Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/63 E. 2022/399 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/63 Esas
KARAR NO :2022/399

DAVA:Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:26/01/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/10/2013 tarihinde taşıma sözleşmesi akdolunduğunu, taraflar arasında akdolunan taşıma sözleşmesine göre önce davalı şirketin müvekkili tarafından kendisine teslim edilen malları bir zarara uğramadan hasarsız ve zamanında olarak gönderene teslim edecek akabinde müvekkili şirketin taşıma ücretini davalı şirkete ödeyeceğini, bu kapsamda müvekkili şirketin gönderilene ulaştırmak üzere çeşitli malları davalı şirkete teslim ettiğini ve davalının bu taşımaları gerçekleştirdiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin 21/08/2020 tarih … numaralı e-fatura ve 21/08/2020 tarih 27 numaralı e-irsaliye ile toplam değeri 2.571,10-Euro olan iki adet raylı kızak arabasını dava dışı … .. A.Ş.’ye teslim edilmek üzere 21/08/2020 tarihinde davalıya verdiğini ancak davalı şirketin taraflar arasında akdolunan taşıma sözleşmesi gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı firma ile defalarca kez e-posta yolu ile yazışma yapılmasına ve taşınmak üzere Ağustos ayında teslim edilmesin – taşınan mal hakkında detaylı bilgi verilmesine ve aradan üç ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen nerede olduğunun bulunamadığını, dava konusu malların toplam değerinin 2.571,10-Euro olmasına rağmen davalı şirketin sorumluluk bedelinin 1.899,00-TL olduğunu beyan ettiğini, müvekkili şirketin davalıya teslim edilen ve kaybolan malın değeri olan 2.571,10-Euro haricinde başka herhangi bir masraf yapmadığından faiz – yargılama giderleri ve vekalet ücreti dışında başkaca bir zararı bulunmadığını, taraflar arasında TTK. çerçevesinde akdolunan taşıma sözleşmesine aykırılık sebebiyle söz konusu malların satış bedeli olan 2.571,10-Euro bedelin Faiz Kanunu hükümleri çerçevesinde döviz cinsi tevdiat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tazmin edilmesini, TBK.’nun 60. maddesi gereği müvekkili şirketin uğradığı zararın giderilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 01/10/2013 tarihinde taşıma sözleşmesi akdedilmesi üzerine müvekkili şirketin işbu sözleşmeye istinaden davacı şirkete ait paket ve kargoları taşıyarak gönderileri alıcılarına teslim ettiğini, müvekkili şirketin geliştirdiği … sistemini davacının bilgisayarına kurduğunu, 21/08/2020 günü davacı şirket yetkilisinin … sistemine girerek gönderi yapacağını belirttiğini ancak sisteme girilen bilgilerin sadece alıcı firma adı ve teslim edilecek adresten ibaret olduğunu, taşınan içeriğin cinsi / kıymeti gibi hususlarda hiçbir bilgi girişi olmadığını, dolayısıyla davacı şirketin dava dilekçesinde tazmin talebinde bulunduğu gibi kargo içerisinde 2.571,10-Euro değerinde raylı kızak arabası olduğu yönündeki iddialarının ispatlanması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen Taşıma Sözleşmesinde davacı şirketin taşınması için verdiği ürünün / malın kg. değerinin 8,33 SDR olduğunu kabul / beyan – taahhüt ederek taşınacak ürünün / malın kg. değerinin bu tutardan yüksek olması halinde kıymetini bildireceğini ve bildirdiği bedelin binde beşi oranında risk bedeli ödemesi yapacağını kabul beyan ettiğini, ancak bunların hiç birisini yapmamasına rağmen kayıp edilen kapalı koli / kutu içerisindeki ürünün iki adet raylı kızak arabası olduğunu ve bedelinin de 2.571,10.- Euro olduğunu iddia ederek bu tutarın tahsilini talep ettiğini, davacı şirketin ibraz ettiği iki mail içeriğinde gönderinin ağırlığının 17,44 kg olduğunu kabul etmiş olmakla taşıyıcı müvekkili şirketin sorumluluğunun TTK.’ nun 882. maddesine göre 17,44 kg x 8,33 SDR = 145,28 SDR kargonun taşınmak üzere müvekkili şirkete teslim edildiği 21/08/2020 tarihindeki Merkez Bankasınca belirlenen kur karşılığı Türk lirası olabileceğini, bu nedenle davacı şirketin bu tutarı aşan talebinin / davasının reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekili tarafından sunulan 16/02/2021 tarihli delil listesi, davacı vekili tarafından sunulan 27/04/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesi, davalı vekili tarafından sunulan 16/06/2021 tarihli ikinci cevap dilekçesi, davacı şirket vekilinin 10/09/2021 tarihli talep dilekçesi, davalı şirket vekilinin 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna beyan – itiraz dilekçesi, davalı şirket vekilinin 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali analiz uzmanı … – kargo taşımacılığı uzmanı … ve CMR uzmanı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan /09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 01/10/2013 tarihli imzalanan “Yurt içi Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesi” çerçevesinde davacıya ait muhtelif kargoların davalı tarafından taşınması ile alıcılarına teslim edildiğini, sözleşmenin taraflarca imzalı olduğunu ve sözleşme ekinde taşınması muhtemel kargolara ilişkin ücret tarife listelerinin sözleşme eki olarak taraflarca imzalı olduğunun görüldüğünü, taraflar arasında yapılan e-posta yazışmaları akabinde 24/09/2020 tarihli olarak düzenlenen “Hasar / Kayıp Tazmin Talep Yazısı” başlıklı formun davacı tarafından davalıya hitaben düzenlendiği yazıda davacı tarafından davalı şirkete teslimi yapılan ve dava dışı … .. AŞ’ne teslim edilmesi gereken 2 adet raylı kızak arabası için KDV. dahil 23.139,92-TL’nin tazmin edilmesinin talep edildiğini, taraflar arasındaki işbu davada ihtilaf konusu olan davacı tarafından dava dışı şirkete satışı yapılan 2 adet raylı kızak arabasına ilişkin düzenlenen 21/08/2020 tarihli 2.571,10-EURO (22.551.12 TL) bedelli e-faturanın davacı ile dava dışı … AŞ arasındaki ticari ilişki gereğince 21/08/2020 tarihinde dava dışı şirketin cari hesap borcuna (2.571,10- Euro karşılığı 22.551,12-TL) kaydediliğinin tespit edildiğini, davacı şirketin davaya konu zayi olan kargo ile ilgili teslim öncesi kıymet beyanında bulunmadığı ve davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.5 maddesinde belirtilen beyan edilen kıymetin %0,5’i (binde beş) oranında risk bedeli ödemeyi talep etmediği, dosyaya sunulu olan belgelerden davaya konu emtianın brüt ağırlığının 31,00 kg, net ağırlığının 17,44 kg, kargonun taşındığı sandık ölçülerinin 132x22x33 cm hacminin ise 31,944 desi olduğunun anlaşıldığını, dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda 21/08/2020 tarihinde alıcı … .. AŞ’ne ulaştırılmak üzere davalı şirkete teslim edilen kargonun alıcısına teslim edilmediğini, davacının talebi üzerine davalı kargo şirketi tarafından yapılan araştırma sonucunda kargonun dağıtım esnasında kaybolduğunu, davalının “kargonunun nakliye esnasında araçtan düşmesi sonucunda kaybolduğunu” beyan ettiğini, dolayısı ile kargonun kaybolduğunun davalının kabulünde olduğunun tespit edildiğini ve sonuç itibarıyla söz konusu emtianın taşıma esnasında kaybolması nedeniyle alıcısına teslim edilmediğinin çekişmesiz olduğunun görüldüğünü, somut olayda davacının talebini dayandırdığı tazminat ödemesine ilişkin ziya yurt içinde eşya taşıma işi sonucunda ortaya çıktığından 6102 sayılı TTK’nın 4. kitabı olan Taşıma Kitabı hükümlerinin uyuşmazlığın çözümünde esas alınması gerektiğini, davalının TTK 875’inci maddesi kapsamında TTK 886’ncı maddesi içinde değerlendirilebilecek ağır kusur durumu söz konusu olmadan meydana gelen sınırı kadar meydana gelen zayiden sorumlu olacağını bu tutarın davalının talebi olan Euro cinsinden karşılığının 695,50-Euro olarak hesap edilebileceğini, davacının talep edebileceği tazminat tutarı olarak hesap edilen 695,50-Euro’ya 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği kamu bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz oranında dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taşımacılık sözleşmesine aykırılıktan kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının 21/08/2020 tarihinde alıcı dava dışı … A.Ş’ye ulaştırmak üzere davalı kargo firmasına emtiayı teslim ettiğini ancak ürünün alıcıya ulaşmadığını, eşyanın akıbeti araştırıldığında kaybolduğu bilgisi verildiğini, ürünün zayi olduğundan bahisle mahkememizde davalı kargo şirketine tazminat davası açmıştır.
Dava konusu kayıp mala ilişkin sunulan fatura incelendiğinde faturayı düzenleyenin davacı olduğu, faturaya konu malın 2 adet raylı kızak arabası olduğu ve bedelinin 2.178,00 Euro olduğu, dosya kapsamındaki deliller ve bilirkişi raporuyla yapılan tespitlerden davacı tarafından taşınmak üzere davalı kargo şirketine teslim edilen ürünün kargonun dağıtımı sırasında kaybolduğu, davalı şirketin ‘kargonun nakliye esnasında araçtan düşmesi sonucunda kaybolduğunu’ beyan ettiği, dolayısıyla davaya konu malın kaybolduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı taşıma işini üstlenen kargo firması olup taşıma süresinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğu altında olup kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zarar ve ziyanlardan sorumludur. Taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinin 5.4. Maddesinde ise: ” Gönderen yapacağı gönderilerin kg değerini 8.33 SDR (özel çekme hakkı) paket başına kıymeti de en çok 583.10 SDR olarak kabul eder.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bilirkişi heyeti tarafından oluşturulan raporda; taşıma sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen emtianın alıcısına ulaşmadığı, teslim alınma noktasından toplama noktasına gelirken zayi olduğu, TTK 882. Maddede yer alan: ”Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” maddesinin mevcut olduğu ancak taraflar arasında da sözleşme imzalandığı, her ne kadar zayi olan emtia için 2.178,90 Euro fatura değeri belirlenmiş olsa da taraflar arasında imzalanan bu sözleşme gereği yapılan hesaplama neticesinde taşıyıcının sorumlu olabileceği tutar 695,50 Euro olarak hesaplanmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacının gönderilerinin, davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra alıcısına teslim edilmediği ihtilaf konusu değildir. Buna göre davalı kargo şirketinin de cevap dilekçesinde beyanı ile kabulünde olduğu üzere kargoya konu emtianın taşıyıcı sorumluluğunda iken ziya a uğradığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 875. Maddesine göre: ” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”
Bilirkişiler tarafından oluşturulan raporda her ne kadar TTK 882. Maddesinde düzenlenen sınırlı sorumluluk gereği ve taraflar arasındaki sözleşme 5.4. Maddesindeki kg değerini SDR (özel çekme hakkı) baz alınarak hesaplama yapılmış ise de davalının kargo şirketi olarak basiretli tacir olduğu, taşımaya konu emtiayı alıcısına teslim edememesine ilişkin hiç bir somut gerekçe ileri sürmediği, yalnızca beyanlarında emtianın kaybolduğunu belirttiği anlaşılmaktadır. TTK 886. Maddesine göre: ”Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” düzenlemesi ile alıcısına malı teslim etmeyen taşıyıcının sorumluluğu kural olarak TTK nun 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk ise de; somut olayda davaya konu emtianın raylı kızak arabası olduğu, davalının cevap dilekçesinde de sadece ürünün kaybolduğunun belirtildiği, davalının teslim edilmeme durumuyla ilgili olarak gerekçe göstermemesi, emtianın niteliği ve koli ebatları dikkate alındığında basitçe kaybolacak hafif küçük ebatlı ürünlerden de olmadığı nazara alındığında davalının bu eyleminin mahkememizce pervasızca davranış olarak kabulü gerekmiş ve TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda bilirkişi raporundaki sınırlı sorumluluk kapsamında yapılan hesaplamaya itibar edilmeyip davalı taşıyıcı firmanın taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen bu sebeplerle Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumlu olduğu, yukarıda bahsi geçen nedenlerle davalının pervasızca hareketlerinden sorumluluğu ve anılan yasa maddeleri gereğince kusurlu olduğu kabul edilmiş, malın zayi olmasına ilişkin hükümlerin olayda uygulanması gerektiği, sınırlı sorumluluk esaslarının olaya uygulanamayacağı, davalının davacının gerçek zararı ile sorumlu bulunması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda alıcıya kesilen fatura değerinin davacının zararı olarak kabul edilmiş ve ayrıca davalının taşıma bedelinin ödenmediği yönünde bir iddiası da bulunmadığından fatura bedelinden taşıma maliyetinin düşürülmesine de gerek bulunmadığı kanaatiyle davanın kabulü ile 2.571,10-Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği kamu bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; 2.571,10-Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği kamu bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.581,98-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 395,50-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.186,48-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 395,50-TL peşin harç, 2.850,00-TL bilirkişi ücreti, 136,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.441,30-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.