Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/57 E. 2021/980 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/57
KARAR NO:2021/980

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:13/02/2014
KARAR TARİHİ:13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı …’ın dava dışı …’un davalı Banka ile akdettiği Kasım 2010 Tarihli kredi sözleşmesine kefil olmayı ve kredi borcunun teminatı olarak tarafına miras kalmış gayrimenkule davalı Banka lehine ipotek tesis edilmesini kabul ettiğini, 2012 yılının sonlarına doğru asıl borçlu dava dışı …’un borcunu ödemekten acze düşmesi üzerine, davacının davalı Bankadan , kendisinin sorumlu tutulacağı meblağın sözlü olarak konuşulanın çok üzerinde olduğu bilgisini aldığını, davalı Bankanın davacıdan talep ettiği meblağı ve talebin hukuka uygunluğunu kontrol ederek için 31.12.2012 tarihinde davalıya ihtarname gönderilerek kefaletin sonlandırılmasını, ipoteğin kaldırılması ve yükümlülüklerin sebepleri konusunda ayrıntılı bilgi istendiğini, davalı Bankanın 08.01.2013 tarihli cevabında açıklama yapılmadan kefaletin sona erdiremeyeceğini, bilgisi verildiği, 11.01.2013 tarihli yazıda ise 487.199,42-TL nakit ödeme yapılması halinde ipoteğin kaldırılabileceğini, ancak sonradan doğabilecek sorumluluklarında olabileceği ve müvekkil sorumluluğunun sona ermeyeceğinin belirtildiğini, bunun üzerine davalı Bankaya kefilliğin sonlandırılarak ipoteklerin kaldırılması için talep edilen paranın ödeneceğini, fakat istirdat davası açma hakkının baki kalacağının 04.02.2013 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, davacı …’ın amcası olan diğer davacı … … görüşerek 17.02.2013 tarihinde kendi aralarında BK. Md 195 hükmüne göre borcun nakli sözleşmesini akdettiklerini, borcun nakline istinaden davacı … tarafından 18.02.2013 tarihinde davalı Bankaya 518.079,00-TL ödeme yaparak söz konusu taşınmaz üzerine tesis edilmiş olan ipoteklerin kaldırılmasının sağlandığını, davanın davacılardan tahsil ettiği işbu bedelin tamamının hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, akdedilen sözleşmeler açısından, davacı … aleyhinde işlem yapıldığını,davacının sorumlu olacağı azami miktarlar ve tarihler hakkında yazılı olarak bilgi verilmediği ve davaya konu kredi sözleşmesi boşlukları doldurulmadan imza altına alındığını, ekonomik açıdan davalı Bankanın talep ettiği miktarlarda bir bedel için kefil olabilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … tarafından imzalanan borcun nakli sözleşmesine istinaden …dan talep edilen tamamı 18.02.2013 tarihinde nakden ödemesi üzerine davalı Banka’nın söz konusu ipoteği kaldırdığından her iki davacı bakımından davalı bankaca hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedelin tespitini isteme ve bu bedelin taraflarına istirdadı için davanın açılması mecburiyetinin hasıl olduğu belirtilerek, davalı tarafından davacılardan tahsil edilen bedelin dayanaklarının hukuka aykırı ve geçersiz olduğunun tespitine, 1.000,00-TL harca esas değerle davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ve ödenen bedelin hukuka aykırı olarak tahsil edilen kısmının davalıdan istirdadı ile davacılara ödenmesini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Banka’nın … Şubesinin ticari müşterilerinden … ile Kefil … tarafından imzalanan Genel Nakdi ve GayriNakdi Kredi Sözleşmesi ile kullandırılan kredilerin ticari krediler olduğunu, kefil … kefaletinin yanısıra …’un borcuna teminat olmak üzere; 1. Dereceden 835.000,00-TL, 2.Dereceden 100.000,00-TL tutarlı üst sınır ipoteği tesis edildiğini, davacı tarafından … 2. Noterliği’nin 31.12.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı Banka ile akdedilen Genel Nakdi ve GayriNakdi Kredi Sözleşmesinin asıl borçlunun borç ödemekten aciz hale düştüğünün öğrenildiğini, bu nedenle dava haklarını saklı tutarak Bankaya o gün itibariyle mevcut borçlarını ödeyerek asıl borçlu lehine verilen ipoteklerinin fek edilmesini istediği ve kefalete sair taahhütlerinin sona erdiği hususunun ihtar edildiğini, müvekkil Banka’nın 08.01.2013 tarihli cevabi yazısı ile kefaletten vazgeçilmesinin kabul edilmeyeceğini, lehine kefil olunan … Banka alacak ve risklerinin tamamen ödeninceye kadar devam edeceğinin bildirildiğini, davacı tarafın kefaleti baki kalmak kaydıyla, mevcut ipoteklerin kaldırılması için ödenmesi gereken tutarı gösterir, …’a ait borç dökümleri ayrıntısı ile 11.01.213 tarihli yazı ile bildirildiğini, … tarafından 18.02.2013 tarihinde o günkü borç bakiyesi ve riskine karşılık olarak 518.079,00-TL ödeme yapıldığı ve tüm ipoteklerin fek edildiğini, davacılar …’ın asıl borçlunun aczini öğrendikten sonra kötüniyetli olarak kefalet borcundan kurtulmak istediğini, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile kefalet limiti 1.320.000,00-TL iken kendi el yazısı ile alınan artırım beyanı ile 1.497.370,00-TL limitle kefaleti kabul ettiğini beyan ettiğini, usule uygun sözleşme ve artırım beyanları ile son olarak 1.497.370,00-TL limitle kefil olan davacı …’ın asıl borçlunun riski devam etmekte iken, o günkü borcu ödeyerek kefaletinden vazgeçmesinin kabul edilemez olduğunu, ayrıca müvekkil Banka lehine kurulan ve bir kısım ödeme karşılığında fek edilen ipotekler üst sınır ipoteği olduğundan, bu ipoteğin kaldırılmış olmasının borcun sona erdiği anlamına gelmediğini, taraflar arasındaki yazışmalarda bu durumun kefaletten vazgeçme olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının belirildiğini, taraflar arasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi tarihinin 27.01.2012 olduğu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinden 818 sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, Sözleşme incelendiğinde …’ın isim imza ve sorumluluk limitine ilişkin el yazısının bu sözleşmede de yer aldığını, müvekkil Bankanın borcun nakline rızası olmadığı gibi bu durumdan haberi olmadığını, borcun naklinin alacaklının rızasına bağlı hukuki bir işlem olması sebebiyle davacı …’ın kefalet borcundan mesul olmasının mümkün olmadığı ve borcundan kurtulduğunu ifade etmesinin kabul edilmez olduğunu belirtilerek öncelikle görev yönünden reddi ile görevli olan Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletinde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız olarak ödendiği iddia olunan kredi tutarının isirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda … esas, … karar, 27/04/2017 tarihli karar ile, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 2018/544 esas, 2021/54 karar sayılı, 15/01/2021 tarihli ilamı ile, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde kefillerden çek depo bedelinin talep edilebileceğine dair açık bir hükme rastlanmadığı, dosyada mevcut hesap ekstresinde 32 adet çek bedelinin dava tarihine kadar ödenip ödenmediğinin denetlenemediği gibi bir kısım çekler yönünden iptal kaydının yer aldığının görüldüğü, davalı bankanın davacı …’a atfen keşide ettiği 11/01/2013 tarihli belgede yer almayan kredi kart borcunun dayanağı sözleşme ve hesap ekstresine de dosyada rastlanmadığı, bu durumda bilirkişi raporunun denetlenebilmesi için öncelikle 32 adet çek depo bedelinin nakit alacağa dönüşüp dönüşmediğinin tarihleri ile tespiti için bankadan dayanak evraklarının celbi ile kredi kart borcuna dayanak evrakların celbi ve bilirkişiden ek rapor alınarak dava tarihi itibarı ile haklılık durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
BAM kararı uyarınca davalı bankaya müzekkere yazılarak daha önce bankadan hesap hareketleri bildirilen 32 adet çek depo bedelinin nakit alacağa dönüşüp dönüşmediğinin tarihleri ile dayanak evrakların ve bankanın …’a atfen keşide ettiği kredi kartı borcuna dayanak evrakların (sözleşme, hesap ekstreleri vb.) gönderilmesi talep edilmiş, davalı vekili 25/05/2021 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçesi ile, davacıların kefili olduğu dava dışı davalı bankanın … şubesinin müşterisi …’un 18/02/2013 tarihi itibarı ile 32 adet olan işlem görmemiş çek yaprağından 25 adet mevcut olup, 7 adet çek yaprağının 5941 Sayılı Kanun gereği yasal yükümlülük talebi için süresi içerisinde ibraz edilmediğinden, sistemden düşmüş olup, kalan 25 adet çekin yasal yükümlülük tutarının blokeli olduğunu, çek depo bedellerinin nakit alacağa dönüşmediğini beyanla davalı bankaya borçlu …’a ait hesap özetinin, kredi kartı özetinin ve çek bilgilerinin aslı gibi onaylı örnekleri yazı ekinde gönderilmiştir.
Dosya ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 23/08/2021 tarihli ön rapor ile, 13/02/2014 dava tarihi itibarı ile … nezdinde işlem görmemiş/iade edilmemiş kaç adet çek yaprağı bulunduğu, 13/02/2014 tarihinden sonra 7 adet çek yaprağının hangi tarihlerde çıkışının yapıldığı, 18/02/2013 tarihi itibarı ile 32 adet çek karşılığı olarak blokeye alınan 33.440 TL’den 7 adet çek yaprağı karşılığı açığa çıkan tutarın müşteri hesabına iade edilip edilmediği, ya da kalan 25 adet çek yaprakları içinde işlem görmemiş kaç adet çek yaprağı bulunduğu, var ise işbu tarihe kadar banka sorumluluk bedeli her yıl artış gösterdiğinden mevcut riskin tespiti için çek hesabı dökümü/çek statüleri listeleme raporu/bloke hesap hareketi vb.nin davalı bankadan talep edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi ön raporu doğrultusunda istenilen bilgi ve belgelerin gönderilmesi için davalı bankaya müzekkere yazılmış, davalı banka vekili 01/10/2021 tarihli dilekçe ile , davalı bankanın … şubesinden temin edilen bilgiye göre, 13/02/2014 dava tarihi itibarı ile … nezdinde 32 adet olan işlem görmemiş çek yaprağından 25 adet mevcut olduğu, 7 adet çek yaprağının 3167 ve 5941 Sayılı Kanuna tabi olduğundan üzerine “çekin basıldığı tarih” bulunmayan çek yaprakları nedeniyle bankanın yasal yükümlülük tutarı ödeme yükümlülüğünün ilgili kanunun geçici 3.maddesinin 4.fıkrası uyarınca 30/06/2018 tarihinde sona erdiği, 25 adet çek yaprağı karşılığı 12.240 TL bloke hesaplarında mevcut olup 7 adet çek yaprağının sistemden silinmesi nedeniyle bloke hesapta bulunan yasal yükümlülük tutarlarının müşterinin hesabına iade edildiğini beyanla dilekçe ekinde …’un vadesiz TL hesap özeti ve açık çek yapraklarının dökümünü ibraz etmiştir.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 21/10/2021 tarihli ek rapor ile, dosyadaki mübrez belgelere göre yapılan ek inceleme neticesinde; 13.02.2014 dava tarihi itibariyle davacı … nezdinde 32 adet işlem görmemiş/iade edilmemiş çek yaprağı bulunduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle 32 adet çek yaprağından doğan gayrinakdi kredi riski devam ettiği için karşılığının bloke hesapta tutulduğu, dava tarihi itibariyle davalı Banka tarafından haksızca tahsil edilen bir bedelin bulunmadığı, 03.02.2012 Tarihinde yürürlüğe giren 6273 Sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3 üncü Maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasında; ’’Bu Kanunun bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri ile mülga 3167 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukukî geçerliliği devam eder. Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/6/2018 tarihinde sona erer.’’ hükümleri ile üzerinde baskı tarihi içermeyen eski çeklere ilişkin Banka sorumluluğunun 30.06.2018 tarihinde sona ereceğinin düzenlendiği, Davalı Banka tarafından davacı … nezdinde bulunan baskı tarihi içermeyen 7 adet eski çek yaprağının sistem çıkışı yapılarak, risk tutarının sıfırlandığı, karşılığı bloke tutarının davacının cari hesabına aktarıldığı, 01.10.2021 inceleme tarihi itibariyle davacı … nezdinde gayrinakdi kredi riski devam eden 25 adet çek yaprağı bulunduğu, 25 adet çek yaprağı gayrinakdi kredi risk karşılığı 12.240,00-TL tutarındaki nakdin davalı Banka nezdinde bloke hesapta tutulduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı banka ile dava dışı … arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve Sözleşme Limit Artırım Sözleşmeleri imzalandığı, davalı …’ın sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca davacı … tarafından …’un kredi teminatı için davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, BAM ilamında ve mahkememiz önceki kararında da belirtildiği üzere 818 Sayılı Kanunun yürürlükte olduğu tarihte tanzim edilen genel kredi sözleşmesinde sözleşmenin yazılı şekilde yapıldığı, kefilin sorumlu olacağı azami tutarın belirtilmiş olduğu, kefaletin o günkü kanunun geçerlilik koşullarına uygun olduğu, ancak 30/10/2012 tarihli limit artırıma ilişkin sözleşmede eş rızası olmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan sözleşme tarihi itibarı ile 6098 Sayılı Kanunun genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin işbu sözleşme bakımından uygulanma olanağı bulunmadığı, kelepçe sözleşmesinden söz edilemeyeceği, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olduğu değerlendirilmiştir. Bankacı bilirkişi tarafından BAM ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ile, davalı banka tarafından 2012 yılında … hesabından keşide edilen ve karşılıksız çıkan 12 adet çek banka yükümlülük bedeli ödemesinden doğan 18/02/2013 tarihi itibarı ile 12.000 TL tahsilat yapıldığı, 18/02/2013 tarihi itibarı ile 32 adet işlem görmemiş çek yaprağı bulunduğu, 33.440 TL bankanın ödemekle yükümlü olduğu bedelin alınan nakdi teminatlar hesabında depo edildiği, işbu hesaptan … hesabından keşide edilmiş karşılıksız/işlem gören çeklerle ilgili çek hamillerine ödemeler yapıldığı, davalı bankanın 18/02/2013 tarihi itibarı ile …’a ait tahakkuk etmiş BCH hesap özeti noter masrafı karşılığı 180,82 TL borcun olduğu ve tahsil edildiği, BCH teminat senetleri protesto masrafı karşılığı 2.822,91 TL borcun olduğu ve tahsil edildiği, dava dışı …’un davalı banka nezdinde bulunan hesabına 18/02/2013 tarihinde davacı … tarafından 518.079 TL gönderildiği, banka tarafından toplam 518.077,78 TL tahsilat yapıldığı, 03/02/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 Sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3.maddesinin 3.ve 4.fıkrası ile üzerinde baskı tarihi içermeyen eski çeklere ilişkin banka sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde sona ereceğinin düzenlendiği, davalı banka tarafından … nezdinde bulunan baskı tarihi içermeyen 7 adet eski çek yaprağının sistem çıkışı yapılarak risk tutarının sıfırlandığı, karşılığı bloke tutarının davacının cari hesabına aktarıldığı, 01/10/2021 inceleme tarihi itibarı ile … nezdinde gayrinakdi kredi riski devam eden 25 adet çek yaprağı bulunduğu, 25 adet çek yaprağı gayrinakdi risk karşılığı 12.240 TL tutarındaki nakdin davalı banka nezdinde bloke hesapta tutulduğu, davalı banka ile dava dışı … arasında akdedilen GKS’nin incelenmesinde kefillerden çek depo bedelinin talep edilebileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı, davalı bankanın davacı kefilden çek depo bedellerini talep edemeyeceği, yine davalı bankanın davacı kefile göndermiş olduğu 11/01/2013 tarihli yazıda yer almayan ve davalı tarafça da kart borcunun dayanağı sözleşme ve hesap ekstresi sunulmayan kredi kartı borcunun 18/02/2013 kapama tarihi itibarı ile 20.347,77 TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu ve tahsilat yapıldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, 32 adet çek yasal yükümlülük depo bedeli 33.440 TL, 12 adet karşılıksız çıkan çek banka yükümlülük ödemesinden kaynaklanan 12.000 TL ve kredi kartı borcundan kaynaklanan 20.347,77 TL olmak üzere toplam 65.787,77 TL alacağın ödeme tarihi 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 32 adet çek yasal yükümlülük depo bedeli 33.440,00-TL, 12 adet karşılıksız çıkan çek banka yükümlülük ödemesinden kaynaklanan 12.000,00-TL ve kredi kartı borcundan kaynaklanan 20.347,77-TL olmak üzere toplam 65.787,77-TL alacağın ödeme tarihi 18.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.493,96-TL karar ve ilam harcından peşin+ıslahla alınan 1.286,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.207,08-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken +ıslahla yatırılan olmak üzere toplam 1.319,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.590,00-TL bilirkişi ücreti, 166,20-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.756,20 -TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.542,96-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.352,41 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza