Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/579 E. 2022/470 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/579
KARAR NO :2022/470

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/09/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olup bu ticari ilişki kapsamında 02/10/2018, 21/09/2018, 07/09/2018, 03/10/2018, 31/10/2018, 04/10/2018, 26/11/2018, 27/10/2018 ve 08/11/2018 tarihli faturalar kesildiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, ancak bu fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalı şirketin davacıya 139.498,04 TL borçlu olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yıllardır süregelen bir ticari ilişki olduğunu, ancak davacının davalıdan almış olduğu ciddi miktarda parayı ödemediğini, bunun neticesinde davalıyı yıldırmak amacıyla aslında ödenmiş olan faturaları icra takibine konu ettiğini, taraflar arasında söz konusu alacak verecek hususlarına ilişkin birden çok soruşturma ve kovuşturma başlatılmış olup davalının bunlardan beraat etmesi sonucunda bu haksız ve kötü niyetli davanın açıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerinden 1 yıl geçmiş olup zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının, davalının ticari itibarını zedelemeye yönelik girişimleri nedeniyle … C.Başsavcılığında … soruşturma sayılı soruşturmanın devam ettiğini, davalıdan iş yapmak maksadıyla alınmış ve geri ödenmemiş yüksek miktarlı tutarlara ilişkin olarak da … ATM … esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, söz konusu dosyaların bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 124.040,42 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… ATM … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde, davacının … Tekstil Tur.İnş.İth.İhr.Ltd.Şti., davalının … San.ve Tic.A.Ş, davanın 17/05/2021 tarihinde açılan alacak davası olduğu, davacı tarafından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000 USD şimdilik 1.000 USD olan alacağının tahsilini talep ettiği, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
… 16.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde, katılanların Yusuf Kavak, …, sanıkların … ve …, suçun basit tehdit olduğu, dosyamız davacısı şirketin yetkilileri tarafından davalı şirketin sahibi … ve … isimli şahıslar hakkına yağma, yağmaya teşebbüs, kasten yaralama ve tehdit suçlarından şikayette bulunulduğu, 05/07/2021 tarihinde sanık …’ün atılı suçtan beraatine, sanık …’ın katılan Yusuf’a karşı üzerine atılı suçtan beraatine, …’a yönelik tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan neticeten 2.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün 13/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde, müştekinin …, suçtan zarar gören … Teks.Tur.İnş.İht.İhr.Ltd.Şti., şüphelinin …, suçun 6102 Sayılı TTK.muhalefet, suç tarihinin 24/01/2020 olduğu, dosyamız davalısı şirket tarafından davacı şirketin yetkilisi aleyhine davalı şirketi piyasada kötülediği, ticari itibarını sarstığı, aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu yönünde şikayetçi olduğu, 09/11/2021 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 03/04/2022 tarihli raporda; her iki tarafa ait 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan, ticari ilişkiden dolayı 99.498.04 TL Alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen Faturaların tamamının davacı tarafından Bağlı bulunulan Vergi Dairesine beyan edildiği, (BS Formu) Tarafların tacir olduğu ve faiz talebinin yerinde olduğu, Takip öncesi davacı tarafından davalıya TBK.117 maddesi anlamında borç ihtarı gönderilmediğinden, davalının Takip 23.01.2020 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, işbu nedenle de Takip tarihinden itibaren 99.498.04 TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 Maddesine uygun olarak % 13,75 ve değişen oranlarda Ticari avans Faiz talep edilebileceği, ancak, davacı, takipte işlemiş faiz olarak, davalı adına düzenlenen faturalara TTK.1530/7 maddesi gereğince işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davacının işbu talebinin uygun talep olduğunun benimsenmesi halinde, Fatura Tarihlerinden itibaren 30 gün sonrasında oluşan temerrüt tarihleri esas alınmak üzere değişen oranlarda Ticari faiz oranlarında olmak üzere 23.01.2020 takip tarihi itibariyle işlemiş faiz toplamının 22.722.54 TL olarak hesaplandığı, Hesaplanan işlemiş faiz ile birlikte davacının toplamda 122.220,58 TL alacak talep edebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; öncelikle her ne kadar davalı taraf hak düşürücü süreye yönelik itirazda bulunmuş ise de, ödeme emrinin davalıya 07/02/2020 tarihinde yapıldığı, davalı tarafça takip dosyasına 10/02/2020 tarihinde itirazda bulunulduğu ve söz konusu itiraz dilekçesi ile durdurma kararının davacı taraf tebliğ edilmediği anlaşılmakla İİK 67/1 mad.uyarınca dava yasal hak düşürücü süre içinde açıldığından davalı tarafın itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde tarafların usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca davacı tarafça tanzim edilen faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde ve davalının defter ve kayıtlarıyla borç alacak bakiyesinde mutabık olunduğu, davacı şirket BS formları incelendiğinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların tamamının fatura düzenlemesinin yapıldığı aylar itibarı ile vergi dairesine beyan edildiği, davacının alacak miktarı olan 99.498,04 TL’nin her iki tarafın kayıtlarında kayıtlı olduğu, kayıtların birbiri ile örtüştüğü, davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişkin dekont, ödeme makbuzu da sunulmadığı, bu sebeplerle davacının davalıdan 99.498,04 TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, satım sözleşmesinde anılan maddenin uygulama yerinin bulunmadığı, somut olayda taraflar arasına mal tedarik sözleşmesi de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 99.498,04 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 99.498,04-TL asıl alacak üzerinden KISMEN İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 13,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, takipte işlemiş faiz alacağına dair fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (99.498,04-TL) %20’si oranında olmak üzere 19.899,60-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.796,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.498,11 TL harcın mahsubu ile 5.298,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Ayrıca dava açılırken yatırılan 1.498,11 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 900 TL bilirkişi ücreti, 93 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 993 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre 796,52 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 13.402,31 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, red edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.058,82 TL’sinin davalıdan, 261,18 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza