Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/630 E. 2021/979 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/630 Esas
KARAR NO:2021/979

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/10/2021
KARAR TARİHİ:09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nin yayıncısı diğer davalıların ise yapımcısı oldukları … isimli dizide müvekkilinin yasal mirasçısı olduğu annesi …’nun hayat hikayesinin izin alınmaksızın neredeyse birebir kopyalanarak yansıtılmış olması ve hatıraya hakaret sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile şimdilik 100.000,00-TL manevi ve isim hakkını kullanmak suretiyle kazanç elde etme sebebiyle şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … ve … Film vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan dosyada görevsizlik yönünde karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın huzurdaki davaya konu taleplerinin … dizisinin birinci sezonuna dayandığını ancak müvekkillerinden … Film’in birinci sezonda yapımcı olarak yer almadığını, dolayısıyla müvekkili … Film yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini, davacının maddi / manevi tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın senaristlere ihbarını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İletişim vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız fiil hükümlerine dayanılarak açılan ve maddi / manevi tazminat talep edilen davada yasal unsurlar oluşmadığını, dava dilekçesinde delil olarak sunulan vakıaların tamamının hayatın olağan akışında davacı tarafın talebiyle ilişki kurulamayacak boyutta olduğunu ve iddialarının tümünün farazi olduğunu, huzurdaki davada kişilik haklarının ihlal edilmesi iddiasıyla maddi / manevi tazminat talep edilmişse de davacının mirasçı sıfatıyla manevi tazminat isteminde bulunabilmesi için gerekli tazminat şartlarının oluşmadığını, arz olunan ve re’sen gözetilecek nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davalı vekilleri tarafından sunulan cevap dilekçeleri ve delil listeleri Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ölen annesinin yaşantısını mirasçı olarak kendinden izin alınmaksızın yayımlanan … isimli dizeye konu olduğundan bahisle davalılardan şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 5846 sayılı FSEK’nu kapsamında kaldığı, mahkememizin görevsiz olduğu, anılan kanun uyarınca özel görevli ve halen faaliyette bulunan İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmıştır.
5846 sayılı FSEK Madde 48 – “Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. Mali hakları sadece kullanma salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir.” hükümlerine amirdir. Yine ” GÖREV VE İSPAT” başlıklı Madde 76 “Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir. İhtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetlerine başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.” hükümlerine amirdir.
Görev kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gereken en usuli kurallardandır. 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesi ile 6102 sayılı yasanın 6335 sayılı yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca aynı yasanın 5. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup; bu durumda göreve ilişkin usuli hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 6102 Sayılı yasanın geçici 9. Maddesi uyarınca “Bu yasanın göreve ilişkin hükümleri yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış bulunan (01/07/2012) davalara uygulanmaz. Bu davalar açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabidir. Bu tarihten sonra açılmış bulunan davalara ise uygulanacağı açıkça belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/ç maddesine göre görev dava şartlarındandır. Aynı yasanın 115/1. maddesi uyarınca Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflardan her biri dava şartı noksanlığını herzaman ileri sürebilirler. Yine aynı yasanın 115/2. maddesi uyarınca Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ettiğinde davanın usulden reddine karar verir denilmektedir.Bu nedenlerle dosya içeriğide dikkate alınarak davacının FSEK kapsamında değerlendirilmesi gereken haklara dayalı talebi yönünden İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, mahkememizin işbu davaya bakmakta görevsiz olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.