Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/627 E. 2023/101 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/627
KARAR NO:2023/101

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/10/2021
KARAR TARİHİ:13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/11/2017 tarihinde Proje Tasarım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davacı şirket tarafından sağlanan proje tasarım hizmetleri karşılığında davalı tarafından davacıya 65.000 Amerikan doları ödeneceğini, davacının sözleşme ile yükümlülük altına girdiği proje tasarım hizmetlerini eksiksiz şekilde ifa ettiğini, davalı tarafça sözleşme bedelinin bir kısmı davacı şirkete ödenmiş ise de 12.000 Amerikan Doları tutarındaki bedelin davacı şirkete ödenmediğini, davalının sözleşme bedelinin eksik ödenmesini takiben 16/03/2018 ve 23/07/2018 tarihlerinde borç ikrarında bulunarak davacı şirkete toplam 12.000 Amerikan Doları borcu bulunduğunu yazılı olarak beyan ettiğini, borç ikrarı nitelindeki bu beyanlarının da kendisi tarafından imza altına alındığını, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacının yerine getirdiği edimleri sonucu ödemelerini gerçekleştirdiğini, davalının 23/07/2018 tarihi itibarı ile davacıya 2.000 USD borçlu kaldığını, bu hususun bizzat davacı tarafın sunmuş olduğu ödeme belgesinden de görüldüğünü, davacı tarafça her ne kadar iki ayrı ödeme belgesi sunularak toplam meblağ talep edilmiş ise de, söz konusu ödeme belgelerindeki dayanak sözleşmenin aynı olduğunu, 23/07/2018 tarihli imzalı belgede davalının 2.000 USD borçlu kaldığının taraflarca kabul edildiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu en son tarihli belgede belirtilen tutarın Yargıtay’ın da emsal içtihatlarına göre ibra niteliğinde olup taraflar arasında bakiye kalan borç miktarını gösterdiğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, sözleşme, borç ikrarı beyanları, yazışmalar, e-posta kayıtları, tahsilat makbuzları celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12.000,00 USD alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 05/02/2022 tarihli raporda; sözleşmeye dayalı herhangi bir fatura düzenlenmediği, yapılan işlerin teslimine dayalı herhangi bir tutanak düzenlenmemiş olması nedeniyle davacının davalıdan resmi kayıtlara dayalı bir alacağının bulunmadığı, bu hususun davacı firma yetkilisi ve vekili tarafından teyit edilerek zabıt altına alındığı, hiçbir evraka dayalı olmayan para tahsilatı da bulunduğundan resmi nitelik taşımayan makbuzlara dayalı bir alacak tespiti yapılmasının mümkün olmadığı, alacağın varlığının dayanağı mail yazışması ile taraflar arasında tutulan iki adet tutanağın alacağın ispatına delil olup olmadığı, delil ise miktarının tespiti hususunun mahkemeye ait olduğu, bu çerçevede; mahkeme tarafından takdir edilen alacak tutarına (12.000,- USD veya 2.000,- USD) 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz talep edilebileceği, (TCMB tarafından takip tarihi olan Ağustos 2021 tarihinde USD için bu oran %2 olarak açıklanmıştır.)
belirtilmiştir. Dosyada mevcut tahsilat makbuzlarının ve mail yazışmalarının … tarafından düzenlendiği görülmekle uyuşmazlık konusu hakkında bilgisine başvurulmak üzere davacı şirket muhasebe müdürü …’ın beyanı alınmış, buna göre; “taraflar arasındaki sözleşme 3 taraflıdır, sözleşmede … ve … bulunmaktadır, ödemeleri … bey … beye yapıyor, … beyde bize ödeme yapıyordu, tam olarak ne kadar tahsil ettiğimizi hatırlamıyorum, 53.000,00 USD civarında tahsilat yaptığımızı hatırlıyorum, İsmail … tarafından imzalanan 16/03/2018 tarihli ve 23/07/2018 tarihli tutanakları ben hazırladım, kendisi de imzaladı, 16/03/2018 tarihli tutanakta … bey tarafından ödenmek üzere …’ın hesaplarına yollanan 15.000,00 USD hak ediş ödemesinin 5.0000,00 USD karşılığı 19.300,00 TL’nin tahsil edildiği, 10.000,00 USD borçlu kaldığını tutanağa bağladık, yine 23/07/2018 tarihli tutanakta da … bey tarafından …’ın hesaplarına yollanan 15.000,00 USD hak ediş ödemesinin 13.000,00 USD’si tahsil edilerek 2.000,00 USD borç kalmıştır ancak bu iki tutanaktaki ödeme farklı iki taksitin ödemesidir ancak şuan da bu ödemelerin hangi taksitlere istinaden yapıldığını hatırlamıyorum, toplamda 12.000,00 USD bize borçludurlar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
HMK 169.maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan ödemeler hakkında davacı şirket yetkilisi isticvap olunmuş, şirket yetkilisi… beyanında, “Biz restaurantlar ve otellerde mimari projeler yapan bir firmayız. Suudi Arabistan ‘da Riyad şehrinde yapılmakta olan restaurantın işlerinin yapılmasına ilişkin proje yatırımcısı … ve projede ortağı … olmak üzere markalama ve iç mimari sözleşmesi yaptık. İşin belli aşamaları bittikçe ödemeler yapılıyordu. Ödemeleri …’nın hesabına yapıyordu. … tarafından da bizim hesabımıza ödemeler yapılıyordu. Toplamda 65.000$’a anlaşma yapıldı. İlk aşamada 10.000$ iç mimari için, 5.000$’da markalama için avans aldık. Daha sonraki aşamalarda 2 adet 15.000’er $ ödeme yapılacaktı. … 16/03/2018 tarihli 15.000$ hak ediş ödemesinin 10.000$ kısmını kendinde tuttu, 5.000$ kısmını bize ödedi. Karşılığında da dosyaya sunulan imzalı yazıyı bize verdi. Yine 23/07/2018 tarihli 15.000$ hakediş ödemesinin de 13.000$ kısmını ödedi, 2.000$’ı ise daha sonra ödeyeceğim dedi. Bu iki ödeme iki ayrı hakediş ödemesine ilişkin olup birinci ödemeden kalan bakiyeye ilişkin değildir. Sözleşmede de ödeme tarife tutarları bellidir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava; taraflar arasında imzalanan mimarlık, proje ve tasarım hizmetleri sözleşmesine istinaden davacı tarafça hizmet ediminin yerine getirilmesine karşılık davalı tarafça ödenmesi gereken 65.000,00-USD alacağın bakiye 12.000,00-USD’lik kısmının ödenmemesinden kaynaklanan cari hesap alacağına vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 25/10/2017 tarihli İç Mimari ve Markalaşma Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme gereği, davacının, davalıya ait işyerinin iç tasarım projesi ve marka logosu tasarımını üstlendiği, sözleşme ile davalının, davacıya 65.000 USD ödeyeceğinin, iç mimari için 10.000 USD, marka paketi için 5.000 USD’nin sözleşmenin imzalanması ile birlikte ön ödeme olarak ödeneceğinin, sözleşme madde 3.1’de belirtilen tahsil alternatiflerinin sunulmasından sonra 10.000 USD ödeneceğinin, madde 3.2’de belirtilen ön tasarımın ilk 3D görsellerinin sunulmasından sonra 15.000 USD ödeneceğinin, 15.000 USD’nin teknik çizimlere başlanmış ve çalışmalar devam ederken ödeneceğinin, madde 3.3’de belirtilen teknik resimlerin ve 4.maddede belirtilen markalama paketinin teslim edilmesinden sonra 10.000 USD ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi ve muhasebe müdürünün alınan beyanları dikkate alındığında; taraflar arasında …şehrinde yapılmakta olan resturantın işlerinin yapılmasına ilişkin proje yatırımcısı … ve projede ortağı davalı olmak üzere markalama ve iç mimari sözleşmesi yapıldığı, işin belli aşamaları bittikçe ödemelerin yapıldığı, ödemeleri … ‘ın davalı hesabına yaptığı, davalının da kendi hesaplarına yaptığı, toplamda 65.000 USD anlaşma yapıldığı, ilk aşamada 10.000 USD iç mimari için 5.000 USD markalama için avans aldıkları, daha sonraki aşamalarda 2 adet 15.000 USD’lik ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, davalının 15.000 USD’lik hak ediş ödemesinin 5.000 USD’lik kısmını ödediği, karşılığında da 16/03/2018 tarihli tutanağı verdiği, yine 23/07/2018 tarihli 15.000 USD’lik hak ediş ödemesinin de 13.000 USD’lik kısmını ödediği, her iki ödemenin de iki ayrı hakediş ödemesine ilişkin olup birinci ödemeden kalan bakiyeye ilişkin olmadığı, her iki tutanağın ve tahsilat makbuzlarının da şirket muhasebe müdürü … tarafından düzenlendiği, ödeme planına göre imzalanma aşamasında 15.000 USD ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödemeye ilişkin makbuz bulunmamasına karşılık işlemlerin devam ettiği düşünülürse bu bedelin peşinen ödendiğinin kabulü gerektiği, her ne kadar yapılan mali inceleme ile dava konusu sözleşmeye konu iş ile ilgili fatura kesilmediği, yapılan tahsilatların resmi defterlere hiç kaydedilmediği, davacının davalıdan resmi kayıtlara göre bir alacağı görünmediği tespit edilmiş ise de, davalı tarafın cevap dilekçesi ile sözleşmenin varlığını kabul ettiği, yanlızca 2.000 USD borçlarının kaldığını iddia ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 25/10/2017 tarihinde imzalandığı, sözleşme bedeli 65.000 USD olup ibraz edilen tahsilat makbuzu tutarlarının 40.000 USD olduğu, 1.ödemenin 14/11/2017 tarihli 10.000 USD’lik ödeme, 2.ödemenin 08/02/2018 tarihli 15.000 USD’lik ödeme, 3.ödemenin ise 11/06/2018 tarihli 15.000 USD’lik ödeme olduğu, taraflar arasında düzenlenen 16/03/2018 tarihli tutanak ile 5.000 USD’nin ödendiği, 10.000 USD’nin kaldığı, 23/07/2018 tarihli tutanak ile de 13.000 USD’nin ödendiği, 2.000 USD’nin kaldığı, her iki tutanakta da davalının ıslak imzasının bulunduğu, davalı tarafından imza inkarında bulunulmadığı, yine dosyaya sunulan mail yazışmalarında 12.000 USD ödemenin ne zaman yapılacağından bahsedildiği, davalı tarafın mail yazışmalarında borç miktarına itirazının bulunmadığı, yine her kadar davalı tarafça şirket yetkilisinin beyanlarına karşı sunulan dilekçe ile sözleşmenin sadece davacı tarafça imzalandığı, davalının imzasının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafın cevap dilekçesinde sözleşmenin varlığına bir itirazının bulunmadığı, 13/12/2021 tarihli dilekçesi ile de karşı tarafa sözleşmeye istinaden yapılan ödemelere ilişkin 08/02/2018 ve 11/06/2018 tarihli tahsilat makbuzlarını dosyaya ibraz ettiği anlaşılmakla davalı yanın bu yönden itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmekle davanın kabulü ile, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe davalının itirazının haksız olduğu anlaşılmakla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 12.000,00 USD asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 Mad uyarınca alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZLARIN İPTALİ ile, takibin 12.000,00-USD asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacak tutarının (106.734,00) takip tarihindeki değerinin %20’si oranında (21.346,80-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 7.290,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.315,92 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.975,07 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.069,00-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 1.315,92 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 17.010,10 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza