Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2022/322 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/608 Esas
KARAR NO : 2022/322

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalıya 2020 yılında muhtelif satışlar yaptığını, bu satış bedellerinin vadeleri geldiğinde ödemelerin yapılmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 26/06/2021 tarihinde davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacının başlatmış olduğu icra takibine ilişkin bir borcunun bulunmadığını, davacının dava konusu fatura karşılıklarının teslim edilip edilmediğini ispat edemediğini, faturanın alacağın kesin ispatı niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacının başlattığı ilamsız icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacağın likit olmadığını belirterek davanın reddine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.798,67 TL cari hesap bakiyesi, 539,37 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 12.338,04 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davacı şirketin 2020, 2021 yılı BA-BS formları celp edilmiştir.
İstanbul … Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davalı şirketin 2020, 2021 yılı BA-BS formları celp edilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 09/02/2022 tarihli raporda: taraflar arasında ticari ilişkinin 2020 yılında başladığı ve davacı…A.Ş tarafından düzenlenen
faturaların hiçbirinin ödenmemesi üzerine davacı firmanın icra takibi başlattığının anlaşıldığı, davacı tarafın 14 Ocak 2022 tarihinden bu yana defterleri ile bilgi sunmaması nedeniyle defter tasdikleri
konusunda tespit yapılamadığı, davalının ticari defterlerinin tasdiklerinin zamanında yapıldığını ve lehine
delil niteliği taşıdığının görüldüğü, cari hesaplar incelendiğinde mutabakat bulunduğu ve davacı firmanın davalıdan 11.789,67 TL alacaklı olduğu, her iki firma da ticari ilişkiye dair vergi dairesi bildirimlerini yapmış olup, karşılıklı mutabakatın bulunduğu, faturaların tebliğ edildiğinin açık olduğu, faturalara itiraz edildiği veya dava konusu faturalar için ödeme yapıldığına dair bir bulgunun olmadığı, takip tarihinden sonra taraflar arasında düzenlenmiş bir fatura bulunmakta olup, bedelinin peşin ödendiği, bu nedenle bu faturanın incelemeye dâhil edilmediği, davacı yanın 14 Ocak 2022 tarihinde talep edilmesine karşılık malların teslim edildiğine dair rapor düzenleme
tarihine kadar bilgi sunmadığı, bu nedenle malların teslim edildiğine dair ispat yükümlülüğü yerine
getirilmediği, bu çerçevede Mahkememizin takdirinin davalı firmanın tüm faturaları teslim alıp, ticari defterlere işlemesi ve vergi
dairesine bildirimlerin yapılmış olmasından kaynaklı davacı tarafından talep edilen alacak tutarının davalı
defterlerinde aynı miktarı teyit etmesi nedeniyle ve bu tutara itiraz edilmemiş olmasından dolayı davacı
alacağının takipte talep edilen tutar kadar olduğu yönünde ise;
davacı…A.Ş’nin davalı… A.Ş’den takip tarihi olan 18.06.2021 tarihi itibarı ile toplam alacağının
12.338,04 TL olduğu, asıl alacak/ anapara tutarı olan 11.789,67 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından ilan edilen
değişken oranlarda ticari avans faizi talep edilebileceği,
delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdiri ile hukuki tavsif 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü gereği tamamen
Mahkememize ait olduğu,
tarafların icra inkâr ve diğer taleplerinin Mahkememiz takdirinde olduğu, Mahkememiz takdirinin alacağın ispatı için yeterli delil oluşturmadığı yönünde ise,
anlaşmazlık konusu faturalara konu malların teslim edildiği konusunda ispat yükümlülüğünün yerine
getirilmesi gerektiği davacının ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunmuş, davacı vekili 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile, fatura konusu malların davacı şirket tarafından teslim edildiğini ve davalı tarafından teslim alındığını belgeleyen sevk irsaliyelerini ilgili olduğu faturalarla birlikte dosyaya ibraz etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile her iki tarafında alacak miktarı bakımından bire bir örtüştüğü, herhangi bir mutabakatsızlık bulunmadığı, buna göre dava ve takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 11.789,67 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların her iki tarafın BA-BS bildirim formu kapsamında vergi dairesine bildirimin yapılmış olduğu, fatura içeriği malların sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafından faturaların içeriğine itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belge ile davalı tarafından davalı taraf adına düzenlenen iade faturası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, satım sözleşmesinde anılan maddenin uygulama yerinin bulunmadığı, somut olayda taraflar arasına mal tedarik sözleşmesi de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 11.798,67 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile; takibin 11.798,67-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 16,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının ( 11.798,67-TL) %20’si oranında olmak üzere 2.359,73-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 805,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 149,30 TL TL harcın mahsubu ile bakiye 656,66 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 539,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 900,00 TL bilirkişi, 67,00 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 967.00 TL yargılama masrafınının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 924,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca dava açılırken yatırılan 149,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.262,29-TL’sinin davalıdan, 57,71-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır