ilişkin olup, işbu dava kapsamında davacı tarafından başvurulmuş bir arabuluculuk faaliyeti bulunmadığını, davacılar ile imzalanan genel kredi sözleşmeleri çerçevesinde davacılara büyük miktarda kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine muaccel olan ve temerrüde düşülen borçların ödenmesi için davacılara kredi hesaplarının katı ile borcun ödenmesi ihtarlarının keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından yasal işlemlere başlandığını, yapılan tüm işlemlerde davacıların rızası ve imzası bulunduğunu, davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının itirazı üzerine takibin durduğun, bunun üzerine davalı tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası ikame ettiklerini, işbu dava kapsamında yapılacak incelemede davacı tarafların borç miktarının kesinleşecek olup, aynı konuya ilişkin olarak ikame edilen huzurdaki davanın hukuki yararının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ihtarname, hesap ekstresi, genel kredi sözleşmeleri sureti celp olunmuştur.
İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelenmesinde; davacı …Bankası AŞ tarafından davalılar …, … Tic Ltd Şti arasında görülmekte olan itirazın iptali davası olduğu, davanın 29/03/2021 tarihinde açıldığı ve derdest olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın, birleştirilmesine, yargılamaya önce açılan İstanbul 21 ATMnin 2021/194 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Dava dosyasının uyarlama ve sözleşme iptali davası olması sebebiyle zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından davalı tarafın zorunlu arabuluculuk yapılması yönündeki itirazının reddine,
2-Mahkememiz dosyası ile İstanbul 21. ATM 2021/194 Esas sayılı dava dosyası arasında, şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, birinden verilecek kararın diğerini etkilediği anlaşıldığından HMK 166. Maddesi uyarınca her iki dava dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
3-Yargılamanın İstanbul 21. ATM 2021/194 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Mahkememiz dosyasının esasının bu şekilde kapatılmasına,
5-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ESAS HÜKÜM İLE BİRLİKTE kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 15/06/2022

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.