Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2021/972 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/624 Esas
KARAR NO:2021/972

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2017
KARAR TARİHİ:08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Kazakistan’da kurulu bir limited şirket olduğunu, şirketin … AŞ’nin sermayesine tekabül eden toplam payların %75’ine sahip olduğunu, davalının ise … Şirketi’nin paylarının %25’ine sahip olduğunu, dava dışı … Şirketi’nin dava dışı … Bank AŞ … Şubesi ile 04/04/2006 tarihli ve 21.000.000 Euro bedelli kredinin kullanılması amacıyla genel kredi sözleşmesi imzaladığını, davacı şirket ve davalının da işbu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, davacı ile davalının kendi iç ilişkilerinde kredinin geri ödenmesi bakımından sorumluluklarının … Şirketi’ndeki hisse oranları ile sınırlı olacağını kararlaştırdıklarını, çekilen kredi tutarının faizi ile birlikte bankaya taksitler halinde ödenmesi için 8 senelik süre belirlendiğini, bu süre içinde faizi ile birlikte toplam kredi tutarı olan 28.606.704 Euro’nun 25.781.704 Euro tutarındaki kısmının esas borçlu … Şirketi tarafından, 2.825.000 Euro tutarındaki kısmının ise davacı şirketçe bankaya geri ödendiğini, davacı şirketin müteselsil kefil sıfatı ile bankaya ödemek zorunda kaldığı toplam 2.825.000 Euro’nun %25’i olan 706.250 Euro’u diğer müteselsil kefil davalının ödemesi gerektiğini, ancak davalının bu talebin gereğini yerine getirmediğini, bu sebeple davacı şirket tarafından davalıya karşı … 21.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin başlatmış olduğu icra takibinin kendisi tarafından ödenmesi amacı ile ve kendi mecburi birtakım usuli gereklilikler nedeniyle … Şirketine kullandırdığı kredi tahtında davalının müteselsil kefil olduğu gerekçesi ile haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davalıdan ödeme talep etmesi olduğunu, dava dışı … Şirketinin 08/11/1995 tarihinde kurulduğunu, davacı şirketin dava dışı … Şirketinin hisselerinin %75 satın alarak hakim ortak haline geldiğini, davacı şirketin satıcılardan söz konusu hisseleri satın alırken önce … … AŞ Hisse Devir Çerçeve Kararı ve Devir Ön Protokolü adı altında bir protokol imzaladığını ve bu protokolün 5.maddesi uyarınca satıcılara ödenecek 18.750.000 USD’lik bedelin … Şirketi tarafından kullanılacak kredi ile ödeneceğinin hüküm altına alındığını, ayrıca 28/11/2005 tarihli Sermaye TAahhüdü ve Devir Anlaşması adı altında bir adet anlaşma daha imzalandığını, davacı şirketin söz konusu anlaşmayı imzalarken anlaşmanın 2.1.1 maddesinde şirketin satışa konu %75 hisse değerinin 58.925.000 USD olduğunu kabul ettiğini, bu bedeli doğrudan satıcılara ödemek yerine bir ödeme mekanizması oluşturmayı tercih ettiğini, bu ödeme mekanizması gereğince 9.500.000 USD’yi doğrudan şirkete sermaye olarak koymayı kabul ettiğini, 5.400.000 USD’yi nakit olarak satıcılara şirketin bazı borçlarının ödenmesi zımnında ödediğini ve 25.725.000 USD’yi de yine nakit olarak satıcılara şirketin bazı borçlarının ödenmesi zımnında ödediğini, bakiye bedelin 18.750.000 USD olmasına rağmen anlaşmanın imzalandığı 28/11/2005 tarihi ile 04/04/2006 tarihi arasında şirketin devam eden yatırımları nedeni ile şirkete koydukları fonlarda söz konusu olduğundan 04/04/2006 tarihinde toplam 25.000.000 USD kredi kullanılmasına karar verildiğini, söz konusu kredinin … Bank … Şubesi ile 04/04/2006 tarihinde 21.000.000USD karşılığı olarak davacı şirketin tüm bedele müşterek borçlu müteselsil kefil olması suretiyle kullanıldığını, söz konusu kredinin kullanılmasından önce davacı şirketin sahibi olan yine … mukin … … adlı şirket tarafından … Bank’a hitaben kredinin iştiraki olan davacı şirket tarafından ödenebilmesi için gerekli her türlü fonlamayı yaptığı ve yapacağı garantisini verdiğini, böylelikle davacı şirket tarafından satıcılara ödenmesi gereken toplam 58.925.000 USD’lik %75 hisse devir bedelinin ödenmiş hale geldiğini, kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra 05/04/2006 tarihinde şirket işlerinin görüşüldüğü toplantıya ilişkin tutanakta davacı şirketin kredinin kullanım amacının … Şirketine ait hisselerin %75 satın alınmasının kabul ve ikrar edilerek tutanağa imza edildiğini, davacı şirketin geri ödemeleri düzenli olarak yaptıktan sonra yıllarca bu bedelleri ne şirketten ne de müteselsil kefil olduğu iddiası ile davalıdan geri istemediğini, tüm bu hususlara rağmen davacı şirket tarafından Beşiktaş 3.Noterliği’nin 43848 yevmiye sayılı ve 21/12/2016 tarihli ihtarname ile davalıdan 706.250 USD tutarında ödeme yapmasını haksız ve hukuka aykırı olarak talep ettiğini, davalı tarafından cevaben … 25.Noterliği’nin … yevmiye nolu 23/01/2017 tarihli ihtarname ile gerekli cevaplar verildiğini, davacı şirketin tüm bunlara rağmen haksız olarak davalı hakkında icra takibi başlattığını, başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ve itirazında haklı olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile davacı şirketin kötü niyetli olması nedeniyle davalı lehine alacak miktarının %20’si oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 13/03/2019 tarihli ve 2017/492 esas 2019/196 karar sayılı kararı ile, davacının davasının subut bulmadığından reddine karar verilmiş, kararın taraflarca istinafı üzerine İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesinin 2019/1794 esas 2021/1138 karar sayılı 08/09/2020 tarihli ilamı ile;
“… davalının İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı talebi bulunmaktadır. Mahkemece davalının bu talebi hakkında gerekçesi de gösterilmeksizin olumlu/olumsuz bir karar verilmemiştir. HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
“‘ni kapsamında bulundurması zorunludur. HMK’nın 297/2.maddesinde ise; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlenmiştir. İstinaf Mahkemesince yapılacak inceleme ancak 6100 Sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun olarak verilmiş ve yazılmış kararlar üzerinde yapılabilecektir. İlk derece mahkemesince davalının kötüniyet tazminat talebi hakkında gerekçesi de açıklanarak bir karar verilmediğinden söz konusu karar HMK’nın 297. maddesine uygun olarak verilmiş ve yazılmış bir karar değildir. İstinaf Mahkemesi, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı, kural olarak istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebeplerini esas alarak inceleyip karar verir. Davalının istinaf incelemesinin yapılabilmesi için davalının taleplerini karşılayan bir hüküm bulunmalıdır. Sonuç olarak; davalının istinaf talebi hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için ortada HMK’nın 297/1-c ve 297/2 maddesine uygun gerekçeli bir karar bulunmadığından, kararın HMK’nın 297/1-c, 297/2. ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılarak, usulüne uygun şekilde bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, tarafların istinaf başvurularının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek…” şeklinde karar verilmiş ve dosya mahkememizin 2021/624 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, taraf vekilleri dosya içindeki beyanlarını tekrar etmişlerdir.
Dava, davacı tarafından … 21.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası kapsamında davalı hakkında başlatılan icra takibine, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın dava dışı … Şirketi tarafından kullanılan kredinin, krediye kefil olan davacı şirket tarafından ödenen taksitleri ile ilgili olarak diğer kefil davalı … hakkında kefalet dolayısıyla yapılan ödemeden davalının payına düşen kısmın tahsili amacı ile başlatılan takibe, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline yöneliktir. Davacı tarafça, dava dışı … Şirketi tarafından kullanılan krediye dayalı davalı ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil olunduğu ve söz konusu kredi ile ilgili olarak alacaklı bankanın talebi ile yaptığı 06/04/2012 tarihli 825.000 Euro ve 15/05/2014 tarihli 2.000.000 Euro tutarlı ödemeden davalının payına düşen %25’lik kısım olan 706.250 Euro’nun davalı tarafından kendisine ödenmesi gerektiği iddia edilmiş, davalı tarafça ise söz konusu kredinin davacının … Şirketine ortak olma bedeli olarak eski hissedarlara yapılması gereken ödemenin … Şirketi tarafından alınan kredi ile sağlandığı, davacının kredi geri ödemeleri, ödeme öncesinde … Şirketine transfer ettiğini, … Şirketinin de kullandığı kredi ile ilgili olarak esasen borcu olmadığını ve kendi kefaletinin de şeklen olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre dava dışı … Turizm ve İnşaat AŞ’nin eski ortakları ile davacı şirket arasında 28/11/2015 tarihli … Turizm ve İnşaat AŞ Hisse Devir Çerçeve Kararı ve Devir Ön Protokolü ile yine aynı tarihli Sermaye Taahhüdü ve Hisse Devir Anlaşması imzalandığı, … Şirketine ait hisselerinin %75’inin satın alınması karşılığı bakiye bedelin ve satan ortakların ortaklar cari hesabının tasfiyesi için Oyakbank … Şubesi üzerinden 21.000.000 Euro tutarında kredi kullanıldığı, kullanılan kredi sonucu davacının dava dışı … Şirketinde taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği ve dava dışı şirketin %75 hisse nispeti ile ana hissedarı olduğu, imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, davacı tarafından dava dışı … Şirketi hesaplarına yapılan para transferlerinin neredeyse tamamının kredi geri ödeme tarihleri ile eş zamanlı olarak yapıldığı, yapılan para transferlerini takiben kredi ödemelerinin gerçekleştirildiği, yapılan para transferlerinin davacının cari hesabına alacak kaydedildiği ve … Şirketinden alacaklı hale geldiği, cari hesap bakiyesine dönem sonlarında kur farkı hesaplandığı, faiz giderinin ve davacının cari hesabına işletilen kur farklarının … Şirketi tarafından gider konusu yapılarak dönem sonlarında kâr/zarar hesaplarına intikal ettirildiği, … Şirketi tarafından yapılan denetim raporlarında bahse konu krediye ait faiz giderlerinin ve davacının cari hesabına işletilen kur farklarının gider yazılmasının eleştiri konusu yapıldığı, kullanılan kredinin geri ödenmesi için yollanan tutarlardan hisse alımının finansmanı için kullanılan kadar kısmın cari hesap alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin belirtildiği, söz konusu hususların “Şartlı Görüşün Dayanağı” adı altında değerlendirildiği, denetim raporunda eleştiri konusu yapılan hususlarla ilgili olarak davacının USD ve Euro cari hesaplarında yer alan alacak bakiyelerinden geçmiş dönemlere ait kur farkı ve faiz giderlerinin 29.027.113,12 TL olarak tenzil edildiği, yine 30/09/2016 tarihinde 27.680.939,87 TL alacak bakiyesinin özkaynaklar altındaki “529.01.011 Hisse Senedi İhraç Primi” hesabına virmanlandığı, denetçi görüşüne uygun olarak yapılan düzeltmeleri ile … Yönetiminin … Şirketi’nin kredinin muhatabı değil aracısı olduğuna dair davalı görüşü ile uyumlu davrandığı, dava konusu kredi ödemelerinden 825.000 Euro tutarlı ödemenin davacı tarafından … Şirketi hesaplarına aktırılmasını takiben alacaklı bankaya ödendiği, 15/05/2014 tarihli 2.000.000 Euro tutarlı kredi ödemesinin davacı tarafından doğrudan alacaklı … Bank hesabına gönderildiği, ilgili bakiyenin … Şirketi nezdindeki davacının cari hesabına alacak kaydedildiği, davacının bu kayıtla yapmış olduğu ödeme tutarını hesaben … Şirketi’den tahsil etmiş olduğu, 825.000 Euro tutarlı ödemenin davacı tarafça doğrudan … hesabına gönderilmiş olması ve buradan kredi ödemesinin yapılmış olması gözönüne alındığında 825.000 Euro tutarlı ödemenin davacı tarafça dava dışı şirkete gönderildiği ve davacının dava dışı şirketten alacaklı hale geldiği, dolayısıyla 825.000 Euro’luk ödemenin bankaya yapılmaması sebebiyle kefalet hükümlerinin 825.000 Euro için işletilemeyeceği, bu sebeple 825.000 Euro ödeme sebebiyle davacının davasının reddi gerektiği, her ne kadar 15/05/2014 tarihli 2.000.000 Euro’luk kredi ödemesinin davacı tarafından doğrudan … Bank hesabına gönderildiği görülmüş ve bir an için müteselsil kefalet hükümleri uyarınca davacının davalıdan talepte bulunabileceği değerlendirilmiş olsa da, söz konusu kredinin davacı şirketin, dava dışı şirketteki hisse alımı için yapıldığı, dava dışı … Şirketinin %75 hissesinin 58.925,00 USD bedelle davacı şirkete satıldığı, söz konusu hisse bedellerinin davacı şirket tarafından ödenmesi gerekirken bu ödemenin dava dışı … Şirketi tarafından davaya konu olan kredi vasıtasıyla yapıldığı, kullanılan kredinin de esasen davacı şirketin yani … … şirketinin dava dışı … Şirketi’nin hisselerinin satın alınmasında kullanıldığı, bu kapsamda söz konusu kredi borcunun esasen ödeme yükümlülüğünün davacı … şirketinde olduğu, kefalet hükümleri gereği davalı hissesine düşen bedelin tahsiline karar verilmesi halinde davacının bu nedenle sebepsiz zenginleşeceği, ayrıca davacının ödediği bu kredi bedelini şirket hesabından tahsil ettiği ve alacak kaydettiği, dolayısıyla davacının söz konusu bedeli hem dava dışı şirket cari hesabına davacı alacağı olarak kaydedildiği, yeniden davalıdan tahsiline karar verilmesi halinde de mükerrer tahsilat oluşturacağı görülmekle, davacının gerek … Şirketi üzerinden gerekse doğrudan yaptığı tüm kredi ödemeleri için öncelikle … Şirketi nezdindeki cari hesabında alacaklı hale geldiği, denetim raporlarında bu işlemlerin eleştiri konusu yapılması üzerine cari hesap bakiyelerinin özkaynaklar altında sermayeye eklenecek fon olarak kaydının sağlandığının belli olduğu, açıklanan nedenlerle TBK 586.ve devamı hükümleri çerçevesinde dava dışı … Şirketi’nin … Bank’tan kullanmış olduğu kredinin geri ödemesinde ödemelerin önce dava dışı … Şirketi hesabına yapıldığı, takiben … Şirketi’nin bankaya ödemede bulunduğu, davacı tarafından yapılan ödemelerin davacı şirket tarafından satın alınan dava dışı … Şirketi’nin hisse bedellerine ilişkin olarak (davacı ile hisselerini devreden … Şirketi ortakla arasındaki 2005 tarihli protokole uygun surette) gerçekleştirildiği, davacının dava dışı … Şirketi’ne kefaletinin ortaklık ilişkisinden doğduğu, dolayısıyla davalının dava dışı … Şirketi’nin … Bank’tan almış olduğu kredi borcundan dolayı kefalet hükümlerine göre sorumlu olmadığı anlaşılmakla, sübut bulmayan davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise de, davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığı, bu nedenle kötü niyet tazminatı talep etme şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının SUBÜT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalı lehine KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 115.020,85TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 34.677,82TLden mahsubu ile fazla alınan 34.618,52TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 51,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI