Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2023/38 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/637
KARAR NO:2023/38

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2021
KARAR TARİHİ:16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile tek yetkilisi … olan Londra’da faaliyet gösteren dava dışı … Ltd.’nun kurumsal kimlik hazırlama, fotoğraf çekimleri, internet sitesi içeriği oluşturulması, key visual tasarımı ve e-ticaret internet sitesinin kurularak faaliyete geçirilmesi işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, davalı şirketin sözleşmede öngörülenin haricinde başkaca uygulama ve içerikler talep ettiğini, sözleşme kapsamında olmayan web … şişe gibi ek işler yönünden ek maliyetler çıktığını, bu durumun şirket yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi …’e 27/05/2021 tarihli e-posta ile bildirildiğini, sözleşmedeki ve sonradan çıkan ek işlerin tamamının, davalı şirket taleplerini karşılar biçimde, tam ve eksiksiz olarak zamanında teslim edildiğini, davalı şirketin teslim aldığı işe ilişkin yasal süresi içinde ve haricinde hiçbir ayıp ihbarı bulunmadığını, bilakis davalı şirket yetkilisinin …’e gönderdiği e-postasında yapılan işin son derece başarılı olduğunu ve müşterileri tarafından beğenildiğini belirterek teşekkür ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.maddesinde sözleşmeden kaynaklanan alacak temlikinin borçlu ihbar şartına bağlı olmaksızın mümkün olduğunu, buna göre sözleşme tarafı … Ltd.’nin sözleşmenin 18.maddesine dayanarak sözleşmeden kaynaklanan alacağının tamamını ortaklarından biri projeyi başından sonuna kadar yürütün … olan ve İstanbul’da faaliyet gösteren davacı şirkete temlik ettiğini, davacı şirketin temlik aldığı alacağa ilişkin 01/06/2021 tarihli KDV dahil 54.479,28 TL tutarlı faturayı tanzim ederek davalı şirkete gönderdiğini, ancak davalı şirketin fatura bedelini ödemediği gibi iade faturası tanzim ettiğini, davacı şirketin iade faturasını … 2.Noterliğinin 14/05/2021 tarih 5637 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade ettiğini, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında işin bir kısmının yapılmadığı ve sözleşmeden kaynaklanan alacağın temlikinin mümkün olmadığını iddia ettiğini, davalının halen kendisine teslim edilen internet sitesi üzerinden satış yapmaya, sözleşme kapsamında yapılan tüm işleri kullanmaya, bunlardan gelir elde etmeye devam ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin 54.757,02 TL yönünden devamına, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, sözleşme, alacağın temliki sözleşmesi, ihtarname, e-posta yazışmaları celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine fatura bedeli 54.479,28 TL, noter masrafı 277,74 TL, 524,74 TL faiz olmak üzere toplam 55.281,76 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir, sektör/reklamcılık, grafik tasarım, fotoğraf ve matbaa uzmanı bilirkişisi ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 21/03/2022 tarihli raporda; davacı yan tarafından incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.
İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin
HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin Mahkemenin
takdirlerinde olduğu,
davalı yan tarafından inceleme günü olan 21.01.2022 tarihinde ticari defterlerin
incelemeye sunulmamış olduğu,
davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 12/07/2021 tarihi
itibariyle, davacı yanın davalı yandan 54.479,28 TL alacaklı oldukları,
davalı … Gıda Sağlık Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ile dava dışı …
… Ltd. arasında 11.02.2021 tarihinde Hizmet Sözleşmesi
imzalanmış olduğu ve tarafları tarafından imzalanmış olduğu, dava dışı firma
tarafından 01.06.2021 tarihinde, davalıdan olan alacağının davacı firmaya temlik
edilmiş olduğu,
davacının davalı ile imzaladığı sözleşme kapsamındaki bütün edimleri tam olarak
yerine getirdiği, mail yazışmalarında Davalının yapılan her işte bilgisinin, onayının
ve müdahalesinin olduğu, Davacının yaptığı işlerin kalitesinin reklamcılık ve
tasarım sektörü standartlarının üzerinde olduğu, yapılan işler karşılığında talep
edilen ücretin piyasa rayiçlerinin oldukça altında olduğu,
… Ltd. Şirketi ile davacı şirket arasında yazılı bir
alacağın devri sözleşmesi yapıldığı, Davalı … Gıda Sağlık Sanayi Ticaret
Ltd. Şirketi ile … Ltd. Şirketi arasında imzalanan
Hizmet Sözleşmesi’nin 18. Maddesi gereğince alacağın devrinin mümkün olduğu,
davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı
yan icra takip tarihi olan 12/07/2021 tarihinden itibaren, Davacının takip talebinde
belirtmiş olduğu gibi, asıl alacağına %18,25 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekili 14/04/2022 tarihli dilekçesi ile, tensip zaptı ve dava dilekçesi ile eklerinin davalı şirketin … Mah., … Sk., … Sitesi 2A1 Blok No:2A/1 İç Kapı No:K3 …/İSTANBUL adresine tebliğe çıkarıldığını, ancak adreste evrak üzerinde belirtilen firmaya ulaşılamadığı, güvenlik görevlisinden sorulduğu, güvenlik görevlisinin de tanımadığını beyan etmesi üzerine merciine iade edilmiş olup, tensip zaptı, dava dilekçesi ve sonraki tüm tebligatların Tebligat Kanunu 35.madde gereğince yapıldığını, davalı şirketin merkezinin bulunduğu … Sitesi 33 katlı 10 kule, 1818 konut, 30 işyeri ve 43 dönüm doğal yaşam alanından oluşan, oldukça büyük bir yapı olup, yalnızca ortak alan güvenliğinden sorumlu bir görevlinin davalı şirket ya da yetkilisini tanımasının, bilmesinin beklenemeyeceğini, Tebliğ memuru tarafından yasada belirtilen kişi ve görevlilere ulaşması ve sonuca göre işlem yapması gerekirken, bu kadar kapsamlı ve kalabalık bir sitedeki, yalnızca ortak alanların güvenliğinden sorumlu olan, dolayısıyla davalı şirketin hangi adreste olduğunu veya adreste bulunmama sebebini bilmesi beklenemeyecek bir görevlinin beyanıyla işlem yapmış olmasının sonucu davalı şirketin davaya cevap verip delillerini sunamadığını, iddia ve savunma hakkının ihlal edildiğini, davadan 21.03.2022 tarihli bilirkişi raporunun 02.04.2022 tarihinde ıttıla edilmesi ile haberdar olduklarını, davalı şirketin, alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı hiçbir borcu bulunmamakla birlikte davalı şirketin borcun dayanağı olarak gösterilen 01.06.2021 tarihli faturada belirtilen hizmetlerin yerine getirilmesi için alacaklı olduğunu iddia eden şirket ile değil … Ltd. İle 47.000,00-TL bedelli bir hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin davacı taraf ile ne bir sözleşme ilişkisi ne de bir borç-alacak ilişkisi olmadığını, davacı tarafın dosyaya sunduğu, temlik harcı ve damga vergisi yatırılmamış ve davalı şirket ile dava dışı … Ltd. arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin ”Sözleşmenin devri ve çeşitli hükümler” başlıklı 18.maddesine aykırı olarak düzenlenen geçersiz temlik sözleşmesine takipte dayanmamış olup, huzurdaki itirazın iptalin davasında da takipte dayanmadığı belgeler dışında başkaca belgelere dayanamayacağını, yine 13.12.2021 tarihli celse, 5 no’lu ara karar uyarınca davacı tarafa sözleşme, temlikname ve ihtarnamelerin tebliğ şerhini sunak için iki haftalık kesin süre verilmiş olup, davacı yanca dosyaya ne sözleşme ne de tebliğ şerhleri sunulmamış olduğundan işbu delillere dayanamayacağını, bu nedenlerle eski hale getirme taleplerinin kabulü ile, süresinde sunamadıkları davaya cevap dilekçelerinin kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından eski hale getirme talebinde bulunulmakla birlikte davalı şirkete çıkarılan tebligatın 23.10.2021 tarihinde “adrese gidildiğinin ve adreste bildirilen firmaya ulaşılamadığının tebliğ şerhinde belirtilerek” bila ikmal iade edilmesi üzerine davalı şirketin ticaret sicil kaydında bildirilen “… … Sokak … Sitesi 2A1 Blk No:2A1 İç Kapı no: K3 …/İstanbul” adresine T.K.35 mad. Göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve tebligatın kapıya yapıştırıldığının belirtildiği, keza bilirkişi raporunun aynı adrese 02.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin vekaletnamesinde bildirilen firma adresinin ve davalının icra takibine itiraz dilekçesinde bildirilen adresin aynı olduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen eski hale iade talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 01/06/2022 tarihinde gönderdiği dilekçesi ile, bilirkişi raporu ile de tespit edilen faturaya bağlı alacağın tahsilini teminen icra dosyasının asıl alacak ve ferileri bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkememiz 02/06/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi ve şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtları ile karşılaştırmalı olarak inceleme yapılarak ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 30/09/2022 tarihli ek raporda; davalı yanın incelmeye sunulan 2021 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibarı ile davacıya borç ve alacağının bulunmadığı, cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının 54.479,28 TL olup bu farkın davacı tarafından düzenlenmiş 01/06/2021 tarihli e-faturanın davalı tarafından ticari defterlerine kayıt edilip 08/06/2021 tarihinde iade faturası düzenlenerek iade edilmesinden ve bu iade faturasının davacı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklanmış olduğu belirtilerek kök rapordaki tespitler tekrarla kök rapordaki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile dava dışı … Ltd. Arasında 11.02.2021 tarihinde kurumsal kimlik hazırlama, fotoğraf çekimi, web sitesi içerik yazımı, key visual tasarımı ve e-ticaret web sitesi kurulumu projesini kapsayacak şekilde 47.000,00-TL bedelli hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında hizmetin yerine getirilerek davalıya teslim edildiği, davacı ile dava dışı … Ltd.arasında ise 01/06/2021 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi imzalanarak dava dışı şirketin davalıdan alacağını davacıya temlik ettiği, davacının temlik aldığı alacağın tahsili için davalı adına 01/06/2021 tarihinde düzenlediği e-faturayı davalıya gönderdiği, davalının da faturayı kabul etmeyerek 08/06/2021 tarihinde iade e-faturası düzenlediği anlaşılmıştır. Esasen davalı ile dava dışı firma arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi davalının da kabulünde olup, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazda sözleşmede kararlaştırılan işlerin bir kısmının yerine getirilmediği ve temlik sözleşmesinin geçersiz olduğu iddia edilmekle birlikte mahkememize sunulan 14/04/2022 tarihli dilekçe de yapılan işlerde eksiklik olduğu iddiasında bulunulmadığı, davacının söz konusu sözleşmenin tarafı olmayıp temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunun iddia edildiği görülmektedir.
TBK m.183/f.1 ile kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği, TBK md.184/f.1 ile de, alacağının devrinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğunun hüküm altına alındığı, davalı ile dava dışı firma arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 18.maddesi ile, ” işbu sözleşmenin veya sözleşme ile kazanılan talep haklarının tarafların izni olmadan 3.kişilere devir ve temliki mümkün değildir. İşbu sözleşme tamamen ya da kısmen devir konusu yapılamaz. Alacağın temliki bu hükmün dışındadır.” denilmekle sözleşmeye göre alacağın temlikinin mümkün olduğu, dolayısı ile yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu değerlendirilmiştir.
Sektör bilirkişisi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler kapsamında, temlik veren şirketin davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında bütün edimlerini tam olarak yerine getirdiği, mail yazışmalarında davalının yapılan her işten bilgisinin, onayının ve müdahalesinin olduğu, yapılan işlerin kalitesinin reklamcılık ve tasarım sektörü standartlarının üzerinde olduğu, talep edilen ücretin piyasa rayiçlerinin oldukça altında olduğu tespit edilmekle davanın kabulü ile alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe davalının itirazının haksız olduğu anlaşılmakla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 54.479,28 TL asıl alacak, 277,74 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 54.757,02 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 Mad uyarınca alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 54.479,28-TL asıl alacak ve 277,74-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 54.757,02-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren alacak tamamen tahsil edilinceye kadar asıl alacağın % 16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz talebi yönünden harçlandırılmış talep olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (54.479,28-TL) %20’si oranında olmak üzere 10.895,85-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.740,45-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 658,71-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.081,74-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.906,00-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 658,71 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.16/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza